Forum

Sanat Yönetimi Başl...
 

Sanat Yönetimi Başlığı Altında Makyaj Tartışmak

34 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
6,965 Görüntüleme
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Dostum münazara edeceksek edelim tabi ama önce ben soru sordum. Soru işareti koymadım diye soru olarak algılamadın galiba. Düzelttim alttaki alıntıda.
...aga bu adam saça başa makyaja karışmıyorda sadece dekor tasarlıyosa o zaman bu adam neyi yönetiyoki adına sanat yönetmeni demişler???...

Sanat Yönetmeni sanat ekibini yönetir, işi sadece dekor yapmak değildir. Aşağıda sanat ekibinin işi yazıyor, önceki cevaptan alıntıdır. Gidin setlere kamyoncularla muhabbet edin, sette herkes meşkuldür de kamyoncular muhabbet adamıdır, set çaycısının oralarda takılırlar. İstanbul'da Ankara'da set mi yok 500 tane dizi çekiliyo yılda, gidin bi bakın bu adamlar ne yapıyo diye, adını duymadığınız şeyler göreceksiniz orda ve adını duyduklarınızın gerçekte nasıl bir şey olduğunu öğreneceksiniz. Misal Sanat Yönetmeni. Hatta kamyoncuya sorun, tanıdığınız en baba sinemacıdan daha iyi anlatacaktır size sette kimin ne iş yaptığını.

Sanat Yönetmeninin işi dekor ve aksesuarlardır. Evin içindeki koltuktan, halıdan, perdeden tut, oyuncunun rol icabı yediği yemeğe kadar herşey sanat yönetmenin sorumluluğundadır. Plaka kapatma, marka kapatma gibi işler, sahte sarmaşıkla veya bantla kablo gizleme, bahçe kenarına tel çekme vs. de sanat ekibinin işidir. Sanat ekibi, ışık ve set ekibiyle birlikte en fazla ağırlık kaldıran ekiptir, set kurulurken bir nevi nakliyecidir. Çamaşır makinesi taşır, buzdolabı, gardrop, koltuk, halı, dekor yani.

Peki bu dekor ve aksesuardaki aksesuar nedir? Oyuncunun kullandığı kültablası, savaş filmindeki tüfekler, silahlar, çakılar, bıçaklar, cep telefonları, bilgisayarlar, laptoplar vb. aksesuardır. Bunlar da sanat ekibinin sorumluluğundadır.

Mesela sahnede oyuncu omlet yapıyor, tavada omleti fırlatıp çevirirken yere döküyor. Her tekrarda tavadaki omleti düzeltmek sanat ekibinin işidir. Mesela Oyuncu bir yere takılıyor, vazo düşüyor kırılıyor koltuklar sağa sola kayıyor, her tekrar da bunları düzeltmek sanat ekibinin işidir.

Sanat ekibinin makyajla, kostümle işi olmaz, makyajla kostümün de sanat ekibiyle işi olmaz. Sanat ve kostüm beraber çalışabilirler (renk, desen uyumu vs.) ama ayrı ekiplerdir, makyajın ikisiyle de alakası yoktur. Hatta sahne tekrarında makyaj asistanı gider pudra sürer, oyuncunun omzuna dökülen pudrayı kostüm asistanı silkeler, bu derece birbirlerinin işine karışmazlar, karışırlarsa kavga çıkar.

Herhangi bir sanat yönetmeninin makyajla, saçla uğraştığını duydunuz, gördünüz mü? Nerden uyduruluyor bunlar acaba?

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 19/03/2013 7:26 am
(@morpheus)
Gönderi: 0
 

Dostum münazara edeceksek edelim tabi ama önce ben soru sordum. Soru işareti koymadım diye soru olarak algılamadın galiba. Düzelttim alttaki alıntıda.
...aga bu adam saça başa makyaja karışmıyorda sadece dekor tasarlıyosa o zaman bu adam neyi yönetiyoki adına sanat yönetmeni demişler???...

Sanat Yönetmeni sanat ekibini yönetir, işi sadece dekor yapmak değildir. Aşağıda sanat ekibinin işi yazıyor, önceki cevaptan alıntıdır. Gidin setlere kamyoncularla muhabbet edin, sette herkes meşkuldür de kamyoncular muhabbet adamıdır, set çaycısının oralarda takılırlar. İstanbul'da Ankara'da set mi yok 500 tane dizi çekiliyo yılda, gidin bi bakın bu adamlar ne yapıyo diye, adını duymadığınız şeyler göreceksiniz orda ve adını duyduklarınızın gerçekte nasıl bir şey olduğunu öğreneceksiniz. Misal Sanat Yönetmeni. Hatta kamyoncuya sorun, tanıdığınız en baba sinemacıdan daha iyi anlatacaktır size sette kimin ne iş yaptığını.

Sanat Yönetmeninin işi dekor ve aksesuarlardır. Evin içindeki koltuktan, halıdan, perdeden tut, oyuncunun rol icabı yediği yemeğe kadar herşey sanat yönetmenin sorumluluğundadır. Plaka kapatma, marka kapatma gibi işler, sahte sarmaşıkla veya bantla kablo gizleme, bahçe kenarına tel çekme vs. de sanat ekibinin işidir. Sanat ekibi, ışık ve set ekibiyle birlikte en fazla ağırlık kaldıran ekiptir, set kurulurken bir nevi nakliyecidir. Çamaşır makinesi taşır, buzdolabı, gardrop, koltuk, halı, dekor yani.

Peki bu dekor ve aksesuardaki aksesuar nedir? Oyuncunun kullandığı kültablası, savaş filmindeki tüfekler, silahlar, çakılar, bıçaklar, cep telefonları, bilgisayarlar, laptoplar vb. aksesuardır. Bunlar da sanat ekibinin sorumluluğundadır.

Mesela sahnede oyuncu omlet yapıyor, tavada omleti fırlatıp çevirirken yere döküyor. Her tekrarda tavadaki omleti düzeltmek sanat ekibinin işidir. Mesela Oyuncu bir yere takılıyor, vazo düşüyor kırılıyor koltuklar sağa sola kayıyor, her tekrar da bunları düzeltmek sanat ekibinin işidir.

Sanat ekibinin makyajla, kostümle işi olmaz, makyajla kostümün de sanat ekibiyle işi olmaz. Sanat ve kostüm beraber çalışabilirler (renk, desen uyumu vs.) ama ayrı ekiplerdir, makyajın ikisiyle de alakası yoktur. Hatta sahne tekrarında makyaj asistanı gider pudra sürer, oyuncunun omzuna dökülen pudrayı kostüm asistanı silkeler, bu derece birbirlerinin işine karışmazlar, karışırlarsa kavga çıkar.

Herhangi bir sanat yönetmeninin makyajla, saçla uğraştığını duydunuz, gördünüz mü? Nerden uyduruluyor bunlar acaba?

Sanat ekibini yönetir, kısmen doğru cevap. Aynı zamanda filmin sanatsal ve estetik yönlerinden, görünümünden hatta filmin sanatsal duruşundan(yönetmenin liderliğinde, kontrolünde) sorumludur.

Uzun uzun sanat ekibinin işini yazmışsın eline sağlık. Tabaktaki karnıyarığın duruşunu belirler, bahçedeki çitin, oyuncunun yüzüğünün estetik ve görsel yönlerini belirler, haklısın. Peki oyuncunun saç tasarımı sanatsal yahut estetik bi detay mıdır değil midir? İşte senin takıldığın nokta bu. Diyorsun ki kuaförün işine karışamaz, kısmen doğru tamamı doğru değil. Kuaförün ustalığını nasıl sergileyip, saça nasıl şekil vereceğine, hangi yöntemleri uygulayacağına karışamaz elbette, lakin o saçın tasarımına(görünüm biçimine) karışır abi neden karışmıyor. Sanatsal ve estetik bi detaydır saç tasarımı.

Makyajda öyle. Makyaj estetik bi detay değil midir? Filmin görselliğini, sanatsal duruşunu, estetiğini etkilemez mi? Peki kostüme ne demeli? Oda mı sanatla alakasız? Ya kostümün deseni? Terzi elinde hangi kumaş varsa onu mu dikecek abi nedir? Desenden sanat yönetmeni sorumludur işte, sanatsal ve estetik bi detay çünkü. Ama gidipte kostümcü elbiseyi hangi iğneyle dikecek ona karışmaz tabi. Kostümcü orada ustalığını işçiliğini sergiler, farklı bi alan. Misal bi sahne çekilecek, yönetmen istiyo ki kostümün üstünde belirgin ışık yansımaları olacak. Şimdi burdaki kostümcü gidipte ışık şefiyle kumaşlar üzerinde ışık yansımalarını araştırmayacak öyle mi? Efendim? Hani ekip işiydi abi film çekmek? Geçelim...

Bi önceki mesajda beni seni yok bu işin demişsin. Olmaz olur mu. Her yönetmenin çalışma sistemi ve sanatsal görüşü farklıdır. Sen belki ekibindeki kimsenin kendi işi dışında bi işe karışmasını istemezsin ama ben isterim. Hatta bu iş bölümü ve kim kimin sorumluluğunda konusunu sete girmeden toplantıyla aydınlatmak lazım, setlerde çalıştım demişsin sana çalışma şartlarını görevlerini içeren sözleşme imzalatmadılar mı? Gerçi ne ciddiyetteki projelerde çalıştığını bilemiyoruz ama bugün hangi işe girmeye gitsen ortaya belli başlı şartlar koyulur, kabul eden olur etmeyen olur o ayrı bi konu tabi.

Git kamyonculardan öğren demişsin yukardada. Birşeyler öğreneceğimi bilsem tabi gider muhabbet ederim, çekinmem, utanmam ama faydaları olacağını pek sanmıyorum. Öte yandan hamallık yaptığım dönemlerde 15 ton malzeme gelirdi kamyonla, depoda bi çok kamyoncuyla oturup çay içmişliğimiz olmuştu. Yanık yağı mazot yerine kullanıp tasarruf etmeleri dışında hiç birşey öğrenememiştim 🙂

Tüm bu sanat yönetmenliği hakkındaki düşünceleri nerden uydurduğuma gelecek olursak, öğrendiğim bilgiler, yaptığım araştırmalar, izlediğim kamera arkası videoların sonucu diyelim.
Tahsilim yoktur, ilkokul 4. sınıf terk.

 
Gönderildi : 19/03/2013 9:13 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

morpheus nasıl başardın ilkokulu terk etmeyi, zorunlu değil miydi 😀
sanat yönetimi konusunda morpheusun dedikleri daha mantıklı geliyor ama tabi işin çook dışındayım lisans mezunu olsam da(matematikçi ne bilsin bunları) 🙂
neticede çoğu kısa filmcinin gerçeği sadece bir çok yönetmenliği bünyesinde toplaması değil (yönetmen-görüntü yönetmeni- sanat yönetmeni vs.)aynı zamanda filminin yapımcılığına da soyunmasıdır, zaten kısa filmci olarak bizi en çok zorlayan, en çok araştırma yapmamıza neden olan en çok sorunun çıktığı kısım da yapımcının yapması gereken kısımlardır bence...(aha tartışmalar nasıl dağılıyor 😀 )

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 19/03/2013 11:48 am
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Ben daha ne deyim ki. İnşallah günün birinde sektörel bir iş yaparsınız da sanat yönetmenine bi kuaföre bak dersiniz 🙂

Ayrıca asistanlar direkt şefe bağlı çalışırlar, yapım şirketiyle anlaşma, sözleşme yapmazlar. Sanat ekibindeysen şefin sanat yönetmenidir sen direkt sanat yönetmeniyle anlaşırsın, genellikle de sözleşmenin adı bile geçmez, sözleşme şef ve yapım şirketi arasında yapılır. Onun dışında eğer yapım şirketi çalışanlara sigorta yapıyorsa o zaman muhattap olur, onun dışında asistanın yapım şirketiyle işi olmaz, derdini şefine anlatır. Zaten iyi bir şefe denk gelirsen, şef senin her türlü hakkını korur.

Sanat ekibinde çalıştığım işlerden biri de bu

https://www.youtube.com/watch?v=

Ön hazırlık ve 1. bölümün bir kısmında sanat ekibinde çalıştığım işlerden biri de bu

https://www.youtube.com/watch?v=

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 19/03/2013 9:32 pm
(@morpheus)
Gönderi: 0
 

Dostum bende ne diyim daha, inşallah sende saç tasarımının, saç görünümünün çok önemli olduğu bi projede çalışırsında, sanat yönetmeninin karışıp karışmadığına tanık olursun.

Sana göre yahut çalıştığın yönetmenlere, sanat yönetmenlerine göre sanat nedir, bilemem ama bana göre tüm tasarım işlerini sanat yönetmeninin yönetmesi lazım, mesela afiş tasarımcısının sanat yönetmeninden görüş alması lazım. Bunun haricinde yukarda yazdığım gibi kostümcünün parlamalar hakkında ışıkçıdan görüş alması lazım. Ekip işi böyle yürür. Herkes gelip işini yapıp çekip giderse o sinema filminin sanatsal değeri olmaz, 3. sınıf ev hanımı dizilerine benzer.

Sektördeki işleyiş beni pek ilgilendirmiyor açıkçası. Benim çalışma sistemimde ekibimin çalışma sistemide dediğim gibi olur yani bu işlere devam edersem. Sen nasıl çalışırsın öteki beriki nasıl çalışır bilemem, karışamam. Sözleşme konusunda sanat yönetmenini kastetmiştim asistanları değil.

 
Gönderildi : 20/03/2013 6:40 am
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bu isteklerle gidersen profesyönellerle çalışmak gibi bir şansın yok maalesef.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 20/03/2013 6:44 am
(@morpheus)
Gönderi: 0
 

Bu işi sırf para kazanmak için yapan profesyoneller çalışmayabilir ama severek yapanlar bu ufak tefek istekleri de severek yapacaklardır. Nasip kısmet yani, yarın öbür gün sanatsal konularda yetenekli, ufku geniş bi arkadaşla tanışırız belki, sonra devamlı onla çalışırız.

Sanat yönetimiyle ve metin yazarlığıyla ilgili sağlam bi film.
http://www.imdb.com/title/tt0875113/ Bu filmde mesela metin yazarıyla sanat yönetmeni devamlı etkileşim halinde çalışıyolar.

Ayrıca sanat yönetmeni görüntü yönetmeniyle sürekli etkileşim halinde olur, olması icap eder. Görüntü yönetmenide ışık şefiyle devamlı etkileşim halindedir. Yoksa adına niye ekip densin bu topluluğun. Proje çalışanları diye tanımlar geçerlerdi 🙂

Herneyse, bu filmi izledikten sonra bu konuya bakış açının değişeceğini tahmin ediyorum.

 
Gönderildi : 20/03/2013 7:21 am
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Birden fazlaca seyrettim bu filmi, o zaman bu filme göre diyebiliriz ki, reklam veren şirket yönetimi, reklam filmi çekiminde yönetmenden daha yetkilidir.

Evet kesinlikle öyledir 🙂 Reklamı adı bilinen, tanınan bir yönetmen çekmiyorsa şirket yetkilileri çekimlerde yönetmeni doğduğuna pişman ederler. Sette 2 monitor kurulur, biri yönetmen ve reji ekibine diğeri şirket yetkililerine ve şirket yetkilileri her plana, her kadraja hiç bir b.ktan anlamadıkları halde karışırlar. Bu sadece filmde kullanılan bir şaka değil, gerçekten böyle. Caillou Akıllı Kalem Seti reklamında da set ekibinde çalışmıştım, bizzat yaşadım.

Bakış açısı veya fikir değil söylediklerim, bence bu iş böyle yapılır diye söylemiyorum veya bana göre doğrusu budur demiyorum, bu iş böyle yapılıyor diyorum, ne kadar size yanlış gelse de bu iş böyle yapılıyor, öncelikle bunu kavramak lazım. İllaki profesyönel olmak gibi bir kaygının olmaması kötü değil, bana göre iyidir de ama profesyönel olarak hangi ekibin ne iş yaptığına bence sence diye karar verilecekse olmaz. Ne kadar amatörce de çalışılsa, hangi ekibin ne iş yaptığını bilmekte fayda. Bu konuda bence böyle diyerek ısrar etmenin de nasıl bir fayda sağlayacağını anlamış değilim. Bir doktorla hemşire ne kadar birbirlerinin işine karışıyorlarsa setteki ekipler de o kadar birbirlerinin işine karışırlar, bu birbirinin işine karışmak değildir de zaten, herkesin kendi işini yapmasıdır.

Görüntü yönetmenin ışık şefiyle ortak çalışmasını farklı bir örnek olarak göstermek zaten görüntü yönetmeninin ne iş yaptığını bilmemekten kaynaklı.

Doğrusunu öğrenmekten çekinmemek gerek.

Bu başlık altında sert bir üslupla yazdım, özür dilerim.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 20/03/2013 9:48 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

özür dileyecek bir şey yok ya, düşündüklerimizi tartıyoruz işte 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 20/03/2013 11:15 am
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

İşte benim anlatamadığım nokta o, bunlar benim fikirlerim değil, benim paylaştıklarım düşünce veya olması gereken değil, halihazırda olan bitenler.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 20/03/2013 11:22 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

hali hazırda olanlar da bir fikre dayanmıyor mu?
sinema sektörünün 100 yıldan biraz fazla bir tarihi var, tüm gelişimi bu kadarcık yılda takip etmek mümkün 🙂
bu böyle, bunu kabul etmemiz gerekiyor gibi bir anlayışı din de bile kabul etmem ben açıkçası, dinimiz akla ve mantığa uygun bir dindir (değişik yerlere gidiyom gene, özür)

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 20/03/2013 12:13 pm
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Sen de bir fikirden ibaret değil misin, bedeninin var olup olmadığını nasıl kanıtlayabilirsin? Bugün fizik acaba varlık hiç var olmadı mı diye tartışırken bizim böyle şeyler tartışmamız abes kaçıyor, haklısın.

Sizce bakkallar ekmek satıyorlar mıdır? Bence bakklar ekmek satmıyorlar.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 20/03/2013 6:58 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

abi kızma ya, düşünüyoruz yani...geleceğin sinemacıları olacağız belki de,burada sadece olanları değil de olması gerekenleri de konuşmamızın bize de sektöre de bir faydası olur belki...bu böyle ama böyle olması daha mantıklı da diyebilmeliyiz...ben yürekten inanıyorum senin dediğin şekilde olduğuna, sektörde sanat yönetmeni saça karışmıyor tamam...ama karışması gerekmez mi 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 20/03/2013 7:53 pm
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Türkiyede bir de Genel Sanat Yönetmeni diye biri var, nadiren kullanılır, bunlar bin tane iş yapmış çok tecrübeli insanlardır. Genel Sanat Yönetmeninin işi tam olarak Production Designer (Yapım Tasarımcısı) ile aynıdır. Sanat yönetmeni, kostüm şefi, makyaj ve kuaför Genel Sanat Yönetmeni doğrultusunda çalışır.

Büyük prodüksiyonlu işlerde Sanat Yönetmeninin altında çalışan alt ekipler vardır, marangoz ve demirciler, kaynakçılar gibi. Sanat ekibi toplamda Sanat yönetmeni de dahil olmak üzere 3 kişiden 8-10 kişiye kadar çıkar, işin zorluğuna göre bu sayı artabilir de. Kalabalık sanat ekiplerinde asistanlar bazen 2 gruba ayrılırlar, bir grup tüm ayrıntılarıyla beraber mekan hazırlar, diğer grup o hazırlanmış olan mekanı çekim sırasında çekip çevirirler. Tabiki bunlar sanat yönetmeninin çalışma yöntemlerine göre ve prodüksiyonun seviyesine göre her sette değişebilir.

Yine büyük prodüksiyonlu işlerde Kostüm ekibine dahil olan bir terzi vardır, bu terzi hem kostüm tasarımcısının tasarımlarını diker, hem de çekim sırasında kostümler üstündeki düzeltmeleri yapar. Çok gerekli bir durum yoksa (dönem filmi veya bilimkurgu vs.) terzi kullanılmaz, sponsorlardan veya başka herhangi bir yerden kostüm bulunur, kiralanır, çekim esnasındaki her türlü düzeltme kostüm asistanları ve kostüm şefi tarafından yapılır.

Makyaj ve kuaför birbirleriyle en yakın ekiplerdir. Birlikte çalışırlar diyebiliriz. Ayrıca kuaför ışık ekibiyle yakından ilgilidir, çünkü saç kurutma makinası ve diğer makinalar için elektriği ışık ekibinden istemek zorundadır 🙂 Bu iki ekip genellikle ikişer kişiden oluşur, çekim öncesi hazırlıkta araştırma yaparlar ve projenin gereklerine göre ekip sayısının artması konusunda önerilerde bulunurlar. Mesela bir savaş filminde 50 tane figürana 2 kişinin makyaj yapmasını beklerseniz, sabahın köründe çıktığınız sette öğleden sonra ancak çekime başlarsınız. (Böyle şeyler olmuyor değil, oluyor)

Genel Sanat Yönetmeni de (Yapım Tasarımcısı) bu ekiplerin tümünün üstündeki kişidir. Bu ekiplerden o sorumludur. Dediğim gibi her zaman kullanılmazlar, nadiren rastlanırlar. İyi bir genel sanat yönetmeni batacak işi kurtarabilir ama yapımcıyı da batırabilir 🙂

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 20/03/2013 8:44 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

eyvallah bilgiler için 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 20/03/2013 9:52 pm
Sayfa 2 / 3
Paylaş: