Anlatmak istediğini yazıyla izleyicinin gözüne sokmak acizliktir bence.. Sinan çetin gibi birinin bunu yapması ilginç(ne kadar eleştirilsede onlarca işe imzasını atmış bi yönetmen sonuçta).Ayrıca konu itibariyle birilerinin gözüne girmek için yapılmış bir iş gibi duruyo...

Ben filmi bir başkası yapsaydı görüşlerin çok daha farklı olacağına inanıyorum.

nerde ne zaman ve nasıl izlersem izleyeyim, böyle bir filmi teknk açıdan eleştiremesemde..konu espri anlayışı...kurgu gibi konularda aynı şeyleir söyleyeceğimden eminim..yönetmeni kim olursa olsun...bir kere türkü formatında klasik müzik çalındıktan sonra askerlerin oynamaya başlaması ironik bir yaklaşım oalrak verilmiş ama lise tiyatrosu skeçlerinden öteye bir duygu yaratmamış..askerlerin klasik müzik bestekarlarının isimlerini okuyamayışları çok klişe...yani film bir derdi varmış gibi dutuyor ama aslında söylediği şeye kendide inanmıyor...biyerden sonra yapmaya çalıştığı ironi parçalanıyor ve filmin ciddiyeti ve inanırlığı ortadan kalkıyor...ahmet koçun bağlamayla klasik müzik çalabilmesi bir nimet olarak kullanılmış...ama olayın gerçlekçiliğiyle alakası yok...saçma salak işler işte..evet yönetmeinin o olması etki ediyor ama neden? çünkü bu adam profesyonel yönetmen..ve birçok uzun filme imza atmış böyle birinden bu kalitede bişey izlmek bu tür sonuçlara yol açıyor işte

Youtube açılmaz diye tekrar izleyemedim ama önceden izlediğim kadarıyla konu açısından yerli olmuş diye anımsıyorum. Bence gayet güzel ve anlamlıydı. Ayrıca Sinan Çetin'in görüşleri konusunda en ufak bi fikrim yok bu sebeple bişey diyemiyorum. Ki yaptığı işe bakacak olursak güzel. Adam orada hangi ideolojiyi yansıtıyorki? Bana göre insanlığa, insan yanımıza
dokunuyor ve özgür bir ülkeye olan ihtiyacımızı kamçılıyor o kadar. Yasakçı, ben ne dersem o olurcu bir zihniyete baş kaldırıyor. Özümüzü unutturmak isteyen bir zihniyete..
Bu arada askerlerin müzisyenlerin adını okuyamamalarını neden askere hakaret olarak algılıyorsunuzki? O zamanı bırak bu zaman bile Anadolu'da yaşayan insanların kaçı doğru telaffuz edebilir bu isimleri? Ya da biz?

asker dediğiniz kim allah aşkına? sen, ben amcanın oğlu, dayın, baban , yeğen. bu askerler kışlada mı doğuyor. ya da başka bir memleketten mi geliyor. bir bütün ancak bu kadar ustaca birbirinden sökülebilir. bu devleti parçalamak isteyenlerin ilk hedefi bu ve gayet başarılılar. peki neden ilk hedef asker? çünki bu milleti bir arada tutan en büyük güç de ondan. tsk türkçeyi korumak adına üç ayda bir tüm personeline türkçe seviye tespit sınavı yapıyor. halk müziği konserleri veriyor. bando birliklerinin ankarada özel günlerde (19 mayıs, 30 ağustos) türk halk müziği konserleri verdiklerine şahit olanlar vardır. asker bu ülkenin kültürünü, dilini ve tarihini bu kadar çok korumaya çalışırken, bakın hakkında neler vurgulanıyor. yazık, çok yazık. bir ülkenin ulusal olarak özgür olması demek o ülkenin kendine yetecek ekonomisi, enerjisi ve silahlı kuvvetleri olması demek. ekonomiyi ele alalım. şu an bankalarımızın yarısından çoğu yabancı ellerde. ekonomimiz özgür değil. enerji diyelim, rusya gazı kesti istanbullu dondu. iran gazı kesti anadolu dondu. rusyadan elektrik satınalıyoruz. rusyanın işine gelmeyen bir iş yapalım, mesela gürcistana arka çıkalım, bu kış istanbullu donar, elektrik yetmez, insanlar çalışamaz. rusya bizim başbakanımız muhattap sayıp da telefonuna cevap bile vermiyor. enerjimiz özgür değil. peki ya silahlı kuvvetlerimiz. gücü küçümsenemeyecek kadar büyük. rusya gibi bir devletin bile çekineceği bir kuvvet. peki ya bu kadar güçlü olmasaydı? gürcisatana bakın, adamlar resmen ezildi. rusya istese gürcistanı kendi topraklarına bağlayacak, züper güç denilen amerikayı bile iplemiyolar. amerikanın sa rusyaya diretmesi yemez zaten. sonuç olarak tek kalemiz kaldı. o da tsk. onu bizden koparmalarına izin vermeyelim.