Forum

Idiocracy ve IQ ger...
 

Idiocracy ve IQ gerilemesi üzerine

13 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
3,413 Görüntüleme
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Öncelikle belirtmeliyim ki film pek de ahım şahım değil ( http://www.imdb.com/title/tt0387808/ ). Ama değindiği konu oldukça etkileyici.

Spoiler'a girmeden açmaya çalışırsam; film, dünyanın iq seviyesinin düşmesini anlatıyor. Ve bunu da zeki ve entelektüel kişilerin geç çocuk yapması, hiç yapmaması ya da sadece tek çocuk yapması durumu ile iq seviyesi düşük insanların (ki günümüzde de yaşandığı gibi) amip gibi çoğalması durumundan yola çıkarak temellendiriyor ("3 çocuk yapın" emrine maalesef değinmemiş, Türkiye'yi tanımadıklarından olsa gerek!!). Ve iq seviyesi düşük insanların genlerinin yayılması ile de şekillendiriyor.

Bu konuda dünyanın en zekilerinin toplandığı bir kulüp olan MENSA'ya üye dizayn mühendisi Etienne Forsström'ün de bir teoremi var. Şöyle diyor abimiz (ki kendisi 24 yaşında ve İsveç'in en zekisi kabul ediliyor): "İnsanların midesi çöplüğe döndü, gereksiz gıdalar yüzünden yeterli besin alamıyorlar. Etraftaki herşey çok basitleşti. Bilgisayar ve cep telefonu gibi araçlarla sadece bir düğmeye basarak işlerimizi halleder olduk. Artık düşünmemize bile gerek kalmadı. Mesafelerin ne kadar uzaklıkta olduğunu düşünmemize gerek kalmadı, otobüslerde her durakta ne kadar mesafe kaldığını gösteren saatler ve tablolar var. Beynimize idman yaptırmıyoruz. Belki de buyüzden solakların IQ'su biraz daha yüksektir. Çünkü onlar olaylara tersten bakmak ve düşünmek zorundalar"

Ayrıca 1990'ların ortasından 2000'li yıllarının başına kadarki dönemde insanların IQ seviyelerinin 40 yıl önce yaşayanlardan 15 puan daha fazla arttığı ama bu dönemden sonra ani bir düşüşün yaşandığını ve halen de devam ettiği de bir araştırmanın sonucu.

Peki ben ne düşünüyorum bu konuda? Bir şey düşünmüyorum tabi ki. Adamlar benim yerime zaten düşünüyorlar, ne düşünücem! Kolayla cips aldım, televizyon arka tarafta milli maç ile ilgili bir şeyler söylüyor, bir de açmışım play station'ı, projektörle duvara yansıtmışın pes 13 oynuyorum. Öylesine yazdım işte buraya. Can sıkıntısı. Maç da yok bu gece.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 21/06/2008 6:39 pm
(@aygunb)
Gönderi: 0
 

Aldous Huxley'nin "Cesur Yeni Dunya" adli gelecekçi (futuristik) kitabi aklima geldi. Tup bebek gibi siselerde "fabrikasyon" olarak "uretilen" insanlar dogmadan once bile siniflara ayrilip, farkli farkli besleniyorlar ve gelecekte daha asagi statude olmasi kararlastirilan bebeklerin beyinlerine daha az oksijen veriliyordu. X, Y gibi zumrelere ayrilmis insanlardan olusan toplum COK AMA COK MUTLU idi.

X sinifi uyeleri dogar dogmaz Y sinifinin uyelerinden daha ustte olduklarinin bilinci ile egitilirken, Y sinifi uyeleri X sinifi gibi cok sorumluluk isteyen isleri yapmama luksune ve SANSIna sahip olduklarinin inancinda gamsiz ve mutlu yetistiriliyorlardi. Her sinif kendisini sansli saydigi ve digerlerini bilmedigi icin gul gibi gecinip gidiyorlardi.

Demem o ki, zekanin ve farkindaligin ya da bilincin mutlulukla ilgisi yok bence. Hani derler ya "Cahillik mutluluktur." diye, iste onun gibi birsey. Evet belki, insanlar gittikce aptallasiyorlar ama insanlarin akilli olmasi gerektigini kim soyledi? Sahsen ben mutlulugu cahillige tercih ederim. Tabii hemen akla "Mutluluk ne ola ki?" sorusu geliyor. Mutluluk iste o Etienne Forsström abimizin tatmadigi ve bilmedigi birsey. Ustun zekalilarin yalnizliga bizim gibi normal zekalilardan daha yakin oldugunu, Etienne 9 yasinda iken evine komsular geldiginda babasinin "Hadi oglum Eti, amcalara bir numara yap " diye cocuga baski yaptigini, Eti'nin kendi kafasina yakin bir kiz bulmasinin ne kadar zor oldugunu, buyuk ihtimalle Eti'nin kolasina mahalle maci yapmadigini, arkadaslari ile denizden midye cikarmadigini kim inkar edebilir? Etiennne istiyor ki insanlar daha akilli olsun, cunku kendisi cok yalniz bu dunyada. "Sihirli bir degnekle basina vurup seni normal zekali yapacagim" desen Eti'ye sizce hemen reddeder mi bu teklifi yoksa bir dusunur mu? Kendimizi kandirmayalim arkadaslar mutluluk ustun olmada degil ortalama olmada yatar.

Herkes ayni hizda ve ayni derecede aptallassa idi dunya cok daha guzel bir hale gelirdi.

Kendinize iyi bakin,

"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen

Bayram Aygun

http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 06/07/2008 10:05 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Gelecekçi değil de Distopik (bana göre ütopik aslında) olarak geçer Huxley kitapları.. Cesur Yeni Dünya da bence mükemmel bir sisteme sahiptir, keşke gerçekte de yapılsa..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 06/07/2008 3:14 pm
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
 

Bu konu Korn'un Evolution şarkısında da işleniyor. Beliki o filmin soundtracki olabilir ama bu müziğin yeraldığı albüm 2007de çıktı piyasaya.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 06/07/2008 5:45 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Açıkçası mutlu olduğunu düşünen (ki düşünen kendisi olduğu için mutludur da) bir cahiller sürüsünü yöneten biri olmayı çok isterdim (Ne? Daha önce yapıldı mı?). Cezam mutsuzluk olsun.

Bana göre zaten bilginin açlığını çekmeyen kimse insan bile değildir. Üst-insan, İnsan-ı Kamil, Nirvana geyiklerine girmeyeceğim ama mutlu avamdan olmaktansa evrimleşmiş mutsuz olmayı her zaman yeğlerim.

Sizce de insanoğlu denen tür artık miadını doldurmadı mı? Kişisel ütopyamda bir evrimsel sıçramayı hayal diyorum artık. Ama bu insanoğlu genleriyle bu iş hala çok zor.

Keşke tüm sorunumuz mutluluk olsaydı, ya da keşke her şey mutluluğu istemek kadar basit olsaydı. Emin olun bilgiyi istemek mutluluktan daha uzun vadeli bir mutluluk yatırımıdır.

Not: Sıcak hava yüzünden kopuk kopuk yazabiliyorum bugün. Bir tarafımdan akan terleri emsin diye pamuklu don giydim, düşünün artık.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 06/07/2008 7:53 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Valla manyetik kutuplar bin beş yüz sene içinde terslenecek eyüp ve bu doğa olayının sonuçları henüz insan ırkı tarafından gözlemlenebilmiş değil, en son 700 bin yıl önce gerçekleştiğinden, üzerimizde ne gibi etkileri olacağı belli değil. Ama mutasyon bekleyen bilim insanları var.. Yani beklenen evrim çok kısa bir süre sonra gerçekleşebilir hakkaten.. Bakalım..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 06/07/2008 8:37 pm
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
 

manyetik kutupların terslenmesi sonucunda dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşü de terslenmiş olur heralde. ( tam emin değilim incelemedim) insan ırkı eğer bu geri dönmeye başlama safhasını atlatırsa yaşamını sürdürebilir gibi geliyo bana. ( araştırmadım tahmin ediyorum ). bir de din boyutu var tabi. kıyamet alametlerinden biri, güneş 3 gün batmıyacak sonra da batıdan doğacak. bu da dünyanın kendi eksenindeki dönüşünün durup sonra tersi yönde başlaması gibi bişey.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 06/07/2008 9:09 pm
(@aygunb)
Gönderi: 0
 

(1) "......O zaman her zamanki takıntılı, öfkeli sesimle kendi kendime "Mutluluk nedir?"diye soruyordum. Tek başına bir odada derin bir hayat yaşadığını sanmak mıdır mutluluk? Yoksa cemaatle, herkesle aynı şeylere inanarak, inanıyormuş gibi yaparak rahat bir hayat yaşamak mı? Herkesle uyum içinde yaşar gibi gözükürken, bir yandan da kimsenin görmediği bir yerde, gizlice yazı yazmak mutluluk mudur aslında, mutsuzluk mu? Ama bunlar fazla hırçın, öfkeli sorulardı. Üstelik iyi bir hayatın ölçüsünün mutluluk olduğunu nereden çıkarmıştım ki? İnsanlar, gazeteler, herkes hep en önemli hayat ölçüsü mutlulukmuş gibi davranıyordu. Yalnızca bu bile, tam tersinin doğru olduğunu araştırmaya değer bir konu haline getirmiyor muydu?...."

(2) ".....Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım diye yazıyorum. Hepinize, herkese çok çok kızdığım için yazıyorum. Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. .....Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum."

(3) "...Hikâye anlatmak için değil, hikâye kurmak için yazıyorum. ...."

Yukaridaki enfes alintilar Nobel Edebiyat Odulu sahibi tek yazarimiz olan Orhan Pamuk'un Nobel konusmasi metninden... Simdi kendimce bunlari basliga uygun bir sekilde yorumlamaya calisacagim:

a) "Keşke tüm sorunumuz mutluluk olsaydı, ya da keşke her şey mutluluğu istemek kadar basit olsaydı. Emin olun bilgiyi istemek mutluluktan daha uzun vadeli bir mutluluk yatırımıdır."

Bu lafi soyleyen mordevrim bu basligi acmasindaki ilk nedeni bir dusunmeli bence: "projektörle duvara yansıtmışın pes 13 oynuyorum. Öylesine yazdım işte buraya. Can sıkıntısı. Maç da yok bu gece." Eger morevrim'in kiz arkadasi ile bulusmasi olsa idi ya da mordevrim kuzenleri ile bir aile yemeginde olsa idi ya da mordevrim arkadaslari ile bir film cekiyor olsa idi bu basligi ACMAYACAKTI. Bilgi pesinde kosmak, feylezof olmak ancak ve ancak sirti pek, karni tok ve bence mutsuz insanlarin ugrasidir. Kitleler gibi mutlu olamayan ve bu yuzden mutsuzlugu bihaber olmakla karistiran, mutlu insanlari neredeyse cahil olarak nitelendiren bizler deriz ki herkesin bir derdi, merami olmasi lazim, oyle degil mi? Sorgulanmamis hayat yasanmamis bir hayat midir? Bu lafi soyleyen zat ayni zamanda sunu da soylemedi mi: "Eğer iyi bir karınız varsa mutlu, benim ki bir karınız varsa filozof olursunuz." Kaba tabirle Sokrates karisi ile hergun cinsel doyumun zirvelerine ulassa idi, coluk cocuga karismis ve kitlelere nufuz edebilmis olsa idi, filozof olmazdi.

Nedir felsefe? Kabaca apir sapir islerle ugrasmak degil mi? Mutlu olamiyorum, o halde mutluluk nedir diye dusuneyim? Karnim ac degil, otobusle 2 saatte Avcilar-Topkapi arasinda beyin hucrelerimi oldurmuyorum (metrobus oncesi), param da var ama bir turlu mutlu olamiyorum? O zaman mutlu olanlari sorgulayayim, onlari mutsuz olabileceklerine dair inandirayim. "Hayatimi sadece yasamak ve asla sorgulamamak istiyorum, cahil ve mutlu olmek istiyorum" dedirtmediler bizlere bu feylezoflar. Mutsuzluklarina yandas ariyorlardi ve maalesef buldular da.

b) Tum sorunumuz aslinda gorece bircok seye sahip olmamiz. Forumun yarisindan cogu yalniz kaldiginda mesaj atmiyor mu? Konusmak, yalnizligindan uzaklasmak icin mesaj atanlarin sayisi az mi? Inan bana mordevrim tüm sorunumuz mutluluk ve her şey mutluluğu istemek kadar basit. Kasinti olmadan, illa birilerine birsey kanitlayacagim demeden yasamak mumkun: Dunyaya iyi bir yonetmen oldugumu kanitlayacagim, sevgilime cok romantik oldugumu kanitlayacagim, kendime cok yetenekli oldugumu kanitlayacagim derken hayat parmak aralarindan gidiyor anasini satayim. Hayat basit hedeflerle de guzelce ve hakkiyla yasanabilir. Bir biraksalar...

c) (3) nolu alinti konuyla alakasiz aslinda. Kendim icin aydinlatici buldugum ve sizlere paylasmak istedigim bir konu odugu icin koydum buraya: Yonetmen ozunde hikaye anlatan adam degil mi? Ben cogu zaman hikaye kurmaktan daha cok zevk aldigimi farkettim. Ne yazik ki, arkadas cevremde benim kurdugum hikayeyi gorsel olarak daha iyi anlatabilecek baska adam bulamadigimdan mecburen yonetmen de biz oluyoruz. Aramizda benzer ikileme giren var mi yoksa curuk domates ben miyim?

Selamlar,

"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen

Bayram Aygun

http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 06/07/2008 10:21 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

manyetik kutupların terslenmesi sonucunda dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşü de terslenmiş olur heralde.

Hayır, sadece Kuzey, gerçek Kuzey olmayacak. Günümüzde Kuzey, gerçek kuzey olarak nitelendirdiğimiz Kuzey'e dönük, senede yaklaşık 12 cm kadar kaymaktadır Güney'e doğru ve tabii tersi de geçerli. Bunun sebebi de bilinmemekte..
bir de din boyutu var tabi. kıyamet alametlerinden biri, güneş 3 gün batmıyacak sonra da batıdan doğacak. bu da dünyanın kendi eksenindeki dönüşünün durup sonra tersi yönde başlaması gibi bişey.

Dünyanın tersine döneceği falan olmadığından bu tez de çürüyor tabii. Dünyanın dönüş hızı gittikçe yavaşlamakta, bu da çok doğal bir şey tabii, bundan birkaç milyon yıl sonra günler 25 saat olacak ve bu böyle devam edecek, muhtemelen durana kadar. Bir topaç da dönerken yavaşlar, ama durduğu zaman ters yönde dönmeye başlamaz. Ama tabii hem kütle oranlarını hem de boyutlarını göz önüne alınca dünyanın yavaşlama hareketi daha uzun bir sürede oluyor :).

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 06/07/2008 11:36 pm
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
 

geri dönemesi olayı manyetik kutupların ters çevrilmesinden kaynaklancak diye düşünmüştüm ben zaten. çünkü manyetik kutuplar yön değiştirdiğinde tam tersi yönde bi manyetik momentin etkisinde kalcak ve bu da bi yavaslayıp durma ve sonra tersi yönde dönme hareketine neden olcak. yoksa tabiki herhangi bir kuvvet uygulanmayan bir cisim ya durgun kalır ya da düzgün doğrusal hareket eder.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 07/07/2008 12:39 am
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Sevgili aygunb, açıkçası yaklaşık 1 yıldır "mekan"ın anlamını anlamaya çalıştığım ve sorgular yüzünden kendimi kaybettiğim için mutluluğu pek de önemseyemiyorum. Ki mutluluğu önemsememizin tek sebebi elimizdeki tek yaşamın bu olduğu inancı yüzündenmiş gibi geliyor bana.

Mekan denen şeyin sonsuz olması gerektiği için (dünya- galaksi - evren - onun dışı ve devamı geyiği) zaten hiç bir varlığın varolamayacağını, hatta dinlerin bahsettiği insani özelliklere sahip (gören, konuşan, yarattığı kulunu kazığa oturtan ya da derisini közleyen) tanrının da bu sonsuzluk sebebiyle çok küçük olduğu ve varolamayacağını düşünüyorum. Yani içimde mekan ve sonsuzluk kavramlarından kaynaklanan çok büyük bir varoluş problemi var.

Şimdi mutlu olmak isteseydim bu sorulara kaderci ve bilinemezci bir şekilde cevap veren, tevekkülü büyük erdem sayan, her cevabı zaten kendisi bir bilinemez olan tanrıya aktaran/bağlayan bir dine inanıyor olurdum. İnanmasam bile zorlardım kendimi, bak buyum ben anlamında değil ama uzun süre aldığım tasavvuf eğitimime devam ederdim hiç değilse.

Ben şimdiye kadar bu mekan sorunu yüzünden asla varolamayacağımız sorununa hiç bir şekilde cevap verilemediği ve çürüyen bir bedene sahip olduğum için öleceğimi bildiğimden dolayı asla mutluluğu önemseyemedim. Çürüyen bedenimi devam ettirebilmek için sabah 8 akşam 6 çalışıyor, damak zevkim için yemek seçiyor, 5 saniyelik boşalma için avcı-toplayıcılık yapabiliyor ve hatta bu beni mutlu ediyor olsa da bir türlü içime yapışmış olan varoluş sorgusunu bir türlü atamıyorum. amaç olarak sadece kısa vadeli mutluluğa odaklanamıyorum.

Biliyorum ki sonsuz mekanda bir şeyin nasıl varolabileceğini anladığım anda mutlu olacağım. Değilse benim için şu an tek önemli şey daha fazla şeyi anlayabilmek adına evrimleşmektir.

Sırf bu yüzden çoğu ahlak savunucuları ve din inananları tarafından şiddetle eleştirilen genetik deneylere en az kendim kadar değer veriyorum. Hatta ben herhangi bir küresel facia sonucu ya da ısınma sonucu oluşabilecek bir kıyamette ancak ve ancak en zeki ve güçlü insanlarımız ayakta kalıp kendiliğinden yeni evrimsel küçük sıçramayı oluşturacaklarına inandığım için küresel ısınmaya da destek veriyorum.

Ki dünyanın bu kadar embesil bir insan ırkını daha fazla taşıyamacağını zaten hepimiz biliyoruz. Ya kültürel ve zekaya bağlı bir evrim sonucu dünya iyi niyetlerle dolu bir komün hayatına geçip (mesela tek bir büyük yapıda toplanıp dünyanın geri kalanını hayvancılık ya da tarım için kullanarak) sıçramanın yavaş yavaş olması ya da büyük bir kıyamet sonrası güçlü ve zeki olanların ayakta kalması tek beklentim. Ki 2.yi daha çok savunuyorum. Kıyametten sağ kurtulabilen Iq'su 200 civarı ve bedenen çok güçlü bir ırk ancak..

Ama tabi bana ne faydası olacak bunun, hiç bilmiyorum. Anlamsız bir şekilde dünyayı ve artık evrimleşmesi gereken insan ırkını düşünüyorum.

Bir kaç 10 yıl hadi belki sağlık sorunları yüzünden bir kaç yıl sonra öleceğim. O zaman neyin önemi kalıyor. Senin de dediğin gibi mutlu olmaktan başka. Ama olmuyor işte. Ya dinlere ve metafiziğe bağlanıp ölmeden önce içimdeki dinlerin ruh dediği benimse ben dediğim enerjiyi bedenimden ayırmayı öğrenip kendimi bu çürüyen bedenden kurtaracağım ya da kuru bir şekilde ölüp yok olacağım. Çünkü bir cennet-cehennem-tanrı inancım zaten yok.

O yüzden benim için şu an "anlık" mutluluğun hiç bir anlamı yok.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 07/07/2008 1:35 am
(@aygunb)
Gönderi: 0
 

Beyler bir kere su kuresel isinma olayina farkli bir bakis katmasi acisindan su videoyu her insan evladinin izlemesi lazim: < >

A.B.D'nin onemli komedyenlerinden yakin zamanda rahmetli olmus George Carlin amcamiz hakikaten ilginc ve komik bir yaklasim sunuyor kuresel isinma hakkinda. Insanin kendini begenmisliginin son siniri olarak sunuluyor bu kuresel isinmadaki tavrimiz. Izleyin iste gorursunuz...

Bu konu boyle uzar gider zaten ama simdi ofiste kopru simulasyonumun cevaplarini analiz etmem lazim o yuzden kisaca sunlari diyeyim:

1- DInler de dahil olmak uzere bircok felsefik yaklasim (Plato'nun Idealar Dunyasi falan filan) hep insana baska diyarlarda nasil mutlu olabilecegine dair fikirler verdi. "BU MADDI DUNYADA NASIL MUTLU OLUNUR?" hakkinda bir kitap yok su anda "Ferrari'sini satan adam" gibi komik kitaplar disinda tabii 🙂 Benim aklima Ayn Rand ve Bencilligin Erdemi gibi kilit kelimeler geliyor isteyenler arastirabilir.

2- mordevrim'in dedigi gibi mutluluk karisik bir kavram ama bence "anlik" mutluluk insanin sahip olmasi mumkun gozuken tek mutluluk bence. DIgerleri kuyunun icinde tas arar gibi batip gidiyorlar "gercek" mutluluk arayisinda. Sakin ha siz de hayatinizi kuyularda gecirmeyin, yazik olur.

Gorusmek uzere,

"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen

Bayram Aygun

http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 07/07/2008 2:11 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

geri dönemesi olayı manyetik kutupların ters çevrilmesinden kaynaklancak diye düşünmüştüm ben zaten. çünkü manyetik kutuplar yön değiştirdiğinde tam tersi yönde bi manyetik momentin etkisinde kalcak ve bu da bi yavaslayıp durma ve sonra tersi yönde dönme hareketine neden olcak. yoksa tabiki herhangi bir kuvvet uygulanmayan bir cisim ya durgun kalır ya da düzgün doğrusal hareket eder.

Bu manyetik terslenmeler yüzlerce kez gerçekleşti dünya tarihinde, e rota da hiç sapmadı :). Sorun yok o nedenle..

Mutluluğun anlık olduğunda ben de katılıyorum.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 07/07/2008 2:22 am
Paylaş: