Vay canına ya, o kadar hatırlayabiliyorsun demek ki enjeksiyon. Ben hakikatten yaşlanmışım ya, hiç hatırlamıyorum be kardeşim. Hep aynı olma durumumu da gözden geçirmem lazım.

Bs deki bilmem kaç bin kişiden aktif olan sayısına bakmıştık bir ara. 100 den fazla değildir. En az 1 mesaj atan da bir kaç bin den fazla değildi. He aktiflerin aktifi adamlarında çoğu yine buralarda. Sonuç olarak o bilmem kaç bin kişi film izliyordu sadece.

Hedef belirtmeksizin bahsettiğimiz o adamlar yine az çok buradalar yani. Olmayanlar kimler ki ? Yarısından çoğu işinde gücünde bir kısmını da ben bilmiyorum. Travma geçiren filan yok yani.Çünkü foruma ihtiyacı yok kimsenin artık*. He bunu 2 sene evvel söyleseydin evet derdim, çünkü kendim de o tespiti yapmıştım zaten.

Tartışma konusuna gelince, isteyerek insan davranışlarını yönlendiremeyeceğimiz gibi insanları böyle bir noktaya da sevk edemeyiz ki. Ben eskiden beri o kısır tartışmaları takip etmiyorum genelde. Arada kaçırdığım çılgın fikirler benim kaybım tabi.

Ha diğer taraftan en büyük fark -kimine göre iyi, kimine göre kötü- bir filmi beğenmemişse adam beğenmedim diyebiliyordu.
Biz de sinirlenirdik. Beğenmediysen altını doldur kardeşim diye.
E burda da çoğunluk beğeniyor her şeyi ama altını dolduran yine bir elin parmaklarını geçemiyor.

Esas sorun ne ? Bir nevi baskı var aslında, negatif bir şey yazarken iki kere düşünmen lazım, sonra üzerine bütün savunma mekanizmalarını çalıştırman lazım çünkü kesin birileri bir şey diyecek yani. O da olmazsa, aman abi yenileri kaçırmayalım filan filan.

Bence en önemli nokta yorum özgürlüğünü - hakarete varmadıkça - koruyabilmek.
Nedense bir türlü yaptığımız şeye tapmaktan vazgeçemiyoruz. Bu şekilde yarın herkes uzun metraj çekip dağıtsa, magazin programlarında haftalarca konuşulacak malzeme çıkar herhalde.

Ben bir şey yazmadan evvel her seferinde acaba adam alınır mı diye düşünmek istemiyorum ancak öyle bir özgürlüğüm yok burada maalesef.
Karşıdakinin anlayabildiği kadar anlatabiliyoruz. Bu durumda fazlaca olgunlaşmak şart.

*Sonuç olarak; forum fikri her zaman yenilere yönelik bir şey. Ununu elediğin zaman fazla bir şey ifade etmiyor maalesef. Biraz daha tecrübeliler ya bir çözüm üretmeli faydalanma anlamında ya da şu anki durumdan öteye geçemez.

Tabi tüm bu yorumları bir özeleştri olarak yapıyorum kendimi de dahil ederek.

Şu an burada ne yapıyorum sorusu da.

Dude, mino ya da şimdi nickini hatırlayamadığım bir kaç arkadaş son teknolojik hadiselerden bahsediyor ara sıra, ya da hala bilmediğim şeylerden bunlardan faydalanıyorum.
Ve tabii yüklenen videodur, filmdir bunlara bakıyorum.

Bunu hiç açmayacaktım ama madem yeni - eski konusuna değindim, açayım.

