Burada yazdıklarım kişisel görüşümdür.
Forumumuz sinemanın içinde kişilerden oluştuğundan, film yorum ve eleştirileri de hep bu bağlamda oluyor. Oysa bir film yaparken bu filmi sinemacılar için yapmak insan. Sinemacılar için yapılmaz en azından her film. Halk için yapılır. Halka hitap etmek, onunla konuşmak, derdini ona yanmak, kimi zaman "onun seviyesine" inmek neden kötü görülür sinemacılar arasında? Tüm halkımız sinemacı mıdır? Halk uzun planlardan sıkılıyorsa bunlardan kaçınmak, halk duygusal olarak daha çok etkileniyorsa mesajı duygusal sahnelere gömmek, halkı muhatap almak kötü müdür? Halkı muhatap alırken bir çocukla konuşur gibi olmak gerekir demek istemiyorum, nasıl ki annemle babamla, sinemayla alakası olmayan bir arkadaşımla konuşurken cümleler kuruyorsam, sinemamda da yapı neden böyle olmasın, neden onlara hitap etmiyim?
Bir sinemacının derdi varsa, sinema aslında onu anlatma biçimidir. Nasıl ki profesörler arasında yapılan bir seminerde kullanılan dil farklı, halk eğitim merkezinde yapılan bir seminerdeki dil farklı ise, sinema da hitap ettiği kitleye uygun dil kullanabilmelidir. Zeki Alasya'nın dediği gibi topu kucağına atmak ya da ulaşamayacağı yere atmak yerine, başının az üstüne, hatta seçiciysek zıplayıp da alabileceği bir noktaya atmak gerekmez mi? Bir sinemacının amacı, bu forum gibi sinema topluluklarının içinde adının iyi anılması mıdır? Yoksa derdini en çok sayıda adama ulaştırması mıdır? Evet benim tarzım bu, anlayan anlar diyenlerimiz çıkabilir ama bu kişiler de halkın geneli tarafından anlaşılmamayı göz almalıdırlar.
Issız adam ile Üç Maymun. Kulvarları farklı iki film. Bu filmleri değerlendirirken "her iki taraf da" (halk ve eleştirmen diyelim) takım tutar gibi yorum yapabilir. Halk Üç Maymun'a zaten 200 bin izleyerek tercihini göstermiştir, Issız adama da 3 milyon izleyerek. Eleştirmenler ve sinemacılar da verilen ödüllerle ve yorumlarla tersini yapmıştır. Peki hangisidir önemli olan? Ve neden?
- baço
İkisi de önemli değildir. Önemli olan filmi yapmaktır, gerisi fasa fiso. Her film bir tavırdır ve değerlendirilen şey de bu tavırdır, hepsi bu. Çok büyütmemek gerekli.
Nekadar gişe yapıcam kaygısı olmamalıdır eleştirmenler ne der kaygısı olmamalıdır tüm kaygılardan uzak olmalıdır sinema amatör bir ruhla umursamaz ve kişisel olmalıdır sinema (elbetteki bence)
Sinema halk için yapılır diye bir cümleyi ilk kez duydum, çok saçma bir söylem. Öyle bir şey yok.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
halk ve gişe için sinema yapmak yerine neden bir dodge kamyonet alınıp nakliye işi yapılmamaktadır... çok daha yaratıcı meslekler de bulunabilir...halk o zaman tercihini yapar işte...
sinema bir halka veya hakka hizmet mekanizması mıdır?. mesaj verme aygıtı mıdır? ayrıca böyle düşünülünce nasıl bir mesaj verme dürtüsü içinde olunabilir?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Biraz mantikli yaklasmak gerekir. Bir filme 10 milyon dolar harcayip "maddi bir beklentim yok" diyecek delikanli Turkiye'de varmi bilmiyorum. Amerika'da durum daha da feci bir boyutta, adamalar animasyon icin 120 milyon gibi bir butce ayiriyor, cikip "bu isten maddi beklentim yok" diyecek delikanlinin orda da oldugunu sanmiyorum. : ) Peki bu lafi kim soyluyor da "sinema ne icindir?" sorusu icinde maddiyati tartisiyoruz ? Aslinda cevabi basit bir soru 100-200 bilemedin 300 bin dolara insanlarin canini sikan filmler cekersin, bir suru festivalda oduller($) alirsin, gisede film bir tarafina patlasa bile cikip delikanli bir sekilde! "ben sinema ile ugrasiyorum, ticaretle degil" der polemigi baslatirsin. "Film ne icindir?" gibi bir soru altinda beyin firtinasi estiren bir grup icinde "Sinemada maddi bir gelir beklemek "hayvanliktir" veya "gerikafaliliktir"vs vs" tezini destekliyenlere muthis birde ilham kaynagi olursun : )
Sinema bir sektor olmali midir?
Soru boyle gelse "evet" diye ziplariz, ama
Sinemadan maddi bir beklenti beklemek normal midir?
Diye soru gelirse gene ziplariz "Yok boyle bir hayvanlik!" diye.
"Sinema sektor olmamali" diyen biri icin zaten diyecek bir sozum yok ama "sinema sektor olmali" tezini savunan biri icin, maddiyatin onemli olmamasi, insanlara hitap etmemesi ciddi sorunlari beraberinde getirir. Hayatta bir kez 10 milyon dolarlik bir butce bulursunuz, babaniz fabrikator bile olsa 10m yi batirmak onada dert olur Turkiye sartlarinda. 10m dolarlik bir butceyi geri donmeyecek sekilde kullanirsaniz sinemaya geri dondugunuzde ortaya sermaye diye baska biseyi koymak zorunda kalirsiniz, o semayeninde ne oldugu asikar : ) 100-200 bine cekilen filmlerin gisede durumu ortada olduguna gore cikip onlar gibi "ben tuccar degilim" diyemezsiniz filme 10m koyup. Bu cebinizden koydugunuz para gelelim asil sinemadaki onemli unsur olan sponsorlara, adamlara maddi bir beklenti donduremezseniz (ki bu sadece para sponsoru olarak degil, adamin urununu iyi tanitamazsaniz) bir daha kapisini caldinizda zile basar basar durursunuz.
Velhasil kelam sinema bir sektordur (her ne kadar Turkiye'de olmasada) ve her sektor icin oldugu gibi maddiyatin bu sektorde yeri buyuk onem arz eder. Filmin derdi "%100 maddiyat olmalidir" demiyorum ama su bir gercek ki bu isin %50 si maddiyattir. Para olmadan film cekemezsiniz, para dondurmeden ikinci filmi hayatta cekemezsiniz, bence aslinda bu olay bu kadar nettir, ama insanlarin kafasini iste bu 100-200 lukler bulandiriyor gibime geliyor : )
Zeki Demirkubuz - Kader filmi gişede fazla iş yapmadı, gerçi kopya sayısı da azdı.
Peki birisi bana bu filmin "Halk" a hitap etmediğini söyleyebilir mi ?
Eğer farklı bir şekilde lanse edilip reklamı yapılsa mevzubahis "Halk" bu filme de 3 milyon yaptırırdı..
Nedir ? Reklam.. Nedir ?.. Sektör..
Elini, para kazanmak için taşın altına sokmaya razı olanlar büyük ihtimalle kazanıyor zaten..Tabi her yol meşru kabul edilerek yapılıyor bu işler..
Biraz mantikli yaklasmak gerekir. Bir filme 10 milyon dolar harcayip "maddi bir beklentim yok" diyecek delikanli Turkiye'de varmi bilmiyorum. Amerika'da durum daha da feci bir boyutta, adamalar animasyon icin 120 milyon gibi bir butce ayiriyor, cikip "bu isten maddi beklentim yok" diyecek delikanlinin orda da oldugunu sanmiyorum. : ) Peki bu lafi kim soyluyor da "sinema ne icindir?" sorusu icinde maddiyati tartisiyoruz ? Aslinda cevabi basit bir soru 100-200 bilemedin 300 bin dolara insanlarin canini sikan filmler cekersin, bir suru festivalda oduller($) alirsin, gisede film bir tarafina patlasa bile cikip delikanli bir sekilde! "ben sinema ile ugrasiyorum, ticaretle degil" der polemigi baslatirsin. "Film ne icindir?" gibi bir soru altinda beyin firtinasi estiren bir grup icinde "Sinemada maddi bir gelir beklemek "hayvanliktir" veya "gerikafaliliktir"vs vs" tezini destekliyenlere muthis birde ilham kaynagi olursun : )
Sinema bir sektor olmali midir?
Soru boyle gelse "evet" diye ziplariz, ama
Sinemadan maddi bir beklenti beklemek normal midir?
Diye soru gelirse gene ziplariz "Yok boyle bir hayvanlik!" diye.
"Sinema sektor olmamali" diyen biri icin zaten diyecek bir sozum yok ama "sinema sektor olmali" tezini savunan biri icin, maddiyatin onemli olmamasi, insanlara hitap etmemesi ciddi sorunlari beraberinde getirir. Hayatta bir kez 10 milyon dolarlik bir butce bulursunuz, babaniz fabrikator bile olsa 10m yi batirmak onada dert olur Turkiye sartlarinda. 10m dolarlik bir butceyi geri donmeyecek sekilde kullanirsaniz sinemaya geri dondugunuzde ortaya sermaye diye baska biseyi koymak zorunda kalirsiniz, o semayeninde ne oldugu asikar : ) 100-200 bine cekilen filmlerin gisede durumu ortada olduguna gore cikip onlar gibi "ben tuccar degilim" diyemezsiniz filme 10m koyup. Bu cebinizden koydugunuz para gelelim asil sinemadaki onemli unsur olan sponsorlara, adamlara maddi bir beklenti donduremezseniz (ki bu sadece para sponsoru olarak degil, adamin urununu iyi tanitamazsaniz) bir daha kapisini caldinizda zile basar basar durursunuz.
Velhasil kelam sinema bir sektordur (her ne kadar Turkiye'de olmasada) ve her sektor icin oldugu gibi maddiyatin bu sektorde yeri buyuk onem arz eder. Filmin derdi "%100 maddiyat olmalidir" demiyorum ama su bir gercek ki bu isin %50 si maddiyattir. Para olmadan film cekemezsiniz, para dondurmeden ikinci filmi hayatta cekemezsiniz, bence aslinda bu olay bu kadar nettir, ama insanlarin kafasini iste bu 100-200 lukler bulandiriyor gibime geliyor : )
çok güzel söylüyorsun da (hiçbirimiz bu dediklerinin farkında değilmişiz gibi!) ben de diyorum ki neden para kazanmak için sinema sektörünü seçmek..türkiye'den bahsediyoruz evet...şimdi film işine girecek insanlar, bu işi sırf ticari bir alan olarak görmek yerine üç kilo domates alıp satarak hayata daha anlamlı bir atılım yapmış olur.
yaptığınız filmleri satmasanız da olur amaan parada neymiş diyen yok zaten...çıkış noktasından bahsediyoruz. bu işe para kazanacağım...bunun içinde şöyle şöyle sahneler koyayım ki daha çok gişe yapsın gibi bir duygulanım içerisinde olmak yerine...kendini bu derece zorlamak ve yormak yerine, Taksim de tatlıcı açmak daha mantıklı geliyor bana...insanlar son sahnede sarılan eski sevgilileri görmek kadar severler künefeyi...bu daha mantıklı bir yaklaşım...senin ilk cümlende ki gibi...acaba anlatabildim mi?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Ömür boyunca çalışıp kazanacağın parayı bir filmden kazanmak varken niye gidip domates satasın ya da tatlıcı açasın Erkan? Sinemadan daha kazançlı olan birkaç sektör vardır, o da petrol, uyuşturucu satışı falandır.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bu adamlar zaten gökten düşmüyorlar yahu (yüzde 90 ) az çok bu işin bir köşesinden gelen, sermaye sahibi olan adamlar zaten sinemadan para kazanıcam diyenler..O adam domates satamaz zaten..
Hee gerçi bu işten sıkılan, batmayan bir çoğu da işletme işine giriyor ya..
Mesleki ve teknik anlamda konuşuyorsak o daha içsel bir şey.. Ve bir süre sonra zaten başka bir çıkar yol kalmıyor..İşin bu yani..
Damdan düşer gibi girenin de tuzu kurudur zaten aklı sağlamsa..
Zeki Demirkubuz - Kader filmi gişede fazla iş yapmadı, gerçi kopya sayısı da azdı.
Peki birisi bana bu filmin "Halk" a hitap etmediğini söyleyebilir mi ?
Eğer farklı bir şekilde lanse edilip reklamı yapılsa mevzubahis "Halk" bu filme de 3 milyon yaptırırdı..
Nedir ? Reklam.. Nedir ?.. Sektör..
Elini, para kazanmak için taşın altına sokmaya razı olanlar büyük ihtimalle kazanıyor zaten..Tabi her yol meşru kabul edilerek yapılıyor bu işler..
evet benim de söylemek istediğim buna benzer bişey..sen aslanlar gibi film de yapıyorsun ama satar ama satmaz. herkes filmi satsın (istenilen uslup olduğundan kullandım ben de) yada izlensin ister...acaba herhangi bir sinemacı "bu yaptığım son filmi kimsenin izlemesini istemediğim için böyle yaptım" demiş midir? lakin yola sinemadan volliyi vururum gibi bir yaklaşım da çok ayıp çok...
Ömür boyunca çalışıp kazanacağın parayı bir filmden kazanmak varken niye gidip domates satasın ya da tatlıcı açasın Erkan? Sinemadan daha kazançlı olan birkaç sektör vardır, o da petrol, uyuşturucu satışı falandır.
biz ve bizim gibi insanlardan bahsediyorum eylem...kimse filmim para kazanmasın istemez. ama kazandığı parayı da gene filme yatırır...asıl amaç film yapmaktır...insanlar beğenir mi..para getirir mi? diye en başta düşünmek ayıptır. zinhar (böyle miydi?) günahtır...sanatsal suçlar kapsamına girer...ömür boyu tüccar samgası yedirir adama..kimse cannes vermez. öyle kalırsın ortada...
al sana para kazanmak için yapılmış türk filmi film kimin içindir, derdi ne olmalıdır...hadi bakalım
Olaya son noktayı koyuyorum.
http://vids.myspace.com/index.cfm?fuseaction=vids.channel&vanity=cetininanc
Bu da inanılmaz bir seçmece aralarında:
http://vids.myspace.com/index.cfm?fuseaction=vids.individual&videoid=5946520
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
enjeksiyon; Yazdigin mesajlari kizginlik sonrasi atilmis bir mesajlar olarak kabul ediyorum. Burda kimseye bise ogretme gibi bir derdim yok, ki benim burda ogrendigim cok sey oldu.
Insanlar meslek olarak bir isi secer. Sinemayi meslek olarak secmek ve bundan para kazanmak istemek neden bu kadar anormal geliyor ? Sinema'nin tekeli varda bizmi bilmiyoruz anlamadim simdi, su yapar bu yapamaz diye.
Bence artik globallesen dunyada yerel kalmaya calismak akintiya kurek cekmek gibi bise. Kardesim benim param var birinin senaryosu var biri ben iyi yonetirim birileride ben iyi oynarim diyorsa. Ben parami onlarla degerlendirmek istememde anormal olan ne ?
anormal olan Türkiye'de sırf para kazanmak amacıyla Türk Sinemasını çok başarısız yapımlarla yerin dibine sokmaktır. Çok iyi yapılan işler de var..hem de para da kazandırıyor...bunlara bir laf etmiyoruz ki? Ama sırf ben şöyle bir film çekeyim de gişe olsun...para kazanalım düşüncesi, Tür Sineması'nın yerin dibine sokmaktır...örneğin Kutsal Damacana, iyi işler yapılıp para da kazanılır...örneğin Vizontele, sektör haline de gelinir...yerel olma niyeti de nerden çıktı ki? Keşke holivud düzeyinde kaliteli filmler yapacak kadar bir sektöre sahip olsak...Aslolan sinemaya verilen değerin (tamamiyle) gişe başarısıyla ölçülmemesi gerektiğidir..Bu kadar..
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Türkiye domates sektörünü düşünen yok 🙂
"Sırf kar amaçlı film çekmek kadar haysiyetsiz birşey yoktur" pozisyonuna geldi dayandı olay. İşin garibi hiçbir film zorla dayatılmıyor seyirciye, kapital düzenin en temel noktalarından birini karşına almak bu söylem o yüzden. Adam kendisi ben sanat yapıyorum derse sorun yok (sanki) ve ama yok arkadaş para için yapıyorum dediği anda tü kaka...
Sinema sadece bir sanat olmaktan öte bir şey artık arkadaşlar bunu kabul etmek lazım, kimi zaman biz bile sırf eğlence amacıyla giriyoruz salonlara artık. Bunu yapmıyorum diyen varsa o zaman "helal olsun, adamın duruşu var be" derim (neye yararsa)...
- baço
Sinema hep ticari ve eğlence amaçlı bir şeydi (Lumiere bradırstan beri göz atınız ), sanat olması sonradan gelen bir şey zaten..