Ah nasıl bilemedik Danny Trejo, tabi ki.
Herkes tanır bu elemanı muhakkak:
amanin. Bu bizim Machete...
Oh be bilader. Ben çat diye gelecek cevap diye bekledim ama :). Hangi ipucundan çakdın kezzap köfteyi, yönetmenlerden mi? Evet ordan çakmışın şimdi baktım arka sayfaya :). Keşke 1 gün daha bekleseymişim onları söylemekte ehehe.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ya aslında ilk örnekten çakılır. Yani direkt akla gelecek ilk kişi bu herif.
Neyse bir soru düşüneyim ben...
aklıma geldi ama değildir ya dedim.keşke söyleseymişim.hapishaneden çakmıştım olayı.
Şerefsizim aklıma gelmişti 🙂 ama ismini aramaya üşendim 🙂 Bu adama bende hastayım.
Kendini meşhur eden filmin çekimlerinde tabancayla vurulup öldürülen oyuncu kimdir?
Ya da intihar etmiştir...
Muallakta bir durumdur...
Ama film çekiminde ölmüştür.
Payitaht'ın cevap vermesi yasaktır bu arada 🙂
Brandon Lee - Crow
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Doğrudur.
Masanın üzerine çıkıp kurşun yediği sahnede olmuştur olay. Çeşitli rivayetler vardır bu durumla ilgili. Bir set işçisinin kurusıkı tabancayla gerçek tabancayı değiştirdiği söylenir. Kimilerine göre ise Brandon Lee, kendi değiştirmiştir tabancayı.
Bu arada Brandon Lee, Bruce Lee'nin oğludur. Biliyoruz ki Bruce Lee de film çekiminde ölmüştür.
ipucu 1: ilk uzun metrajlı filmi sansür kurulu tarafından müstehcen olduğu gerekçesiyle hem yurtiçinde hem de yurtdışında yasaklanmıştır.
ipucu 2: daha sonraki tüm filmleri de sansür kurulunun gazabına uğramıştır.
ipucu 3: tüm bu engellemeler yüzünden intihar etmiştir.
kimdir bu hiç bilinmeyen Türk yönetmen.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Alp Zeki Heper.
çok fazla ipucu verdim 🙂 . tebrikler ama yine de, neredeyse kimse bilmiyor bu yönetmeni çünkü.
"türk sinema tarihinin en şanssız ve anlaşılamayan yönetmeni."
1939da istanbul'da doğmuştur. galatasaray lisesini bitirdikten sonra hukuk okumak için cenevre'ye gitmiş, ev kirasını karşılayabilmek için resimler yapıp satmıştır. hukuk öğrenimini yarıda bırakıp fransaya giderek institut des hautes etudes cinematographiques (idhec) yüksek sinema okuluna girmiştir.
burada okurken çektiği kısa filmlerden bir kadın idhec ödülünü, şafak ise viyana kültür bakanlığı özel ve idhec birincilik ödüllerini almıştır. idhec'in en başarılı yönetmeni seçilip mezun olduktan sonra 1962'de yurda dönüp lütfi ömer akad'ın yönetmen yardımcılığını yapmış ama anlaşamayıp görevinden ayrılmıştır.
1966'da sinema prodüksiyon şirketi'ni kurup soluk gecenin aşk hikayeleri adlı ilk uzun metrajlı filmini çekmiş ama sansür denetleme kurulu filmin yurtiçi ve yurtdışı gösterimini müstehcen damgasıyla yasaklamıştır. film ayrıca ülkenin ilk sürrealist filmlerindendir. heper bu filmde bunuelden oldukça etkilenmiştir.
filmin yasaklanmasına çok üzülen heper 1 yıl boyunca adana'da bir çiftlik evine kapanıp resim çalışmaları yaptıktan sonra istanbula dönüp yeni bir film şirketi kurarak 4 film daha çekmiştir.
1967 - dolmuş şoförü (daha senaryo aşamasındayken tehlikeli bulunup sansürlenmiştir. her sayfası sansürden geçirilip sadece çekebileceği kısımlar seçilerek sayfa sayfa damgalanan senaryonun çekimi heper için azap olmuştur.)
1968 - eşkıya (sansürlenmiştir)
1968 - kara bulutun acısı (sansürlenmiştir)
1969 - haydut (sansürlenmiştir)
tüm filmleri sansürün hışmına uğrayınca şirketini kapatmış, 1975te ise tüm filmlerini ve resimlerini evinin önünde yakmıştır.
giderek akli dengesini yitiren heper 1984 te intihar etmiştir.
soluk gecenin aşk hikayelerinin tek kopyası mimar sinan üniversitesi sinema-tv enstitüsünde sami şekeroğlunun elinde bulunmakta ve heper in vasiyeti üzerine kimseye gösterilmemektedir.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Aşamalı bir soru soracağım:
Sinemada adı üç yönetmenle birlikte, ortak bir isim altında anılan bir yönetmenin seri filminde bir karakter yerine başka bir ünlü yönetmenin vazgeçilmez bir oyuncusunu düşünmüş, fakat oynatamamıştır. Film de zaten o oyuncunun oynadığı filmlerden birinden esinlenerek yapılmıştır.
Soru 1) Kimdir bu üç yönetmen ve onların ortak isimleri nedir?
Soru 2) Bu üç yönetmenden birinin sorduğum serisi nedir? Hangi karakteri kastediyorum?
Soru 3) Bu karakterin yerine oynatılmak istenen oyuncu kimdir? Hangi yönetmenin vazgeçilmez oyuncusudur?
Soru 4) Son olarak da bu film hangi filmden esinlenerek yapılmıştır.
Dört soru birden sordun demeyin. Zaten bu sorulardan bir tanesine cevap verebilmek için hepsine cevap vermeniz gerekecek. Zaten ilk baştan başlarsak, arkası çorap söküğü gibi geleceği için çok kolay bir soru bence. Sadece araştırmak gerekecek o kadar.
3 sakallılar. Lucas, Speilberg, Coppola.
The Godfather.
De Niro. Don ya da Michael Corleone olması lazım.
Scorsese.
Ama bak sonuncuyu bilemiyorum :).
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Değişik varyasyonları mümkün kılan bir soru zaten. Başlangıç noktan da doğru. Fakat soruda bir yanlış anlaşılma var. Yani senin dediğinin de doğru olabilmesi için şu şekilde devam etmesi gerekiyor cevapların.
Seri Godfather diyelim. Oyuncu da De Niro. Öyle bir film bulacaksın ki, Copolla hem Godfather'ı çekerken bu filmden etkilenmiş olacak, hem de Robert De Niro yerine oynatmak istediği oyuncu, etkilendiği filmde oynayan oyuncu olacak. Oysa sen Robert De Niro'nun vazgeçilmez yönetmeni (tersten bakarsak) olan Scorcesse'ye geçmişsin. Eğer böyle bir durum söz konusu değilse, Godfather otomatikman yanlış oluyor.