Bir kaç ay önce bir arkadaş msn e ekledi beni. Ve aşağıda okuyacağınız bir üslupla kendisine yardım etmemi istedi.
Ben de aşırı yoğun olduğumdan o dönem ve de üslubu aşırı itici olduğundan nezaketle kendisini buraya yönlendirdim.
Ve daha sonra gelen cevaplar.
--------------------------
Ercan bey beni sildinizmi? 2 Gündür msn'de sizi göremiyorum. Yazıklar olsun. Bana bunu nasıl yaparsınız?
Ben size güvenip benim kameramanım olur musunuz gibi bir teklifle geliyorum siz beni siliyorsunuz.
Ayrıca bana dün gönderdiğiniz siteye baktım...Ultra salaklarla, gerizekalılarla dolu bir yer. Sanırım siz onların etkisi altında kaldınız Ercan bey.

Kimsenin etkisi altında kalmadan, bireysel hareket edebilme özgürlüğünüz olmasını dilerim...

-----------------------------

Silmemiştim, henüz eve geldim. Ama bu mailin üzerine siliyorum. Önce doğru konuşmayı öğren!!

------------------------------

Ercan bey siz bana tam olarak cevap vermediniz ama...

Günlerce, haftalarca, aylarca bekledim cevabınızı. Çok üzüldüm..Hemde çok..Daha senaryomu okumadan, bakmadan, tartmadan beni yargıladınız.
Oysa ben size güvenmiştim..ve sevmeyede hazırdım...

Şimdi sizi kıskançlıktan çatlatacak bir haber verecem...

Filmime kamereman buldum..Üstelik sizden çok daha iyi kameramanlık yapıyor.

Adını kesinlikle vermeyecem 😀

Bu size başkalarına ön yargılı olmamayı, tepeden bakmamayı, onlara şans vermemeyi öğretir işnallah.

Sizin de bu piyasada herkes gibi, benim gibi yetenekleri, doğuştan büyük yönetmenleri ezip sömürdüğünüz ortaya çıktı.

Bu arada son sözüm....Ve bir hatırlatma.

Arkadaşlarım arasında ben **** diye anılırım.

Yönetmene ihtiyacınız olursa..ben buradayım...Çekinmeden iş isteyebilirsiniz..

Saygılar, sevgiler.

--------------------

4 yıldır ara ara buna benzer arkadaşlar gelir gider. Bu son noktaydı artık.

Bu örnek çok uç bir örnek olmakla beraber, az çok "yeni" başlayan herkesin içinde böyle bir canavar yattığına inanıyorum.
Çünkü bizzat sette, birebirde ve bu tip online görüşmelerde karşılaştığım bir şey.

Şimdi böyle bir adamı kaçırsan ne olur. Kimse mevlana değil. Kimse kimseye yardım etmek zorunda değil.

O yüzden ben bu yenileri kaçırmayalım tavrına karşıyım.Hepimizin başlangıcı oldu, bir yerlere mailler attık, insanların peşinde koştuk. Hala daha koşuyoruz. Ama bu noktaya gelmişliğimiz yok.

Şimdi burada korunmaya çalışılan yumuşak tavır iyilik değil kötülüktür kanımca. Bugün sitede bir tane adam kalmaz belki ama yarın kesinlikle hak verirler yani.

Daha tecrübelilerin yapacağı şey en önce başka filmleri yorumlamak, gerekirse birebir yardım etmek, ama en başta samimi cevaplar vermek olmalı. Belli bir üslup oluştuktan sonra, - nasıl BS diyince herkesin aklına bir üslup geliyor iyi kötü - aynısı burada da olur. Faydalanan faydalanır, faydalanmayan başka mecralara koşar.

Zaten karşıdaki adamların 4 te 3 ü kibirlenip yanaşmayacak kalan sağlar bizim olacak.

Ama hem mainstream olayım 50 bin üye olsun hem de herkes samimi olsun zor.

ercana tamamen katılıyorum. tartışmayı elbette yönlendirmek olmaz. ancak benim rahatsızlık duyduğum olay da daha çok o yorum özgürlüğü noktasında zaten.

bu siteye ilk üye olduğumda baco'nun yazdığı bir şeye katılmamıştım ve itiraz etme gafletinde bulunmuştum. adam öyle bir tepki verdi ki "senin gibileri burada görmek istemiyoruz, adam ol huzuru bozma" gibi bir mesaj almıştım. biraz daha üstelersem katranla tüye bulayıp köy meydanında dolaştıracaklardı nerdeyse. enjeksiyonun falan bs'de rahatsız olduğu şeyin farklı yönden aynısı işte.

tartışmak olağan. muhalefet etmek olağan. sert konuşmak, içinden öyle geliyorsa bir filmi yerin dibine geçirmek de olağan. bunlar olmayınca seviye falan olmuş olmuyor.

