Forum

Sekans Kurgusu

50 Gönderi
14 Üyeler
0 Reactions
12.6 K Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Valla bu tanımlardan, benim dediklerimin doğru olduğu çıkıyor gibi....

ÇEkim, en küçük birim. Yani ne kadar sürerse ve ne içerirse içersin "ekşın" de "kestik!" arası.

Sekans, birbirini izleyen, bütünlük içeren çekimler dizisi. Dediğim gibi bu "bütünlük" dediğimiz şey zaman ve/veya mekan ortaklığıdır işte.

Sahne, gördüğüm kadarı ile sinemasal bir olay bile değil. "Oyuncunun girdiği andan" diyor. Sinema ile ilgisi yok. Oyuncu girse ne olur sinemada girmese ne olur? Mekan, dekor zaten bahsettiğimiz anlamda önemsiz. BUna göre sahne, bizim yakıştırıdğımız ama alsında sinemada tam gerekliliği ve karşılığı olmayan birşey....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 24/03/2011 12:50 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Sekans benim bildiğim -aydemirse'nin dediği gibi- başı sonu olan olaydır. Bir karakter evde kıstırılıp kaçmaya başlarsa, bu kaçış dışarıda sürerse başka mekanlara sıçramış olur. Aynı olay devam ettiği için aynı sekansın içinde kalmış olur. Sahneler toplamı sekansı oluşturur; sekanslar toplamı filmi oluşturur.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 24/03/2011 3:42 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Görkem ne alıyorsan bana da gönder hacıgıdı. Başka türlü açıklayamadım durumu.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 24/03/2011 4:03 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Valla dediğim gibi arkadaşlar. İnat etmiyorum söyleidklerim üzerine. ama incelediğim kaynaklardaki bilgilere, arkadaşın attığı tanımlara göre benim yazdıklarım doğru görünüyor....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 24/03/2011 5:42 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bir tek sana doğru göründüğüne göre LSD diyorum zira farklı bir şey diyen sadece sen varsın.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 24/03/2011 6:10 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Yahu düd.... Bak Tolga Depo bazı tanımlar atmış. Oradaki söylemlere göre konuşuyorum ben. TDK sözlüğündekiler de benzer şeyler diyor. Wikipediada da benim deidklerime uymsuz olmayan şeyler yazıyor. Neden "Bir tek sen böyle diyorsun" dedin ki şimdi sen?

Benim fikrim değil bunlar, okuduklarım, gördüklerim. "İnatla söylemiyorum" diyorum. Yanılıyorsam söyleyin diyorum. Nerede yanılıyorum diye size soruyorum? Anlayamadım diyorum. Mütevazılık tribi de dğeil, gerçekten "acaba yanlış mı biliyorum lan?" durumundayım. Buna rağmen bu yabancılaştırma olayı niye? "Bunları bilmiyorsan sen nasıl film çektin?" diyorsun. O filmi çekerken görüntü yönetmenim kimdi filmin büyük kısmı boyunca? Niye "bir tek sana doğru görünüyor" durumu çıkıyor şimdi ortaya? Benim için neden böyle bir kasıtta bulunuyorsun ki?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 24/03/2011 7:24 pm
(@ercane)
Gönderi: 0
 

Şimdi senaryo yazdığın zaman adam odada bir şeyler yapıp sonra kalkıp mutfağa gidip orada başka bir şeyler yapıp odaya dönüp odada yaptığı mutfakta devam ettiği olayın bir sonucunu gerçekleştirdiği zaman. (diyelim intihar ediyor) zaman bunu tek bir sahne olarak mı yazıyorsun Görkem ?

 
Gönderildi : 24/03/2011 7:32 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Kesintisiz çekiliyorsa tabii ki tek "çekim" olarak yazıyorum.
Yok adamın bu odada ayrı diğer odada ayrı açıyla, ölçekle, lensle, renkle vs. çekeceksem iki ya da dah afazla "çekim"le yazarım.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 24/03/2011 7:43 pm
(@aydemirse)
Gönderi: 0
 

Kesintisiz çekiliyorsa tabii ki tek "çekim" olarak yazıyorum.
Yok adamın bu odada ayrı diğer odada ayrı açıyla, ölçekle, lensle, renkle vs. çekeceksem iki ya da dah afazla "çekim"le yazarım.

Abi çekimle mi senaryo yazıyon sen?
Çekim 1 - ev iç/akşam

diye mi yazıyorsun senaryonu? Yoksa her senaryo yazarı gibi

Sahne 1 - x mekan iç/akşam

gibi mi? Çekim nedir? Senaryo da ne işi vardır. Senariste ne oluyor da yönetmenin çekim sayısına vesaire karışıyor? 😀

Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul

 
Gönderildi : 24/03/2011 7:59 pm
(@ercane)
Gönderi: 0
 

Orda 3 sahne var. 1 sekans var. Dediğin gibi " tek plan " hayal ediliyor ise, bu detayları(mekanlar arası geçiş) içeren verilerle "örnek: koridorda yürür" tek sahne de yazılabilir.(şüpheliyim yine de) Sonra yönetmen bunu 3 sahneye de bölebilir farketmez.

sorma nedenim de şu ki senaryo teknik bir metin olduğundan mekan değişiyor sahne değişmiyorsa bunun üzerinde çalışmak zaten oldukça zor oluyor.
yarın akademiden farklı bi tanım getirseler bile makul ve işleyen süreç şudur pratikte;

plan/planlar < sahne < sekans < film.

anladığım kadarıyla sen de öyle yazıyormuşsun zaten. çekim filan onu anlamadım ama.
editto: yukarıdaki tanıma göre çekim = plan imiş.

 
Gönderildi : 24/03/2011 8:05 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Yani bir video atardım da ayıp olacak şimdi 😀

Düdcüm al Tolga'nın metninden:

Ben nasıl tanımlamışım: Plan<Sahne<Sekans<Anlatı (Giriş-Gelişme-Sonuç)
Tolga metin gir:
Bölüm (Part)
Bölüm, öykünün dramatik gelişiminin başı ve sonu olan bir parçasının gelişip
sonuçlandığı görüntüler dizisidir. Bölümlerin birleşmesiyle, öykünün tümü ortaya çıkar.

Bu benim tanımımdaki Anlatı oluyor, benim uydurduğum bir isimdi. Bölüm diyelim.

Ayrım (Sequence)
Bölümler içinde yer alan ayrım, öykülemeyi (dramatik yapı) oluşturan her bir
olgunun/olayın içinde gelişip, sonuçlandığı kendi içinde bir bütünlüğü olan sahneler
dizisidir.

Bu benim tanımımdaki sekans oluyor.

Sahne (Scene)
Tiyatrodan sinemaya aktarılan sahnenin iki tanımı var. Birincisi, oyun alanına bir
oyuncunun her bir girişi, yeni bir sahnenin başlangıcıdır ve her bir çıkışı da o sahnenin
sonudur. Buna "Fransız Sahnesi" denilir. İkincisi, olayların gerçekleşeceği yeri (mekânı) ya
da dekoru tanımlar.

veya:
Buna "Çekim Sahnesi” denilir.
Sahne, aynı kişiler ve aynı dekor (mekân) içinde geçen, sürekli bir olayı gösteren bir
ya da daha çok çekimden oluşan görüntüler dizisidir. Diğer bir anlatımla sahne, aynı kişilerin
aynı dekor (mekân) içinde, aynı anda yer aldıkları çekimler bütünüdür. Tamamlanan bir
durumu belirtir. Sinemada sahne; yazarı rahatlatan "vurgu" olarak da adlandırılır. Sahne ya
da vurgunun ölçüsü ne kadar olacak? Belki yirmi saniye, belki dört dakika (iki senaryo
sayfası) ama ender olarak, daha uzun da olabilir.

Bu benim tanımımdaki sahne oluyor.

Çekim (Shot)
Çekim, filmi oluşturan dramatik yapının en küçük birimidir. İki noktalama imi
(kesme, zincirleme, vb) arasında kalan görüntü dizisine, çekim adı verilir. Diğer bir tanımla
çekim, kameranın hiç ara vermeksizin, durduluncaya kadar, sürekli olarak bir görüntüyü
filme almasıdır.

Bu da benim dediğim plan oluyor.

Çekimlerin, kurgu ile bir araya getirilmesiyle sahne oluşur. Bir mekândan diğerine
geçilmesi veya zamandan zamana sıçranması yeni bir sahnedir. Örneğin, bir odada
konuşmaya başlayan iki kişi, konuşmalarını arabada sürdürürse, yeni bir sahne başlamıştır.
Ancak aynı iki kişi arabada konuşurken, arabayı durdurup araba dışında konuşmalarını
sürdürürlerse, burada sahne değişikliği söz konusu değildir.

İlk dediğiyle son dediği çelişiyor zira araba içi ve dışı mekân değişimidir.

Onun dışında hepimizin dediğiyle birebir aynı şey. Sen ise bambaşka bir şey, ben anlamıyor.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 25/03/2011 1:02 am
(@tolga-depo)
Gönderi: 0
 

Örneğin, bir odada
konuşmaya başlayan iki kişi, konuşmalarını arabada sürdürürse, yeni bir sahne başlamıştır.
Ancak aynı iki kişi arabada konuşurken, arabayı durdurup araba dışında konuşmalarını
sürdürürlerse, burada sahne değişikliği söz konusu değildir.

İlk dediğiyle son dediği çelişiyor zira araba içi ve dışı mekân değişimidir.

Buna ben de katılıyorum. Yazım tarzını bilmiyorum ama bence Görkem'in "yönetmen gibi" senaryo yazmaya alışmasından, o an çekiliyormuş gibi senaryo yazmasından dolayı sahne planlarını inkar ettiğini anlıyorum ben. "Çekim denen şeylerin sıralamasıysa film, neden sahnelerle ayrılıyor o zaman" diye anlıyorum çünkü.

"Mekan, dekor zaten bahsettiğimiz anlamda önemsiz." Görkem'in sözü de bu alıntı yapamadım. Bunu savunduğu için fikir ayrılığına düşmesi normal. Mekanın anlatıda önemi yoksa sahne sahne yazmanın anlamı olmayabilir. Ama mantıklı, normal, anlaşılır olanı, eğer gerekli görülüyorsa kamera hareketini, açıları anlatıma gizleyip, mekanlar, hareketlerle ilgili betimlemeleri ölçüsünde yaparak sahne düzenini benimsemektir kanımca.

 
Gönderildi : 25/03/2011 12:45 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Çekim nedir? Senaryo da ne işi vardır. Senariste ne oluyor da yönetmenin çekim sayısına vesaire karışıyor? 😀

Benim bu soruya vereceğim cevap, hele hele aydemirse gibi (uzun cevapları sevmeyen 🙂 ) biri için fazla gereksiz, lafı dolandırır içerikte, uygulanır olmayan özellikte olacaktır. Hele hele Semir Aslanyürek'ten aldığım gazla ("senaryo yazımı için yeni yazım metodları üzerine hala düşünülmektedir") "en uygun gördüğüm yazım metodu ile yazıyorum" desem hepten dayaklık olacağım, biiyorum. Şöyle kaçamak bir cevapla "yönetmenle önceden anlaşıyorum, o isterse öyle yazıyorum, " diyeyim.
Yani bir video atardım da ayıp olacak şimdi 😀

Düdcüm al Tolga'nın metninden:

Ben nasıl tanımlamışım: Plan<Sahne<Sekans<Anlatı (Giriş-Gelişme-Sonuç)
Tolga metin gir:
Bölüm (Part)
Bölüm, öykünün dramatik gelişiminin başı ve sonu olan bir parçasının gelişip
sonuçlandığı görüntüler dizisidir. Bölümlerin birleşmesiyle, öykünün tümü ortaya çıkar.

