Burayı farklı kılan zaten eleştiriler ve o eleştirilerin yapıcılığı olmuştur her zaman. Burdaki kimseninde alınıcağını düşünmüyorum. Türkiye'nin en büyük takımı Beşiktaş'ı bir kaç hafta önce eleştirenlerde şimdi yere göre sığdıramıyorlar ne hikmetse 🙂
Burdada aynı sistem geçerli daha iyisini yap ki daha iyi tepki alasın 🙂

Bununla ilgili söylemek istediğim birşey var. Ben gerek burç özelliğim gerekse egosu yüksek mizacım gereğince, tenkite hiç gelemem. Ama şu var ki insanların tümünü memnun etmek mümkün değil. Yerli yerinde eleştirileri alıp yaptığın yanlışın yerine doğrusunu koyabilmek varken bunu stres haline getirmemek de lazım. Hayatında bir işin ucundan bile tutamamanın acısıyla sırf adının altında amatör kısafilmci yazıyor diye sana saldıran dallamaları değil de seni bir adım öteye götürebilecek eleştiriyi yapma büyüklüğünü göstermiş insanları birbirinden ayırabilmek lazım. Çünkü bu şekilde yorum yapan insan kendini belli eder. Nasıl mı yaptığı eleştiriyi sen filmi yaparken görmemişsindir ama o söyleyince farkedersin. Bir daha da yapmazsın. Ama öbür namussuzun evladı filminin altına "beğenmedim" der ve gider. Açıklama da yapmaz. Tıpkı dünyadaki kendi varlığını da açıklayamadığı gibi. Onun için sonuç olarak ben diyorum ki. Aklındakini fikrindekini yap gitsin. Yanlışlarının sen de farkında olduğunda değiştir. Sana yanlış gelmiyorsa da değiştirme sakın değiştirme. Kendime diyorum tabi bunları. Ağzımdan ağır bir küfür çıkmadan bu yazıyı tamamlamak istiyorum saygılarımla...

Hamama giren terler. Eğer ortaya mal koyuyorsanız yorumuna katlanacaksınız. Burası da tamamı profesyonellerden oluşan bir site değil. O yüzden her türlü yorum olabilir. He belli bir seviyenin üstünde olsun diye uğraşırız, youtube seviyesine indirmeyiz o başka. Ama film çeken adam her şeye hazırlayacak kendini, sinirlenmek yok.

Hamama giren terler. Eğer ortaya mal koyuyorsanız yorumuna katlanacaksınız. Burası da tamamı profesyonellerden oluşan bir site değil. O yüzden her türlü yorum olabilir. He belli bir seviyenin üstünde olsun diye uğraşırız, youtube seviyesine indirmeyiz o başka. Ama film çeken adam her şeye hazırlayacak kendini, sinirlenmek yok.

Tamamen katılıyorum.

Hamama giren terler. Eğer ortaya mal koyuyorsanız yorumuna katlanacaksınız. Burası da tamamı profesyonellerden oluşan bir site değil. O yüzden her türlü yorum olabilir. He belli bir seviyenin üstünde olsun diye uğraşırız, youtube seviyesine indirmeyiz o başka. Ama film çeken adam her şeye hazırlayacak kendini, sinirlenmek yok.
Ben büyük oranda katılmıyorum.

Bu eleştireye katlanma meselesi, bu kadar akla kara değil. Filmini buraya koyan ya da halka açan kişiyi, "vurun abalıya mübahtır" mertebesine alamayız. Eleştiri almak istiyor diye bir insanın fazladan müsamaha ya da dayanma gücüne sahip olması da gerekmiyor. Eleştirmenleri fildişi kuleye alıp koruma altına almak da yok, hangi yasaya dayanarak yapabiliriz ki bunu? Niye bu ayrıcalık?

Kim ne kadar salaksa, o kadar hakkını almalı. Bunun, "filmini koyan" ve "filmi eleştiren" gibi iki ayrı kimlik altında incelenmesi gerekmiyor. Bu, her işte olduğu gibi, insan ilişkilerini ilgilendiriyor. Bir adam ne kadar salak olursa olsun, "ama filmi eleştiriyor" diye dokunulmazlık hakkına sahip değil. Film sahibi de, filmini salakça eleştirenlere karşı da susma ya da terleme yükümlülüğüne alınamaz. Filmini buraya koyanın kellesini de, "Her şeye hazırlayacak kendini" diye demokles kılıcının altına almak olmaz. Taş değil ya mübarek, salaklığa karşı niye sinirlenmesin? Elbet sinirlenecek, kimse o salak, cevabını da verecek. Yok öyle yağma. Herkes, aynı derecede sorumluluğa sahip. Hamamsa hamam, herkes terlesin.

Benim yazmadığım şeyi bana atfetmişsin Ali. Tabii ki eleştirenlere istediği cevabı verir filmi koyan kişi, ben aksini savunmadım. Yönetmeni bir direğe bağlayıp vuracaklar demedim ki, salakça eleştirilere müsaade edilmeyeceğini de söyledim hatta. Madem burası bu işi ciddiye alan bir yer, o zaman ciddiye alanlar fikir belirtecek. Youtube videosu altına yazar gibi yazanlar ayıklanacak ki kaliteli bir fabrika olsun burası.

Ammaa, demoklesin kılıcının altına kafasını sokan adamı ben arkadan itmiyorum, kendi bile isteye sokuyor oraya kafasını. Sadece sanat için değil ki bu. Ortada bir mal varsa her türlü şeye açık olacaksın. Hele ki bu ortaya konan mal ticari değil şu anda, daha da rahat olunması lazım. Yarın öbür gün, inşallah ticari ürünler de ortaya koyan insanlar çoğalır bu forumda. Ama iş ticari olduğu zaman buradaki yorumların abartısız 10bin beterini görecekler bu arkadaşlar. Buradaki yorumlar methiye yazısı gibi kalacak o zaman. Sinirlenmeyeceksin ki işini yapabilesin. Ha sinirleniyorsa bir kişi, o sinirle yapmaması gereken şeyler yapıyorsa zararı ona, bana ne.

Benim yazmadığım şeyi bana atfetmişsin Ali. Tabii ki eleştirenlere istediği cevabı verir filmi koyan kişi, ben aksini savunmadım. Yönetmeni bir direğe bağlayıp vuracaklar demedim ki, salakça eleştirilere müsaade edilmeyeceğini de söyledim hatta. Madem burası bu işi ciddiye alan bir yer, o zaman ciddiye alanlar fikir belirtecek. Youtube videosu altına yazar gibi yazanlar ayıklanacak ki kaliteli bir fabrika olsun burası.

Ammaa, demoklesin kılıcının altına kafasını sokan adamı ben arkadan itmiyorum, kendi bile isteye sokuyor oraya kafasını. Sadece sanat için değil ki bu. Ortada bir mal varsa her türlü şeye açık olacaksın. Hele ki bu ortaya konan mal ticari değil şu anda, daha da rahat olunması lazım. Yarın öbür gün, inşallah ticari ürünler de ortaya koyan insanlar çoğalır bu forumda. Ama iş ticari olduğu zaman buradaki yorumların abartısız 10bin beterini görecekler bu arkadaşlar. Buradaki yorumlar methiye yazısı gibi kalacak o zaman. Sinirlenmeyeceksin ki işini yapabilesin. Ha sinirleniyorsa bir kişi, o sinirle yapmaması gereken şeyler yapıyorsa zararı ona, bana ne.
Ben de onu anlatıyorum, ortada demokles kılıcı yok. Kimse, bir kılıç altına girmiyor. Eleştiriye katlanıp katlanmama meselesi de kişinin tercihidir. Bunu belirtir ya da belirtmez, o da onun tercihi. Benim katılmadığım nokta, film ekleyen kişinin uyması gereken ve yazılı olmayan de facto bir kural/düzen varmış gibi bahsetmek. Böyle bir kural/düzen olmamalı. Hassasiyetin zaten hayatın her alanında olması gerekiyor. Film eleştirisi bunlardan sadece biri. Ek bir hatırlatmaya gitmek, bir zorunluluk var olduğunu ima edebilir (aslında eder de).

Sen youtube yorumlarını, salakça yorumlarla eş tutmuşsun. Ben tamamen başka bir şeyden bahsettim. Youtube yorumları salakça bile değil. "Kurallar suistimal edilmeden yapılan salakça film yorumları"ndan bahsediyorum. Yani kimsenin modere etmeyeceği ya da müdahalede bulunmayacağı, dolayısıyla yasal yorumlar. Herkesin salaklık referansı farklı tabii, ama filmi koyan arkadaşa göre bir yorum salakçaysa, istediği gibi cevap verebilir. Filmi koyan o diye, susması ya da katlanması gerekmiyor. Demek istediğim şey bu.

Evinden adımı atıp sokağa çıkmakla buraya film koymak özünde farksız. O yüzden aynı bedene yeni bir gömlek dikmek gereksiz.

Yok benim yaptığım ek hatırlatma aslında tam olarak site ile ilgili değildi. Yani genel olarak bir iş yapıyorsan en salağından, en anlayanına kadar herkes bir şeyler söyleyecektir, buna karşı bir argüman geliştirmek yani senin deyiminle "yönetmenin salakça yorumlara cevap vermesi" yönetmenin zararınadır. Bu tuzağa düşmeyin, bırakın insanlar istediğini söylesin, sinirlenmeyin.

Site içerisinde ise kurallar dahilinde salakça yorumlar olabilir evet. Ama kurallar dahilindeki salakça yoruma, yönetmen aynı salaklıkla cevap verirse ne kazanacak onu düşünmek lazım. İşte o eşik kılıcın altına kafayı sokup sokmadığını anladığımız yer, orası önemli. Eğer kafayı kılıcın altına sokmadıysan bırak herkes konuşsun, istediğini söylesin. Orada malı ortaya koyan kişi susarsa bence kazanır. Ha sen dersin ki ben bu salağı ciddiye aldım cevap veriyorum, o senin bileceğin iş. Ama bence yanlış. Ciddi yapılan eleştirilere cevap vermek, konuşmak başka tabi, onu karıştırmıyorum.

Yok benim yaptığım ek hatırlatma aslında tam olarak site ile ilgili değildi. Yani genel olarak bir iş yapıyorsan en salağından, en anlayanına kadar herkes bir şeyler söyleyecektir, buna karşı bir argüman geliştirmek yani senin deyiminle "yönetmenin salakça yorumlara cevap vermesi" yönetmenin zararınadır. Bu tuzağa düşmeyin, bırakın insanlar istediğini söylesin, sinirlenmeyin.

Site içerisinde ise kurallar dahilinde salakça yorumlar olabilir evet. Ama kurallar dahilindeki salakça yoruma, yönetmen aynı salaklıkla cevap verirse ne kazanacak onu düşünmek lazım. İşte o eşik kılıcın altına kafayı sokup sokmadığını anladığımız yer, orası önemli. Eğer kafayı kılıcın altına sokmadıysan bırak herkes konuşsun, istediğini söylesin. Orada malı ortaya koyan kişi susarsa bence kazanır. Ha sen dersin ki ben bu salağı ciddiye aldım cevap veriyorum, o senin bileceğin iş. Ama bence yanlış. Ciddi yapılan eleştirilere cevap vermek, konuşmak başka tabi, onu karıştırmıyorum.
Hah tamam, olay da bu zaten. Bence doğru, sence yanlış, diğer adama göre gereksiz. Benim de söylemek istediğim bu.

Bana kalırsa salaklığa yanıt verip vermemek de zamana ve yere göre değişir. Hep susmak da o kadar eftal olmayabilir. Atalet, adaleti getirmiyor çoğu zaman. Şöyle güzel bir şey okudum bu sabah Cumhuriyet Kitap'ta, laf üstüne gelsin. Kıssa, pek konuyla ilgili değil, ama en azından benim hissemi çıkarabilirsiniz:
Sibirya'ya sürülen üç mahkûmu, hapishane komutanı sorgulamaktadır:

"Sen kaç yıl yedin?"
"On."
"Neden?"
"Stalin, ülkeyi felakete sürüklüyor dediğim için."
"Peki sen?"
"On. Bolşevik Parti Tarihi'nin uydurmalarla dolu olduğunu savundum."
"Ve sen?"
"Ben de on."
"Peki neden?"
"Ben hiçbir şey yapmadım."
"Yalan söyleme!" diye diklenir komutan, "Hiçbir şey yapmayanlara beş yıl veriyoruz."

"yönetmenin salakça yorumlara cevap vermesi" yönetmenin zararınadır. Bu tuzağa düşmeyin, bırakın insanlar istediğini söylesin, sinirlenmeyin.

Bu çok doğru ve yerinde bir tavsiye.

Eleştiri konusunda ali.ünal'da sickman'da kendince haklı. Birbirlerini yanlışlamıyorlar bence.

Fikrim şu yönde: filmini insanların beğenisine sunan, "her türlü" eleştiriye hazır olmalı. Hangi eleştiriye cevap verir, hangisine vermez kendi bileceği iştir, herkesin kendi tercihidir. Ama saygı sınırları dışındaki ve ürettiği işle ilgili olmayan, kendisine direk yöneltilmiş şeylere herhangi bir yorum ve tepki sunmaması bana göre daha doğrudur. Ve sickman'ın dediği hiçbir tepkiye karşı sinirle yaklaşmamalıdır. Beğeneni beğenmeyeni rahat bırakmalıdır.

Örnek vermiştim ama sildim, isim vermeden konuşayım: hezzap bir film yapar, yaptığı füğün filmini biz sevmeyebiliriz mesela. Ve anlaşılır ki hezzap filmi yaparken karabesk hislerle yoğurulmaktadır. Ama diğer üyeler bu karartılarla iştigal etmemektedir. Ortada bir anlaşma olmaz.

Ama ne hezzap filmini sevmeyenlere kırılır ne de filmi sevmeyenler ona. Çünkü ne hezzapın karabesk hislerle film yapması yanlıştır ne de üyelerin onun kaygı ve duygu yoğunluğunu paylaşmaması.

Bir üye, benim yapacağım filme "beğenmedim" deyip geçiyorsa, ben de "bu beğenemiş" der geçerim. 10 kişi aynı şeyi yaparsa "biri bile sebep yazmamış, amma tembeller" derim. Biri kalkıp "bu ne biçim film ulan!" derse "öküze bak!" derim ve ahırdaki ineğe "sen bir öküzsün" demeyeceğim gibi ona da tepki vermem. Bana "sen öküzsün" derse sickmana haber veririm. POzitif ya da negatif eleştirilere kendi tarzımla cevap veririm. Hatalarımı göreblirsem itiraf ederim. Birşeyleri yanlış algıladığını düşündüğüm kişiye ona göre cevap veririm. Kişisel tercihlerimi kısmen açıklarım.

Ama asla yapmayacağım şey: filmin ne anlattığını ve amacını anlatmaktır.

Fikrim şu yönde: filmini insanların beğenisine sunan, "her türlü" eleştiriye hazır olmalı.
ah görkem ah ne güzel demişsin ama olmuş mu öküz kelimesi tepkisi
Bir üye, benim yapacağım filme "beğenmedim" deyip geçiyorsa, ben de "bu beğenemiş" der geçerim. 10 kişi aynı şeyi yaparsa "biri bile sebep yazmamış, amma tembeller" derim. Biri kalkıp "bu ne biçim film ulan!" derse "öküze bak!" derim ve ahırdaki ineğe "sen bir öküzsün" demeyeceğim gibi ona da tepki vermem.
aslında görkem burada haklı
ama
öküze bak denmez
sen ne biçim adamsın ulan
diye cevap vermek daha biçimli olur
zira burada,
eleştrinin sertliğini kaldıramayıp sinirlenmek , sövmek pek olmaz yakışmaz :=).
biz de genel olarak eleştiri kaldıramama var,
herkes kafasına göre eleştiri seçiyor
aynı şekilde eleştiri yapamama da var.

ek:
.biz ki
toprakta karınca
suda balık
havada kuş kadar çoğuz
korkak, cesur, profesyonel ve amatörüz
çeken, çizen, kurgulayan ve yazanız
bitmek bilmeyen hevesle bu sitede sadece biz varız . :=)
(iyi çevirdim)

son söz:
dostum sen şemsiye yap, sadece şemsiye yap, hep şemsiye yap.
diye cevpa vermiş shekaspeare kendine şiir denemeleri gönderen şemsiyeciye.

Yanlış mı anlattım bilemiyorum, özür ve düzeltme; O "öküze bak" dediğim şeyi kendi kendime söylerim, yazarak söylemem. Ben asla ve asla hiçkimseye hakaret kapsamına giren bir ifade kullanmadım, kullanmam da. Bana hakaret edilse bile o hakarete aynı biçimde karşılık vermem. Bahsettiğim "öküze bak!" söylemi, o kişinin, nerede nasıl davranması gerektiğini bilmediğini düşündüğüm anlamındadır.
"Bu ne biçim film ulan!" diyene verilecek en iyi cevap belki de şudur: "Bu, o biçim bir film!" Çünkü sayısız film biçimi vardır. 😉 🙂