Forum

Gelecekte 2000'ler ...
 

Gelecekte 2000'ler sineması nasıl anılır sizce?

4 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
1,503 Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Garip bir yaklaşım bu.... Ki bunun üzerine, çok farklı mecrada konuşulmuştur. Kısaca: "Geçmişi değerli görme eğilimi" denebilir buna. (Ki bu konu üzerine gördüğüm en enfes özeti Uykusuz çizerlerinden Memo Tembelçizer yapmıştır) Herkes kendi dönemini över, herkes birlikte büyüdüğü şeye daha fazla saygı duyar.

Sinema tarihinin incelenmeye değer birçok farklı dönemi mevcut. Herbirinin kendine has özellikleri var. Bunları konuşuyor ve inceliyoruz ama bunlardan bahsederken sanki artık sadece o dönemin değil, sinema sanatının güzellikleri bitmiş tükenmiş gibi davranıyoruz.

Bugün 20 sene, 40 sene, 70 sene hatta 100 sene öncesine ait birçok saklı kalmış, çok bilinmeyen film su yüzüne çıkarılıp "gömülü hazine" olarak değerlendiriliyor. (Hatta Popüler Sinema dergisinde böyle bir köşe de var) "Nerde böyle filmler?" kastı öylesine cezbedici ki....

E peki birader, 30 sene, 50 sene sonra bugünler de sinema tarihinin bir parçası olmayacak mı? Olacak. 90'ler ve 20000'ler de kendine has bazı şeyler içeriyor aslında. Ama bu içeirkleri bugün bize değerli gelmiyor sanki.... Ve buna ek olarak herbirimiz, yıllar sonra ortaya çıkarılacak "gömülü hazine"leri sinema salonlarında ya da evlerimizdeki ekranlarda izlemiyor muyuz şu an? Ama ben tek birimizin (sadece ff üyeleri için konuşmuyorum. Genel sinefil, sinemasever tayfası olarak) "bu film gerçekten bir hazine" dediğimiz kaç film var? Yoksa aslında o kadar da "hazine" olmayan filmler zaman geçince kapalı kalmaktan, beklemekten mi değerleniyor? Ya da çeşitli sebeplerle tekrarları olanaksız olduğundan mı?

Bu açıklamalardan meyille:

1- Gelecekte 2000'ler nasıl anılır sizce?
2- Günümüzde izleyip gömdüğümüz, gelecekte çıkarılıp hazine muamelesi göreceğini düşündüğünüz filmler hangileri?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 23/02/2011 12:19 pm
(@yerli-film)
Gönderi: 0
 

"O zamanlar kanlı canlı film çekebilmek için gerçek mekana ve insana gerek vardı.Ben şimdiki filmlere film demiyorum.Ruh yok artık..." diyeceklerdir belki:)

Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.

http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 23/02/2011 4:13 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Geleceğe bakmaya çok da gerek yok, en azından Holivud için şimdiden tıkanma dönemi olarak anılmaya başlandı bile. Kitap ve çizgiroman uyarlamalarındaki patlama, yeniden çevrim deliliği, devam filmi manyaklığı.. Öyle filmlerin yeniden çevrimleri gündemde ki insanın aklı almıyor.. Geleceğe Dönüş'ün bile dedikoduları dolanıyor, Hayalet Avcuları'nın gençleştirilmiş nesil devamı geliyor.. İnsanın aklı çıkar.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 23/02/2011 4:26 pm
(@babaluga)
Gönderi: 0
 

Halivud ne yaa teknik teknoloji dışında? Jenerasyon yenilendikçe kakala eski yapımların yeni halini... A takımı taklavatı woha diye seyrettiğim bir diziydi... Gel gör ki yeni nesil acaba öyle seyretmiş midir? Keza "Knight Rider" bir daha dizileştirildi... Amerikan sineması sanırım en çok 60-70 li yaşlardaki babaları anneleri etkilemiş... Savaş sonrası (2. Dünya Savaşı) çocuklarını iyi uyutmuş...

 
Gönderildi : 23/02/2011 4:33 pm
Paylaş: