Öncelikle merhaba ff ailesi. Mesaj sayıma aldanıp "bu da kim ya böyle bir soruyla dangadanak karşımıza çıktı?" dememenizi rica ederim. 🙂 Çünkü ben ff forumu çok zamandan beri takip ederim. Sadece yeni üye oldum. Burada sinema sektörü adına kafa patlatmış ve eminim ki yaşları benden büyük insanlar var biliyorum. Çok takip ediyorum ve artık aklımı kurcalayan şu soru hakkında düşüncelerinden ve bilgilerinden doğan cevaplarını bekliyorum.
Neyse maruzatıma, soruma herneyse geçeyim artık...
Yaklaşık 2 senedir senaryomun üstünde çalışıyorum. Bu 2 senenin ilkini tasarlama ve taşları ağırdan gediğe oturtma evresi olarak adlandırabiliriz aslında. Ciddi anlamda herkes gibi çok kafa yoruyorum, artık öyleki şizofrene kardım o kafayla yazıyorum. (pek tabii ki bilirsiniz, anlarsınız o ahvali.) Neyse senaryomu bitirdiğimi hissettiğim andan itibaren (ki olayların serim, düğüm, çözümünde hep bir alternatif gizlidir ya.) onu deli gibi pazarlama ne biliyim "ben bunu yazdım hemen paraya dökmeliyim!" gibi bir düşüncem yok aslına bakarsanız. Zaten böyle bir düşüncenin tutkunu olmak hayal kırıklıklarını beraberinde getirir bence. Çünkü ülkemizdeki film sektörü belli, faaliyetler belli. Herneyse olayı şuraya bağlayacağım yazdığım senaryoda başrol karakterlerinden birini ben oynamak istiyorum. Onu ben oynamalıyım diye düşünüyorum nedense. (Karaktere kesinlikle kendimden, mizacımdan, birşeyler katmadım. O Ali, Veli, Sami ben Mehmet, Ahmet, Hami.) İllaki benzerlikler olur ama motomot aynı olması zaten anlamsızlıktır ve imkansızdır kanısındayım. Sorum şudur bir tanıdığım vasıtasıyla ünlü bir yapım şirketinin sahibiyle görüşme sağlamam gayet olanaklar dahilinde. (Biliyorum birçok senaryo yazarı böyle bir olayın başına gelmesini ister.) O yönden şanslıyım ve tanıdığım gerçekten boş biri değil. Sanmayın sakın bu bunu tanıyomuşta ondan sonra artizliğe soyunmuş. Alakası yok. Senaryoyu aklımda tasarlama evresinden bir buçuk sene sonra böyle bir olayın varlığını öğrendim. Neyse.
Bir türlü gelemedim yahu şu soruma da mazur görün. Randevuyu aldığım dahilde görüşmeye gittiğimde ve senaryomu sunduğumda beğenildiği taktirde isteğimi yöneltsem sizce ne gibi bir tepkiyle karşılaşırım? Ya da senaryo satın alımında vs. ne gibi etkenlerden kısıpta bana bu rol tanınabilir? Oyunculuk cvim de kısa metrajlı filmler mevcuttur (filmleri çektiğimiz elemanlar videoları parça parça sosyal medyalar vermek istemiyorlar. Bahane üretmek gibi olacak ama videoların hiçbiri elimde değil, olsaydı buradan size takdim ederdim. Lakin filmler bana gönderilirse size sunarım yani. Ama senaryom için görüşmeye gittiğimde rol aldığım filmlerden götürmek bana makul bir karar gibi geliyor.) ve beğenilen bir performans gösteririm genellikle. Ajansa falan gerek duymadım, zaten bana da saçma gelir o tür konular. Bence bireyin içinde olacak. Neyse uzun bir yazı oldu. Okuyup, değer veripte zaman ayırıp, değerlendirip ve cevaplandıran cevaplandırmayan herkese teşekkür ederim. Yardımlarınız için şimdiden sağolun, varolun..
Saygılarımla.
Açıkçası
"Şeftaliyi buldunuz da tüysüzünü arıyorsunuz" modundasınız.
1) Yapımcıdan randevu ayarlamak kolay değil.
2) Diyelim ki bir randevu ayarladınız ve görüştünüz " Biz size döneriz" dediler.
3) Genelde dönmezler, diyelim ki döndüler. O zamanda, "Projenin başarısı için başrolü tanınmış bir kişiye oynatmalıyız" derler.
4) Genelde "Kusura bakmayın sponsor bulamadık, bu yüzden film çekimini erteliyoruz, ancak siz yaklaşık 800.000 ila bir milyon lira verecek bir sponsor bulabilirseniz bu filmi çekebiliriz" diyeceklerdir.
5) Sponsoru siz bulursanız işte o zaman başrolü size verebilirler.
6) Hadi film çekildi, bakalım vizyona girecek mi ?
Haa, bunları "Rocky" serisi ile Slyvester Stallone yaptı diyenler çıksa bile, bu tip teklifleri red edilen binlerce senaristin isimlerini kimse sayamayacaktır.
Saygılarımla,
Deccal, gördüm seni sobe.
Sayın onucuncu, bir filmin bütün çekiminin, montajının bittiği raddesinde yani film bittiğinde neden vizyona giremesin? Bilmediğimden soruyorum, kinaye aramayın yani.
Bir filmin vizyona girebilmesi için büyük film yapımcıları ve dağıtımcılarıyla anlaşmanızın bulunması gerekir.
Zaten Türkiye'deki AVM'lerdeki salonların büyük kısmı tek bir şirkete bağlı olup, söz konusu şirket ise zaten salonlarını büyük dağıtıcı veya yapımcılara önceden rezerve etmektedir.
Bağımsız film yapımcılarının vizyona film sokmaları ancak, bir festivalde ödül alması veya bir şekilde gündeme gelmesiyle söz konusu olabilmektedir. Diğer taraftan 2010 ve 2011 yıllarında vizyona giren ancak 5000 seyircinin altında kalan onlarca film bulunmasının bir nedeni de söz konusu filmlerin kötü olmasından değil, vizyona girdiği salon sayısının azlığından kaynaklanmaktadır.
Saygılarımla,
Deccal, gördüm seni sobe.
ilgilendiğin için teşekkür ederim onuncuncu. Başka fikri olan paylaşırsa çok makbule geçer.
diğer kısımları hallettiğimizi düşünürsek cast olayı baya bi son dakikaların işi bil hassa Türkiyede. Filmin çekileceği hafta cast yapan işler gördüm yani. İş okeylenirse zaman içinde gündeme getirebilirsin.
nasıl yani ercane açıklamanı açıklığa kavuşturur musun biraz rica etsem?
sorunun cevabı evet şansın olabilir. sadece ilk toplantı/lar da gündeme getirme.
Başlığı konunun içeriğini açıklayıcı bir hale getirirsen sevinirim
tamam değiştirdim KEzzAP