Forum

Nasil basladiniz? (...
 

Nasil basladiniz? (by SelcukKuru)

26 Gönderi
15 Üyeler
0 Reactions
8,808 Görüntüleme
(@bulentkalkan)
Gönderi: 83
 

Askerden dondugumde istanbula gittim. askerde beraber muzik yaptigim arkadasim ( klasik kemence caliyordu-istanbul kanatlarimin altinda'da solo klasik kemence calmisti.) beni israrla istanbul'a cagirmisti. Onun davetini kiramadim ve gittim. Yeni Turku'ye bas gitarist ariyorlardi. Cok israr etti, gel tanistirayim seni dedi, gittik studyo'ya. Oraya girince bilmem neden ben vazgectim. Hem biraz korktum hem de istanbul'da yasamak istemiyordum. istanbul bana cok itici gelmisti nedense.

Neyse oradan ciktik bunun hocasi olan "Mutlu Torun"un bogazdaki evine gittik. Bilenler varmidir, "Mutlu Torun" Turkiye'nin en buyuk Ud hocasidir. Bu isin Piridir. Yurtdisinda cok iyi taninir ama Turkiye'de bilen cok azdir.

Mutlu hocanin evinde 2 saate yakin oturduk. Adam mesleginin zirvesine cikmis. ancak bizim gibi "veletlerle" karsilikli oturup sohpet etti. Evindeki antika gitari bana verdi calmami istedi. kendisi de Ud'u ile bana eslik etti. Sohpetimizde bana neden album yapmadigimi, bestelerimin guzel oldugunu, bu isle ugrasan cogu muzisyen bozuntusundan iyi oldugumu soyledi. Ben "kem-kum hocam" diye cevap vermeye calisirken lafina devam etti: ..."Yetenek, tembelligi dogurur, Yani sen bir iste gercekten yetenekliysen, kendini pazarlama konusunda hep tembellik yaparsin. Ama senin yarin kadar yetenegi olmayan insanlar yapabildiklerini oyle bir pazarlar ki senin onune gecer....Bu butun iyi sanatcilar icin gecerlidir, cogu cekingendir, bu sebeple menejer'lik meslegi turemistir."

O gunki konusmasi beynime kazindi. Her yaptigim iste bana faydasi oldu. Dediklerinde oyle hakliydi ki. Tuttugu her isi koparan ben, benim 20 de biri'm olmayanlar kadar kazanamıyordum. Cunku o insanlar yapabildikleri kisitli sanatlarini pazarlamayi cok iyi basariyorlardi.

iste bizim gibi insanlarin yapabilecegi belki de en uygun is sinema diyorum ben. Cunku sinemada kullanabilecek kadar sanatsal gorusumuz, teknik bilgimiz, her turlu zamazingo ile ugrasmisligimiz var. En azindan iyi ile "berbat"i birbirinden ayirabiliyoruz.

Cok uzattim galiba.. Ozlu bir soz soyleyim de tam olsun bari:

"10 isi yarim yapacagina 1 isi tamam yap" soleyen : bizim peder:)

Babamin bu sozunu tutmadim pek. 10 isi yarim yapacagima 6 sini tam anlamiyla, 4 unu yarim yaptim. kapasite meselesi kardesim:)

 
Gönderildi : 30/05/2006 4:58 pm
(@selcukkuru)
Gönderi: 0
 

[
bu ülkenin şartlarını herkes biliyor. iddialar kişiden kişiye değişir abicim ben kendim için doru olanı yazdım. istediklerim var amaçlarım var. ben kimseye evlenmeyin yada kimse evlenmesin demedim sen istersen seneye evlen...yaşın daha 21 sen neler düşünüyon. şu an senin düşünme ve üretme zamanın. böle boş işlere kafa yorma bence..benim tanıdığım başkaları da var senden bi yaş küçük çıktığı kızla evlencem diyo. evlencekmiş askere gitcekmiş bilmem ne...

aşil truva savaşına katılmadan annesi ile konuşuyorlar troy filmini izlediysen.
orda annesi diyo.

