Forum

Hülya Avşar'ın Sine...
 

Hülya Avşar'ın Sineması

31 Gönderi
13 Üyeler
0 Reactions
7,405 Görüntüleme
(@erkayama)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhabalar herkese. Öncelikle ben popüler kültürün etkisinden yeni yeni kurtulan aslında bugüne kadar film izlemeyen ("film gibi film") 26 yaşında bir bireyim. Bu yola yeni çıkan birisi olarak en çok aldığım tavsiye daha çok izleyip daha çok okumam yönünde oldu. Elimden geldiğince film izlemeye zaman yaratmaya çabalıyorum. Özcan Deniz, Mahsun Kırmızıgül filmlerinden elimden geldiğince uzak durmaya çabalıyorum.

Gelelim başlığımızın bağlamına; bu sabah mesaime başlamadan bi haberlere bakayım dedim ne var ne yok diye. Bir söyleşi gördüm ki görmez olaydım. İrkildim, ürperdim ve hayatı sorguladım. Şarkıcı mı desem oyuncu mu desem torpilli-kontenjanlı jüri üyesi mi desem yoksa en acısı son festivalin jüri başkanı mı desem bilemedim siz içinden birini seçin. İşte bu tanımlamaların bir tanesine dahil "gurumuz" Hülya Avşar'ın sinema üzerine felsefik/sosyolojik/trajikomik yaklaşımını gördüm ondan satır başları paylaşmak istiyorum şimdiden affola.

"Sadece Fransa 'da festivallerde birkaç ödül alıp sonra unutulan filmler var"
(Sanırım Cannes'dan bahsediyor)
- "Tabii ki emeklerine saygım var, başarılı olabilirler. Ama benim başarı anlayışım onlarınki gibi değil. Artık Amerika gibi bir yer varken ve yeni filmlerin çekilir çekilmez Türkiye'ye geldiği çağda; kısa filmlere,(burda galiba bizim FF oluşumuna bir taş var 🙂 kısa filmlere tahammül edemiyorum cümlesini on dakika boyunca kafamda kurdum ama ne anlatmak istediğini anlayamadım) seyirciye ulaşamayan filmlere tahammül edemiyorum.
- Bunun Zeki Demirkubuz 'la ya da Nuri Bilge Ceylan 'la hiçbir ilgisi yok. Bu tamamen benim sinema anlayışım. Sinema popülerdir, sinema herkese ulaşabildiği zaman sinemadır. Yoksa kendi zevkini tatmin etmek için çekiyorsa ve 3-5 kişinin de fısır fısır konuşması beni mutlu ediyorsa sinema yapayım. Ama ben o gözle bakmıyorum sinemaya, sinema her yere ulaşmalı. Bence çok geç kalınmış bir Türk sineması var ki, bugüne kadar belki de Oscar'da olabilmeliydi."
- "Ben bu sene en çok hasılat yapan film ödülü vermek istedim ama olmadı. Bazı filmlerimiz var, komedi de olsa her sene artarak hasılat yapıyor. Gülüyoruz, eğleniyoruz; bu sanat değil mi? Sinemada bazı filmler var ki tekrar tekrar seyretmek istiyorum.
- Saygısızlık olarak algılanmasın ama Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerine koşa koşa gitmiyorum. Sadece kültürüm, bilgim olsun diye seyrediyorum. Ödül alması bir şey değiştirmiyor. Ben ödül almayıp da ödüle layık olan filmler üzerine konuşmak istiyorum, burada bir gariplik var. (Sanırım burda da Recep İvedik'i kast ediyor)
-Benim kafam biraz farklı çalışıyor, farklı bir bakış açım var. Kimin ne dediği umrumda değil. Ben bugün Oscar'a aday adayı olsun diye Recep İvedik'i gönderebilirim. Dünyada bir sürü film varken onların içinde nasıl yarışabilir denilebilir.

Nokta kısmında da "toplum beni anlamıyor" ( En kral sanatçı tribidir. Ben yapıyorum onlar anlamıyor) diye bitirmiş
- Onun tepki alması bile benim için Türkiye'nin dikkat çekmesi demektir. Benim kafam sanırım farklı çalışıyor. Dediklerimi algılayamayanlar olayı ucuza indirgiyorlar. Algılayanlar ise bana yetiyor, onlarla tartışmak istiyorum. Bu düşüncenin ucuza indirgenmesine de müsaade etmek istemiyorum."

Sonuç itibariyle bu tarz boş muhabbeti bile buraya taşıyıp bu boş muhabbetlere prim verdiğim için özür dilerim ama biz geleceğin sinemacıları olmak istiyorsak ve bazı şeyleri değiştirmek istiyorsak en azından kim gibi olmamayı bilirsek bir nebze olsun "sanata" hizmet etmiş oluruz.

Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkür ederim.

Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!

 
Gönderildi : 26/11/2012 1:05 pm
(@a_them)
Gönderi: 65
 

Hülya Avşar Bu konuşmayı bir televizyon programında yaptı. kanalı hemen değiştirdim. bunun devamıda varmış birine bi seneryolar yazdırıyormuş komedi vs vs. sinema konusunda kendine yol yapıyor sanırım reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığı ile bu filmi çektiğinde hakımız sayın Hülya hanım millete böyle laf atıyor bakalım kendisi ne yapmış diye insanlarımız giderse bile kendisine yetecektir. o yüzden biz sinema severler bu tür şeylerden uzak durmazsak zehirlenebiliriz 🙂

 
Gönderildi : 26/11/2012 5:58 pm
(@erkayama)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Ben de bi haber sitesinde okudum 🙂 iyi ki sadece okumuşum bir de bunları söylerken görseydim dayanamazdım galiba 🙂

Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!

 
Gönderildi : 26/11/2012 6:05 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Kısmen saçmalasa da şu sözlerin altına imzamı atarım.

"Sinema popülerdir, sinema herkese ulaşabildiği zaman sinemadır. Yoksa kendi zevkini tatmin etmek için çekiyorsa ve 3-5 kişinin de fısır fısır konuşması beni mutlu ediyorsa sinema yapayım. Ama ben o gözle bakmıyorum sinemaya, sinema her yere ulaşmalı."

Bunlar dediğin gibi özür dileyecek, boş muhabbetler falan değil. Gayet de doğru anlamlı muhabbetler ve söylediği şeyler arasında dediğim gibi oldukça değerli şeyler var.

Ayrıca başlık yanlış yerdeydi, değiştirdim yerini.

 
Gönderildi : 26/11/2012 7:22 pm
(@donusum)
Gönderi: 38
 

Gereksiz boş laflar hepsi. Hülya Avşar ve sinemanın birlikte anılmasına bile karşıyım ben.

 
Gönderildi : 26/11/2012 8:03 pm
(@erkayama)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Son dönemde sinema sektörüne pek de ehil olmayan insanlar daha aktif rol almaya başladı. Özcan Deniz, Mahsun Kırmızıgül de bu furyanın önde gelenleri. Eskiden ehil olmayan, sinema bilgisi yetersiz olan yapımcılar konuşulurdu (ki yapımcının dahili bir yere kadar bence) ama artık filmin en önemli noktasına, hatta taşıyıcı kolonlarından birisi olan yönetmenlik koltuğuna sadece nüfuzu olan, belki şarkıcılık için başarılı sayılabilecek ama sinema için yeterli donanımlara sahip insanlar oturmaya başladı ki bu hiç hoş bir gelişme değil diye düşünüyorum.

Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!

 
Gönderildi : 26/11/2012 8:57 pm
(@ilkersn)
Gönderi: 0
 

o bu değilde bu kadın birde kısa film yarışmasında jüriydi ya 🙁

filmleriniz için müzikler

Son Kısalarımız: tesir Kader Eris
Kısa filmlerimiz, ücretsiz müzikler ve kendin yap videoları

 
Gönderildi : 27/11/2012 2:51 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Hülya Avşar fena bir oyuncu değil. Sinema hakkında yorum yapabilir.
Aslında herkes sinema hakkında yorum yapabilir.

 
Gönderildi : 28/11/2012 12:57 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

Söylediklerini ''Popüler Sinema'' adı altında düşünürsek kısmen haklı. Evet herkese ulaşmalı vs.. Eğer aramızda Recep filmleri yapmak isteyen varsa katılsın, yoksa değerlendirmeye almak bile yanlış. Ayrıca Hülya Avşar şov kadınıdır, magazin kadınıdır. Her söylediğine inanmak doğru olmaz, etkisine tepki arayan biri.

 
Gönderildi : 28/11/2012 3:34 am
(@erkayama)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Çok doğru ama jüri başkanı olacak donanıma sahip olmadığı halde de o koltuğa oturtulması biraz bu demeçlerin önünü açtı diye düşünüyorum.

Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!

 
Gönderildi : 28/11/2012 4:55 am
(@sadnessway)
Gönderi: 35
 

Ülkemizde ki sinema ve tv gerçeği ; insanların yeteneği olsun ya da olmasın, küçücük bir kesim dışında sinema ve televizyon sektörü torpille dönüyor. Televizyonlarımızın geldiği son nokta yüzümüze şamar gibi iniyor. Sadece bu yıl Mahsun Kırmızıgül'ün 2 dizisi daha televizyonla buluştu,bir diğeri geçen yıl başlamıştı. Peki bu ülkede kimse yetişmiyor mu? Bütün mevcut kadro bu mu? Elbette var,hem de o kadar fazla ki belki de bundan dolayı görmezden geliniyor. Maalesef Hülya Avşar gerçeği de bunların içinde bir örnek. On parmağı geçmeyen bir grup durmadan gözümüze sokuluyor,her yerdeler,her işi yapıyorlar, onlar olmazsa ülke de televizyonculuk,sinema bitecek adeta. Yarışma jüriliği ile sinema jüriliğini aynı kulvarda gören mantaliteyi sorgulamak gerek, hoş sorgulamak çözümü sağlasaydı,çoktan sonuca varır, bu noktada olmazdık.

 
Gönderildi : 28/11/2012 7:08 am
(@tariktastekin)
Gönderi: 0
 

görüşlerine saygı duymalıyız. Beni de arabesk star yarışmasına jüri yapsalar aynı diyalogları işitirdiniz 🙂 hülya avşar en azından kısa film kategorisine koyulmasaydı hani daha etkin bir görevi olurdu. Kısa film, uzun metrajdan ayrılması gereken farklı bir türdür; ama çoğumuz için uzuna geçmeye bir basamak olarak ta kullanılır. Işin teoriğini uygulamaya çalışırız, çekiminin nedeni öğrenmektir. Bu yüzden gerçekten uzun yıllar boyunca sinemanın içinde olan, yeterli kişiler jüri olmalıydı.

 
Gönderildi : 28/11/2012 12:02 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

@corciboy
Popüler Sinemayı savunmak Recep İvedik'i savunmayı gerektirmez.
Popüler dediğiniz şey o denli basit bir şey değil.
Popülerin bir anlamdaki karşıtı olan elitizmin yaklaşımlarını anlamaya çalışmak kadar, popülerin içeriğini anlamaya çalışsak, ne denli karmaşık, içerikli, üzerine birçok anlamda düşünmeye değer şeyler barındırdığını göreceğiz. Ama kendini ayrıcalıklı, farklı hissetmek isteyen kişi herkesin ilgilendiği ile ilgilenmez, ilgilenirse kendini farklı hissedemez.

 
Gönderildi : 28/11/2012 12:22 pm
(@erkayama)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Recep İvedik'in bütün serilerini izledim. Birçok karesi hafızamı zorlarsam gözümün önüne gelir. Zeki Demirkubuz'un Masumiyet filmini de izledim benim için dönüm noktasıdır Masumiyet filmi. Masumiyet uluslararası ödül kazanmış bir filmdir. Ama Recep İvedik gibi bir film uluslararası arenaya çıksa kim o filmden ne anlar? Örnekse bir sahnede "ossurur" Recep İvedik kararkteri bütün salon güler (ossuruğa hala gülüyoruz maalesef) Yurt dışına çıksa film birçok sahnesinde reaksiyon alamaz diye düşünüyorum. Ben beğendim film çok iyi mantığı ne kadar doğru bir mantık bilemem ama orası bir yarışma ve ülkeni, ülkenin sinemasını temsil edeceksen yerel motifli bir film değil daha evrensel bir filmle gitmelisin. Ödüllü film "The Artist" için "bu ne biçim filim yeaaa hem siyah beyaz hem sessiz verdiğim paraya acıdım" diye bir tiwiti vardı bir şarkıcının. Özetle bence Hülya Avşar film izlemeye devam etsin ama mümkünse sinemanın tekniğini değerlendirmeyi işin ustalarına bıraksın.

Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!

 
Gönderildi : 28/11/2012 12:44 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Neden hala Recep İvedik üzerinden dönüyor tartışma anlamıyorum.
Ben zaten Hülya Avşar'ın bu sözünü savunmadım, savunmam.

Sinema işin ustalarına bırakılacak kadar basit bir şey değil ne yazık ki.
İşin ustaları işin ustalığıyla ilgili kısımları yakalarlar. (Ve ustalık dediğimiz şey belirli bir güruh tarafından üretilmiş bir şey.) Geri kalanı ise yok olur, gider. Recep İvedik hep örnek veriliyor diye veriyorum, yoksa tartışmayı bu nokta üzerinden ilerletmek istemiyorum gerçekten. Recep İvedik'i izleyen "sinema ustası" bu filmi çöp diye bir kenara atar. Ama toplumun onda ne bulduğu, onu nasıl yorumladığı, kullandığı meselesi ile ilgilenmez. (İlgilense bile argümanlarını toplumsal olan bir şeyleri yermek için kullanır.)Çünkü onun için mesele üretilmiş bir ustalığın sınırlarından ibarettir. Oysa sinemaya dair asıl hazine ustalık dediğimiz meselenin dışında yatar. Filmin toplumsal olarak oluşan bilincinde/bilinçdışında. Sinemanın ustasının ilgi alanı, bir filmi ilgilenmeye değer görüyor ise tabi, en fazla filmin/yönetmenin ve onun hitap ettiği sınırlı bir kesimin bilincidir/belki de bilinçdışıdır.

 
Gönderildi : 28/11/2012 1:02 pm
Sayfa 1 / 3
Paylaş: