Forum

Sinema ; Bilim midi...
 

Sinema ; Bilim midir, bilim değilse Sinemabilim nedir ?

103 Gönderi
17 Üyeler
0 Reactions
16.5 K Görüntüleme
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Birincisi kimin umrunda? Açık seçik soruyorum, kimin umrunda? Aramızda sinema teorisyeni olmayı planlayan var mı? Belki Kezzap falan planlıyordur bilemem, o zaman tartışsın tabii, ama şu var, Sinema diyelim ki bilim. Evet. O ne ya, dünya hâlen dönüyor, değişen bir şey yok. Diyelim ki Sinema bilim değil. Oha, dünya hâlen dönüyor.

Yarın çekeceğimiz film yine aynı film olacak.

Bilim miymiş değil miymiş.. Ne farkeder ne???

Şimdi Franc'dan verim alamadım bu gece o yüzden sana sarmaya karar verdim Payitaht. Dolayısyla sen o filmi çekmesen de dünya dönüyor o zaman ölelim mi yani nedir önermen şimdi, bak cümle seçiyorsun aradan falan dersen şerefsizim yakarım burayı onu baştan söyledim bil.

Ben yatıyorum artık. 😀

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 14/05/2009 2:17 am
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Birincisi kimin umrunda? Açık seçik soruyorum, kimin umrunda? Aramızda sinema teorisyeni olmayı planlayan var mı? Belki Kezzap falan planlıyordur bilemem, o zaman tartışsın tabii, ama şu var, Sinema diyelim ki bilim. Evet. O ne ya, dünya hâlen dönüyor, değişen bir şey yok. Diyelim ki Sinema bilim değil. Oha, dünya hâlen dönüyor.

Yarın çekeceğimiz film yine aynı film olacak.

Bilim miymiş değil miymiş.. Ne farkeder ne???

Şimdi Franc'dan verim alamadım bu gece o yüzden sana sarmaya karar verdim Payitaht. Dolayısyla sen o filmi çekmesen de dünya dönüyor o zaman ölelim mi yani nedir önermen şimdi, bak cümle seçiyorsun aradan falan dersen şerefsizim yakarım burayı onu baştan söyledim bil.

Ben yatıyorum artık. 😀

Hehe, bak neler olcak daha. Az bekle. Dude'un camına taş atıp sokağa çağırayım. Annesi kızıyor ama artık napalım. Dude.. Şişş Dude. Bi aşşa gelsene olum, bak bişi dicem.

 
Gönderildi : 14/05/2009 2:22 am
(@eraydinc)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Günlerdir bu başlığı takip ediyorum diyeceğim ama, sadece kim kimden uzağa işemeye çalışmış, yüzeyselce bakıp geçiyorum.

Buraya yazan herkese sormak istediğim birkaç soru var, buyrun başlayalım.

Birincisi kimin umrunda? Açık seçik soruyorum, kimin umrunda? Aramızda sinema teorisyeni olmayı planlayan var mı? Belki Kezzap falan planlıyordur bilemem, o zaman tartışsın tabii, ama şu var, Sinema diyelim ki bilim. Evet. O ne ya, dünya hâlen dönüyor, değişen bir şey yok. Diyelim ki Sinema bilim değil. Oha, dünya hâlen dönüyor.

Birader sinema bilim ise ne farkeder, değil ise ne farkeder? Sinema teorisyeni değilseniz, bu sizin için neyi değiştirir? Burada neredeyse hepimiz işin pratisyen kısmındayız. Açıkcası bugün buraya Allah gelip sinema bilimdir dese benim yarın çekeceğim filmde herhangi bir değişiklik olmaz. Bilimse bilim, şimdi sinema bilim olunca Eray'ın filmleri daha mı iyi oldu? Bilim değilse değil, Fırat'ın filmleri daha mı gerçekçi oldu?

Geçin abi bunları, birbirinizi yiyorsunuz bir haftadır, geçiniz, bunlara takılmayın. Pratisyen değil de teorisyen olacaksanız, düşünün, taşının yazın tabii. De nedir bu sidik savaşı. Kezzap da filmini çekiyor, Eray da, Kerem müziklerini yapıyor, toker ortamlara atlıyor, Görkem ise her başlığa roman diziyor..

Yarın çekeceğimiz film yine aynı film olacak.

Bilim miymiş değil miymiş.. Ne farkeder ne???
Bilim olduğunu ülke olarak kabullendiğimiz gün ,sinemamız dünyaca saygın bir yere gelmek için yükselişe geçer. 5 tane dünyaya malolmuş filmimiz yok arkadaşlar.

Kendi çapımızda eğlenmek içinmi yapıyoruz bunu ?

Taksicilerle aramızda geçen dialoglar şu şekilde ...

TAKSİCİ
-Yaş kaç abi ?
ERAY
-21
TAKSİCİ
-Ooo büyük gösteriyon abi sen,okuyonmu napıyon ?
ERAY
-Sinema okuyorum abi ben.
TAKSİCİ
-Kaçıncı sınıf
ERAY
-3
TAKSİCİ
-Seneye karıları atarım yatağa diyorsun yani
ERAY
(sessiz,burnundan çıkardığı ufak çaplı hava sesiyle ,Taksiciye bozmadan güldüğünü ima etmeye çalışır ,ama sinirlenmiştir )
TAKSİCİ
-Sinema içinmi bunca yıl okuyosun abi ya,
ERAY
-Sinema yapmak için diğer şeyleride bilmek gerekiyor. Akademiler iletişim mühendisi olarak görüyor bizi...
TAKSİCİ
-Mühendis olcan yani.. ( tavrı değişir, sonuçta mühendislik gibi bir isimle karşılaşmıştır )
ERAY
-İnşallah ( ufak bir isim değişikliğiyle taksiciyi kırmamanın keyfi, yüzünden okunmaktadır )

eraydinc.com
vimeo.com/eraydinc

 
Gönderildi : 14/05/2009 2:25 am
(@franc)
Gönderi: 0
 

İnsan bir noktada alınıyor, sonuçta bende insanım, ama gördüğün gibi basit kelimeyi yanlış anladığımı düşünüyorsun. Bu kadar olayı karşı taraf büyüte biliyor. O zaman kelimeleri dikkatli seçelim...

Belki olayı geyiğe vurabilirdim ama ben aşırı tepkiyi kasden verdim, onun için bende özür dilerim senden. Sanırım bu başlık fazla gerdi, konuya tekrar dönmeyecem.

Son mesajları bir yönetici silerse konuya devam etmek isteyen arkadaşlar, bizim boş mesajlarımızdan kurtulmuş olur.

 
Gönderildi : 14/05/2009 2:25 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Her şeyi geçtim, 5 tane dünyaya mal olmamış filmimiz yoksa bu dünyanın da mallığıdır birazcık.
(Sektörel sorunları dışarıda tutuyorum.)

5 tane dünyaya mal olabilecek filmimiz:

- Selvi Boylum Al Yazmalım
- Yol
- Vesikalı Yarim
- Sevmek Zamanı
- Eşkiya

Bu sektörel bir sorundur. Pazarlama, ya da en temelde politik-ekonomik bir sorundur.
Filmlerin sanatsal duruşlarında bir sıkıntı yoktur.
Ve bunun sinemanın bilim olup olmamasıyla hiçbir alakası yoktur!

...

 
Gönderildi : 15/05/2009 5:40 am
(@eraydinc)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Peki 🙂

eraydinc.com
vimeo.com/eraydinc

 
Gönderildi : 15/05/2009 5:59 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Peki 🙂

En az fotoğrafın kadar karizmatik bir cevap, tebrikler. 🙂

 
Gönderildi : 15/05/2009 7:40 am
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

Peki 🙂

En az fotoğrafın kadar karizmatik bir cevap, tebrikler. 🙂
KEzzAP nasıl kalkacaksın bu cevabın altından? Tek kelime ve bir smiley'le bitirdi seni.

 
Gönderildi : 15/05/2009 1:40 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

http://disneyresearch.com/
http://graphics.pixar.com/library/

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 18/05/2009 1:13 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

1)
Bu konu çok derin, geniş, üzerine söylenebilecek çok fazla şeyin olduğu bir konu. Başlığı açan arkadaşta pek açıklayıcı olmamış, yani sanat-bilim-teknoloji üçgeninde nasıl bir bağ kurmaya çalıştığını, bunun üzerine neler söylemek yada duymak istediğini belirtmemiş.

Ve olaya nasıl, ne amaçla yaklaşıldığı önemli. Hangi açıdan yaklaşıldığı netleştirilmezse birbiriyle çokta bağlantılı olmayan mesajlardan oluşan, okuması keyifli ama net bir sonuca ulaşılması güç bir başlığımız olur.

Önce "sanat-sinema-bilim-teknoloji arasında nasıl bir bağ üzerine konuşuyoruz, neyi arıyoruz diye bir tespit yapmalıyız ki söylenecekleri ona göre biçimlendirelim.

2)

KEzzAP'ın "çay, bilimsel gerçeklerle bağlantılı olarak demlenir, ama çay demlemek bilim değildir" ve Kenan'ın "dünyada birbiri ile sıfır bağlantıda olan "şey" yok" tespitleri gayet doğrudur. KEzzAP'ınki tartışılan konunun çözümünün "başlangıç/çıkış" cümlesidir. Kenan'ın ki ise bitiş/sonuç cümlesi. Konu mulaktır, bakış açısına göre farklı tespitlere varılır ama bu iki önermenin ışığında biçimlenecektir.

3)

Sinema bir sanattır. Sanat ve bilim farklı yaklaşımlarla, yöntemlerle icra edilirler. Sanatta her zaman "duygusal etkileşimlerle estetik" aranır. Bilimde "kanıtlama esasıyla gerçek" aranır. Tamamen farklı yaklaşım ve yöntemlerdir bunlar. "Estetik/estetize edilmiş bilim", "gerçekçi sinema" gibi tarzların varlığı iki odağı birbirine yaklaştırıyor olabilir ama bu girişimler sadece birer "etkileşim"dir. Esas'ların değişiyor olması değildir. Sinema bir bilim değildir, hiç olmamıştır. Sinemanın bilimin ürünlerinden (teknoloji) yararlanması zaten onu bir bilim yapmaz. Bilimin sanatı incelemesi de bilim adamını sanatçı yapmaz.

Esas incelenmesi gereken şey şudur bence: bilim mi sanatı daha derin incelemektedir yoksa sanat mı bilimi? Hangisi, diğeri için daha derin fikre sahiptir? Hangisi, diğeri üzerine daha net tespitler yapabilmiştir?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 19/05/2009 5:58 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

1)
Bu konu çok derin, geniş, üzerine söylenebilecek çok fazla şeyin olduğu bir konu. Başlığı açan arkadaşta pek açıklayıcı olmamış, yani sanat-bilim-teknoloji üçgeninde nasıl bir bağ kurmaya çalıştığını, bunun üzerine neler söylemek yada duymak istediğini belirtmemiş.

Ve olaya nasıl, ne amaçla yaklaşıldığı önemli. Hangi açıdan yaklaşıldığı netleştirilmezse birbiriyle çokta bağlantılı olmayan mesajlardan oluşan, okuması keyifli ama net bir sonuca ulaşılması güç bir başlığımız olur.

Önce "sanat-sinema-bilim-teknoloji arasında nasıl bir bağ üzerine konuşuyoruz, neyi arıyoruz diye bir tespit yapmalıyız ki söylenecekleri ona göre biçimlendirelim.

2)

KEzzAP'ın "çay, bilimsel gerçeklerle bağlantılı olarak demlenir, ama çay demlemek bilim değildir" ve Kenan'ın "dünyada birbiri ile sıfır bağlantıda olan "şey" yok" tespitleri gayet doğrudur. KEzzAP'ınki tartışılan konunun çözümünün "başlangıç/çıkış" cümlesidir. Kenan'ın ki ise bitiş/sonuç cümlesi. Konu mulaktır, bakış açısına göre farklı tespitlere varılır ama bu iki önermenin ışığında biçimlenecektir.

3)

Sinema bir sanattır. Sanat ve bilim farklı yaklaşımlarla, yöntemlerle icra edilirler. Sanatta her zaman "duygusal etkileşimlerle estetik" aranır. Bilimde "kanıtlama esasıyla gerçek" aranır. Tamamen farklı yaklaşım ve yöntemlerdir bunlar. "Estetik/estetize edilmiş bilim", "gerçekçi sinema" gibi tarzların varlığı iki odağı birbirine yaklaştırıyor olabilir ama bu girişimler sadece birer "etkileşim"dir. Esas'ların değişiyor olması değildir. Sinema bir bilim değildir, hiç olmamıştır. Sinemanın bilimin ürünlerinden (teknoloji) yararlanması zaten onu bir bilim yapmaz. Bilimin sanatı incelemesi de bilim adamını sanatçı yapmaz.

Esas incelenmesi gereken şey şudur bence: bilim mi sanatı daha derin incelemektedir yoksa sanat mı bilimi? Hangisi, diğeri için daha derin fikre sahiptir? Hangisi, diğeri üzerine daha net tespitler yapabilmiştir?

😀 😀

+1

 
Gönderildi : 19/05/2009 6:30 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

iyi çay demlemek bir sanattır. gıda mühendisliği bir bilim. bilim daha iyi çay demlemeni sağlayabilir. sana geleneksel çayın ötesinde hiç bilinmeyen tatlar sunabilir.

dünyadaki en iyi çayları üretmek istiyorsan bilimle çaycılığın kesiştiği alanda yer almak zorundasın. bilim sadece sonuçlarını kullandığın bir araç olmaz o zaman. yaptığın işin kendisi olur.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 19/05/2009 8:42 pm
(@zepra)
Gönderi: 0
 

bir de pixardan vermeye çalıştığım örneği açıklayayım.

pixar'ın son filmi "up". eli grafik tablet tutan herkes maya'yı internetten indirip bir ev modelleyebilir. sonra evin tepesine bir kaç bin balon iliştirip evi havada oradan oraya havada hareket ettirebilir.

oysa pixarcıların tutuğu yol nasanın marsa balonla inen robotlara yaptığı gibi detaylı bir fizik simülasyonu yapmak. her bir balonun birbirine çarpması, zıplaması, iplerinin esnemesi birbirine dolanması vs. ev, evin içindeki karakterler, karakterlerin kat kat kostümlerinin kumaş hareketleri de bu sisteme dahil. yani içerdeki karakter zıplayınca tepedeki balon da gerçekçi bir şekilde etkileniyor bundan.

böylece elde edilen görüntü tepesine balon tutturulmuş uçan bir ev olmuyor. binlerce balon tarafından çekilip uçurulan bir evin görüntüsü oluyor.

şimdi burada sahneye koyma işi kamerayı şuraya koy, oyuncular şurda dursundan ibaret değil. "sinemacı" (ki tek bir kişi değil koskoca bir ekibin adı burada sinemacı) arzu ettiği görüntüyü, hissiyatı oluşturabilmek için en katı fizik kurallarına bile, matematiğe bile vazgeçilmez bir biçimde bağlı.

çünkü sinema üretimi endüstriyel bir üretim aynı zamanda. sanatsal üretim kafada bitiyor. ama o endüstriyel üretim kısmı da belirlenmiş, standart haline gelmiş bir şey değil. her sahne için arzu ettiğim görüntüyü nasıl oluştururum diye kafa patlatman lazım. bir şeyler inşa etmen, değişik teknlojileri bir araya getirip kullanman lazım. eğer öyle bir teknoloji yoksa ve paran da varsa o teknolojiyi üretmen lazım.

animasyon örneği kesmediyse benjamin button'ı düşünün. holivud meselesi de değil bu. sen kafamda şöyle bir hayal var dedikten sonra onu beyaz perdeye, seyircinin kafasına aktarabilmek için akla girebilecek her türlü bilim devreye girer artık. sen burada bilimi, teknolojiyi sadece kullanan olabilirsin elbette. eldeki imkanlarla yetinebilirsin. bu başkalarının da sinema üretirken sadece kullanıcı olmalarını gerektirmez.

sinemayı bir bütün olarak düşünmemiz gerekir. ve öyle bakınca sinema üretimi bilimle içli dışlıdır deriz.

- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.

 
Gönderildi : 19/05/2009 9:45 pm
Sayfa 7 / 7
Paylaş: