Bana özel sormuş arkadaş ama başkaları da cevaplasın. Ben de vakit bulduğumda yazarım bir şeyler.

bu çok genel bir soru. bu durum sizin projenizin çapına göre değişir. oyuncunun profesyonelliğine göre uygulayacağınız yöntem değişir, sinema anlayışı, yönetmenlik anlayışı, filmin yapısı, bunların hepsine bağlı olarak değişir. en önemlisi oynanabilir bir şey yazmaya çalışmak, oyuncu kötüyse büyük oyun yazmak yerine oyunun durum içinde eridiği bir şeyler yazmak.
tabii bu foruma giren insanların hepsi mükemmel yazdığına inandığı için bir daha kimseye senaryodan bahsetmemeye karar verdim ben. bi KEzzAP ve ben yazamıyoruz çok iyi şeyler sanırım.

Oyunculuk profesyonel bir meslektir. bir oyuncu verilen rolü oynar ne kadar detay verirsen okadar iyi karakter çıkarır.

Amatör oyuncu amatordur teknik bilmez, çekim sırasında bir kameranın onu çektiğini sürekli düşündüğü için yapay davranır. Bu da kameradan ve izleyenden kaçmaz.

Yönetmenlik burada devreye girer sen eğer amatör oyuncular ile calisiyorsan, oyuncuya herseyi anlatıp tekrar tekrar çekip istediğin sonucu alana kadar devam edersin. Tabi seninde yapaylik ile doğallık ayrımını iyi yapıyor olman lazım ki çektiğin şeyin izleyen kişiyi etkileyip etkilemedigini bilmen lazım.

tabii bu foruma giren insanların hepsi mükemmel yazdığına inandığı için bir daha kimseye senaryodan bahsetmemeye karar verdim ben. bi @KEzzAP ve ben yazamıyoruz çok iyi şeyler sanırım.

Bu atfın banaysa ki muhtemelen banadır, başka biriyle yakın zamanda bunu hatırlatacak başka bir münasebetin yok, şu yazdıklarınla cehaletinin altını çizmişsin. Kendini bu kadar önemsemen de hep birilerini yanına çekme çaban da komik artık. Geçti üstünden, medeni ol biraz, kenar mahalle karıları gibi balkondan laf atmayalım bari birbirimize. Buralarda, bu özgür ve herkesin bulunabileceği ortamlarda iddia ettiğimiz şeylerin çoğu, yine buna benzer ortamlarda bir şekilde öğrendiklerimiz zaten. Hep bir kişiselleştirme, kişiliğe oynama çabası seziyorum sende, bu çok tehlikeli. Muhatap olduğun herkes bu yaklaşımda değil, anla artık.

Başlığa girmişken fikrimi de belirteyim. Oyuncu yönetmen verimi genellikle, gördüğüm kadarıyla, sorulacak soru ile yanıtlanacak cevap sayısıyla doğru orantılı. Oyuncunun sorusu, yönetmenin cevabı bitmeyecek yani. Ayrıca yönetmenin yine ifade yollarını geliştirmesi gerek. Oyuncu zaten eğitim sonucu orada olan faktör diye ideali düşünüyoruz.

tabii bu foruma giren insanların hepsi mükemmel yazdığına inandığı için bir daha kimseye senaryodan bahsetmemeye karar verdim ben. bi @KEzzAP ve ben yazamıyoruz çok iyi şeyler sanırım.

Bu atfın banaysa ki muhtemelen banadır, başka biriyle yakın zamanda bunu hatırlatacak başka bir münasebetin yok, şu yazdıklarınla cehaletinin altını çizmişsin. Kendini bu kadar önemsemen de hep birilerini yanına çekme çaban da komik artık. Geçti üstünden, medeni ol biraz, kenar mahalle karıları gibi balkondan laf atmayalım bari birbirimize. Buralarda, bu özgür ve herkesin bulunabileceği ortamlarda iddia ettiğimiz şeylerin çoğu, yine buna benzer ortamlarda bir şekilde öğrendiklerimiz zaten. Hep bir kişiselleştirme, kişiliğe oynama çabası seziyorum sende, bu çok tehlikeli. Muhatap olduğun herkes bu yaklaşımda değil, anla artık.

Başlığa girmişken fikrimi de belirteyim. Oyuncu yönetmen verimi genellikle, gördüğüm kadarıyla, sorulacak soru ile yanıtlanacak cevap sayısıyla doğru orantılı. Oyuncunun sorusu, yönetmenin cevabı bitmeyecek yani. Ayrıca yönetmenin yine ifade yollarını geliştirmesi gerek. Oyuncu zaten eğitim sonucu orada olan faktör diye ideali düşünüyoruz.

sana artık bir şey demiyorum ya. aklımın ucundan geçmedin, ne biçim bi insansın arkadaş düş yakamdan. ben de benim başlığımda cevap yazıyordum adam gibi. buraya girdim yardırmış yine adam. hayatım senden ibaret değil abi seni tanımam etmem, bir derdim yok. ne alakası var yazdığım şeyin seninle.

Düş yakamdan ne demek, sen nasıl bir insansın ne demek, vallahi uçmuş gidiyorsun. Yazdıklarına dikkat et o zaman, zaten şurada hepi topu üç beş kişi yazıyoruz, ne alakası var deme bari. Yaptığın filmin altına yorum yapmakla bu konuyu uzatma şeklini bile birbirinden ayırt edemiyorsun, işte kişiselleştirme saplantın bu. Neyse, Allah'ın selameti üzerine olsun, bundan sonra tövbe yazarsam. Çünkü senin tavrın bulunduğun görev dahilinde forumu bağlar nitelikte.

Ben bir şeyler demek isterim aranızdaki bu bence küçük sürtüşmeyle ilgili. Önce Bağımsız'a.
Bu gerçekten JeanG'nin genel bir sıkıntısı, burada sürekli dile getiriyor aslında. Belli ki içine seni de alan, ama seninle sınırlı olmayan genel bir rahatsızlığı var bu konuda. Kendisine bu noktada ben de katılıyorum aslında. Genel olarak senaryo aşamasını yemiş bitirmiş gibi davranan bir tayfa var. (Burada kesinlikle seni kastetmiyorum.) Oysa sorunun temeli hala bu. Hepimiz için. O bunu vurgulamak istiyor.

Aranızda nasıl bir tartışma geçti senaryonla ilgili olarak bilmiyorum ama belli ki sen de biraz kırılmışsın. Bu noktada da JeanG'ye bir şeyler söylemek istiyorum. Kendisinin niyetinden şüphem yok lakin bazı ifadeleri belli ki biraz fazla üstten geliyor. Kendisini çok iyi tanımasam da, uzaktan konuşur ederiz ve bana öyle biri gibi gelmedi hiçbir zaman, lakin bazı yazdıklarını okuduğumda üslubunun zaman zaman, muhatabı olduğu kişi tarafından rahatsız edici, üstten, kendini beğenmiş gelebileceğini (bana öyle gelmese de) düşündüğüm oluyor. Dolayısıyla senin geliştirdiğin tepkiyi de boş bir tepki olarak görmem senin gözünden bakarsam. Lakin her ikinizin de kötü niyetli insanlar olmadığı konusunda birbiriniz için garanti verebilirim.

Zaten bu yazıyı o nedenle bu şekilde yazıyorum. İkinizin de haklı olduğu bir durum.
Öpüşün barışın diyemem elbette, lakin daha birbirimizi destekleyici bir dilin oluşmasını rica edebilirim.

Bağımsız sana da ihtiyacımız var, böyle bir yazmamazlık durumu yapamazsın, rica ediyorum.

Oyuncu yönetimi yönetmeni yönetmen yapan en büyük ayak yönettikleri arasında. Ne yazık ki benim de berbat olduğum konulardan. Ben oyuncu yönetimini yapamadığımı farkettigimde kendi kısa filmlerimde, ulen bu oyunculuk nasıl bi şey ki diye oyunculuğa yonelmistim. Tabiki onu da yapamadım. Oyunculuk da çok zor bir alan. Yapmacikliktan tiplerden sıyrılıp bir karakter yaratmak oyuncunun işi aslında. Yönetmen ancak ona doneleri verebilir ama karakteri yaratmak oyuncunun işi. Zaten oyunculuğu sanat yapan da bu. Oyuncu yönetmenin kuklası olsaydı zaten oyuncu sanatçı değil bir teknisyen olurdu. O yüzden bence amatör bir kısa film bile çekecek olsak bu oyunculuk sanatını bilen işine saygısı olan insanlarla çalışmalıyız. Yoksa sıradan bir insana oyunculuk yaptırmak ancak NBC gibi çok zeki adamlar için mümkün bir durum diye düşünüyorum
Ki zaten NBC de profesyonel oyuncularla devam etmiştir kariyerine. Ve çok rahatladigini söylemiştir oyuncularla çalıştığında.

Amatör oyuncularla çalışmakla ilgili bir kaç şey söylemek isterim. Oyuncu seçiminden önce, senaryonun bu konuda ki önemini tartışmak lazım. Yukarıda yazıldığı gibi oyuncu seçiminden önce senaryo aşaması önemli. Aslında film masa başında biter. Yazılan senaryo, çekim aşamasında farklı, kurgu aşamasında ise çok daha farklı bir hale gelebilir.
Abbas Kiyarüstemi, bir teyip alıp ses kaydını açarak pazar yerlerinde gezermiş. Hayatın içinden topladığı tüm o konuşmaları diyalog yazarken kullanırmış. Filmlerde oyunculukları kötü ya da iyi bulmamızda yazılan diyalog çok önemli. Kameranın farkında olması, amatör oyuncuyu otokontrole iter. Bir örnekle Nuri Bilge, Kış Uykusu filminin bir sahnesinde -at terbiyecisi- rolünü oynayan amatör oyuncudan iyi verim almak için ilk çekimin prova olduğunu söyler. Kamera kayıtta olmayacaktır. Oyuncu bunu bilerek oynar. Aslında kamera kayıttadır ve provadan sonra gerçek çekimde ilk oyun kadar iyisi çıkmaz. Bazen böyle küçük hileler de kullanabilir usta yönetmenler. Pek derli toplu bir yazı olmadığı için kusura bakmayın 🙂

Oyuncu Hüseyin Özay'la çalıştığımız bir kısada sohbet ederken şöyle bir şey demişti: "Yönetmen oyuncuyla değil yazdığı karakterle sohbet etmeli. Çay molasında bile."
Ona göre bunun iki iyi sonucu olabilirmiş. Birincisi oyuncu karaktere tamamıyla bürünür, ikincisi yönetmen o karakteri her haliyle çözümlemeye ve beklentisinin neye yakın olduğunu daha iyi anlamaya başlarmış.
Tabi bu sözler üzerine pek kafa yormadım. Doğruluğu ya da yanlışlığı üzerine söyleyecek pek sözüm yok. Alanım da değil ama belki bir katkısı olur diye paylaştım.