Mevcut mu hala? Eşkıya fimi gibi mesela... Anti-kahramanın mevcut olduğu ya da bir vigilante tarz da filmlere örnek verebilir miyiz?
Pek yok denebilir. Güzel bir konuya değindin aslında.
Vigilante'yi açıklayarak başlayalım yabancı olan arkadaşlar için:
Basitçe yasal mekanizmaları adalet için yeterli görmeyen ve bunlar dışında davranıp "adalet" kurma durumu diyebiliriz.
Buna yakınsayan filmlerimizin çoğu aslında genelde komedi filmleri içinde. Ama basite kaçıp, içi boş komediye evriliyorlar.
Benim için iyi sinema aslında durduğum politik yer açısından biraz da bu tavırdaki filmlerdir. O nedenle çok önemsiyorum. Toplumun muktedir adalete tabi olmayıp kendi adaletini araması daha yaşanılır bir toplum için anlamlı geliyor. Benim en sevdiğim filmler hep böyle genel bir kategori altında toplanabilir aslında.
Türkiye sinemasına gelince en basit komedileri bile önemli bulup izliyorum ve üzülüyorum. Oysa komedi olmalarına karşı değilim ama altındaki felsefe dolmadıktan sonra pek bir anlamı kalmıyor açıkçası. Ama yine de içlerindeki potansiyel için izliyorum.
Anti-kahraman mevcutlu bir Türk filmine gelecek yorumların acımasız olacağı kanaatının getirilmesi buna neden oluyor gibi. Bir korku var sanırım. Gerçi birkaç bağımsız sinema çalışması film, bahsettiğimiz tarza yakın ama bu bence yeterli değil. Hep bir komedi, hep bir aşk...
Korku değil de bence genel bir siyasi duyarsızlaşma temel sorun.
Bir de gerek duymama meselesi. Gerek duymuyor ki, kafa yormasına gerek yok. İzleyici gidiyor. Bu kadar basit. Onun açısından hatalı bir tavır da değil. İzleyici geldiği sürece çeker o filmi.
Türk sineması evrenine dair benim tamamı ile saçma bulduğum bir düşünce biçimidir o. Maddiyattan önce gelir, izleyiciye fikir yürüttürüp kendi mesajını almasını sağlamak, bilinçlenmesini, öğrenmesini, estetik bir haz duymasını sağlamak. İzleyici kendisini romantik komedi akımına bağlamamalı, ben böyle düşünüyorum.