Biraz daha sinir edeyim Görkem'i:
Geçen senenin açık ara en iyi filmine adamın yaptığı yoruma bak. 🙂 Hehe. Yaşlı kurt. 🙂
Bir Karl Heinz Feldkamp, bir Luis Aragones gibi yaklaşıyorsun konulara. 🙂
Ve Görkem google'a Karl Heinz Feldkamp ve Luis Aragones kim diye bakar. 🙂
Eğlenesim geldi, eğlendim, hadi eyvallah. 🙂
Bir de Paul Breitner vardı. Che hayranlığı ve solculuğundan taviz vermeden, kralın takımı Real Madrid'de 3 yıl top oynamıştır.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Ama ben hala, Miki Ruk'un rolünün önce Nicolas Cage'e teklif edilmiş olmasındayım dostlar.
Ne alaka değil mi yahu?
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Birçok iyi filmde bile var:
Birileri genişçe bir alanda birşeyler yapıyorken diğer birinin kadraja anidne girmesi ile ilk kişinin hazırlıksız yakalanması. Sonra bir genel plan, ikinci kişinin gizlenmiş olabileceği bir şey yok çevrede. Örnek: Dark Knight'ta JOker Rachel'a yaraların naısl oldğunu anlatıyor, betmen zuppadanak kadraja girip Jokere depiği koyuyor. Sonra bir genel çekim, betmenin gelişini JOker'in görmeyeceği birşey yok çevrede. Joker kocaman salonun ortasında duruyor. Çevre aydınlık.... saçma yani. Başka birçok filmde de var benzer hata.
Fazla "biçimlendirilmiş görüntü yönetimi" Hiçbir görüntü yönetimi tamamen doğal ortam yaratmaz zaten ama birçok örnekte renkler, ışıklar falan öylesine fazla biçimlendirilmiş duruyor ki insna çizgi film ya da animasyon izliyormuş gibi oluyor. Mesela Scorsese'nin son filmi Shutter Island'da durum buydu. "Çok fazla biçimlendirilmiş" görüntü yönetimi. Kötü birşey.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;