Öncelikle merhaba.
Derdim şu: Bir yıldır teknik olarak belgesel ve sinemayla çok ilgiliyim ama bulunduğum yerde sohbet edecek dertleşecek kimse yok. Kızmazsanız kurtlarımı dökeyim 🙂

Forumda yeniyim. Bir kaç aydır sadece okuyordum, bir kaç haftadır da ucundan köşesinden katılmaya başladım.
Sinema üzerine bilmediğim bir çok şeyi burada öğrenme fırsatı buldum.
Bundan önce sinemaya -izleyici olarak- çok uzak değildim aslında. On yıldır fotoğrafla ilgileniyorum ve bunun yanında her gün en az bir tane film izlerim. İzlediğim her filmi fotoğraf karesi gibi düşünmeye çalışırdım ve hala öyle yapıyorum. Işığı nasıl kullanmış, kadraj nasıl falan... Okuduğum bölüm gereği de (halkbilim) belgesel ya da belgeleme işi üzerine çok kafa yoruyorum.

Son aylarda ilgim büyük ölçüde sinemaya kaymaya başladı. Bir yıla yakındır, kamera kullanımı, hareketleri, montaj (premiere cs3 şu an), ışık ve sesle ilgili yoğun okuma ve araştırma yapıyorum. 4 haftadır da uygulamaya başladım. Söylemeliyim ki bu iş fotoğraftan çok daha karmaşık ama fotoğraf bilgisinin de çok fazla işe yaradığı bir alan.

Teknik teorik altyapının temelini attıktan sonra fotoğraf makinemin de evrim süreci başladı (7D tosunum).
Uyduruk bir yaka mikrofonu, rode video mic ve zoom H4N satın aldım. Bunları makinemle öyle ya da böyle kombine etmeye çalışıyorum.

Ses tıpkı fotoğraf gibi... Derinliği, rengi ve kompozisyonu olan bir değer(miş). Ses konusuna bu kadar kafa yoracağımı bir kaç ay öncesine kadar kesinlikle düşünmezdim. Elimdeki ekipmanla ses kalitesi olarak ortalamanın altında bir başarı yakalama şansım var ama ben daha çok sesin karakteri, kullanım amacı üzerine denemeler yapmaya çalışıyorum. Ön planda diyalog vardır (yaka mikrofonu), hemen arkasında daha düşük seviyede musluk sesi ya da ortamla ilgili başka bir ses (zoom H4N), son olarak da belirli belirsiz dışarıdan gelen cadde ya da sokak sesi gibi... Elimden geldiğince farklı denemeler yapıyorum.

Bu kadar şeyi şunun için yazdım arkadaşlar.
Bildiklerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.