Bu benim tanımımdaki Anlatı oluyor, benim uydurduğum bir isimdi. Bölüm diyelim.

(Tamam, bunda sorun yok. Önemsiz)

Ayrım (Sequence)
Bölümler içinde yer alan ayrım, öykülemeyi (dramatik yapı) oluşturan her bir
olgunun/olayın içinde gelişip, sonuçlandığı kendi içinde bir bütünlüğü olan sahneler
dizisidir.

(Aslında bunda da sorun yok. Çünkü gelişip sonuçlandığı ve kendi içinde bütünlüğü olan. İşte bu çoğu zaman mekan ve/veya zaman bütünlüğüdür. Bir olay en azından bir zamanda başlar ve biter. Ya zaman ya mekan bütünlüğü olmadan bütünlükten bahsedebilir miyiz bilmiyorum? aten bu bütünlük meselesi fiziksel alamdadır. Duygusal falan değil. Bildiğin maddi, fiziksel, adam, cadde, araba, koşturma vs.)

Bu benim tanımımdaki sekans oluyor.

Sahne (Scene)
Tiyatrodan sinemaya aktarılan sahnenin iki tanımı var. Birincisi, oyun alanına bir
oyuncunun her bir girişi, yeni bir sahnenin başlangıcıdır ve her bir çıkışı da o sahnenin
sonudur. Buna "Fransız Sahnesi" denilir. İkincisi, olayların gerçekleşeceği yeri (mekânı) ya
da dekoru tanımlar.

veya:
Buna "Çekim Sahnesi” denilir.
Sahne, aynı kişiler ve aynı dekor (mekân) içinde geçen, sürekli bir olayı gösteren bir
ya da daha çok çekimden oluşan görüntüler dizisidir. Diğer bir anlatımla sahne, aynı kişilerin
aynı dekor (mekân) içinde, aynı anda yer aldıkları çekimler bütünüdür. Tamamlanan bir
durumu belirtir. Sinemada sahne; yazarı rahatlatan "vurgu" olarak da adlandırılır. Sahne ya
da vurgunun ölçüsü ne kadar olacak? Belki yirmi saniye, belki dört dakika (iki senaryo
sayfası) ama ender olarak, daha uzun da olabilir.

Bu benim tanımımdaki sahne oluyor.

(Tamam ben bunu da anlıyorum. Anlamıyor değilim. Ama görüdüğüm kadarı ile herkes kabul ediyor diye kabul etmem gerekiyor şimdiki fikrime göre. Çünkü işlevsel bulmuyorum sahne tanımının senaryodaki yerini. Neden? Şundan: 2. kelimede bu tanım beni soğutuyor! "Kişiler!" Kişilerin çekimlerle, senaryoyla, hatta sinema ile ne ilgisi var bunu anlayamıyorum.

Örnek: "pencere birkaç kez çarpar. Kapı birkaç kez çarpar. Rüzgardan perdeler sallanmaktadır. Tavanda asılmış bambu ziller birbirine çarpmaktadır. Bir anda kapı bilinmeyen bir güçle sertçe kapanır. Işık söner ve bir çığlık sesi gelir" Şimdi bu "sahne"de hiç insan yok. Bu durumda sahne olmuyor. Ve.... aydemirse'nin dediğinden hareketle, "senarist yönetmenin işine ne karışır?" olayı da burada görülüyor kısmen. Ben tüm bu olayı tek bir "sahne"de yazayım. Yönetmen isterse bu ayrıntılaırn hepsini tek tek, kesmelerle çeksin, isterse koysun kamerayı steadiye, odada gezinsin. Tamam. E ben bunları çekim çekim, tek tek yazsam sanki yönetmenin bunu yapma özgülrüğü yok mu? Yİne var. "Vay ben tek tek yazmıştım, sen neden tek çekimde yaptın?"mı diyeceğim? Ne haddime? O yönetmen. İsterse o "sahne"yi tamamen siler atar. Ama onun bunu yapma özgürlüğü, benim en ayrıntılı senaryoyu yazma "çaba"mı neden engellesin? Yönetmenin eline ne kadar çalışılmış, ayrıntılı, net bir senaryo koyarsam, sette işi o kadar kolaylaşacaktır. BU doğru değil mi? Önemli ve gerekli olan, o sahnenin nasıl çekileceğini kağıtta belirlemektir. Sonra sette buna karar vermekle uğraşmamaktır. Fikir değişebilir. Ama son çare olarak, emniyet ağı olarak kapıda yazılmış halde her zaman bir çözüm vardır elinizde. Zaten benim bu bu "sadece bende böyle olan" çabalarımın sebebi bu)

Çekim (Shot)
Çekim, filmi oluşturan dramatik yapının en küçük birimidir. İki noktalama imi
(kesme, zincirleme, vb) arasında kalan görüntü dizisine, çekim adı verilir. Diğer bir tanımla
çekim, kameranın hiç ara vermeksizin, durduluncaya kadar, sürekli olarak bir görüntüyü
filme almasıdır.

Bu da benim dediğim plan oluyor.

(Burada da sorun yok. ÇEKim ya da plan, aynı olabilir)

Çekimlerin, kurgu ile bir araya getirilmesiyle sahne oluşur. Bir mekândan diğerine
geçilmesi veya zamandan zamana sıçranması yeni bir sahnedir. Örneğin, bir odada
konuşmaya başlayan iki kişi, konuşmalarını arabada sürdürürse, yeni bir sahne başlamıştır.
Ancak aynı iki kişi arabada konuşurken, arabayı durdurup araba dışında konuşmalarını
sürdürürlerse, burada sahne değişikliği söz konusu değildir.

İlk dediğiyle son dediği çelişiyor zira araba içi ve dışı mekân değişimidir.

Onun dışında hepimizin dediğiyle birebir aynı şey. Sen ise bambaşka bir şey, ben anlamıyor.

(Rahatça görülmüyor, yukarıdaki alıntı içerisinde benim de eklediklerim var)

Ve senaryo yazımı üzerine koyduğumuz tanım ve yaklaşımlarda şöyle bir fark var: Siz (madem bildikleirmde tamamen yanlızım böyle diyeyim) senaryoda sinemasal pek bir belirteç istemiyorsunuz. Tanımlarınız hep kameranın çektikleri ile ilgili. Sahne, olay, kişiler, mekanlar. Evet, profesyonel dünya budur herhalde. Olabilir. BEnim söylediklerim (zaten topu topu 2 tane tanım kullanırım ben senaryoda. ÇEkim ve sekans. Bitti. Gerisi benim senaryolarımda yoktur. "Bölüm" ifadesini senaryoda sadece yönetmenin, hikayenin hendi kısmında olduğunu hatrlatmak için belirtirim. Çünkü genelde karmaşık hikayelemeli senaryolar yazdığımdan yararlı oluyor) hep kameranın ne yaptığı. "Ekşın" ve "kestik!" arası çekim, arada zaman geçmeyen, tamamen süreklilik arz eden çekimler bütünü de sekans. BU kadar. Gerisini belirtmeye hiç ihtiyacım olmadı.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 25/03/2011 1:17 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

"Mekan, dekor zaten bahsettiğimiz anlamda önemsiz." Görkem'in sözü de bu alıntı yapamadım. Bunu savunduğu için fikir ayrılığına düşmesi normal. Mekanın anlatıda önemi yoksa sahne sahne yazmanın anlamı olmayabilir. Ama mantıklı, normal, anlaşılır olanı, eğer gerekli görülüyorsa kamera hareketini, açıları anlatıma gizleyip, mekanlar, hareketlerle ilgili betimlemeleri ölçüsünde yaparak sahne düzenini benimsemektir kanımca.

Bunu savunuyor olmamın odağında şu var Tolga Depo: "bahsettiğimiz anlamda önemsiz" dediğim şey kameranın neye göre kesilip açıldığı meselesi. Ben ilk filmimin %60'ını steadicamle çektim. Gel sen bana mekandan, dekordan bahset. 🙂 Filmin yapım süreci, ya da çekim süreci ile ilgili olarak mekan dekor önemli değil demiyorum ama kameranın ne zaman dönmeye başlayacağı ya da ne zaman duracağına göre bazı terimlere isim veriyor isek, mekan falan önemsiz oluyor. Yani "sahne bütünlüğü" kavramına ben tematik olarak inanıyorum. Görsel ve çekim tekniği olarak değil. Çünkü böyle birşeyin olduğuna inanmıyorum. Mekana göre kesme/biçme,"ekşın!" yapılmıyor.

Bir odada iki kişi 2 dakika boyunca konuşuyorsa, bu bir sahneyse, ben bu konuşmayı "nasılsa aynı yerde, zamanda ve mekanda geçiyor. Tek başlıkta yazayım, kamerayı nerede durdurup başlatacağıma, nereye koyacağıma orada karar veririm" demem asla. Tüm kesme, çekim, plan vsa. adı neyse, yazarım kağıda. Aynen uygulamam şart değildir. Çekimde fikrim değişebilir, bu sorun değil. Ama elimde üzeirne düşünülmüş bir seçenejk her zaman vardır.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 25/03/2011 1:50 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Sahnede insan olmalıdır denen bir şeyi ilk defa duydum. Öyle bir şey yok. Verdiğin örnek kendi başına bir sahne zaten. Ve o şekilde yazılmalı zira ötesi fazla gereksiz olur.

Ben bunu doğrusu bu diye savunmuyorum, gayet yeterli bulduğumdan savunuyorum. Hiçbir zaman da "yareppi bu kural beni o kadar gerdi ki istediğim şekilde yazamadım" diyeni de görmedim, göreceğime de inanmıyorum. Arkadaşın bahsettiği farklı tarzlar da Fransız vs. falandır. Onlarda da sahneler birebir aynı biçimde bölünür, sadece kâğıda döküş yöntemi farklıdır. Sen ise tamamen sistematiği değiştiriyorsun.

Senaryoda sahnelerin bölünmesi keyfi değildir. Teknik ekibe bilgi amaçlıdır. Farklı sahne demek farklı set kurulumu demek. Bunları sahne sahne değil plan plan ayırırsan bir de durup planlar topluluğu gibi gruplar yapman falan gerekecek, işi uzatacak, kafaları karıştıracak.

Her plan için ayrı sahne açmak senaryo uzatır, senin senaryonun 72 bin sayfa olması buna iyi örnekti sanırım. En son elimden atıp "abi ne istiyorsan anlat bu senaryoyu okuyamam" deyişimi ve nedenini çok daha rahat anlarsın sanırım şimdi.

Biz hep küçük ekiplerle ya da tek başımıza film çektiğimiz için bazı şeylerin nedenini anlayamıyoruz. Film ekip işidir ve 100 yılda oturtulan bu sistem de ekibin uyum içinde ve hızlı çalışmasını sağlayacak şekilde şekillenmiştir.

Sen gelmiş bana yetmiyor baboli diyorsun, çok eğreti duruyor Görkem.

Bir de senaryo ile çekim senaryosunu karıştırmayalım. Gördüğüm kadarıyla sende o da var. Bambaşka şeyler.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 25/03/2011 2:09 pm
Sayfa 2 / 4
Paylaş: