Forum

internet yayıncılığ...
 

internet yayıncılığı ve sinema salonlarınn ölmesi

8 Gönderi
5 Üyeler
0 Reactions
2,151 Görüntüleme
 tute
(@tute)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

uzun süredir bunu düşünüyorum. günümüzde artık sinema izleyici açısından o kadar önemli değil bence. mesela 20-30 yıl önce sinema başka dünya'ya açılan bir kapıyken şu an bu işlevi internet görüyor. teknoloji de gelişti. sinema salonlarındaki ses ve görüntü kalitesini evlerde yakalayabiliyoruz. netflix ve torrent sayesinde birçok içeriğe ulaşabiliyoruz. bu yüzden sinemanın insanlara pek bir şey vadetmediğini düşünüyorum.

sinemacılar için internetin şu avantajı da var. internet bağlantısı olduğu sürece antartika'dan bile izlenebilir. youtube gibi yerlerden de bir şekilde gelir elde edilebiliyor insanlar. mesela türkiye'den çıkan bir filmin yurtdışında vizyona girdiği zaman oradaki izleyiciyi kolay kolay salona çekeceğini düşünmüyorum. ama türkiye yapımı bir kısa film vimeo'da, youtube'ta 1 milyon izlenebilir. internet hem daha ulaşılabilir, hem daha etkili. bu yüzden sadece türkiye'de 30.000 izlenen bağımsız bir film çekmektense vimeo'da 300-500 bin izlenmeye ulaşan bir kısa film çekmeyi tercih ederim. o yüzden aklımdaki projeleri hep internette yayınlamaya yönelik planlıyorum.

artık iphone'larla 1000 dolarlık bmpcc'larla çok iyi görüntüler yakalayabiliyoruz. youtube'taki sıradan vlog videolarında bile belli bir estetik, ışık bilgisi var. yıllarca izlediğimiz birçok "profesyonel" filmden daha iyi görüntülere sahip. bir cep telefonuyla bile böyle görüntüler oluşturuluyorsa sinemadaki o büyülü dünya'nın pek bir albenisi kalmıyor bence.

yine de sinemanın öleceğini düşünmüyorum. sonuçta hikayeler anlatılmaya devam edilecek. ancak bence bunun dağıtımı, paylaşımı başka bir yolla olacak. mesela netflix cannes'la yaşadığı sürtüşmeden uzun vadede galip ayrılacak. internet de sinema dilini etkileyecektir muhakkak. siz ne düşünüyorsunuz?

not : antarntika'nın a'sını büyük harfle yazmadığım için site imla hatası uyarısı verdi. onu nasıl tanıyor site? 😀 bütün bu kelimleri tanıttınız mı?

 
Gönderildi : 09/07/2018 1:12 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Doğru düşünüyorsunuz ama bu tespiti yapmak için biraz geç. Bu iş çoktandır böyle.
Sizden kaynaklı değil tabi bu tespitin geçliği, bizde yeni yeni parlıyor çünkü bu sistem.
Dünya çoktan buna geçti bizde son 1-2 yıldır bir geçiş var.

Sadece sinemanın değil TV'nin de yerini alıyor.
Ben şahsen çok televizyon izleyen bir insandım, öyle arkada ses yapmasını seviyorum, lakin son dönemlerde TV hiç izlemiyorum, yani takip ettiğim her şey Youtube üzerinden artık.

Bunu daha önce bir vesile ile tartışmıştık. Burada belirleyici olan Youtube'un geleneksel medyaya öykünüp öykünmeyeceği.
Şu anda getirdiği kısıtlılıklar nedeniyle, biraz geleneksel medyaya benzemeye başladı. Bir senede 4000 saat yıllık izleme ve 1000 takipçi gerekliliğinden bahsediyorum. Bunu yapamadığın taktirde para vermiyor youtube sana. Dolayısıyla da youtube içinde de büyükler oluşuyor. Oluşsun tabi, ama biraz daha paylaşımcı olabilir bu sistemler. En tepeye biraz daha çok vereceğine aşağıya paylaştır. Yani TV'nin temel belirleyeni çok izleyici çekmek, youtube da mı böyle olacak. O zaman TV'deki gibi ana akım işler peşinde koşacak youtube üreticisi de. Böyle olmamalı. Özel ilgi alanları da desteklenmeli.

Sinema işi için de TV için söylediklerim geçerli. Artık sinema da büyüklerin alanı oldu.
İnternetin doğası buna engel bana kalırsa. İnternet sadece büyüklerin alanı olmamalı.

Burada anlatıyor Casey Neistat:

not: bot sistemi tanıyor harf hatalarını.

 
Gönderildi : 09/07/2018 2:18 am
 tute
(@tute)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

evet doğru baya geç keşfettim aslında. 😀 youtube'u bile doğru düzgün yeni yeni izlemeye başladım. 1 yıl öncesine kadar böyle bir potansiyel olduğunu bilmiyordum. vimeo'yu takip ediyordum orası biraz daha farklı. internet bir sıçrama tahtası gibi geliyordu ama artık ana mecra olmuş. hep sinema salonlarının paralel bir şekilde var olacağını düşünmüştüm ama şu an pek de bir ihtiyaç yok aslında. belki ilerde 3d oyunların oynandığı bir yer haline gelebilir. sinefiller için zaten vimeo, netflix, torrent yeterli oluyor. hatta daha iyi durumda.

evet youtube'un durumu pek iç açıcı değil. ama uzun vadede olumlu yönde alternatifler ya da değişimler olabilir. çünkü farklı şeyler üreten insanlar da çıkacak. bunların da alıcısı olacaktır. ama sinema dili de ciddi anlamda şekil değiştirecek sanırım. bir yerde izlemesi kolay bir vlog varken dikkat gerektiren bir filmi çoğunluk izlemez herhalde.

 
Gönderildi : 10/07/2018 3:04 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Sinema salonları ölmez. En azından kısa vadede.
Çünkü onun sattığı şey başka bir keyif aslında, filmden ziyade, farklı bir izleme deneyimi sunuyor.
Ama nasıl devam edecek o önemli.
Görünüşe göre sinema şaşalı filmlerin alanı olacak. (şu anda böyle) Bu film sinemada izlenir, patlaması çatlaması bol diye düşünen sinemaya gider. Bu kadar basit.

 
Gönderildi : 10/07/2018 3:09 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

birkaç yıldır devam eden bir tartışma ama bence şu an da tartışılabilir. Ben de kesilikle katılıyorum. Sinema bağlamıyla birlikte her zaman uç noktadaki konumunu koruyor kanımca. Amerikan sineması öldü diyebiliriz ama aynı zamanda işlevini sürdürmeye devam ediyor. Milenyum başlarındaki ürünlerle şu anda üretilenlerin alakası yok. Ben uzun zamandır sinemaya gitmiyorum, evden izliyorum. Şu sıralar netflix'te izlenebilir ürünler bulabiliyorum. Amerikan sinema endüstrisi aynı şekilde kazanmaya devam ediyor ama 10-20 yıl önce yaptığı şeyi yapmıyor. Bunda çağımızın durumu da etkili tabii. Eski izleyici şu anki izleyiciden çok farklıydı. Benim için sinema sanatı son dönemlerini yaşıyor. Şu an yapılan büyük bütçeli işler show'dur diyebilirim. Bunu Roma'daki gladyatör oyunlarına benzetiyorum. Şu anki Amerikan toplumunu Roma toplumuna benzeten kuramcılar da var.

Kanımca Youtube'daki devler de ana akım içerisinde kalacaklar ama zamanla durum daha adil, daha çeşitli bir hal alacak. Dijital sinemayla ilgili bir belgesel vardı, adını hatırlamıyorum ama orada David Lynch herkesin bir kalemi ve kağıdı olduğunu ama herkesin eser üretemediğini söylüyordu. Sinema da böyle olacak diyordu. Şu an o aşamaya çok yaklaşmış durumdayız. Forumun eski dönemlerinde insanların uğraştığı ve hayal ettiği kaliteye çoktadır ulaşmış durumdayız. Ne üretebiliyoruz burası önemli olan nokta. Vimeo'da çok kaliteli işler görebiliyoruz.

Benim son dönemde anladığım şey şu oldu; main stream her zaman olduğu yerde kalacak çünkü yığınlara satacağınız ürünün niteliği hep aynı noktada kalıyor. Ha, eskiden yığınların izlediği bence iyi eserler üretiliyordu, şimdi sayı çok daha az. Ben kısaca durumdan memnunum. Ben artık festival kovalamayı bile düşünmüyorum. Şu ana kadar bir noktaya geldik ama önümüzdeki 5-10 yıl içerisnde asıl sıçramayı yaşayacağız. Eski yönetmenler bu yıllarda yaşasalardı neler yapardı bunu çok merak ediyorum. Yine de birileri bir şeyler yapacaktır. Durum bence çok değişecek.

 
Gönderildi : 10/07/2018 4:28 am
 tute
(@tute)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

@kezzap kesinlikle salonların da bir değişim geçireceği kesin. vimeo+netflix+youtube ve düzgün bir lcd şu an daha kaliteli bir seçenek aslında. dediğin gibi evde olmayan bir şey olması lazım. o da şatafatlı filmler.

@jeang david lynch'in dediği çok doğru. sinema filmi çekmek roman yazmak kadar ulaşılabilir artık. üstelik youtube gibi yerlerden para kazanılması da çok önemli. ben youtube'un içine bu kadar girmeden önce böyle düşünmüyordum aslında. gerçekten 10 yıl öncesine göre farklı noktada. dediğin gibi festivallerin de pek bir olayı kalmıyor yavaş yavaş. hatta şu cannes ve netflix arasındaki tartışma ilerleyen yıllarda daha farklı bir noktada olabilir. uber'in taksicileri getirdiği noktayla benzer bir durum var. şu an bir belgesel çekip festivallere gitmektense youtube'a yüklemek çok cazip. tek sorun belki gişe kadar para getirmemesi ve kitlenin pek nitelikli işler talep etmemesi.

 
Gönderildi : 29/07/2018 12:17 pm
(@globall)
Gönderi: 20
 

3 boyutlu sinema salonları gelecek. Hologram gibi. Perde yok. Biraz bilim kurgu ama çokta uzak değiliz. Belki kameralarımız da3 boyutlu çekecek ve görüntülerin derinliği oluşacak. O gün gelene kadar beyaz perdeye devam..?

 
Gönderildi : 19/04/2019 2:12 pm
(@sade-vatandas)
Gönderi: 0
 

Sinema'nın evrimi ile sinema salonlarının evrimi tamamen iki ayrı konu. Sonuçta sinema su ise salon bu suyun aktığı yataklardan sadece birisi. Bugün sinema derken kabaca endüstriyel ve bağımsız sinema olarak ikiye ayırmak lazım. Bağımsız sinemanın varolma amacı temelde bağımsız söz söyleme hakkına sahip çıkabilmek; endüstriyel olanın ise kar elde etmek. Endüstriyel sinema tıpkı Kapitalizmin diğer sektörlerdeki kesintisiz evrimi gibi kendi payına bir evrim süreci geçiriyor. Yıllar önce sakallı bir dedenin de söylediği gibi "Kapitalizm hayatta kalmak için her gün yeni bir devrim yapmak zorunda". Kısaca durumda pek bir yenilik yok; üstelik 3D'ye geçişin veya yüksek görüntü kaydetmenin inanılmaz kolaylaşması gibi teknik ilerlemelerin sinemaya olan etkisi henüz sessiz sinemadan sesliye veya monocromdan renkliye geçişin yarattığı büyük değişime benzer bir etki yaratmış değil. Biliyorsunuz filmlerin seslenmesi kurgudan, kasta oradan iç/dış mekan algısına her şeyi radikal bir şekilde değiştirmişti. Buradan bakınca henüz yeni evrim dalgasının başındayız ve sanırım kapitalistlerimiz de kendilerine bir yol aramakla meşgul.

Youtube ve benzeri online mecralara gelince bunlar zaten bir süredir ana akımın bizatthi kendisi, asıl sorulması gereken bunların nereye evrileceği.

 
Gönderildi : 19/04/2019 4:18 pm
Paylaş: