Forum

Film İcabı

1 Gönderi
1 Üyeler
0 Reactions
1,136 Görüntüleme
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Film İcabı kitabından
Rıza KIRAÇ
157. sayfa
Minimalizm'in Etki Alanı
Minimalizm'i kısaca azla yetinmek,sınırlı ve çokta büyük bütçeler ayrılmadan büyük işler başarmak diye yorumluyor KIRAÇ.
Ve bu kavram Türkiye'de de kısa sürede sesli bir çıkış yaptığını söylüyor. Sesli olmasının yanında başarılı olmasını da unutmamak gerek diye de ekliyor.
Bir bilge gibi hikaye anlatmak ve kamera tavırlarının mütevazi sayıda az tutulması diye de söylemeden edemiyor. Bir tablo çizerken oyuncunun etkisinden çok; var olanı gündelik bir dille anlatmak diye yansıtıyor.

Son yıllarda 'insan' kendini yeniden yeniden keşfediyor dersek;
"Yalnız, gözü dönmüş katil kılıklı ve acımasız kahramanın filmleri, aksiyon sahneleri artık para etmiyor, bunun yerini tarihi özellikler taşıyan büyük proje filmleri alıyor. Özel efektlerden, olağanüstü kamera hareketlerinden uzak duran minimalistler kamerayı sadece bir kaydedici olarak görüyor; kamera yönetmenin içinde yaşadığı kültürün izdüşümü, hikaye ise bu kültürün tamamıyla doğrudan yansıması olarak hayat buluyor"

Son olarak şu alıntıyla sonlandırıyorum. Bresson 'imkanlarım arttıkça, imkanlarımı kullanma gücüm azalıyor.'
Elindeki malzemelere esir olmamak, yönetmenin yaşadığı kültürün izdüşümü ve hikayeye izleyicide ortak eden basitte olsa...

Nuri Bilge CEYLAN :
Amatör oyuncu olan Muzaffer Özdemir 'Kasaba' filmde çocukların alaya aldığı bir meczupken, "mayıs sıkıntısı'nda" bir filmin yönetmeni, "Uzak" filmine gelindiğindeyse kibirli bir fotoğrafçı rolüne can verir.
"Burada minimalizm kavramına yeniden değinmemiz gerekiyor. Minimalizm film üretme tavrı olarak mı hayata geçecek yoksa bir akım olarak ete kemiğe bürünüp sinemamızı bütünüyle etkileyecek"

Kanaatim ete kemiğe bürünür mü çok umurumda değil ama beni büyük oranda kendine köle etti diyebilirim.

not: daha önce değinildiyse bağışlayın.
Rıza KIRAÇ'a saygılar.

 
Gönderildi : 21/02/2015 11:22 pm
Paylaş: