Merhaba arkadaşlar;
Az önce beyazperde de yorumları okuyordum. "Yukarı Bak" filmi hem 3 boyutlu çekilmiş hem de animasyon film.Ayrıca bu filme "Şimdiye kadarki en iyi-etkileyici film" denmiş.Bir editörün dediğine göre senaryosu, karakterin duygusal gelişimi vb. diğer uzun metrajlara ders olacak nitelikteymiş..
Steve Spielberg ve Peter Jackson da Tenten 'i üçleme olarak çekecekler..Hem de animasyon olarak..
Bir yandan böyle animasyon filmler (ki senaryo-efekt-duygu olarak diğer filmlerden çok daha öndeler)
bir yandan da "Sevgililer Günü Katliamı 3D , Son Durak 3 -3D" gibi kamerayla çekilmiş ama 3D olan filmler..
Sinema nereye gidiyor? Biz Türk sinemasında hala 2d doğru düzgün işler çıkaramazken sinema 3D'ye mi yöneliyor? Biz ne yapabiliriz?
Tartışalım..
Ayrıca, şöyle birşey buldum, Panasonic 3D kamera yapmış:
İki görüntü farklı yerlerde(hafızada) saklanıyormuş.
Ayrıca 3D görüntüler ne kadar başarılı?
Ben haftaya gidip şu "Yukarı Bak" ı izleyeceğim..
Fikirlerinizi bekliyorum..
Kolay gelsin..
Sinema, teknolojik olarak nereye giderse gitsin, bazı temel özelliklerini yitirmeyecektir. Hiçbir teknolojik gelişim, bir filmi daha çekici, daha iyi, daha değerli yapmaz. Bu teknolojik gelişmelerin izin verdiği/olanaklı kıldığı anlatım tekniklerinin doğru yerlerde kullanılması o filmi değerli yapar. Sözgelimi, staedycam icat edilmiştir, o güne kadar kamera hiçbir zaman insanlar arasındaki başka bir insan gibi hareketli ve insanlara yakın olmamıştı. Steadycam icat edildi diye ortalık sallandı mı? Hayır. Ama Scorsese onu öyle güzel kullandı ki herkes keyiften bayıldı. Buradan hareketle 3D falan ancak kendi başına bir anlatım aracı olabildiğinde ya da anlatılanı güçlendirebildiği sürece değerli olur.
Animasyon meselesine gelince, bununla ilgili uzun uzun yazmıştım bir ara, hepimiz göreceğiz inşallah, ilk hedef gerçek insan görüntüsü yaratmak. En yakını Final Fantasy'ydi Ama ondan sonra Zemeckis Beawulf'ta bayağı yakınını denedi ama ondan zaten baba oyuncular oynuyorlardı, gerçekle animasyon arasında ara bir teknolojiydi. Bu daha da gelişecek ve giderek kusursuza yaklaşılacak. İşte Marlon Brando'yu gayet karşımızda göreceğiz. Bu konuda da James Cameron aynen şöyle diyor: "Bir oyuncunun görüntüsünü yakalayabiliriz, buna çok yaklaştık. Ama bir oyuncunun performansını yeniden gerçekleştirmek olanaksız. Çünkü o oyuncunun o karakteri nasıl yorumlayacağını kimse bilemez!" Bence çok hoş bir açıklama.
Teknolojik gelişmeler her zaman sinemanın, sinemada anlatım tekniklerinin önünü açmış, ufkunu genişletmiştir. Ama her teknolojik gelişim de önce, ilk yıllarında gereksiz yere, milletin gözünü boyamak için, sadece reklam malzemesi olarak kullanılmıştır. (Bir tek James Cameron bu konuda istisnadır, bu şerefsiz, ne yapıyorsa enfes sinema için yapıyor) O yüzden tüm bu gelişmeleri sevinçle, umutla karşılıyorum ama henüz bunların varlıkları ile enfes işlerin önünmüze gelmesi için erken diyorum.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bresson ;
"Olanaklarım arttıkça yapabileceklerim azalıyor"
hasta la victoria siempre
Bu başlığın benzerini baco açmıştı sanırım geçen sene.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bresson ;
"Olanaklarım arttıkça yapabileceklerim azalıyor"
Bresson gibi minimalist bir yönetmenden böyle bir söylem duymak hiç şaşırtmadı beni. Çünkü zaten teknolojik gelişmelerle Bresson sinemasının kesiştiği bir nokta yok sanırım.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Kustrica ve Jim Jarmusch için olanaklara kavuşunca sinemasını bozdu diyorlar,
gerçi bende kustrica'nın kredisi tükenmez ama :), tabiki minimalist bir yönetmenin böyle demesi gayet doğal birşey.
Bresson belki özel bir durum da olabilir, kendisinin filmleri biraz teatral bir havada , doğallığı sevmeyen birisi.
Spielberg tam tersini söyler heralde :=) , yorum burada tabi tarza göre değişecektir elbet.
hasta la victoria siempre
Sanatçı teknolojiyi öyle bir yerde kullanabilir ki ortaya çıkan iş teknolojik bir ürün mü yoksa sanatsal bir ürün mü olur belli olmaz.
T2'de T-1000'in parmaklıkların arasından geçmesi böyle bir andır. Jurassic Park'taki dinozorlar bu kapsamdadır. KUbrick'in 2001'inin görselliği bu kapsamdadır. Daha birçok örnek verilebilir.
Teknoloji her zaman sinemanın anlatım gücünün gelişmesine olanak sağlamıştır. Ama ne yazık ki genelde bu teknoloji, göz boyamak için kullanıldığı için negatif yaklaşımların odağı olur. Roland Emmerich, Michael Bay gibi soyratılar yüzünden efekt düşmanı milyonlar sıkıcı Fransız filmlerini aslanlar gibi aksiyonlara tercih eder oldular. Peter Jackson, James Cameron, Steven Spielberg gibi isimler "Hollywood'un bol efekt kullanımlı aksiyon filmlerinin imajını perişan etmekten" bu salaklara dava açmalı, hak iddia etmeliler.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Roland Emmerich, Michael Bay gibi soyratılar yüzünden efekt düşmanı milyonlar sıkıcı Fransız filmlerini aslanlar gibi aksiyonlara tercih eder oldular. Peter Jackson, James Cameron, Steven Spielberg gibi isimler "Hollywood'un bol efekt kullanımlı aksiyon filmlerinin imajını perişan etmekten" bu salaklara dava açmalı, hak iddia etmeliler.
Bu bolume keyifle guldum, ilginc tespit dogrusu. Asil komik buldugum sey bir an bunun oldugunu gozumde canlandirdim. Once gazeteler bu davayi yazdi daha sonra mahkeme salonunda bu adamlari gordum, birbirlerine bagiriyorlardi 😀
Bence kesmez bağırışma. Adana adliyesi gibi millet birbirine saplıklarla dalmalı.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
😀 Harika olurdu aslında, eğer davayı Peter Jackson açarsa kesin kazanır.Ama Spielberg de arada gereksiz kullanıyor efektleri be..(bence)
Ama cidden biri şu Roland Emmerich denilen herifi durdursun.Sırf efektlerle filmlerine izleyici çekiyor..Şimdi de 2012yle geliyor..Gelmesin.."Yarından Sonra" filminde de efektten başka ne vardı zaten..Sevmiyorum bu adamı..
(Ha Stargate'i severim, o Emmerich'in..)
hehe
öyle dediniz aklıma swordfish'te hollywood'a söven Stan'ın sözleri geldi.
You know what the problem with Hollywood is? They make shit. Unbelievable, unremarkable shit. Now I'm not some grungy wannabe filmmaker that's searching for existentialism through a haze of bong smoke or something. No, it's easy to pick apart bad acting, short-sighted directing, and a purely moronic stringing together of words that many of the studios term as "prose". No, I'm talking about the lack of realism. Realism; not a pervasive element in today's modern American cinematic vision. Take Dog Day Afternoon, for example. Arguably Pacino's best work, short of Scarface and Godfather Part 1, of course. Masterpiece of directing, easily Lumet's best. The cinematography, the acting, the screenplay, all top-notch.
Görkem'in tespitler süper ayrıca.
hasta la victoria siempre
Aksiyon filmlerinde gerçekçilik pek olmaz, eğer olursa bir sınır olarak çıkar karşısına yapımcıların ve bu sınır içinde kalarak etkileyici şeyler yapmak kolay değil. Diğer türlü akıl-mantık devresini kapatarak sadece efekt ve aksiyon görmek isteyerek sinemaya giren seyircilerin parasını cukkalamak çok daha kolay.
- baço
Aksiyon = Bourne Serisi
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Aksiyon = Bourne Serisi
Son birkaç yıldır benim için de aynen böyle.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ve hala ve hala ve hala ve hala ve haaaaala vıcık vıcık, çoluk çocuk işi, şirinlik muskası, içeriği 1-3 yaşa, görselliği 12-15 yaşa hitap eden gerzek mi gerzek holivut animasyonlarının notları, yıldızları, hayran miktarları, felsefik teknofobik polisiye steampunk siberpunk fantastik aile dramı hard boiled karakter dramı gerilim aksiyon aslanlar gibi Japon animelerinden daha fazla ya! Allah bildiği gibi yapsın. Tamam, eğlenceli belki ama o kadar be dostlar.
Neymiş, teknolojik düzeymiş, son noktaymış.... S.ktirin, şerefsizler. Sizin daha beceremediğinizi Japonya 6-7 yıl önce hatta belki 10 yıl yaptı. Shrek ilk bölümde çıplak ayaklı olamıyormuş çünkü teknoloji yetmiyormuş. Ama 3. filmde çıplak ayaklı görebilecekmişiz çünkü teknolojimiz gelişmiş. Yuh artık!
Final Fantasy Spirits Within ve Advent Children teknolojinin son noktasıdır ve bu gidişle bir on yıl daha bu değişmeyecek. 10 sene sonra ben hala "sizin yaptığınızı Japonlar 20 sene önce yaptı" diyor olacağım.
Advent Children'ın bitiş jeneriğindeki video, Holivut animasyon aleminin tamamından daha iyi.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;