1979 olmalı! Zerrin Egeliler 1979!
bravo 6 dakikada bilerek sende ayri bir rekora imza attin 🙂 turk sinemasinin batisa gectigi seks filmleri doneminde bir yilda 37 film cevirerek rekor kirmistir(ki bu tanimlanan en yuksek yillik rakamdir)
sira sende kezzap.
Film konu olarak oldukça politik bir meseleyi tartışmasına rağmen, (hatta direkt makro düzey politikada tartışır) konuyu anlatış biçimi nedeniyle ilk bilimkurgu filmlerinden biri olarak sayılır.
Nedir bu film, ve onun ünlü yönetmeni?
Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
küprik..
ilk aklıma geleni sallıyorum valla 🙂
Değil! Sağlam salladın ama! 😀
acikcasi soru daha yeni soruldugu icin yeterli kesinlikte konusacak ipucu yok, bu nedenle politik bir konuyu mu yoksa genel olarak sosyolojik politika yi mi anlattigina gore farkli yon alabilir, mesela ilk anda biraz disutopya ve bolca 'yonetici ve yonetilen sinif ayrimi' oldugu icin fritz lang ve metropolis geliyor (laf aramizda bu filmde ana yonetici olan kisi cok acayip sekilde ataturke benzer) ama sanirim degildir.
Doğru cevap Dv!
Film direkt olarak marksist bir kapitalizm eleştirisiyle başlar. Ardından bir marksist eleştiriyle devam edip, yöneten ve yöneticiyi "vicdan" çatısı altında barıştırarak, hoşgeldin sosyal demokrasi der!
Evet Dv, top sende...
yine basit bir soru,yine biraz arama yeterli, 500 un uzerinde filmde sanat yonetmenligi yaparak ulasilmasi imkansiz bir rekor kiran kisi kimdir?
Soyadı Koloğlu'ydu bu şahsın ama adını hatırlayamadım. Bir google araması mı yapsam ne?
Yani eğer soyad doğruysa arayacağım!
???
Sohban Koloğlu mu?
Vay code vay... Evet o! 🙂
Google baba sağolsun hehe 🙂 Doğruysa onay bekliyorum Dv'den.
kologlu 500 un uzerinde filmde 'ardirektorlugu' (sanat yonetmeni yani) yapmistir,bu ulasilmasi gercekten imkansiza yakin bir rekordur.
bravo code, dogru bildin (kezzap ta soyadini hatirlamis,ama yarim cevap oldugu icin seninki dogru)
sira sende.
Sinemamızın genç yönetmenlerindendir kendileri. Son olarak bir üçlemesinin ikinci filmini çekmiştir. Çektiği film babam ve oğluma benzerliğiyle eleştirilmiştir. Yönetmen ise bu durumun kendi talihsizliği olduğunu, filminin hikayesini çok önceden yazdığını ancak filmin çekimlerinin geciktiğini belirtmiştir.
gulun bittigi yer filmini ceken ismail gunes olmali, cesurca bir denemeydi ama cok ses getirmedi. sozun bittigi yer icin cok iyi bir film diyemem yani duygulara oynamasi acisindan basarili bir film,ama sonuc olarak cokta basarili degil.
the imam ise enteresan bir filmdi diyeyim.
aslinda figuran yetersizligi,teknik yetersizlik veya bilgisizlik gibi konular cok etkili oluyor boyle filmlerin biraz kotu gozukmesinde. cunku cogu yerde 'cok sinirli butceyle cekildik biz' havasini tasiyorlar, ama sinirli butce her zaman bir ozur degildir onu da belirtmeliyim.
not: anlatim bozuklugu olmasin,babam ve oglum filmine benzeyen (ki bu filmde kitanodan 'alinti' dir) film gulun bittigi yer degil sozun bittigi yer. ama ben gulun bittigi yeri daha cok sevmistim.