İlginçmiş.

Ama ercane, bir konuda yanlış anlaşılma var sanırım: Kİmse "herkes samimi olsun" gibi birşey beklemiyor bence. "Herkes konuşsun, fikir söylesin"le "herkes samimi olsun" apayrı şeyler.

Zepra, kim ne derse desin saygı sınırları içinde fikir sunmak tamamen serbesttir, burada amaç bu zaten. Baco için verdiğin örneği bilmiyorum, olayı kişiselleştirmesen daha iyi olur çünkü bunun konumuza pek katkısı olmaz. Ama isterse Baco sana "defol git ulan!" desin. Baco bu sitenin sahibi de değil, yöneticisi de değil. Ben de değilim, sen de değilsin. Dolayısı ile yönetici olmayan herhangi bir kişinin sana sarf ettiği "seni istemiyoruz" yaklaşımı seni etkilememeli. Etkiliyor ise sen zaten bir parça kendini buraya ait hissetmiyorsundur. Birinin göstereceği yanlış bir yaklaşımın siteye hatta foruma mal eidlmesi başımızın belasıdır zaten. BUrada birçok üyenin tarzı, tavrı biraz kaba, bu doğru. Dude'ünde öyle, sickman'ında öyle. Baco'nun da biraz öyle. Ama bu adamlar yeri gelince "abarttım biraz, kusura bakmayın" diyebilen adamlar. Ne olacak şimdi? Biri sana "defol" dedi diye forum kötü, "pardon, abarttım biraz, unutalım" deyince forum iyi mi olacak? Hayır.

Ve aslında bir fikri savunmakla uygulamak da ayrı şeylerdir. Bu zaten "düşünce suçu" kavramının da temelindeki şeydir. Örnek: Herhangi biri "ben demokrasinin yıkılmasını, mutlakiyetin/krallığın gelmesi gerektiğini düşünüyorum" diyebilir. Bunu düşünme ve dile getirme hakkı vardır herkesin. Ama bunun için herhangi bir çalışmada bulunamaz çünkü yasalar dahilinde bu yaskalanmıştır. İSter kabul et, ister etme bu suçtur.

BUradan hareketle (örneği bilmediğim için soyut konuşuyorum) Baco, senin ya da benim gibi adamların forumda bulunmaması gerektiğini düşünüyor olabilir. Ve bunu dile getirebilir. Evet? HAdi bakalım, şimdi sen ya da başka biri buna "hayır, bunu düşünemez ve söyleyemez" diyebilir mi? Gülmeyin ama eğer biri bunu derse bir kişi anayasal suç işlemiş olur. 🙂 Yalan mı? Doğru. Ama Baco hiçkimseyi bu siteden ya da forumdan atamaz. Senin anayasal hakkındır istediğin şeyi düşünmek, foruma forum kuralları dahilinde istediğini yazmak. Ne sen Baco'ya "bunu söyleme" diyemezsin, o da sana "defol git" diyemez. Yani bunlar dense de geçerli şeyler değildir. Sen ne dersen de ikiniz de aynı şeyi iddia etmeye devam edebilirsiniz.

İŞte sen şimdi "Baco bana böyle dedi" diyerek forumdan soğuduğunu iddia ediyorsan bu pek geçerli bir söylem olmuyor bana göre. Çünkü Baco da bir üye, sen de bir üyesin, ben de bir üyeyim. Ne farkımız var?

e aynısı bs için de geçerliydi o zaman. enjeksiyon sickman'in mesajı üzerine orayı terk etmeseydi. ikisi de üye sonuçta.

şimdi ben de tam hatırlamıyorum. baco'ya da haksızlık olmasın. ama benim hatırladığım tavır "defol git ben seni istemiyorum" değil "burada senin gibilerden kurtulmaya çalışıyoruz" şeklindeydi. kişisel de olsa benzer tavır yukarıda payitahtın mesajında da var mesela. münferit gelmedi yani bana. ha ben bir yere gitmiyorum o ayrı zaten.

Ercan, dediklerine hak verdim ama benim kalabalıklaşmadan kastım bu değildi. Eğer öyle anlaşılıyorsa yanlış yazmışım. Doğum kontrolü bilmemekten dolayı nüfus artışından ziyade, kontrollü ve özellikle sektörden katılımcılar peşinde olmak her zaman daha yeğdir benim için de. Amma üye olanlar da kavun değil ki altını koklayalım, herkes üye olabilir. Ha senin dediğin şekilde içerideki kaliteyi korursak kalan kalır, beğenmeyen zaten gelmez. Kalanların da başımızın üstünde yeri olur. Amma nitelikli adam gelsin diye bekleyeceksek o zaman kapatalım üyeliği, tavsiyeyle adam alalım bak ne güzel olur içerisi. Bu ikisinin arasını bulmak lazım bence. Senin özgürce yorum yapmana engel olacak hedeyi anlamadım ben yanlız. Bir şey söyleyince ebelek gübelek diye çıkışan kişiler her zaman olacak. Sen onları dikkate alıp yorum yapmazsın ki zaten, ha ettiğim kelama kurduğum cümleye değmez dersen tabi o tür şeylere de bulaşmıyorsun zaten. Dolayısıyla özgürce at koşturman lazım. Sanane kim ve demiş senin yorumundan sonra. Sen doğruyu söylediğine inanıyorsan problem yoktur ki.

Zepra'nın dediği şekil olaylar oldu, hala oluyor. Ama hiç hoş değil. Seni burada istemiyoruz ne demek. O zaman hani bunun ilk sahibi yani, ha düzeni bozuyorsa cart curt o başka.

Görkem biraz kelimeleri ve anlamları deforme ederek sonuca varmaya çalışmışsın.

Sonuçlar üzerinden gitmek daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Beklentiler ya da bunun farklı dile getirilmesi, bir konu üzerindeki tepkileri ya da sonuçları değiştirmiyor sonuçta.
Ben yine açık açık yorum yapamıyorum. Ne diyorum açık açık olmasa da bir baskı unsuru var. Ancak tartışma esnasında açığa çıkıyor.
İki ihtimali düşünürsün negatif görüş belirtmeden. Karşındakini tanıyorsan alınma ihtimali, tanımıyorsan psikopata bağlama ihtimali. 🙂 Sonra Özgür ün bunların yaşanmasından üzülmesi/sinirlenmesi.

Belki bu zamanla değişebilecek bir şey. Hadi artık herkes özgür yorum yapsınla olacak bir şey değil ama. Ben hissettiğim şeyi söylüyorum yani.
Üyelerin niteliğiyle ilgili hiç tartışmam. Zira bunun kontrol edilebilecek bir şey olmadığı aşikar.Ayrıca niteliğine kim karar verecek biz kimiz yani ?

Diğer taraftan Zepranın yaşadığı şeyin BS nin her zaman eleştirildiği noktasından bir farkı yok. O zaman da zamanında insanlar alınmasaymış yani.Kims yönetici değildi 🙂

Ama hala bs dediğim zaman yeni tanıştığım bir filmciye. " yaa ordakiler çok artisti abi " filan diyor.

Aynı şeyi ben de Enjeksiyonla yaşamıştım, Ali.Ünal ile de papaz olmuştum diye hatırlıyorum.O dönem moderatör olaya müdahale etti tabi ama sonuçta bir şeyler yaşandı. Başkası olsa farklı tepkiler ya da düşünceler içinde olabilirdi. Ben anlayışla karşılamaya çalıştım.
Sonra Erkanla bir kaç kez bir araya geldik, unuttuk gitti bile. Ali.Ünal ı da yolda görmüştük hatta aynı gün öyle şakalaştık.

Tabi ben böyle bir çözüme ulaşabildim. Ama dediğim gibi sayı arttıkça böyle çözümler de zorlaşır.

Arkadaş bu sickman'in kaba tavrından bana bö geldi ama ya, nerede olmuş deyince örnek çıkmıyor ama sickman tavır kaba. Ben yeni üyelik açıcam şimdi "sickman v2.0". Aynısı Dude için de geçerli adamın 5000 mesajı var 2000 ini okumuşumdur herhalde (ne kadar ziyan olduğumu görün işte). Bunlardan 20 tanesinde kaba saba tutum hatırlamıyorum ben. Dur avatarı değiştireyim.

İki ihtimali düşünürsün negatif görüş belirtmeden. Karşındakini tanıyorsan alınma ihtimali, tanımıyorsan psikopata bağlama ihtimali. 🙂 Sonra Özgür ün bunların yaşanmasından üzülmesi/sinirlenmesi.
Hehe, aynen katılıyorum. Millet ben ağzıma geleni söylüyorum sanıyor da benim bu tip "varolmayan" baskılar yüzünden kendime uyguladığım otosansürün haddi hesabı yok. Film yorumu yapmamam da benzer sebeplerdendir.

Yalnız ercan ercü o yukarıdaki mesaj nedir kardeşim :D. Geberdim ya hehe, çok bombaymış, böyle şeyleri ara ara bu salak insanlarla paylaş eğlenelim ya, çok güldüm, çok kıskandım, bu ara iş arıyorum, arasam mı elemanı?

Sektörden katılımcılar hadisesine gelince.

Şimdi sürekli çalışan adamların zaten internetle filan çok alakası yok aslında. O ayrı bir sorun da bunu geçtik diyelim.

Gerek Bs gerek burası, ya da amatörler diyelim.Sektörle aynı dili konuşamıyor pek aslında. Yani ben insanların en çok beğendiği kısa filmimi yaptığımda sektörün içinde kendimi her şeyden bir haber hissettim. Yine çalışmalarımızı belli adamlarla yaptığımız için halen daha bu noktada dezavantajlı olduğumu düşünüyorum. Öğrenme olayı asla bitmediği gibi bir de sektörün kendi dinamiğine alışmak var ki çok zor.

Neden yabancılar gibi kısa film yapılamıyor filan diyoruz ya ara ara. Heh o arkadaşlar bir şekilde sektöre entegre ilerliyorlar. Bir çok şeyi en başından öğreniyorlar.Her filmi 3 tane 1000 lik lambayla çekmeye çalışmıyorlar.
Bu sadece imkanlarla ilgili bir şey değil. Eğitim -ya da kendini eğitme- ile ilgili bir şey. Yarın para kazanmaya başlayıp ışık şefine 1,2 tungsten dersen o saatten sonra belini doğrultamazsın sette. (birden çok yapan var tanıyorum)

He yabancılarla karşılaştırınca bizim sektör çok mu kalifiye durumda. Pek sayılmaz. Orta düzeyin üstü işlere kadar öyle. Gerisi yine sıkıntılı.

He bu noktada ne yapılabilir ?

Örneğin Sonyf35 muhabbeti geçti geçenlerde dimi ? Forumda bir organizasyon yapıp belli bir sayıya ulaşarak bu kamerayla ilgili workshop talep edilebilir.
Keza Kodak ın bu tip organizasyonları var diyebiliyorum. Belli bir ciddiyete ulaşıldığında bu yapılabilir. Bir ışık şirketine gidip kafaları şişirilebilir.
Potansiyel görüyorsa adamlar zaten seve seve yardım ediyorlar.

He neden hep kamera ışık vs bundan bahsettim. Sektör sektör dediğimiz adamlar bunlar. Yönetmenler ayrı bir dünya. Sete yönetmen olarak gitmiyorsanız, tanışık olmanız gereken adamlar geri kalanlar.

ya bu workshop işi öteden beri tartışılıyor ara ara. ben çok destekliyorum. hatta biri burada da başlık açmıştı ışık atölyesine adam toplamak için. ilgilenen çıkmamıştı ama pahalıydı herhalde ondan.

evet film fabrikasından asıl beklentim bu tip şeyler galiba. gerisi boş kalıyor.

Kamera ışıkla bitmiyor gibi bence. Bunun kurgucusu var ki neredeyse her an internetteler. Sesçisi var, studyo sesçileri var, müzisyenleri var, ayrı bir dünya olan 3d çalışanları var, renk işiyle uğraşanları var, yazarı var senaristleri var, varoğlu var. Ama tabi asıl mevzu o değil anlıyorum yani. Atraksiyonel olmak lazım.

BS den ayrılırken yazdığım ve Görkem haricinde kimsenin sallamadığı mesajımı burada paylaşmak istedim. Bu kadar sevmişim yani ama sonucunda ne almışşım. Bu mesajdan sonra görkem bana mail atmıştı. böyle nası güzel duygusal olmuştum. Seni seviyorum be görkem 🙂

Son bir başlık açmamı çok görmeyin ve bırakın dursun zaten kendi kendine derinliklere gömülecektir…

Alındım evet …anladım ama …bide gidiyorum işte… hepsi bu

bs benim için bir insan olma çabasıydı her zaman…insanların arasında olabilme çabasıydı…boğazımı düğüm düğüm düğümleyen bir toplumun içinde zar zor ağzımı dayadığım bir nefes deliğiydi...işsizliğimin erkek cinsiyetiyle olan bağlantısının sorgulanmadığı ve bu işsizliğim yüzünden sabahtan akşama kadar izlemek zorunda kaldığım kadın programlarında yapılan şehitler ve aileleri üzerinden rant sağlama çabalarından, birbirlerini zike zike çoğalan, büyüyen ve sonunda yine birbirini zike zike yok eden bir televizyonculuk sinemacılık ve sanatçılık camiasından azıcık ötede olabilme ve bütün bu sayılıp dökülenleri yapmayan insanların içinde olabilme çabasıydı...herkesle aynı fikirde olamayabilmenin tadıydı…cinsel olmayan uzuvlarımı kullanabildiğim ender bir yerdi. bu sitedeki bir çok kişiye zekasından uslubundan yeteneklerinden dolayı hayran oldum saygı duydum…fakat ben login olduğumda sağ üst köşedeki mavimsi “hoş geldin delidrama” ibaresinden başka bir saygı göremedim… hani hep bir ilahi adalet ararız ya bazen…ben yapmadım dersin kimse inanmaz sana, hani şu adaletsizliği biri görsün istersin…Kimseleri inandıramadım iyi niyetime...inandırmak gibi bir çabamda yoktu aslında ama…bide belki de bilerek yapmadı kimse...fakat nedense ne yaptımsa olmadı… olmadı bs ben gidiyorum… önemli olan kişiler değil oluşumun kendisidir her zaman…benim benimsinemalarımdan anladığım bu.. “sizinsinemalarınız.dan” ne anladığınızı gerçekten anlamış değilim…(noolur herkes üstüne alınmasın) böyle şebnem kısaparmak tadında bir mesaj yazmak istemezdim…ama olmadı işte .. o zaman “hoş geldin delidrama” yazısının yanındaki soluk renkli “çıkış” düğmesine basmadan ve giriş sayfasını benimsinemalarim.com yerine google olarak ayarlamadan önce Ahmet telliye özenip durumu bi nebze toparlayalım: “belki yine gelirim”, başka bir nickle… hoşçakal delidrama hoşça kal bs…