yep sıra sende:)

Kassovitz'in 1995'de çektiği ''La Haine'' Askerden izne geldiğimde, bir öğle matinesinde seyretmiştim. Bakırköy'deki koca 74 sinemasında toplamda3-4 kişi vardık. Kassovitz daha o zamanlar 2 yıl önce Fransa'da patlak veren isyan olaylarının başlayacağını sezmiş, ilerici bir sinema yapmış. Aynı zamanda iyi bir oyuncudur da. ''Münih'' de ve ''Amen'' de görmüştüm.

Doğru. Sıra sizde hocam. Benim açıklama yapmama gerek kalmamış, teşekkürler.

Ben zor sorulardan ziyade filme ilgi çekme açısından hep dikkat çekici sahneleri koyuyorum, bu yüzden de biraz kolay oluyor sorularım 🙂

bana filmi hatırlattığın için teşekkürler... çerçeve aşağıda:

değil, çünkü nasıl yapılıyor bilmiyorum..

Anlatılmış olması gerek başlıkta.

bana filmi hatırlattığın için teşekkürler... çerçeve aşağıda:

değil, çünkü nasıl yapılıyor bilmiyorum..

😀

http://www.imageshack.us/ adresine gir hocam. Gözat'dan resmi seç. Resize image'dan 800x600 ü seç. "host it"e tıkla. Uploaddan sonra "en altta" çıkan linki buraya yapıştır ve o linki nin içine al.

bana filmi hatırlattığın için teşekkürler... çerçeve aşağıda:

değil, çünkü nasıl yapılıyor bilmiyorum..

abi sen bana devret hakkını, bu aralar feci halde soru sorasım geliyor. 🙂

oldu be.. sağolasın..

Noi Albinoi 😀

tuttun en sevdiğim filmi sordun hocam.

valla bravo, ben de çok severim.. birşeyler yaz da seyretmeyenin de seyredesi gelsin...

Birazdan trene binip istanbul'a geleceğim ve hazırlanma sürecinde olduğum için filmi tanıtan bir yazı yazamayacağımdan dolayı [eğer film tanıtımını yerime yapabilirse] hakkımı "ercinoztas'a devretmek istiyorum. 🙂

Birazdan trene binip istanbul'a geleceğim ve hazırlanma sürecinde olduğum için filmi tanıtan bir yazı yazamayacağımdan dolayı [eğer film tanıtımını yerime yapabilirse] hakkımı "ercinoztas'a devretmek istiyorum. 🙂

😀 ah be abi ne yazık ki filmi izlemedim.

o zaman "gudik" bir yerel sözlüğe zamanında yazdığım tanıtım yazısını affınıza sığınarak burada tekrarlıyorum 🙂
tanıtım yazım da biraz "gudik" olmuş tabi haliyle.

"izlandalı yönetmen dagur kari'nin 2003 yapımlı ilk filmi.

daha sonra çektiği dark horse / tutunamayanlar çoğu genç tarafından kült seviyesine şimdiden yükselmişse de kari'nin noi albinoi'si tutunamayanlardan daha çok tutunamayanları anlatan bir filmdir.

gerçekçi ve varoluş üzerine bir film izlemek isteyenler için birebirdir. hayat üzerine sorgulamaları, ait olduğunuz yere ait olmadığınıza dair sorgulamalar, yeni bir başlangıç yapmak..

--- spoiler ---

ki yeni bir başlangıç yapmak üzerine filmin sonu tüm tahminlerinizden uzak. filmin en güzel yanı trajik olanı bile soğuk bir gerçeklikle sunması ve bunu abartmaması. hep aynı yerlerde gezen noi'nin bir sahnede uçamayan bir sineğe benzetilmesi. gitmek isteyip de koşsa bile hep aynı yerde adımlarını atması..

insan hayatının boş döngüsüne dair verilen trajedinin verilme biçimi o kadar soğuk, yalın ve gerçekçi ki film bittikten sonra kendinizinkini sorgulamaktan kaçamıyorsunuz. filmde çok az replik bulunması ve bu repliklerin bile çok gerçekçi olması insanı filmin büyüsüne kaptırıyor, ekranın başından ayrılamıyorsunuz.

--- /spoiler ---

nuri bilge ceylan'ın uzak'ını sevenler dagur kari'nin bu 2003 yapımlı filmini ondan daha çok seveceklerdir eminim. türkçeye "buzdan hayaller" gibi klişe bir şekilde çevrildiğini de eklemek lazım. "

soru hakkı ercinoztas'tadır.

saol mordevrim,
biraz kolay olacak bu sefer.