Laisa da kalırsan huzur bulursun.kendine gusel bir kadın bulursun.oğulların olur, kızların olur, onlarında çocukları olur. ve seni severler.öldüğün zaman seni hatırlarlar. çocukların ve onlarında çocukları öldüğünde adın unutulur. Truvaya gidersen şan senin olur. Zaferlerin hakkında binlerce yıl hikayeler yazarlar. Dünya adını hatırlar. Ama truvaya gidersen bir daha evine dönmeyeceksin. Çünkü şanın ölümünle el ele yürüyor. Ve seni bir daha göremem

aşil unvanı tercih etti ölme pahasına. dediğim gibi seçim meselesi. kişiden kişiye değişir...

biraz şiirsel oldu ama anlatmak istediğimi anlattımı düşünüyorum...

saygılarımla...
şimdi sen beni yanlış anladın galiba. ben foruma "yaşım 21 ve seneye kesin hayatımın aşkını bulup evlenecem" diye dalmadım. Senin "20-25 yaşında evlenirsen sinemacılık hayatın biter..." cümlen doğrultusunda farz-ı misal bir örnek verdim. BEnde biliyorum benden küçük yaşta olupta yarın evlenmeye hazır olanları. Onlarda bu forumda olmadığına göre konumuz onlar değil. "Üretme çağımda" olduğumu bilmiyordum. Ben her insanın çok uçlarda olmamak koşuluyla her yaşta üretebildiğini düşünyordum. Neyse...
Ve demişsin ki "yaşın 21 düşünme böyle şeyleri"... Ben oturup sabah akşam bu konuyu düşünmüyorum. Tekrar vurgulamak gerekirse senin sözün üzerine "mesela" gibisinden bir örnek verdim. Ama sen ısrarla Dv-art!a verdiğin cevapta da sanki benim "21 yaşındayım ve evlenmeyi düşünüyorum" gibi bir düşünce içinde olduğumu ima eden birşeyler yazmışsın.
ayrıca seneye evlenmeme izin verdiğin için teşekkür ederim!

truvayı izledim. Allahtan hayatımı filmlerdeki replikler üzerine kuran, kurmayı düşünen birisi değilim. Sen öylesin demiyorum. İlla o cümleyi konuşacaksak Dv-art çok güzel bir cevap vermiş.(adillik konusu) Burasının Türkiye olduğunu da tekrar hatırlatayım.

teşekkükler...

...

"Söz gider, yazı kalır... Aha bunu da buraya yazıyorum..."

 
Gönderildi : 30/05/2006 8:41 pm
 ACR
(@acr)
Gönderi: 0
 

ben ilk olarak aklımdakilerin yaratıcı fikirler olduğunu düşünmeye başladım, ve bunların değerlendirilmesini gerektiğini düşündüm. ve senaryo yazma işine merak saldım. kısa film senaryoları yazdım. uzun film sinopsisleri çıkardım. hatta Alphonso DAUDET' İN değirmenimden mektuplar adlı kitabını okuyan varsa orda YILDIZLAR adlı bi kısa öykü var. onuda yönetmenlilk fırsatı elime geçtiğinde,büyük bütçeyle kendi filmimi çekebilme fırsatı elime geçtiğimde, çekmeyi düşünüyorum.

neyse gene bi gün internette senaryo araştırması yaparken kkymn.com'la tanıştım. ilk senaryo forumunu takip ediyordum. sonra diğer forumlarada göz attım birbirinde güzel, eğlenceli filmleri izleyince kendime neden ben senaryomu başkasının elime teslim ediyorum, onu başkasının şekillendirmesine izin veriyorum dedim ve sizlerinde bildiği gibi ilk çalışmam olan KARA BÖCÜĞÜN LANETİ ile olaya girdim. (kara böcüğün laneti önceden yazdığım bişey değildi sadece webcam pc'den uzaklaşmadığı için pc başında napabiliirim diye düşündüm ve en mantıklı pc başında kara böcüğün lanetine yakalanan birisi geldi aklıma. ayrıca kara böcüğün pencereden içeri girmesi biraz mantıksız ama napıyim imkansızlık 😉 )

son olarak KARA BÖCÜĞÜN LANETİ COMING SOON

SÖZ UÇAR YAZI KALIR!

 
Gönderildi : 01/06/2006 2:42 pm
(@carbendi)
Gönderi: 0
 

ben daha başlama evresinden çıkamadım 🙂

http://www.lngwlk.com

 
Gönderildi : 01/06/2006 2:59 pm
(@dv-art)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

olsun hic baslamamaktan iyidir 😉

 
Gönderildi : 01/06/2006 11:58 pm
(@akn673)
Gönderi: 0
 

--

Bu ileti 3 yıl önce akn673 tarafından düzenlendi
 
Gönderildi : 29/08/2006 5:08 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Vallaha bayağı bir sopnra dalıyorum sanırım bu muhabbetin içine fakat anca fırsatım oldu. Aslında burada herkes için ortak olan şey "yaratma" isteği gibi geliyor bana. Baksana müzikle uğraşanlar, fotoğrafla uğraşanlar, edebiyatla uğraşanlar... Benim için de durum çok farklı değil. Beni ilk çarpan şey sinemaydı belki, ama bunu yıllar sonra fark ettim. Şöyle anlatayım. Sanat dallarından ciddi anlamda ilgilendiğim müzik ve edebiyattır. 7 senelik bir müzik grubum vardı ve 2 sene de edebiyat dergisi çıkarmıştım arkadaşlarla. Hepsi de oldukça benimseyerek yaptığım işlerdi. Fakat hepsi bir süre sonra yavan gelmeye başladı. Üniversiteye başlayınca gelen müzik tekliflerini reddettim, bir dergi çıkarmaya çalıştım başarılı olamadım. Ama yine de içim deo yaratma isteğini hissediyordum. Öyle çok efsanevi bir olay geçmedi başımdan. Bir gün çocukluğumla ilgili düşünürken birkaç olay hatırladım ve birkaç film: Hayalet Avcıları, Robocop, Geleceğe Dönüş, Indiana Jones, E.T., Terminatör, Karate Kid. daha çocukken bu filmleri izleyip arkasından benzerlerini kendim canlandırmaya çalıştığımı hatırladım. Tabi sinemaya ilgim vardı ama hiç sinemacı olmayı düşünmemiştim. Bu olayı hatırlamam içimdeki rahatsızlığı çözdü. "Yaratma"ya sinema sanatıyla başlamıştım. Ve dedim ki, çocukluğumun yaratıcı gücüne ihanet etmeyip sinemaya yoğunlaşmalıyım, çünkü daha çocukken sen bu yolu seçmiştin, ama hayat "yaratma"yı farklı kılıklarda sundu.

Ve işte çocukluğuma geri döndüm, insanın en saf hali olduğuna inandığım için. Hemen borç harç bir kamera aldım. Ve bu işe başladım.(Ya da başlamaya çalışıyorum 2 yıldır!) Çevremdeki herkes bana şaşkın gözlerle bakıyorlar. Kimisi bunun boş bir iş olduğunu söylüyorlar. En çok bunu söyleyenleri seviyorum, en azından samimiler. Ama bir de yaptığım işi onaylayıp, aslında bunu hiçbir zaman yapamayacğımı, bunun geçici bir heves olduğunu düşünenler, fakat beni kırmamak için bana yardımcı oluyor gibi gözüküp aslında yardımcı olmayanlar var. Neden bu işi seçtiğimi "anlamadan" bu hevesin sürekliliğini sorgulayanlar var. İşte onlar asıl tehlikeli kişiler benim için.

Mümkün olduğunca fazla insana ulaşmak istiyorum. Çünkü söyleyecek güzel sözlerim olduğunu düşünüyorum. Bunun için de mantıklı bir şekilde ilerleyip doğru zamanda risk almam gerekiyor. Ufak çapta kısa filmler mi çekerim ileride büyük bir yönetmen-senarist mi olurum bilemiyorum. Ama öldüğümde kameramla gömülmek istiyorum...

 
Gönderildi : 01/09/2006 6:21 pm
(@clockwork)
Gönderi: 0
 

valla tek evli olan benim heralde.ilgi alanlarimi beslemem,kendim kalabilmem icin beni hep destekleyen, bana dogum gunumde 3 cccd kamera alan, dünyanin en harika kadiniyla..

 
Gönderildi : 06/01/2007 12:16 am
(@ozan-kurt)
Gönderi: 0
 

Ben sinemanın insanı nasıl etkileyebilecek bir silah olduğunu Çağan Irmak'ın Çemberimde Gül Oya adlı dizi filmi ile anladım. O zaman sinema
hastalığına kapıldım...

 
Gönderildi : 06/01/2007 2:15 am
(@schumacher87)
Gönderi: 64
 

Bana çocukluk arkdşm bir teklifle geldi.Hasan kısa film yarışması katılcaz gelirmisin dedi.Daha o gün kafamda senaryo kurmaya başladım ama sayfaya dökemiyordum.Nerdeyse günde 5-6 tane senaryo tasarlıyordum. Çocukluk arkdşımla kendi filmmizi çekecektik.Sponsor bulamadık.Elimizde de çok sağlam bir senaryo vardı.Ama yapamadık.Bir gün geldi.ben senaryo yazıcam dedim.Başladım yarım yamalak yazmaya internette dolaşırken bu forum adresini buldum.O günden beri amatör senaristlik yapıyorumve çok mutluyum.Çevremdeki herkes 1 ay sonra bırakırsın afalan dedi ama hala bırakmış değilim.Bırakmaya da niyetim yok.Sizinle yaklaşık 3 ayı aşkın sürede beraberim.Senaryo adına herşeyi burda öğrendim.Bana yardımcı olan olmayan herkese teşekkür edrim...

Ben İstanbul oldum, sen Bursa...

 
Gönderildi : 09/01/2007 2:15 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

Ailem olur yada olmaz.

hayatım iki şey üzerine kurulu( aslında 3 de önemsiz 🙂 )

müzisyenim film muzikleri yapar olan filmlerin üzerine eklerdim.Ve 8 küsür yasından beri komsuların kamerası ile çekim ypar gibi takılırdım.

Hatta ve hatta yonetmenler bagırıyor diye bende şiddetli bagırırıdım kendi kendime.

Gitar aldı başını gitti grup falan....

sonra senaryolar izledigim kısa filmler ve bu işin aslında sadece seyirci kalıcak kadar zor olmadıgını ve kimse izlemesede kendi tarzımı yansıtmamın benim için keyif olacagını biliyordum.

Hiç film setine katılmadım ama.Çok sözlü ve yazılı olarak destek aldım anlatmalarım yazılarım ve düşüncelerim yüzünden.

Bi nevi cevre torpili diyebilirm bana verilen gazın içindeki yanıcı madde

Sümer tilmac,zeki-metin , osman sınav 🙂 gibi şaka sanıp gercek oldugunu anladım hepsi bizim pederin dedemin falan arklarıymış 🙂 sagolsunlar şimdi ciddiyim ve ackalcagımı bilsem ışık tutarım genede bu işin peşindeyim.

Bende başarılar dilerim herkese.

 
Gönderildi : 10/01/2007 1:25 am
Sayfa 2 / 2
Paylaş: