Önce bir şu seviye sorununu çözelim, hiç tanımadığın biriyle konuşurken götümle mötümle diye konuşmuyorsundur herhalde. Karşındakilere ilkokul öğrencisi gibi davranma hakkını saklı tut, saygı ile yaklaşırsan saygı görürsün çünkü. Ben her yazılan şeyi alakam olmasa da, istemesem de sonuna kadar okuyorum zaten içinde abuk sabuk bir şey var mıdır diye. Karşında çocuk yok yani. Orayı oku burayı anla diye saçma bir moda geçme.

Ben ne senin dedikleri ucundan tırpanladım, ne de işime yarayan yerini aldım. Sıkışınca bu mazerete sığınılmasından da sıkıldım artık. Hala aynı şeyi iddia ettiğin halde benim senden yaptığım alıntılara karşı çıkıyorsun. Sonra da başını oku-sonunu oku. Her tarafını okudum, anlamak istemedikten sonra yapacak bir şeyim yok.

Önce bir şu seviye sorununu çözelim, hiç tanımadığın biriyle konuşurken götümle mötümle diye konuşmuyorsundur herhalde. Karşındakilere ilkokul öğrencisi gibi davranma hakkını saklı tut, saygı ile yaklaşırsan saygı görürsün çünkü. Ben her yazılan şeyi alakam olmasa da, istemesem de sonuna kadar okuyorum zaten içinde abuk sabuk bir şey var mıdır diye. Karşında çocuk yok yani. Orayı oku burayı anla diye saçma bir moda geçme.

Ben ne senin dedikleri ucundan tırpanladım, ne de işime yarayan yerini aldım. Sıkışınca bu mazerete sığınılmasından da sıkıldım artık. Hala aynı şeyi iddia ettiğin halde benim senden yaptığım alıntılara karşı çıkıyorsun. Sonra da başını oku-sonunu oku. Her tarafını okudum, anlamak istemedikten sonra yapacak bir şeyim yok.
biz orda görkem'le estetik üzerine konuşuyoruz, orda kameranın olaydaki yerini tartışıyoruz, ona istinaden bişe yazıyorum. Sen o kısmı alıp frans süper saçmalamışsın diyorsun.

o zaman seviye sorununu çözelim sokakda konuşan iki ikişinin arasına girip, siz saçmalıyorsunuz diyebilir misin? ne oldu şimdi bu seviye işine.

sen saçmalıyorsun diyip ortamı geriyorsun karşılık alınca seviye diyorsun. bu nasıl seviye anlayışı?

Yani şimdi ben elime kamera alsam ve sokağın başına geçsem, hızlı geçen arabaları çeksem. Bu benim için estetiktir varsayalım. Bende sanat yapmış olurum. Aksini iddaa edebilecek biri varsa yazsın yani. Spielberg'de aynısını yapıyor, ona estetik geleni çekiyor. Oda sanat yapıyor bende. Ha benim sanatımı benden başka kimse beğenmez o ayrı : ) Yani kamerayı kullanan adam sanat yapıyor ve ortaya çıkan filme, sinema diyorsak zaten çok uçuk bir noktadayızdır.

Bu bir önerme mi değil mi, eğer başka ve benim anlamadığım bir şeyle bağlantısı varsa, bambaşka bir şeyse ben çekiliyorum, özür dilerim. Şimdi cevap alalım, bu bir önerme mi, kastetiğin şey nedir?

Yani şimdi ben elime kamera alsam ve sokağın başına geçsem, hızlı geçen arabaları çeksem. Bu benim için estetiktir varsayalım. Bende sanat yapmış olurum. Aksini iddaa edebilecek biri varsa yazsın yani. Spielberg'de aynısını yapıyor, ona estetik geleni çekiyor. Oda sanat yapıyor bende. Ha benim sanatımı benden başka kimse beğenmez o ayrı : ) Yani kamerayı kullanan adam sanat yapıyor ve ortaya çıkan filme, sinema diyorsak zaten çok uçuk bir noktadayızdır. George Meiles filmi sadece çekiyor. Eee bende çekiyorum, Spielberg'de çekiyor, baco'da çekiyor kısaca eline kamera alan çekiyor. Peki hepimiz sinema yapıyor muyuz? Sadece çekiyoruz, olay bu.

Bu bir önerme mi değil mi, eğer başka ve benim anlamadığım bir şeyle bağlantısı varsa, bambaşka bir şeyse ben çekiliyorum, özür dilerim. Şimdi cevap alalım, bu bir önerme mi, kastetiğin şey nedir?

önermemi altında yapıyorum, konuyu bir yerden yakalıyıp demek istediğime gelmeye çalışıyorum. git altına bak şimdi öneriyormuyumuşum, başka bir şeymi yapıyormuşum.....

Olay ne biliyor musun? Biz filmle sinemayı aynı zannediyoruz... Eğer bu ayrımı yapabilirsek. Sinemanın bilim, bilimle üretilen filmin, sanat olduğu konusunda birleşiriz gibime geliyor.

Bu önerme mantıklı duruyor.

bak adam gibi okuyan, bişeler anlıyormuş veya bir şeyler çıkarta biliyormuş.

benim deiğim doğru gel bana biat demiyorum burdaki kimseye, görüşümü açıklıyorum fi,kir, paylaşıyorum fikir alıyorum. hayatta her savunduğun görüş her svunduğum düşünce doğru olsa, şu an dünyanın en zengin adamı olurdum. tuttuğum görüş veya savunduğum görüş yanlış olabilir. ama karşının görüşüne saygı duyarım. 76 mesajm var kimin görüşüne saçmalık şudur budur diyorum. bak buda böyle olabilir diyorum sadece.

ya seviyeden bahsediyorsun birde yapma yani gözünü sevim ya

Tekrar söylüyorum Franc, adam gibi okuyan diyerek beni kızdırmaya çalışıyorsan pek beceremiyorsun. Bana hakaret etmeye çalışıyorsan elini korkak alıştırma. Ben sana yazdıklarının saçma olduğunu söyledim. Hala kendini çok zeki görüyorsun ve aklınca Matrix boktandır diyerek beni aşağılıyorsun. Böyle devam et ama dediğim gibi elini korkak alıştırma. Bana göre saçma evet hala daha aynı şekilde düşünüyorum ama hakaretlerine cevap vermekten yazdıklarına veremiyorum.

Önermeni okudum, her ne kadar sen oku da gel moduna girdiysen de baştan da okumuştum ama döndüm bir daha okudum benim göremediğim nedir diye. Tabi göremediğim hiç bir şey yok. Ta en başından beri okuyorum zaten. Ama sen ısrarla önermem orada altında, ben bir şeyler söyleyerek sonuca gelmeye çalışıyorum diyerek hala saçmalıyorsun. Eğer sondaki önermeyi ortaya koymak için bir önceki paragrafı kurmuşsan, o paragraftan oraya yürümüşsen beni sondaki senin önerme dediğin cümle ilgilendirmiyor. Ben önermeye gittiğin paragrafın tamamen yanlışlar üstüne kurulduğunu söylüyorum. Yani yanlışlar, önermeni yapmak için gittiğin yolda. O paragraftan sonra yaptığüın önerme ile zerre kadar ilgilenmedim. Yol yanlış. Sen o yolun hala doğru olduğunu iddia ediyorsan o paragraf bir önermedir. Ve eğer önerme ise, tekrar ediyorum hayatımda duyduğum en saçma önerme.

Üsttekinden bağımsız olarak şuna da cevap vereyim. Benim yaptğım da sanattır kardeşim, kim iddia edebilir tersini mahkemeye git falan demiştin bir önceki sayfada. Bir piaynonun başına otur ve Bach ile kendini aynı şeyi yaptığını söyleyerek çalmaya başla bakalım insanlar sana mı deli diyecekler yoksa bana mı. Ben senin filminin sanat olmadığını kanıtlamaya çalışmam, gerizekalı mıyım ben. Ama sen sanat olduğunu sanat yaptığını kanıtlamak için film çekiyorsun, eğer çekiyorsan. Bir şeyler kanıtlaması gereken de sensin yani.

Ben yine muhabbete ortadan dalıyorum ama... Şimdi diyelim ki sinema bir bilim.

Fizik bilimiyle ışığın doğrusal yayıldığını açıklayıp gösterebiliyoruz. Pavlov köpeğiyle canlı beyninin öğrenme metodlarından birinin şartlanma olduğunu açıklayabiliyor. Coğrafya bilimi ile Iğdırda nasıl pamuk yetiştiğini, hatta felsefe ile Hitlerin nasıl diktatör olabildiğini, psikoloji ile Hannibal Lecter'ın niye deri yediğini açıklayabiliyoruz. Bunları bu bilimlerin ihtiva ettiği gözlem ve deneyler sonucu ulaştığı somut verilerle yapıyoruz. Salt Sinema yaparak açıklığa kavuşturabileceğimiz herhangibir doğa ya da insanlık olayı var mi bunu merak ediyorum. Sinemayı tek başına ayakta bilim diye durabilecek bir bilim dalı haline getiren nedir?

Bir şeymi kaçırıyorum bana mı öyle geliyor. İki gündür zekice! yazdığım cümlelerin yanlış olduğunu söyleyen var. Ama iki gün içinde seviyeden bahseden ilk kişi "yanlış" değilde "saçma" diyor. Neye istinaden iki kez okuyup gene gidip cümlenin içinden kesit alan kişi. Ya bari tamam yapıyon, git sonuna bak genelde, işi yapan cümle içinde ki fiil olur ( birazda öğretmenlik yapim). Sonra evet "olay budur saçmadır" de bari, bende diyim en azından saçma derken olayı, anlamış en azından. saçma demişse bende görüşümü baştan düşünim.

Franc kamera ile yapılan her çekime sanat dedi.
"Franc Allah belanı versin bu saçmalık"

Belki Franc orda başka bişe demek istiyordur, anlayamamış olabilirim. Saçmalık demeyimde yanlış diyim. Evet sanki daha seviyeli.

Benimde son 5 mesajımda yaptığım en seviyeli konuşma oldu hayatımda!
Bir piaynonun başına otur ve Bach ile kendini aynı şeyi yaptığını söyleyerek çalmaya başla bakalım insanlar sana mı deli diyecekler yoksa bana mı.

50 cmlik bir nesnenin üstüne oturup, porno film çeken bir kanına sen sanatçı değil diye git hakime, hakim kadına deli der belki : ), ama sana diyeceğini daha çok merak ederim.

Franc, hala ısrar ediyorsun. Bak ısrarla hala benim anlamadığımı ima ediyorsun. Bilerek yapmadığını, bilinçaltından tetiklendiğini düşünmeye başladım artık. Yahu kardeşim başından beri okudum diyorum, hepsini tek tek, sonundaki önermeni de okudum, ve inan ki hepsini anladım. Niye benim anlamadığımı ima ediyorsun ısrarla cevap vermek yerine.

Gerçekten sıkıldım bu yazımın içinden cümle çekiyorsun muhabbetinden. Bir yerden cümle çektiğim yok. Israrla aynı şeyleri yazmaktan da yoruldum. Belki orada Franc başka şey demek istedi diyorsun, ama ne demek istediğine dair soru sorunca git hepsini oku, anlamamışsın ne demek istediğimi diye benim zekam ve bilgi birikimim belki de entelektüalitem ile ilgili önyargılarını ortaya koyuyorsun. Beni Matrix kötüdür, LOTR saçmalıktır film değildir diyerek aşağılamaya çalışman da bundan. Çok kızdın anladım ama kabul et ki o paragrafta yazdığın şeylerin hiç bir temeli yok. İster o son cümledeki sonuç çıksın ister çıkmasın. İsterse başka bir sonuç çıksın umurumda değil. Kaçıyorsun.

''Bilimkurgu'' filmler çeken biri olduğum için savunmuyorum bu konuyu 🙂

Sanat görecelidir, fakat bilim net kurallar koyar..

İnsanları test etmenin , öğretmenin, tedavi etmenin, korkularını yenmenin , yasal belge olmanın, güvenlik tespiti yaratmanın , propaganda yapmanın vs vs...

Bilimsel yaklaşımlar bunlar...

Reklam filmleri sanat değildir,ama reklam filmi oluncaya kadar geçen süreçte hep sanattan yararlanılır.

Siz ise ; Sinema bilim değildir, ama sinema oluncaya kadar bilimden yararlanır diyorsunuz. Ama bilim çok yönlü.

Sizi görüşleriniz o zaman '' din bilimleri '' gibi bir bilim dalınıda safdışı bırakıyor...

Bilim denilince Türkiye'de akla gelen fotoğraf şu bence :

🙂

50 cmlik bir nesnenin üstüne oturup, porno film çeken bir kanına sen sanatçı değil diye git hakime, hakim kadına deli der belki : ), ama sana diyeceğini daha çok merak ederim.
Ne diyorsun Franc, ne alakası var. Ya artık motor su kaynattı, ya da uykun falan geldi. Ne diyorsun, anlaşılmıyor. Konuya döneceksen yazayım, yoksa sıkıldım yani.

Tamam sözlerin yanlış de. Onermen yanlış de, ama sonra gelip ana okulu coğıu azarlar gibi seviye diyip, birinin görüşüne saçmalık deme. Normalde ben saçmalığa alınmam, sende diyorsun bende alınmam bana istediğini diyebilirsin diye. Ama bu muhabbeti buraya ben getirmedim. Birde sıkışınca, mazeret sıralamayın diyorsun. Madem konuyu böyle, tartışacaz işte tartışıyorum senin gibi. Sen bişe diyorsun, ben cümle çekip kavga çıkartmaya meilli kelimeler kullanıyorum. Mazeret beyan etmiyorum.

Ama bak bakalım bu ikimizede ne kazandırdı.

Günlerdir bu başlığı takip ediyorum diyeceğim ama, sadece kim kimden uzağa işemeye çalışmış, yüzeyselce bakıp geçiyorum.

Buraya yazan herkese sormak istediğim birkaç soru var, buyrun başlayalım.

Birincisi kimin umrunda? Açık seçik soruyorum, kimin umrunda? Aramızda sinema teorisyeni olmayı planlayan var mı? Belki Kezzap falan planlıyordur bilemem, o zaman tartışsın tabii, ama şu var, Sinema diyelim ki bilim. Evet. O ne ya, dünya hâlen dönüyor, değişen bir şey yok. Diyelim ki Sinema bilim değil. Oha, dünya hâlen dönüyor.

Birader sinema bilim ise ne farkeder, değil ise ne farkeder? Sinema teorisyeni değilseniz, bu sizin için neyi değiştirir? Burada neredeyse hepimiz işin pratisyen kısmındayız. Açıkcası bugün buraya Allah gelip sinema bilimdir dese benim yarın çekeceğim filmde herhangi bir değişiklik olmaz. Bilimse bilim, şimdi sinema bilim olunca Eray'ın filmleri daha mı iyi oldu? Bilim değilse değil, Fırat'ın filmleri daha mı gerçekçi oldu?

Geçin abi bunları, birbirinizi yiyorsunuz bir haftadır, geçiniz, bunlara takılmayın. Pratisyen değil de teorisyen olacaksanız, düşünün, taşının yazın tabii. De nedir bu sidik savaşı. Kezzap da filmini çekiyor, Eray da, Kerem müziklerini yapıyor, toker ortamlara atlıyor, Görkem ise her başlığa roman diziyor..

Yarın çekeceğimiz film yine aynı film olacak.

Bilim miymiş değil miymiş.. Ne farkeder ne???

Ben bana bir şey kazandırsın diye yazmadım, değil seni kişmseyi azarlamak gibi bir niyetim yok. Ama yazdığın şeyin saçmalık olduğunu gayet masumane söylemiştim, azar tonu değildi o. Sen ona takılmayıp ne dediğime takılsaydın muhabbet burada olmayacaktı ve ben hala cevap alamadım benim için bitti, teşekkürler. Kırdıysam seni özür dilerim. Bu sefer de böyle olsun.