O değilde siteye illegal içerik yükleniyor
Arkadaş yazmış zaten. Şikayet et butonuna da basmak yerine yazmayı tercih ettim, çünkü kötü niyetle paylaşılmamış olduğu aşikardı.
Teşekkürler.
Şu (Filmlerden İzlenilesi Sahneler) http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=29&t=5815 " onclick="window.open(this.href);return false; başlıkta paylaşılanlara güvenerek paylaşmıştım. Şimdi kaldırdım.
Evet demek ki daha öncede yapılmış lakin benim bildiğim kadarıyla direk illegal içeriği barındırmanın yanı sıra, link vermek veya embed etmek de bir suç. Hatta blogspot ve blogger işte bu nedenle kapatıldı. Sonuçta blogspot ve blogger'ın herhangi bir stream vb. bir altyapısı yok, bunu yapan başka siteler ama Digitürk bu tür linkleri ve embed'leri içeriğinde barındırdığından ötürü blogger ile blogspot'u kapattırdı.
1 kesin ayrı bir sekanstır. 2 ve 3'ün devamları yok mu? Bu kadar mı bunlar?
"2" bu kadar. "3"ün devamını yazdım.
Senaryo`nun en kullanışlı ve anlaşılır yazılışı klasik, bilinen formatlardadır, sahnelere bölünerek yazılır. "Sahne, aynı kişiler ve aynı dekor (mekân) içinde geçen, sürekli bir olayı gösteren bir ya da daha çok çekimden oluşan görüntüler dizisidir." tanımı sahneyi gayet güzel açıklıyor. Tanımda kullanılan "kişi" kelimesi "insan" manasında değil "karakter" manasında kullanılıyor. Bir sahnedeki kişi portakal, fil, masa vs. de olabilir, o görüntüler bütününe "sahne" diyebilmemiz için insan gözükmesi gerekmiyor. Bir farenin kanalizasyonda yürüyüşü de bir sahneyi oluşturabilir.
Görkem'in savunduğu taraf benim de her zaman savunduğum bir şeydir. Çekim başlamadan önce mutlaka herşey, filmin son halini görecek kadar, kağıt üstünde tamamlanmış olmalıdır. Her sahne plan plan detaylandırılmalı, planlar oyuncunun konumundan ışığa, sese vs. kadar son haliyle yazılmalıdır veya storyboard olarak çizilmelidir. Set kafanın değil bedenin yorulacağı yerdir. Ancak bunu yapmak senaristin değil yönetmenin işidir. Yönetmen, belki bazı yerlerde ekip şeflerine danışarak, senaryoyu son haline getirmeli.
Piyasa veya sektör denilen lanet şeyde malesef çalışanların çoğu senaryoyu görmez bile. Alışılmış, ezberlenmiş şekillerde kurulur herşey ve öyle çekilir. Özellikle TV işleri her zaman böyledir ve o yüzden bütün programlar, diziler vs. birbirine benzeyen, aynı görüntülerle ve kurgularla doludur.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Sahne ve sekans birbirinden tamamen farklı şeylerdir. gidişat şöyledir,
sahneler sekanslara
sekanslar bölümlere
bölümlerde filmin tamamına işaret eder
tüm bunların dramatik kurallar çerçevesinde işlenmeside sinemanın tamamlanmış halini ortaya koyar.
sinema bir gelişimler zinciridir. tetikleyici olaydan sonra hareket başlar gelişir- engeller olur- çatışmalar olur ve klimax yani doruk noktayla birlikte sinema sona erer.işte bakın başladı gelişti ve bitti.
bu gelişim esnasında olan olayları bölümlemek sekanslamak ve sahnelere ayırmak gerekmektedir.
Sahne yapıtın en küçük yapı taşıdır ve gelişimin bir aşamasını göstermektedir. her sahnenin bir amacı varolmak zorundadır. örneğin şöyle bir olay düşünelim ve bunu sahne sekans olarak işleyelim: işsiz olan kasabalı tutucu bir kadın, kente bir otele gelir, son parası vardır. tuttuğunu koparan, tutarlı ve davasından vaz geçmeyen bir yapıdadır. Bir şirkette son umut olarak işe alınmak için sınava çağrılmıştır ve oraya gidecektir. şimdi bu anlattığım olaya gelişim diyebiliriz. gelişim nerden başladı dikkat edin, parasız bir kasabalı kadın ve belki işe girecek sonrada şehirli olacak ve daha dasonra yönetici olacak.daha sonrada sosyetik sevgilier peşinde olacak çünkü akıllı ve diğer patronların ilgisini çeken bir başarısı var. silik bir kadınken, başarısı sayesinden toplumun en üst kademesine oturan önemli bir kadın. işte tüm bu anlatıla öylü gelişimdir ve sekansı oluşturabilir. şimdi bunu sahnelere nasıl böleriz.
Sahne1-işsiz bir kasabalı olarak otele son parasıyla geliş ve orada değer verilmeyiş
sahne 2- otel odasında ne giyeceğine karar veremeyen ve eli ayağına dolanan bir şapşal olarak anasının kuzusu modunda anasını arayıp yardım ister.
sahne 3- zor bela otelden çıkıp parası olmadığından taksi tutamayıp en kestime yoldan iş mülekatına gitme çabası
sahne 4 - örneğin yolda önünü serserilerin kesmesi ve onları kararlılığı sayinde geçerken elbiselerinin parçalanması ve kurtularak kaçması
sahne 5 artık iş yerine gelmesi ve parçalanmış elbisesiyle elindeki yırtılmış kağıtları jüriye sunması
SAhne6 Jürinin onu geç kaldığı ve bu halini ciddiyetsiz olarak reddetmesi derken bir yakışıklı patron son şans vererek onu dinlemesi derken beğenilip işe alınması.
Dikkat edilirse kadını nerden alıp nereyegetirdik.
ve bu olayı sahnelere ayırıp işleyip bir sakans yarattık.
şimdi bu yaptığımız çalışma filmin 1. bölümü olsun
bilirsiniz 2. bölümün başlaması demek ateşleyici sebebin ortaya çıktığı ve kadının artık 2. ve asıl amacının belirlenmesiyle başlayan bölümdür.(2. ama asal amaç diyorum çünkü kasabadan kopup gelmesi sadece yan amaçık)
isterseniz kendi yarattığım sonu söyliyim kadın sonradan görme olduğu için, yükselir yükselir ve zafer sarhoşu olup kendini beğenmiş havalarında erkekleri parmağında oynatacağını düşünür ve bi gün bir zor patrona çatar ve yaptığı hatlar iş ve kariyer yaşamını yitirmesine sebep olur, ayrıca büyük aşkını aldattığı için kaybetmiştir. sonuçta tekrar sefil hayatına döner.sıfırlanır herşey. bilmem bu benim sonum siz başka bir hikaye uydurabilirsiniz.
isterseniz 2. ve 3. bölümün sahne ve sekanslarını siz yaratın
hadi kolay gelsin. sürçi lisan ettiysek affola...
Fatih SELÇUK