Öncelikle merhaba ff ailesi. Forumu uzun bir süredir elimden geldiğince didik didik okumaktayım. Henüz birşeylere katkım olamadığı için yazmasamda paylaşımlarınız çok şey öğretti. Şimdi ise daha hayati bir konuda sizden yardım isteyeceğim. Sanıyorum bu soruma en güzel ve mantıklı cevapları alabileceğim tek yer burası.
Biraz vaziyeti anlatayım. Buna göre cevaplar şekillenecektir diye düşünüyorum. Üniversite 1. sınıf öğrencisiyim. Bir sene giremedim, ingilizce hazırlıktı falan derken 3 yıl gitti toplamda. Bu geçen üç yıl içinde, daha önceden, hatta çocukluktan bu güne, gelen elektronik ve bilgisayar merakım ilk önce fotoğrafa, fotoğraf makinelerine, kısafilm ve video makinelere doğru hızlı bir şekilde kaydı. Önceleri zırcahilken şimdi en azından birşeyler biliyor durumdayım. Ancak ne kadar öğrensemde hep çok az biliyorum duygusu içerisindeyim. Asıl sorunda burada başlıyor. Yer imlerindeki onlarca siteden, dergilerden, festivallerden çok şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Kitaplar alıyorum, online kitaplar, yüzlerce sayfa pdf indirip okuyorum. Ancak yinede öğrenilecek o kadar çok şey varki hiçbir zaman bitiremeyecekmişim gibi geliyor. 2 ay öncesine kadar şaryo, jimmy jib deseler boş boş bakardım. Ondan 2 ay önce bir fotoğraf makinesinde crop factor deseler aynı boş bakışlarımı yinelerdim. Ondan iki ay önce ise Montaj, kurgu, görüntü yönetimi, synopsis, senaryo dendiğinde...
Bu gelişme nasıl bir hız kazanmalı? Daha ne kadar çok şey öğrenilmeli derken, üniversitede çiftanadal Sinema Televizyon okuyabileceğim fikri tekrardan aklıma düştü. Bir işte ustalaşmadan o işi yapmaya kalkanların hali ortada. Ancak ustalaşmak için gerçekten bir Sinema Televizyon bölümüne girip bu eğitimi almak şartmıdır? 3.0 ortalama gerektiriyor. Çok zor olmasada uğraşmam gerekecek. Bu konuda görüşlerinizi bekliyorum. Ve önümdeki 4-5 yılımı etkileyeceğini bilin ve lütfen yorumlarınızı buna göre yapın. Yapıcı-yıkıcı her türlü eleştiriye açığım.
Son olarak değinmek istediğim birde maddi durum var. Ben öğrenciyim ve haliyle kameraydı ışıktı mikrofondu pahalı işler... Şimdilik daha çok eskiden gelme bilgisayar becerimi kullanarak film çeken arkadaşlarıma kurgu aşamasında yardım ediyorum ve senaryolarımı onlarla paylaşıyorum. Çünkü maddi imkanlarım çerçevesinde daha ileriye gidemiyorum. Öyle işler yapıyorki o maddi imkanları olan insanlar ve öylesine cahilce yapıyorlarki buda bana biraz umut veriyor ileriye dönük olarak...
Hayatımı sinema yönünde değiştirmekten asla çekinmeyeceğimi bilin. Şu anda okuduğum bölüm ÇEKO'dur ancak sinemadan, tiyatrodan çıkmam, kitap okumak, hiç alakam ilgim olmayan makaleleri araştırmaları takip etmek bile benim için büyük keyiftir. Neyse lafı çok uzattım.
Özetle; Hayatını sinemaya adamak, güzel işler başarabilmek istiyorsam, bunda Sinema Televizyon okumanın yeri nedir?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim...
Sadece bölüm bitirmekle iş bitmiyor. Sinemaya adamak için kendini illa okumak gerekmiyor. Zaten bu bölümlerde okuyanların büyük çoğunluğu da hayatlarını sinemaya adamıyor. Ama sonuçta bu bir okul insana bir çok şey katacağı kesin. Zararı var mı bence yok. yararı var.
Yani Sinema TV'de geçirilen 4 yılda alınan teknik bilgi ve deneyim, yalnızca kitap okuyarak alınabilir mi? Tamamı olmasada yeteri kadar? Geri kalanı sette deneme yanılma yoluyla öğrenilir diyebilir miyiz?
Hiç okuyanla okumayan bir olur mu ? 🙂
1 ) Okulunda oku
2) Sadece okulda tavsiye edilenleri değil, sinemayla ilgili diğer kitapları da oku.
3) Setlere gitmeye çalış. Sadece seyretmen bile yeter.
4) Kendi başına, pratikler yap.
5) Bir ekibin arasında işbirliği içinde bir film projesine katıl.
6) Sonra kendi projeni filme aktarıp bu siteye yükle.
Deccal, gördüm seni sobe.
Mrb.Kısa filmler çekiyorum.İstanbul daysan çekimlerime gelip izleyebilir,istersen yardım edebilirsin.kendin için faydalı olabileceğini düşünüyorsan yazışalım.Facebook tan selçuk ataman olarak ekleyebilirsin.
Mrb.Kısa filmler çekiyorum.İstanbul daysan çekimlerime gelip izleyebilir,istersen yardım edebilirsin.kendin için faydalı olabileceğini düşünüyorsan yazışalım.Facebook tan selçuk ataman olarak ekleyebilirsin.
Ben de ilgileniyorum
Davetiniz bana da aciksa gelmek isterim
Davetim, kısa filmi seven ve bu konuda birşeyler görmek ve öğrenmek isteyen,bu işin bir emek ve sevme işi oduğunu düşünen herekese açıktır.Face ekleyin görüşülim.Ayrıca,KURGU-IŞIK-SES konusunda, ben bu işi amatörde olsa biliyorum ,yardımcı olabilirim diyen aarkadaşlarlada bir gurup kurma aşamasındayım.
SELÇUK ATAMAN.
Yani Sinema TV'de geçirilen 4 yılda alınan teknik bilgi ve deneyim, yalnızca kitap okuyarak alınabilir mi? Tamamı olmasada yeteri kadar? Geri kalanı sette deneme yanılma yoluyla öğrenilir diyebilir miyiz?
Bence tartışmasız en iyi yöntem bol bol film izlemek ve uygulama yapmak. Sinema okulları sadece yönetmen yetiştirmez. Öncelikle bunu bilmeliyiz. Hep bi yanlış anlama var. Sanki ışığından sesine kameradan makyaja kurguya herşeyi kendinin yapması gerektiği. bu yanlış. bu yüzden sinema okumaya gerek yok. kaç kişi kurguyu okulda öğreniyor. sette öğrenilen ses alımı mı derste öğrenilen ses alımı mı? okul sırasında yönetmen olunur mu? bence bu bir yetenek. en önemlisi de kendi tarzının olması. yönetmen film çekendir. bu basit ama anlamlı bence. yani oturma kalk her an bişeyleri filme al. otu boku vs vs. amerikan güzelinde naylon parçasının hafif bir hava akımında ordan oraya savrulma sahnesi vardır. el kamerasıyla çeker bunu filmdeki karakter. arkada sağlam bir müzik ve anlatıcı. basit bir sahne ama mükemmel.. izleyin anlarsınız....
Vlad çok haklısın.
sataman;
Keşke istanbulda olsaydım çekimlere gelmeyi elimden geldiğin yardımcı olmayı çok isterdim. Ancak eskişehirde yaşıyorum ve burda bu tür işlerle ilgilnen öğrenci sayısı beklediğimin çok çok altında. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyebilirim. Hatta öyleki, okulun o kadar iletişim fakültesi ve güzel sanatlar fakültesi öğrencisi varken (yanlış anlaşılmasın en azından diğerlerinden daha yakınlar sanata, sinemaya), sinemadaki 1-2 liralık hatta çoğunlukla ücretsiz film gösterimlerinde eyvah bu filme yer bulunmaz diyip, koştura koştura gidip salonun yarısının dolmadığını görüp üzülüyorum.
---
Vlad;
Film izlemek konusundaki görüşlerinize hak veriyorum. Ancak sinema okulunda öğretilenleri bilmeden ve öğrenecek bir yer bulamadan ilerlemek gerçekten çok zor oluyor. Bir film izlerken NEYİ izlediğini bilmek bile son derece önemli. Öğrenilenler fazlaca çeşitli olsalar da, bir film çekerken ışık yönetimi görevini farklı birinin üstlenmesi bizim ışık bilmeden film çekebileceğimiz anlamına da gelmez sanıyorum. Yani her görev için farklı görevli olsada, o görevlileri yöneteninde onların ne yaptığı hakkında bir şeyler bilmesi gerekmez mi?
Ayrıca eklemek istediğim şu ki; birşeyler çekerken elinde video kamerayla dolaşan insan sıfatını bir türlü kabullenemiyorum. Bir yazı vardı forumda DSLR makinaların çıktığında sinemaseverlerin EYVAH dediğine dair. O kadar çok bu işi bilmeden ve sevmeden yapan varki, onlardan biri gibi ortalarda dolaşmak öncelikle kendimi rahatsız ediyor. Ve rahat bir kafanız yoksa ne yaratıcığılığınız ne hevesiniz kalıyor. Belkide bunu aşmanın yolu bir sinema tv okumaktır. Ancak bu konuyu açmamın sebebide bu; belkide hiç mi hiç alakası yoktur. Tecrübeler ve deneyimler bu sorunumu aşmamda daha önemli olabilir.
---
Bazı cümlelerde eylemsiler yüzünden güzel bir son yakalayamadım. Üslubum sert değildir aman yanlış anlaşılmasın. Söyledikleriniz benim için son derece değerli. Amacım yalnızca soru sormak.
sataman;
Keşke istanbulda olsaydım çekimlere gelmeyi elimden geldiğin yardımcı olmayı çok isterdim. Ancak eskişehirde yaşıyorum ve burda bu tür işlerle ilgilnen öğrenci sayısı beklediğimin çok çok altında. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyebilirim. Hatta öyleki, okulun o kadar iletişim fakültesi ve güzel sanatlar fakültesi öğrencisi varken (yanlış anlaşılmasın en azından diğerlerinden daha yakınlar sanata, sinemaya), sinemadaki 1-2 liralık hatta çoğunlukla ücretsiz film gösterimlerinde eyvah bu filme yer bulunmaz diyip, koştura koştura gidip salonun yarısının dolmadığını görüp üzülüyorum.
---
Vlad;
Film izlemek konusundaki görüşlerinize hak veriyorum. Ancak sinema okulunda öğretilenleri bilmeden ve öğrenecek bir yer bulamadan ilerlemek gerçekten çok zor oluyor. Bir film izlerken NEYİ izlediğini bilmek bile son derece önemli. Öğrenilenler fazlaca çeşitli olsalar da, bir film çekerken ışık yönetimi görevini farklı birinin üstlenmesi bizim ışık bilmeden film çekebileceğimiz anlamına da gelmez sanıyorum. Yani her görev için farklı görevli olsada, o görevlileri yöneteninde onların ne yaptığı hakkında bir şeyler bilmesi gerekmez mi?
Ayrıca eklemek istediğim şu ki; birşeyler çekerken elinde video kamerayla dolaşan insan sıfatını bir türlü kabullenemiyorum. Bir yazı vardı forumda DSLR makinaların çıktığında sinemaseverlerin EYVAH dediğine dair. O kadar çok bu işi bilmeden ve sevmeden yapan varki, onlardan biri gibi ortalarda dolaşmak öncelikle kendimi rahatsız ediyor. Ve rahat bir kafanız yoksa ne yaratıcığılığınız ne hevesiniz kalıyor. Belkide bunu aşmanın yolu bir sinema tv okumaktır. Ancak bu konuyu açmamın sebebide bu; belkide hiç mi hiç alakası yoktur. Tecrübeler ve deneyimler bu sorunumu aşmamda daha önemli olabilir.
---
Bazı cümlelerde eylemsiler yüzünden güzel bir son yakalayamadım. Üslubum sert değildir aman yanlış anlaşılmasın. Söyledikleriniz benim için son derece değerli. Amacım yalnızca soru sormak.
Ben kırıkkale 2005 radyo tv mezunuyum, anadolu sinema tv de terk 2008. bana bir şey verdi mi diye sorarsan pek birşey vermedi. Örnek vermem gerekirse bir dönem boyunca fotoğrafçılık dersinde ne öğrenemediysem bir günde herşeyi öğrendim. Herşey o kadar uzun uzadıya o kadar gereksiz yollarla anlatılmış ki hevesiniz not kaygısı içinde yokolup gidiyo. bir polanski olma yolunda adımı atarken okul yolunun ilk gününde son gün kapısından çıkarken -vay be demiyorsun oh be diyorsun. aklında sadece seni geren sınavlar fln filan.. aradığın, beklentin 4 yıl için yüzdelik bir değerse %5-6 dır.. emin ol onu da 2 aylık bir workshopla daha iyi bir şekilde halledersin. kısa dönem yapcağın askerlik konusunu unutursun tabii. radyo tv bu şeklde enazından ama sinema tvnin de aşağı kalan bi yanı yok. iş kişinin kendisinde. pratikte film izlemekte..
Bu son yazın özellikle çok etkili oldu Vlad. Askerlik sorun değil çünkü şu anda Anadolu ÇEKO'da okumaktayım. Amacım not ortalamasını yüksek tutup çift anadal yapmaktı. Ha yaparsam okul 1 yıl uzuyor o kadar. Ama yapmasamda bir bölüm bitirmek, en azından kendime ait 4 yıl yaratmak için üniversiteyi kullanmak şansım cepte. Şu fotoğrafçılığı ve diğer herşeyi uzun uzadıya anlattıkları gerçeğine gelince sonuna kadar haklısın. Son 1,5 sene içinde gördümki, üniversitede 1 ayda anlatılan ne varsa, sistemli bir şekilde 10 saatte anlatılabilir durumda. İngilizce hazırlıkta olsun, şu anki iktisat, işletme gibi derslerim olsun yada seçmeli aldığım Fotoğrafçılık dersi olsun (sırf zaten öğretilecekleri biliyorum ortalama olsun diye aldım) öğretilenler gerçekten çoğunlukla zaman kaybı. Öğretilenler değil ama öğretildiği sürenin çoğu zaman kaybı.
Şu andan itibaren odaklandığım nokta daha çok film çekmek, daha çok kurgu yapmak, daha çok set izlemek, daha çok program öğrenmek, daha çok teknik terim öğrenmek olacak... Çift anadal işi için özel bir çaba göstermeyeceğim ancak ortalamam yeterli gelirse de birşey kaybetmeyeceğim için şansımı deneyeceğim. Ekstra harç vb. hiçbirşey yatırmadan ikinci bir bölümüm olması bile hoş gelir. Olmazsa bırakırım rahat rahat 🙂
Biraz fazla oluyorum ama bunları soracak danışacak çok insan yok etrafımda. Şimdi temel sorunum şuki insan neleri bilmediğini bilmeyince, öğrenmeye nerden başlayacağınıda bilmiyor. Sizden bu konuda öneriler bekliyorum. Bir öğrenme yolu, öğrenme sırası ve bu sırada yapılması/yapılmaması gerekenler nelerdir? Belki sonunda güzel bir derleme yapar, yeni sinemacı arkadaşlarla da paylaşırım bu bilgileri.
Örnek vermek gerekirse:
-Fotoğraf tekniği şu kadar öğren
-Sonra sinema hakkında şunları bunları öğren
-Kamerlarda bunları öğren
-Ses ve ışıkta bunları bunları öğren
-Şu şu kitapları oku.
-Kurguda bu şu programları bil...
-İlerledikçe şunları öğren mesela kurguda 3d modelleme vb...
Gibi her türlü önerilerinizden kendime bir yol çizeceğim. Bilmediklerimi öğrenmeye başlar, bildiklerimin üzerinden geçe geçe yürüyeceğim uzun bir süreç beni bekliyor.
Seni bölümden soğutma istemedim.. sadece fazla bir katkısı yok ama zararı da yok. illa bişeyler katacaktır ama demek istediğim herşey insanın kendisinde biter bunun için okula gerek yok..
Bence ilk olarak fotoğrafla başlamalısın.. İşin özü bu diyelim.
Bence tartışmasız en iyi yöntem bol bol film izlemek ve uygulama yapmak. Sinema okulları sadece yönetmen yetiştirmez. Öncelikle bunu bilmeliyiz. Hep bi yanlış anlama var. Sanki ışığından sesine kameradan makyaja kurguya herşeyi kendinin yapması gerektiği. bu yanlış. bu yüzden sinema okumaya gerek yok. kaç kişi kurguyu okulda öğreniyor. sette öğrenilen ses alımı mı derste öğrenilen ses alımı mı? okul sırasında yönetmen olunur mu? bence bu bir yetenek. en önemlisi de kendi tarzının olması. yönetmen film çekendir. bu basit ama anlamlı bence. yani oturma kalk her an bişeyleri filme al. otu boku vs vs. amerikan güzelinde naylon parçasının hafif bir hava akımında ordan oraya savrulma sahnesi vardır. el kamerasıyla çeker bunu filmdeki karakter. arkada sağlam bir müzik ve anlatıcı. basit bir sahne ama mükemmel.. izleyin anlarsınız.... Cok onem verilmesi gereken hemen uygulanabilinir gorusler bunlar.
Davetim, kısa filmi seven ve bu konuda birşeyler görmek ve öğrenmek isteyen,bu işin bir emek ve sevme işi oduğunu düşünen herekese açıktır.Face ekleyin görüşülim.Ayrıca,KURGU-IŞIK-SES konusunda, ben bu işi amatörde olsa biliyorum ,yardımcı olabilirim diyen aarkadaşlarlada bir gurup kurma aşamasındayım. SELÇUK ATAMAN. isminizi pazar toplantısı listesinde de gordum. kısmetse gorusmek dilegiyle
Hiç okuyanla okumayan bir olur mu ? 🙂
1 ) Okulunda oku
2) Sadece okulda tavsiye edilenleri değil, sinemayla ilgili diğer kitapları da oku.
3) Setlere gitmeye çalış. Sadece seyretmen bile yeter.
4) Kendi başına, pratikler yap.
5) Bir ekibin arasında işbirliği içinde bir film projesine katıl.
6) Sonra kendi projeni filme aktarıp bu siteye yükle. Tam kapsamlı bir liste olmus. Tesekkur ederim
Bir öğrenme yolu, öğrenme sırası ve bu sırada yapılması/yapılmaması gerekenler nelerdir? Belki sonunda güzel bir derleme yapar, yeni sinemacı arkadaşlarla da paylaşırım bu bilgileri.
Örnek vermek gerekirse:
-Fotoğraf tekniği şu kadar öğren
-Sonra sinema hakkında şunları bunları öğren
-Kamerlarda bunları öğren
-Ses ve ışıkta bunları bunları öğren
-Şu şu kitapları oku.
-Kurguda bu şu programları bil...
-İlerledikçe şunları öğren mesela kurguda 3d modelleme vb...
Gibi her türlü önerilerinizden kendime bir yol çizeceğim. Bilmediklerimi öğrenmeye başlar, bildiklerimin üzerinden geçe geçe yürüyeceğim uzun bir süreç beni bekliyor. -En can alıcı harika sorular bunlar
-Sıralanacak onerilerin ben de dahil pek cok kisiye bir yol cizdirecegine inanıyorum
Bence şunları yapmak okulda eğitim görmekten hem hesaplı hem daha bilgilendirici ve aydınlatıcı olabilir;
-Bol bol kamera arkası video izlemek(özellikle son çıkan filmlerin[filmin iyi veya kötü olması farketmez] kamera arkası videolarının faydaları daha fazla olur kanısındayım. Eğer filmde yeni geliştirilen bi teknik kullanıldıysa kolayca görülüp öğrenilebilir örn: avatar böyle bi filmdi)
-Teknik kitaplarla haşir neşir olmak(geçen sene senaryo yazımı üzerine kitap almak için kitapçıları gezerken, dükkanın birindeki satış elemanı hangi üniversiteyi okuduğumu sordu. Halbuki ben üniv. falan okumuyorum. Meğer üniversitedeki hocalar benim aldığım kitapları ders olarak okutuyorlarmış)
-Teknik terimleri anlayabilecek kadar ingilizce biliyorsan, yıl içindeki boş zamanlarını çalışma tablosu haline getirip (misal 3 ay boyunca yazarlık üzerine çalışacağım, 2 ay boyunca göruntu yönetimi üzerine çalışacağım, 2 ay boyunca ses üzerine çalışacağım, 1 ay ışık, 1 ay kurgu, 1 ay after effects gibisinden) internetteki ingilizce kaynaklar aracılığıyla kendini geliştirebilirsin. Bu yöntem bu işin okulunu okumaktan bile faydalı olabilir bence. Mesela benim kafamda böyle bi düşünce var ama ingilizce bilmiyorum, internetteki türkçe kaynaklar yetersiz kalıyor. İngilizce kaynaklarsa istemediğimiz kadar çok.
-İzlediğin filmler hakkında yazı yazmakta faydalı olur diye düşünüyorum. Bu yazıları kimseye göstermene gerekte yok. Aradan zaman geçtikçe tekrar okuduğunda ne kadar yol katettiğini anlayabilmen için çok faydalı bi yöntem haline dönüşebilir. Zaman ilerledikçe bu "film hakkındaki düşünce yazıları" uzayacaktır. Misal ilk başladığında yarım sayfa yazıyorsundur ama aradan 3 ay geçmiştir artık yazdıkların 3 sayfayı buluyordur(saçmalamadığın sürece 🙂 ya da 2 sayfayı buluyodur. İşte o zaman bu yazıları yazmayı bırakmanın zamanı gelmiştir.
Bular teorik olarak gelişime katkı sağlayacak önerilerdi. Bir de işin pratik kısmı var. Burda da iki seçeneğimiz var, birincisi kendi başımıza pratik yapmak(ekip kurarak), ikincisi setlere girerek.
Yazıda emir kipi olabilir. Yanlış algılamayın, bunları dostça tavsiye olarak görün, nacizane..