Forum

İç çatışma temeller...
 

İç çatışma temelleri

11 Gönderi
7 Üyeler
0 Reactions
3,511 Görüntüleme
(@msaricay)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

iç çatışmanın temellerini anlamak gerek diye düşünüyorum.mesela duygularla mantıgın çatışmasımı?cinselliğin getirdigi sorunsallar mı?iktidar ve üstünlügü elde edememenin veya kaybetmenin verdigi üzüntünün bastırılmasımı.içimizdeki iki şey çatışcak ama o iki şey dediklerimiz nelerdir sizce

 
Gönderildi : 09/07/2015 5:55 pm
(@alfred-hitch-chicken)
Gönderi: 0
 

bence zaten saymissiniz o iki sey dediklerimizi. 🙂 bunun belli bir temeli olmaz ki.. catisma yaratacak iki zit unsurla bu is hallolur ancak onemli olan bu unsurlari hikayenin icine yedirebilmek. okuyana veya izleyene cok "goze parmak" durumu hasil olmamasi gerekli.

"Sinema tüm sanatların içinde bizim için en önemli olanıdır."
-Vladimir İlyiç LENİN

 
Gönderildi : 09/07/2015 7:26 pm
(@seddata)
Gönderi: 0
 

iç çatışmanın temellerini anlamak gerek diye düşünüyorum.mesela duygularla mantıgın çatışmasımı?cinselliğin getirdigi sorunsallar mı?iktidar ve üstünlügü elde edememenin veya kaybetmenin verdigi üzüntünün bastırılmasımı.içimizdeki iki şey çatışcak ama o iki şey dediklerimiz nelerdir sizce

Hımm, ruhsuz bir şey yazmaktan bahsediyorsun yani.

https://www.youtube.com/@seddata

 
Gönderildi : 09/07/2015 10:42 pm
(@msaricay)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

benim yazdıklarımdan daha fazlası olduğunu düşünüyorum. hikayeyi iç çatışma ile harmanlamak ayrı bi mevzu işin o kısmına daha gelemedim. biraz daha araştırmam gerek, eksik bişeyler var sank.

sedat
çatışmanın kalitesini,derinliğini ve biraz daha zor karakterler oluşturmak adına bunları anlamaya çalışıyorum.
ruhsuz birşey yazmak dan kastın nedir

 
Gönderildi : 09/07/2015 11:14 pm
(@seddata)
Gönderi: 0
 

Bazen sinemaya benzersiz hikayeler izleriz, sonra tutar mı ne ikincisini yaparlar. Çatışma gibi teknikler kullanırlar, izleyiciyi uyanık tutmaları gerekiyor ya, ondan. Sonra bir de bakarsın ki, birinci filmi de bitiren bir yapım oluveriyor. Örnek, Ejderhanı nasıl eğitirsin.

Her hikaye kendine özeldir, kendi çatışmasına sahiptir. Çatışma için basit örnek, hırsız polis olabilir, ama bunu bir koltukta oturan bir adamın kendi içindeki kararsızlığı da olabilir.

Hikayede çatışma aksiyon gibi teknikler var diye, ordan başlamak olayı ruhsuz yapar. Hikayen olsun, onu kendi içinde aksiyon ile zenginleştir. "En basiti oturan adamın değişen yüz ifadeleri olabilir."

İllaki çatışma konusunu irdeliyorsan, hikayende olayı tetikleyen şeye sorunu sor. O sana cevap verecektir. Mesela bir adam arkadaşına 20 lira borç vermiştir. Ama adam bir türlü geri vermek bilmiyordur. 20 liranın lafı olmaz, ama bu gurur meselesine dönüşünce, kan gövdeyi götürür.

Olayı başlatan 20 lira mı, yoksa borcun geri verilmemesi mi, yoksa adamın gurur haline getirmesi mi? Eğer hikayen şekilden şekile girmeyip, doğru bir cümle gibi görünüyorsa, yüklemden önceki kelime vurgulanan olduğu gibi, ölüm sebebi, tetikleyen olay olur, yani gurur.

Senin bahsettiğin çatışmalar, kısalarda klişeleşmiş durumlara benziyor. Örnek üzerinden konuşmayı tercih ederim.

https://www.youtube.com/@seddata

 
Gönderildi : 10/07/2015 1:51 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

İç çatışma öyle şunla şu bunla bu diye belirlenemez, milyar çeşit farklı iç çatışma unsuru olabilir. bunu çelişkiyle ortaya çıkarırsınız. iç çatışmayı çelişki doğurur. misal raskolnikov'un harikıulade bir iç çatışması vardır. çünkü çok net bir çelişkiyle boğuşmaktadır. bir yandan insanları sömüren ve haksız yere onların üzeirnden kazanç sağlayan rehinci kadını ortadan kaldırması, insanlık için faydalı bir eylemdir inancı taşır, diğer yandan bir insanı öldürmek yanlış bir şeydir ve raskolnikov bir masumu da öldürmüştür. ve ortaya raskolnikov gibi bir karakter çıkar.
kültür tarihimizdeki bir başka harikulade karakter de hamlettir. hamlet'in amcası babasını öldürmüştür ve annesiyle evlenip kral olmuştur. hamlet onu öldürecektir, her şey hazırdır ama bir türlü öldürmez. bu da hamletin iç çatışmasını doğurur. vb...

 
Gönderildi : 10/07/2015 5:09 pm
(@memet)
Gönderi: 80
 

Senaryonu bu kadar formüllere dayandırmak istersen ruhsuzlaşır.

 
Gönderildi : 10/07/2015 5:14 pm
(@lightshadow)
Gönderi: 0
 

iç çatışmanın temellerini anlamak gerek diye düşünüyorum.mesela duygularla mantıgın çatışmasımı?cinselliğin getirdigi sorunsallar mı?iktidar ve üstünlügü elde edememenin veya kaybetmenin verdigi üzüntünün bastırılmasımı.içimizdeki iki şey çatışcak ama o iki şey dediklerimiz nelerdir sizce

çatışma, bir durumdur. bu durumun meydana geldiği ortam, kaostur. kaosu oluşturan ise iki etmen vardır. pozitif-negatif, olumlu-olumsuz, tez-anti tez vs. bu iki etmenin bir arada olması durumu çatışmayı doğurur ve bu çatışma ortamına ise kaos denir.

latince bir tabir vardır. "ordo ab chao" yani kaostan doğan düzen. kaos kendi düzenini yaratır. yani bu kaotik ortam her zaman bir yöne doğru evrilir. İstenen şey, pozitifin negatife,negatifin pozitife, olumlunun olumsuza,olumsuzun olumluya, tezin anti teze evrilmesidir.

bir eylemi gerçekleştirme isteği veya bunun zıttı olarak isteksizlik, çatışma değildir. bunun adı kararsızlıktır. kararsızlık da bir durum nihayetinde. ama çatışmayı, isteksizlik ya da kararsızlık olarak algılamamak gerekir.

Nuri Bilge Ceylan'ın "Uzak" isimli filminde bu iç çatışmanın güzel bir örneğini görüyoruz.

Hikayede iki karakter vardır. Biri yıllar önce İstanbul'a yerleşmiş bir fotoğraf sanatçısı, entellektüel karakter(Mahmut). Bir diğeri de uzak bir kasabadan bu entellektüel'in yanına iş bulma umuduyla gelmiş genç ve vasıfsız bir adam(Yusuf). İşte bu iki zıt kutup, birbirine "UZAK" karakter, bir araya gelince kaotik bir durum meydana geliyor. Mahmut'un titizliği ve düzenliliği ile Yusuf'un dağınık olması, temizliğe önem vermemesi üzerinden bu iç çatışmanın dışa yansımasını görüyoruz.

İlerleyen sahneler bizi çatışmanın doruğuna taşıyor.

Mahmut, Anadolu'daki camii duvarlarındaki seramiklerin fotoğrafını çekmek için kısa bir seyahate çıkacaktır. İş bulamayan ve paraya ihtiyacı olan Yusuf'u da yanına alır.(burada yusuf için durum negatiften pozitife dönmüştür. geçici de olsa bir işi vardır artık. ayrıca Mahmut ile aralarındaki "uzak"lık kaybolmuş gibidir.) Küçük bir otel odasında mahmut yatağında uzanmış kitap okurken, sigara paketine uzanır, sigarasının bitmiş olduğunu görür. Yusuf "yak bakam bi gemici sigarası"diyerek sigara uzatır. Mahmut istifini bozmadan "git lan, içilir mi o" der. (burada durum yine değişiyor. pozitiften negatife dönüyor. Yusuf ile Mahmut arasındaki "uzak"lığın devam ettiğini anlıyoruz.)
İstanbul'a döndükten sonra Mahmut, annesinin rahatsızlığını haber alıyor ve Yusuf'u evde tek bırakıp memleketine gidiyor. Mahmut annesinin telkinleri ile sigarayı bırakmaya karar veriyor. (negatiften pozitife değişim)
istanbul'a döndüğünde evde karşılaştığı manzara, bizi doruk noktasına taşıyor. Yusuf'un evi pis bir hale sokması nedeniyle mahmut çılgına dönüyor ve aralarındaki bütün ipleri koparıyor. Mahmut, yusuf'a evi temiz tutmaması nedeniyle bağırmasından sonra, ne zaman iş bulacağını soruyor. Yusuf umutsuz konuşup, Mahmut'un iş yaptığı seramik firmasında bir bekçilik işi bulup bulamayacağını soruyor. Mahmut, yusuf'u gurursuz davranmakla suçluyor. Burada iki tür çatışma var. birincisi "temiz ve düzenli olmak - pis ve dağınık olmak" üzerinden oluşan çatışma. ikinci çatışma ise "gururlu olmak- yüzsüz olmak" üzerinden oluşan çatışma. mahmut temiz, düzenli, gururlu tarafta yer alıyor. yusuf ise pis, dağınık, yüzsüz tarafta yer alıyor.
doruk noktasından sonra bir kırılma anı yaşanıyor. mahmut'un fotoğraf çekimlerinde kullandığı gümüş köstekli saat kayboluyor. mahmut, yusuf'un onu çalmasından kuşkulanıyor. çantasını karıştırıyor, bulamıyor. yusuf a soruyor, görmediğini söylüyor. sonra saati bir kolinin içerisinde, malzemelerin arasında buluyor ama bunu yusufa söylemiyor. saati aramaktan vaz geçmiş gibi davranıyor. burada mahmut'un gurur yaptığını ve yusuf karşısında küçük düşmemek amacıyla böyle davrandığını anlıyoruz. yusuf çantasının karıştırılmış olduğunu farkediyor. o da bir şey söylemiyor.
bu kırılma anından sonra karakterlerde bir değişim olduğunu görüyoruz. ertesi gün mahmut eve geldiğinde yusuf a verdiği anahtarın portmantoda asılı durduğunu görür. yusufun yattığı odaya girer ve her şeyin düzenli bir şekilde durduğunu yatağın falan toplanmış olduğunu görür, yusufun memlekete döndüğünü anlar. yastığın arkasında yusufun bıraktığı gemici sigarasını alarak dışarı çıkar. (burada yusufta yüzsüzlükten-gururlu davranmaya doğru bir değişim meydana geldiğini yada aslında yusufun sanılanın aksine gururlu biri olduğunu anlıyoruz.)
Son sahnede sigarayı bırakmış olan mahmut, sahilde, bankın üstünde, denize ve martılara karşı, bir gemici sigarası yakar.(olumludan olumsuza, pozitiften negatife değişim)

“The first draft of anything is shit.” Ernest Hemingway

 
Gönderildi : 11/07/2015 2:45 am
(@msaricay)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

öneri ve açıklamalar için ellerinize saglık..çoğu arkadaş daha önce açtıgım başlıklardan dolayı yada anlatım tarzımdan dolayı
benim bi formüleşmeye gittimi sanıyor. sadece temeli irdelemek için merak ettigim konular bunlar..
bize pi sayısının ne oldugunu anlatamayan hocaların tarafında büyütüldük. ve pi sayısını anlamadan problemler çözmeye çalıştık.
çatışma kitaplarda yazsa da, tarifi sizin dediginiz gibi zıtlıkların savaşı bi yerde. kestirmek zor

benimde kafamda tasarladıgım bi hikaye var. onun üzerinde çatışmalar yaratmaya çalışırken birden fazla çalışma oluştu..hangisi ana çatışma hangisi yardımcı çatışma olsun o bile karışıyor bazen,hatta çatışmalar birbiriyle okadar çapraz ilişkili düşünürken bile ipin ucu kaçıyor

 
Gönderildi : 11/07/2015 4:26 am
(@seddata)
Gönderi: 0
 

öneri ve açıklamalar için ellerinize saglık..çoğu arkadaş daha önce açtıgım başlıklardan dolayı yada anlatım tarzımdan dolayı
benim bi formüleşmeye gittimi sanıyor. sadece temeli irdelemek için merak ettigim konular bunlar..
bize pi sayısının ne oldugunu anlatamayan hocaların tarafında büyütüldük. ve pi sayısını anlamadan problemler çözmeye çalıştık.
çatışma kitaplarda yazsa da, tarifi sizin dediginiz gibi zıtlıkların savaşı bi yerde. kestirmek zor

benimde kafamda tasarladıgım bi hikaye var. onun üzerinde çatışmalar yaratmaya çalışırken birden fazla çalışma oluştu..hangisi ana çatışma hangisi yardımcı çatışma olsun o bile karışıyor bazen,hatta çatışmalar birbiriyle okadar çapraz ilişkili düşünürken bile ipin ucu kaçıyor

Bunu söylemene rağmen, diyorum ki formülleştirmeye gidiyorsun. En iyisi kendi formülünü bulmak olacak. Bunun için kısa yaz okut yorum al, kısa yaz okut yorum al, kısa yaz okut yorum al... okuyucunun ilgisine kıyasla kendini geliştir.

Tek yumurta ikizinin bile parmak izleri aynı değildir, çünkü farklı çevreye bağlı gelişiyorlar. Senin hikayelerinin içindeki ilgi çeken şey de kendine özgü olacaktır, bunu sen yazacaksın, biz fark edecez.

Teknik bilgi için de bir senaryo kitabı alıp okuyacaksın...

Kişisel not: "Valla pi sayısının ispatını yaptığım bir bölümü bırakıp, evde deneme yanılmayla işi öğrendim... İşi okula ve hocaya bağlayan insanlarda çok da potansiyel beklememek lazım."

https://www.youtube.com/@seddata

 
Gönderildi : 11/07/2015 7:42 am
(@technical)
Gönderi: 59
 

Arkadaşın sorduğu soruya çok fazla formülleştirme konusundan bahsedilmiş fakat senaryo için belli bir formülleştirme olmalı, mutlaka olmalı. İster klasik anlatı olsun, isterse de epizodik anlatı olsun, film senaryosunun en basit anlatımı ''bir kahramanımız vardır, bu kahramanımızın aynı zamanda bir hedefi vardır ve kahramanımız bu hedefini gerçekleştirmek isterken karşısına bir takım engeller (çatışma) çıkar ve kahramanımız bu engellerle mücadele ederek olumlu ya da olumsuz bir sonuca varır.'' Bu tanım dışındaki olay örgülerine film ya da kısa film yerine belgesel ya da kur-bitir tarzı gibi isimler verilir.

Bütün filmleri birkaç kelimede formülleştirmek bu kadar kolay.. Bu yüzden senaryo denilen şey kısmen de olsa formüle dayalı desek hiç yalan olmaz. Gelelim esas mesele olan iç çatışmaya... Herhalde üzerinde düşünülse binlerce çıkar ama şu saatte aklıma gelen bir şey yok desem yalan olmaz 🙂 Fakat, iç çatışmaya örnek bulmak için yapılabilecek iki şey var bence; ilki, gazete haberlerini okumaktır, ki ülkemizde komedi ve dram üzerine bu gazetelerde iç çatışmaya örnek olabilecek muhteşem örnekler çıkabiliyor (bkz. şişeyle intihar etme girişimi ya da ülkemizde damacana olmak) ikincisi ise, gözlem yapmak. Sokakta gezerken ya da işte çalışırken olsun hiç farketmez. İnsanları, yaşadıklarını, davranışlarını gözlemleyince ve üstüne biraz da hayal gücünüz varsa güzel iç çatışmalar bulabilirsiniz. Özellikle hayatı fakültelere ya da bölümlere bölünce (öğretmenlik=okul, tıp=hastane, hukuk=adliye/avukat(lık büroları) vb...) konunuza uygun iç çatışma konularını nerede bulabileceğinizi bulmak çok da zor değil ama diğer arkadaşlar da haklı, her senaryoya kendi içinde yüzlerce farklı varyasyonda iç çatışma eklenebilir, üretilebilir. Gerekli olan üç şey, özetleyecek olursam, hayalgücü-gözlem ve bilgi birikimi ile güzel iç çatışmalar bulunabilir.

Fark etmek zordur. Sorun, gittiğiniz yollarda değil, gitmeyi tercih ettiğiniz yönlerdedir.

 
Gönderildi : 12/07/2015 6:57 am
Paylaş: