Dönüş. The Return.
İlk sahne sanırım...
Bu sahnedeki kamera kullanımı beni mest etmiştir bu arada...
Öylesine biraz bakayım diye açtığım filmin başına beni çivilemiştir...
Doğru kezzap, ben de uzun zamandır böylesi bir film seyretmemiştim.Çok güzel anlar geçirdim,bazı şeylere biraz küsmüşken yine içimde sinemaya dair büyük umutlar yeşerdi.
bu yönetmenin isminden övgüyle söz ediliyor hatta yeni tarkovsky deniliyor. dönüşten sonra yeni filmini de izledim; izgnanie(sürgün).. tarkovskiyi henüz anlayamamış olsam da ilk izlenimim bu adama yeni tarkovsky denmesinin yanlış olduğu.
Ya Tarkovski'yle ilgili mevzu şöyle zaten.
Bir güzel plan görülür ya da ne bileyim tek plan bir çekim görülür çok bilmişler hemen yapıştırır "Aaa Tarkovski gibi" diye. Üstadın bu konudaki maharetleri bilinir bilinmesine de hani sinemada tek uzun planları ve güzel planları da Tarkovski çekmemiştir ki.
Misal Nuri Bilge'de rastlıyoruz buna çok. Kendisi Tarkovski'den etkilendiğini belirtmesine ya da filmlerinde Tarkovski'ye açık göndermeler yapmasına rağmen Mayıs Sıkıntısı ve Kasaba başta olmak üzere daha çok Ozu'dan etkilenmiştir. (bkz: Tokyo Story) Ama artık kabak tadı vermiş bir biçimde Nuri Bilge ismi duyuldu mu "eee Tarkovski'den etkileniyor abi" yi de işitiriz. Yanlış mıdır? Hayır. Ama çok eksiktir.
Ya Tarkovski'yle ilgili mevzu şöyle zaten.
Bir güzel plan görülür ya da ne bileyim tek plan bir çekim görülür çok bilmişler hemen yapıştırır "Aaa Tarkovski gibi" diye. Üstadın bu konudaki maharetleri bilinir bilinmesine de hani sinemada tek uzun planları ve güzel planları da Tarkovski çekmemiştir ki.
Misal Nuri Bilge'de rastlıyoruz buna çok. Kendisi Tarkovski'den etkilendiğini belirtmesine ya da filmlerinde Tarkovski'ye açık göndermeler yapmasına rağmen Mayıs Sıkıntısı ve Kasaba başta olmak üzere daha çok Ozu'dan etkilenmiştir. (bkz: Tokyo Story) Ama artık kabak tadı vermiş bir biçimde Nuri Bilge ismi duyuldu mu "eee Tarkovski'den etkileniyor abi" yi de işitiriz. Yanlış mıdır? Hayır. Ama çok eksiktir.
kesinlikle abi, çok doğru söylüyorsun..nerde kim güzel kadraj yakalasa, kim biraz karakterlerin derin derin psikolojisiyle ilgilense hemen tarkovsky yakıştırması yapılıyor.vallaha gına geldi.bu durumdan fena halde gıcık alıyorum.
Altında çok basit bir şey yatıyor bence bunun.
Hani Tarkovski biraz anlaşılması zor bir yönetmen ya. İzlemek biraz afedersiniz ama g.t ister ya. Şimdi bu Tarkovsky yakıştırması yapanlar derinden derine şunu diyor:
Bakın ben Tarkovski izliyorum. Anlıyorum, etki ettiği yönetmenleri çözebiliyorum...
Nedir Tarkovski desen cevap şu:
"Uzun plan, güzel plan"
Hadi ordan!!!
Madem öyle bir uzun ve de güzel plan daha.
Bir sinema üstadından yine...
Kesin Tarkovski'den etkilenmiştir.
Hatta odur bence... 🙂
he he fırat, gittin yine çok sevdiğim filmlerden birini buldun.
blow up-michelangelo antonioni
sinemada çok nadide bir eser, hani fark arayanlar vardır ya..bu film sinema da ki fark yaratma mevzusunun güzide örneklerindendir.herkese kafadan tavsiye ederim.
Eee abi sen de benim sevdiğim filmleri seviyorsun yahu, olmuyor ki 🙂
Ağız tadıyla bir ikinci kareyi nasip etmedin...
Ben anlamıyorum Tarkovski sinemasından ama izliyorum, bakıyorum öyle, güzel geliyor gözüme. Ha bi ortama girdimmide Tarkovski'den girip Tarantino'dan çıkarım öyle de iblisim. Ah ben yokmuyum ben..
Stalker vardı bir tane o adamlar aradıklarını buldular mı 🙂
Şaka bir yana ben çok faydalanıyorum bu yarışmalardan. Çok güzel filmlerin bahsi dönüyor ve hemen edinip izliyorum.
Kare bekliyorum. Tetikteyim.
😀
Arayan mevlasını da bulur belasını da payi...
İnceden bir gönderme yapalım böylece Tarkovski'ye...
Meleğin Düşüşü - Semih Kaplanoğlu
bir Tarkovski sever yönetmen daha.. hatta en sevdiği film ''Andrei Rublev'' imiş.. 4 saatlik bu destansı filmi seyretmek, sindirmek kezzap'ın dediği gibi ..... ister.. bunu bir büyüklenme, farklı olma isteği gibi görmemek lazım.. harbiden o filmleri gerçekten anlayabilmek için biraz çile çekmiş olmak gerekir.. Kaplanoğlu ve Demirkubuz ''sıfır mizah'' anlayışından vazgeçseler daha mı iyi olur acaba diye düşünüyorum bazen..
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Meleğin Düşüşü - Semih Kaplanoğlu
bir Tarkovski sever yönetmen daha.. hatta en sevdiği film ''Andrei Rublev'' imiş.. 4 saatlik bu destansı filmi seyretmek, sindirmek kezzap'ın dediği gibi ..... ister.. bunu bir büyüklenme, farklı olma isteği gibi görmemek lazım.. harbiden o filmleri gerçekten anlayabilmek için biraz çile çekmiş olmak gerekir.. Kaplanoğlu ve Demirkubuz ''sıfır mizah'' anlayışından vazgeçseler daha mı iyi olur acaba diye düşünüyorum bazen..
Abi sorduğum tüm soruları biliyorsun,böyle olmuyor ama.. 😀
Evet,söz tarkovsky den açıldı ve bir türlü kapanmıyor..büyük deha, yıllardır(22yıl) hala konuşuluyor ve sinema var oldukça da konuşulacak.izlediğimiz birçok filmde bak bu adam tarkovsky den etkilenmiş diyoruz,diyorlar.. sanırım sinemanın üzerine katmak,yön vermek,geliştirmek böyle bir şey oluyor.
Meleğin Düşüşü'ne gelirsem, "Yumurta" dan sonra izlediğim bir filmdir. Hani yumurtanın üzerimde bıraktığı hayranlıktan dolayı iştahla sarılmıştım bu filme..Bence gayet başarılıydı.Böylelikle semih kaplanoğluna feci bir hayranlık beslemeye başladım ve "süt" ve "bal" ı merakla bekliyorum.
Kırk yılın başı bildiğim bir entel film çıktı onu da yamzışlar zaten.. dellendim 🙂
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
tamam sen sor 🙂
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.