Forum

Okul-Buyu-Dabbe-Gen...
 

Okul-Buyu-Dabbe-Gen.. (turk korkusu nereye gidiyor?)

39 Gönderi
19 Üyeler
0 Reactions
11.6 K Görüntüleme
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

kezzap aslina bakarsan bu filmin korku ogesi deprem degil,deprem bir yan karakter hatta depremin olmamasi bile birseyi degistirmez. deprem yerine bir kaza,yangin veya diger olumcul olay da olsa konu birsey kaybetmezdi cunku bu filmde ana konu 'araf' olgusu (hani film oyununda jacob's ladder orneginde verdigim gibi) ve yine yukarida degindigim 'caresizlik,yakinlarini kaybetme korkusu'. tabi bu filmde araf olgusunu 'olenlerin ara bolgesi' yerine biraz daha hayata kaydirip 'olum-yasam bolgesi' ne cevirmisler ki guzel bir deneme olsada ciddi bir eksiklik.ozellikle filmin en sonu kolayciliga kacip duygusal yaklasimla bitirilince hos olmamis.
ama yinede diyaloglar,korkuyu bogurtulerle degilde varolussal ve bilincsel bir tedirginlik olarak ele almasi (korku caresizlikten gelir) bence takdire sayan.

 
Gönderildi : 12/01/2008 4:41 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Tabi ki de Dv! Önemli olan filmin konu olarak merkeze aldığı şeyin çağrıştırdıkları. Yukarıda da tartışmışız zaten daha önceden.

Fakat "deprem"in iyi bir tercih olmasından kastım, zaten deprem korkusuyla yaşar hale gelmiş olmamız. Yani deprem yangın, sel ve bunun gibi birtakım konulardan daha fazla anlam ifade ediyor izleyen için...

Filmin en sevdiğim yanı zaten bu "bööö" tarzı korkutmaları kullanmamış oluşu. Fakat hikayesini çok klişe bir şekilde geliştirdiğinden oldukça tahmin edilebilir bir hikayesi var. Beni en çok rahatsız eden kısmı buydu. Filmi belli bir noktadan sonra "e hadi sonu gelsin de açıklasınlar artık" şeklinde izlediğimi hatırlıyorum.

Ama bence de hoş bir deneme. İlker Aksum (yanlış hatırlamıyorsam ismini) bence oldukça başarılı bir performans sergilemişti.

 
Gönderildi : 12/01/2008 5:07 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

aslinda ben zaten filmi izlerken 'sonu ne olacak?' dusuncesine girmedim cunku yeterince film izleyince bu tip 'ters koseye yatirma' konsepti islemez oluyor benim acimdan.ben ozellikle araf olgusunun islenisi ve arada bir gecen cok saglam tanim ve diyaloglari cok begendim. zaten bu filmi ilker aksum tek basina yuklenmis ve oyle iyi,dogal performans vermis ki carli dizisinde oynayan adam bu muydu diyor insan izlerken (aynisi erkan can inda basina gelmisti). ben acikcasi duragan ve sahne sahne ice isleyen korku turunu cok daha fazla sevmisimdir.

ayrildigimiz tek nokta var ki ben deprem olgusunun birazda populerlik adina koyuldugunu dusunuyorum.cunku icinde 'istanbulu yikan deprem' adi gecmeseydi cok daha az gise yapacakti kuskusuz. bense sadece bu araf olgusunun (filmin ilk on dakikasinda baslayip son sahneye kadar suren) islenisini deprem konusuna dayandirilmadan cekilseydi daha fazla severdim.

edit: bu arada sunu ekleyeyim bu filmin 'ters koseye yatirmak' gibi bir amaci da yok,cunku daha ilk yarim saatte veriyor ipuclarini gerekli cikarimlari yapmak icin.o yuzden de sevdim bu filmi,cunku daha 'rahat', daha 'derin'lere inmeyi amacliyor. en cok yaslandigi nokta olum,ozellikle olum,araf,dunya,asil gercek gibi konulari cok rahat inceliyor. bazi sahneler ve diyaloglar vardi ki yillar gecse de aklimdan cikmayacaktir.

 
Gönderildi : 12/01/2008 5:18 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

birde rezalet film serisine araf adli goruntu toplamini da ekleyeyim(araf filmi).eger henuz seyretmediyseniz mutlaka seyredin,seyrettikten sonra kendinizi kubrick,hitchcock vesaire gibi hissetmeniz mumkun,soyle ki 'adam bunu cekip yonetmenim dediyse benim kisa filmim oscar almali?' diyeceksiniz. saka bir yana o kadar kotu bir film ki bu filmi izleyeceginize steven seagal filmi seyredin daha iyi bir is yapmis olursunuz.

dedigim gibi son donem turk korku filmleri tahammul sinirlarini zorlayacak derecede kotu (kucuk kiyamet i ayri tutuyorum)

 
Gönderildi : 12/01/2008 6:57 am
(@hegel)
Gönderi: 0
 

türk korkusu nereye doğru gidiyor?

cehenneme kadar yolu var! (konu olarak yani 😛 )

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 16/01/2008 3:10 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

semum fragmanindan anlasildigi kadariyla cehenneme de girildi(yada benzeri bir yer).

 
Gönderildi : 17/01/2008 4:20 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bir yere gitmesi için önce yola çıkması lazım.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 17/01/2008 4:25 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

yola cikti cikmasina da yanlis yol.

yinede drakula istanbulda gibi filmlerin hakkini yemeyelim.

 
Gönderildi : 17/01/2008 6:25 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

Yesilcam sinama sanatinin korku dalina sadece bir kac remake produksiyonlarla soylen hafiften ucundan deydi. Ama hicbir zaman Yesilcam ciddi bir produksiyona imza atmadi.Ama aslinda ayni sey Hollywood icinde gecerli cunku ordada korku filmi akimi Hollywood da degil indie film yapimcilari ve yonetmenlerinin (George Romero,Dario Argento,Sam Raimi,Lucia Fulci)inanilmaz guzel yapimlarin sayesinde basladi. Turkiyede yeni baslayan bu akimlar bence sevindiri. Birde bu filmlerde kullanilan temalar anadolu-islam korku k kulturunun karakterlerini tasiyor. Yani Japonlarin bunu korku animelerinde ve film prodiksiyonlarinda yaptiklari gibi. Bence yanlis yolda degiller. Yalniz tek sorun kac tane isikcimiz,sescimiz,goruntu yonetmenimiz,kameramanimiz,fx makerlarimiz,teks yazarimiz bu tarz prodiksiyonlarda calisma tecrube edinme firsati buldularki.Film takim isidir herkezin ayni performansi gostermesi gerekir.Yani bu turdeki ilk turk yapimlarini seslen korkutuyorlar demekde bence durumu iglestirmiyecektir.

 
Gönderildi : 06/04/2008 12:56 am
Sayfa 3 / 3
Paylaş: