Başlıktan korkmuştum ki içeriği okuyunca biraz rahatladım.
Özellikle son kısmını. Veririz tabi bir sürü kaynak.

Şimdi her şeyden önce bir kameranın varlığını unutmak gerekiyor ilk başlarken.
Kameranız yok, gözleriniz var. Önce o gözleri kullanabilmek gerekiyor, sonra o gözün yerini kameraya teslim edeceğiz zaten.
Aşağıda söyleyeceğim önereceğim her kaynağın yanına, "çok ve çeşitli film izlemek gerek" cümlesini ekleyin lütfen. En temel şartlardan biri bu.

"Bir hikaye nasıl senaryolaştırılır"dan başlamak lazım sanıyorum.
Bunun için birçok kaynak var. Ben en iyi bulduklarımı koyuyorum:
http://www.idefix.com/kitap/bir-senaryo-yazmak-michel-chion/tanim.asp?sid=JUEK9VE5LS5ST0TPWBIC

http://www.idefix.com/kitap/senaryo-yazari-olmak-senaryo-yazmak-feridun-akyurek/tanim.asp?sid=B3LK4NABEY0YHS9V528E

İzlediğiniz filmlerle netleşmeye başlar kafamız yavaş yavaş.
Sıkıntı artık bu meseleyi nasıl görselleştirebilirim'e dönmeye başladı diyelim.
O zaman belli başlı kuralları öğrenmek gerekiyor. Daha sonraki aşamada öğrenmeye başlayacağımız (tabi bunu tüm sürece de yayabilirsiniz aşama aşama gitmeye gerek yok) "akımlar" ile yerleşmiş kuralları yıkacağız ama yıkmak için neyi yıktığımızı bilmemiz gerekiyor.

O nedenle piyasadaki en net kaynak, birçok kişi bunu önerecektir:
http://www.idefix.com/kitap/sinematografi-kuram-ve-uygulama-blain-brown/tanim.asp?sid=J8BH6OPH30KFT4GWFFX5

Bir de şöyle bir şeye rastladım, iyi bir şeye benziyor, kitapçıya gittiğimde bulup inceleyeceğim:
http://www.idefix.com/kitap/uygulamali-sinematografi-paul-wheeler/tanim.asp?sid=YJBLJQ8LE0F6QOFY5BED
Şu ana kadar öğrendiğimizi varsaydığımız her şey bu işin iskeleti.
Şimdi o iskeleti ete büründürmek ve insanı ortaya çıkarmak gerekiyor.

Bir yönetmen kamerayı oraya koyup bir sahneyi çekerken, diğeri neden buraya koyup çekiyor sorusunun cevabını
en kabaca haliyle akımlarda buluruz. Bunun için kaynak önerilebilir fakat, akımlar, özellikle kaynaklar içinde keskin kuralları olan şeyler gibi anlatıldığından kısıtlayıcı olabiliyorlar. Bunlara riayet etmektense, yönetmen sineması takip etmek, aynı akımlarda oldukları söylenen yönetmenleri birarada izlemek gerek. Böylelikle akım ismi telafuz edemesek de, "şu yönetmen gibi" biçiminde bir şeyler oluşacaktır kafamızda. Ne işe yarayacaktır? Oradan hareketle kendi tarzınızı şekillendirmeye başlayacaksınız. "Bu tarzı çok sevdim, ben bir insan ve bir kültürün parçası olarak bu anlatıma ne katabilirim?" sorusu kilit soru olacak.

Tüm bunları yaparken kamerayı tamamıyla bir köşede tutup, hazır olduğunu hissettiğiniz ana kadar bekleyebilirsiniz, ya da tüm bu aşamaları deneyerek test edebilirsiniz. Ben ikincisini yapanlardanım, o yüzden parça pinçik, tarzını oturtmamış ama oturtmaya çalışan filmlerim var, olmaya da devam edecek inşallah.

Ama ilk başta söylediğim şey başlarken hala geçerli. Film çekmeye başlamanın ilk yolunun kameradan geçtiğini düşünen arkadaşlar var.
Senaryo nedir bilmeden 5 milyarlık kamera alıyorlar. Bu yanlış. Senaryoyu öğrenin, sonra iç güveysinden hallice bir kamera bulun, bir şey çekin.
Baktınız ki oluyor, daha büyük bir projeye adım atmak için ya kamera satın alın ya da kiralayın.

Ha bir de bu forumda etkin olun.
Ne kadar fayda sağlayacağını hayal dahi edemezseniz.
Bunu öylesine bir şey olarak görüyor olabilirsiniz ama tüm bu yukarıda saydıklarımı
kendi içinize kapanarak bir yere kadar faydalı hale getirebilirsiniz.
Bize bir şey söyleyin biz karşı çıkalım ki karşılığında geliştirebileceğiniz fikirler genişlesin.

Son olarak da "behinde the scenes" biçiminde yapacağınız aramalarla, youtube'dan bol bol kamera arkası videosu izleyin.

Benim söyleyeceklerim bu kadar şimdilik. Aklınıza takılan bir şey varsa çekinmeden sorabilirsiniz.

Yardım etme isteğiniz gerçekten teşvik edici.Kitapların siparişini verdim az önce.Bir kaç haftalık okumadan sonra tekrar sorularım olacak.Sizinde belirttiğiniz gibi kamera almanın en son yapılacak iş olduğunu farkettim. Kamera almaya daha çok uzun bir süre yanaşmayacağım (Çok çetrefilli bir mevzu ve ne yapacağınız bilmeden hiç bulaşmamanız gerek diye düşünüyorum)...Bilgiler için çok teşekkür ederim.

Sizin verdiğiniz listeye ek olarak aşağıdaki kitaplarında siparişini verdim.Yukarıdada belirttiğim gibi okumalar sırasında merak ettiklerimi paylaşacağım.Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim...

Sinema ve Televizyon Görüntüsünün Temel Ögeleri
Bülent Vardar
Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.

Bir Film Nasıl Okunur? Sinema, Medya ve Multimedya Dünyası
James Monaco
Oğlak Yayıncılık

Senaryo Yazarı Olmak Senaryo Yazmak
Feridun Akyürek
MediaCat Kitapları

Senaryo Yazma Tekniği
T. Kakınç
Papirüs Yayınevi

Sinema Dersleri
Sergei Eisenstein (Sergey Eisenstein)
Agora Kitaplığı

Sinema Sanatı
Elie Faure
Es Yayınları

Dijital Video ile Sinema
İlker Canikligil
Pusula Yayıncılık

Sinema Sanatına Giriş
Nijat Özön
Agora Kitaplığı

Sinemada Anlam Yaratma
Seçil Büker
Hayalbaz Kitap

Büyük Sinema Kuramları
J. Dudley Andrew
Doruk Yayınları

kamera almanın en son yapılacak iş olduğunu farkettim. Kamera almaya daha çok uzun bir süre yanaşmayacağım (Çok çetrefilli bir mevzu ve ne yapacağınız bilmeden hiç bulaşmamanız gerek diye düşünüyorum)....

Öncelikle başarılar dilerim.Bu halin, 2 yıl önceki halimi hatırlattı bana o yüzden bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim.İlk başta hemen şunu söyleyeyim; eğer amacın film çekmekse kesinlikle bir kamera edinmen gerekli.Bence her şeyi bir kenara bırak ve önce kendine 2. el bir kamera edin.(Kameram olmadan bu işlere merak sarmış biri olarak okuma sürecinin hiç pratik yapmadan çok zor ve iştah kaçırıcı olduğunu söyleyebilirim)Senaryo yazımı konusunda Feridun Akyürek'in kitabı oldukça faydalı, kolay anlaşılır bir dille yazılmış bunu okurken bir kitap bir kağıt bir de kalemden başka hiç bir şeye gereksinimin olmayacaktır.Ama Blain Brown'ın kitabı başta olmak üzere diğer kitapları okurken kitap sana satır aralarında şunu söylüyor:''Kamera almalısın! Kamerasız olmaz!''
Ayrıca bu işin şüphesiz en keyifli kısmı(aynı zamanda en zor) çekim ve kurgu.Bu yüzden bir yandan bunları da öğrenmek ve böylece hevesini diri tutmak için kamerayı çok fazla ertelememeni tavsiye ederim.
(Kartondan geniş,orta ve dar açılı vizörler yapmış biri olarak ''mazi kalbimde yaradır'')

Aşağıdakileri izlemediysen eğer bir göz at;
The Short Films of David Lynch,
Stanley Kubrick A Life in Pictures,
Krzysztof Kieslowski I'm So So - Keyfim Şöyle Böyle
ingmar Bergman-Karin's Face

hepsi güzel kitaplar ama bir çoğu "film nasıl çekilir" sorusunun cevabını vermeyecektir. sinema üzerine düşünmeniz, bilgi ve kültürünüzün gelişmesi içinse çok yararlılar. elbette bol bol farklı çeşitlerden filmler izlemekle desteklendikleri sürece.

yalnız mesele "nasıl film çekilir"se bu tip kitabi bilgiler doğru yönlendirmeyebilir. kezzap'ın önerdiği senaryo tekniği ve sinematgrafi ile ilgili olanlar hariç tabii çünkü onlar sahiden ufuk açıcı olacaktır. bir de okumadım ama ilker canikligilin kitabının pratik olarak işe yarar olduğunu sanıyorum.

bence film çekmeyi öğrenmek istiyorsanız yapmanız gereken en önemli şey film çekmeye çalışmak. veya kısa film çekmeye çalışan başkalarına yardım etmek. en basit bir şeyi bile çekerken bile mutlaka çok önemli şeyleri öğreniyorsunuz.

resim ve fotoğraf konusunda ileri düzeyde olduğunuza göre iyi bir kısa film veya video çalışması yapamamanız için bir sebep yok bence.

kısa film izlemek için bu forumda filminizi paylaşın, internetten videolar, vimeo videoları gibi başlıklar var. internet bu konuda sahiden çok geniş ve neyin ilginizi çektiği, nasıl bir şeyler çekmek isteyeceğiniz konusunda yardımcı olacaktır. ilham verecektir. ayrıca bu forumda da ihtiyacınız olacak her türlü bilgiye cevap bulabilirsiniz.

kamera almak gibi bir şart yok bence. nedense türkiye'de bazı kısa filmciler işin ekipman tarafına fazla odaklanıyorlar. senaryosu hatta hikayesi olmayan adam binlerce dolarlık yatırım yapıyor. oyuncusuna para ödemeyen adam jimmy jib falan yaptırmaya kalkıyor. bence bu tuzağa düşmemek gerek. sonuçta senaryo yazmak için kameraya ihtiyacın yok. ve hiçbir profesyonel yönetmenin kamerası yoktur zaten. filmlerde gerekli her şey kiralanır. işin doğrusu bu. elbette öğrenme aşamasında elimizin altında görüntü kaydedebilen bir şeyin olması çok yararlı. ama gerekli deneyimi başkalarının filmlerine yardım ederek sağlamak bence daha yararlı olur.

Elimde şu an basit deneyler yapabileceğim bir kameram var.Ben daha ciddi bir kamera almak için beklemek istiyorum.

Güzel kitaplar uzun vadede faydalı olacaktır.

Kemalettin salt kitap okumak elbette kimseyi yönetmen yapmaz.Sadece sağlam temel oluşsun, teorilerden haberim olsun diye istiyorum.Zaten görsel bir alt yapım var, çok film izleyen ve seven bir insanım.Yüksek lisansımı yaparken ciddi bir göstergebilim eğitimide almıştım.Yani bir birikim var ama dolambaçlı bir yol izlemek istemiyorum, kafamdakileri bir yere oturtmak için teknik öğrenmek istiyorum...Senin tavsiyen olursa tabiki ona da açığım...Cogito tavsiye ettiklerini indiriyorum.

Arkadaşlar merhaba;
Forumda yeniyim.Araştırma yaptım lakin sorunumla ilgili bilgiler dağınık vaziyetteydi yada bazı sorularıma cevap yoktu.Belki de biraz da acele ederek konuyu açmak istedim...

Arkadaşlar ben resim öğretmeniyim, alanımda (Resim) ciddi başarılarım var.Lakin sanat mevzusu çağdaş yaklaşımı içinde resme çok fazla yer vermiyor, ya da şöyle dersek daha doğru olacak;anlatmak istedikleriniz için resim eskisi kadar etkili bir eleman değil.Malumunuz kavramsal sanat, enstelasyon v.s. bende bu forumu okuyan, bu foruma yazan insanlar gibi sinema seviyorum, fotografçılıkla uzun yıllar uğraştım(ciddi karanlık odam var-kameraya yabancı değilim) ve hayal etmek yerine kendi kısa filmimi çekmek için araştırma yapmaya başladım.Buradaki insanlar tahmin ediyorum ki konuda eğitimli insanlar...
Şimdi esas mevzuya gelelim; ben sizden filim nasıl çekilir , bir filminin elemanları nelerdir, nasıl oluşturulur gibi sorularıma cevap olabilecek ; bana araştırmamda başlangıç oluşturacak kaynak isimleri istiyorum.Yani bana bir ipucu verin ben o ipi takip edip sonuca varayım, bu konuda çok azimliyim.Mesajlarınızı bekliyorum...

Hocam merhaba başta birazcık yadırgadım.Resim gibi bir dalla uğraşıyorsunuz bence sanatın en etkili dalı.keşke her yönetmen adayı arkadaşta sizin gibi resim yeteneği olsa.
yada şöyle diyeyim Film işinde bence daha başarılı olursunuz diğerlerine göre ama İllaki Elinizdeki Resim gibi severseniz olmaz (resime haksızlık yapıyorsunuz gibi geldi bana 🙂 ) ....
sinema resim her neyse O ruhu çıkarmanız lazım içinizden ..
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sanat_y%C3%B6netmeni Bu linke bakın lütfen sizi sinemaya götürecek en kestirme yol sizin için ...size yakın.

Bir de forum üyelerinden The Dude'ün blogu var.
Orada da çok yararlı bilgiler var, incele, işine çok yarayacaktır:

http://www.eylemplani.com " onclick="window.open(this.href);return false;

Hocam merhaba başta birazcık yadırgadım.Resim gibi bir dalla uğraşıyorsunuz bence sanatın en etkili dalı.keşke her yönetmen adayı arkadaşta sizin gibi resim yeteneği olsa.
yada şöyle diyeyim Film işinde bence daha başarılı olursunuz diğerlerine göre ama İllaki Elinizdeki Resim gibi severseniz olmaz (resime haksızlık yapıyorsunuz gibi geldi bana 🙂 ) ....
sinema resim her neyse O ruhu çıkarmanız lazım içinizden ..
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sanat_y%C3%B6netmeni Bu linke bakın lütfen sizi sinemaya götürecek en kestirme yol sizin için ...size yakın.

Burada anlatmak istediğini anlayamadım ben?

Sinema filmi yönetmeni denen kişi temelde 3 şeyi iyi bilmek zorundadır. Bunları bizzat kendisi yapmayacak olsa da kaçınılmaz olarak bu 3 şeye koşulsuz hakim olmalıdır.

1- Senaryo
2- Fotoğraf
3- Kurgu

Bu üç konuda en küçük bir eksiği olan kişi film çekemez, çekerse de ortaya iyi bir işin çıkması olanaksız gibi birşeydir.
Sen bir ressam olduğuna göre fotoğraf biliyorsundur ki zaten çalışmaların varmış, bu büyük avantaj. Maça 1-0 önde başlıyorsun.

Arkadaşların verdiği kaynaklar hep yardımcı olacaktır mutlaka. Ama bence, KEzzAP'ın dikkat çektiği konu, "her türden film izlemek" en ama en önemli şey. Tabi oturup çekirdek çitleyerek değil, filmin içerdiği hemen herşeyin nasıl ve neye göre biçimlendirildiğini sorgulayarak film izlemek. Adam kamerayı neden buraya koymuş? Bu çekimi neden böyle bir kamera hareketi ile yapmış? Bu karakter neden böyle biri? Buradaki ışık nereden geliyor? Neden filmin sonunu başında göstermiş? Neden bu çekimler bu kadar kısa sürüyor? Bu gibi temel soruları irdelemek en önemli konu. Bunun ötesine ihtiyaç duyulacak alet ekipman falan hep ayrıntıdır bence, İhtiyaç duyulunca araştırılıp belirlenecek şeylerdir.

Ve film izlemek derken bir diğer önemli konu şu: Anlatmak istediğin birşeyler var ki bir film çekmek istiyorsun ve anlaıdğım kadarı ile seni film yapmaya iten şey de bu zaten. Senin anlatmak istediklerini ya da benzerlerini anlatmış olanların işlerini mutlaka gör. Yani atıyorum bir ressamın hayatı ile ilgili birşeyler anlatacaksan, buna benzer şeyler anlatmış filmleri izle. Bu, en büyük yönetmenlerin bile başvurduğu bir yöntemidir.

Ve son bir not (Ve belki de bazı arkadaşların çok da gerekli görmeyeceği ve tavsiye etmeyeceği birşey): Eleştiri oku. Sinema yazarlarının, filmler üzerine tespitleri bazen öylesine güçlü, şaşırtıcı ve aydınlatıcı oluyor ki insan gerçekten şaşırıyor. Ve sayısız, çok da özel görünmeyen film eleştirisi metninin içinde, devasa konuları özetleyen cümleler, yorumlar yakalanabilir. Yani atıyorum sıradan bir korku filmini inceleyen bir yazıda, korku türünün sinemasal gelişimi ile ilgili küçücük bir özet görebilirsin. Ya da video klip estetiğinin. Ya da metod oyunculuğunun. Aile dramlarının temel eksikliklerinin. Aksiyon sinemasının genel görsel kodlarının. Bu liste uzar gider. Bu tip bilgiler, sinemayı yeni tanıyanlar için resmen "sürpriz yumurta" başlığı altında görülebilecek anlardır. Şahsen benim, okuduğum tek bir cümleyi aylarca düşündüğüm ve birçok şeye bakışımı baştan gözden geçirmişliğim olmuştur. (Merak edenler için o cümlelerden biri: Sinema Dergisi Sayı 76. Temuz Ağustos 2001. Sayfa 101. Kutlukhan Kutlu'nun The Shining (Stanley Kubrick) incelemesinden. "Herhalde pek az türde klişelerin üzerinde yükselmek ve klişelerin altında kalmak arasında korku filmlerindeki kadar ince bir çizgi vardır" Bu cümle bana göre, üzerine tez yazılması gereken bir cümledir.)

Öncelikle Sedatix'in haklı eleştirisine kendi haklılığımla cevap vermem gerekiyor.Benim resim konusunda durumumu anlamanız için sanatsal yaklaşımımı bilmeniz gerek(Aslında sinema yapma isteğimin içerik yönünden nedenini başta açıklamam gerkiyordu).Cevabın altında resimlerimden bir kaçının örneğini izleniminize sunacağım.Burada resimle ilgili yetersizlik tamamen benim kişisel yaklaşımımla ilgili, siz muhalif ve eleştirel işler yapıyorsanız bunu resim yardımıyla kitlelere sunmanız eskisi kadar mümkün değil.Yani "kaç kişi sergiye gidiyor ki" meselesi.Biliyorsunuz ki bulunduğumuz süreçte toplum sergi gibi modern yaklaşımlara eskisi kadar rağbet etmiyor.Artık anlatmak istedikleriniz toplumsal meselelerse bunu insanlara siz götürmek zorundasınız.Yani benim durumum tamamen içerikle ilgili(Bu arada resimden vazgeçmiş falanda değilim).

Görkemin verdiği senaryo-fotograf-kurgu üçlüsünde bende fotograf ve kurgu açısından kendimi şanslı sayıyorum.Ve ciddi film izlemeyle ilgili, yukarıda da bahsettiğim gibi yüksek lisansım sırasında gösterge bilim dersi almıştım ve aylarca film incelemesi yapmıştık.Akıl oyunlarının 35-49 dakikaları arası bana düşmüştü, o bölümlerin incelenmesi sonucu grafiksel çözümlemeler yamıştım, onlarıda görsel olarak ekliyorum belki faydalanan olur(grafiğe bu biçimde dökmek kendi bulduğum yöntemdi).Eleştiriler ve bilgi paylaşımı için teşekkür ederim.
(En fazla 3 eklenti ekleniyormuş, Resimleri bir daha ki cevapta eekleyeceğim)