Ben açıkçası durduğum yere göre konuşacak olursam büyük festivallerin neredeyse hiçbirini önemsemiyorum.
Öğrenci eliyle yapılan daha yeraltı festivaller daha önemli benim için.
Hatta bir festivalde ödül almak yerine youtube gibi sitelerden binlerce like almak daha anlamlı benim için.
Daha popüler beğeniler anlamlı benim için yani.

Aslında bakılırsa, festivaller filmlerimiz için bir ölçüt olmamalı... Maalesef ülkemizde öyle. Lakin aşağıda belirtiğim festivaller gerçektende jürileri iyi olan festivaller ve bu festivallerde filmimin yarışacak olması beni heyecanlandırırdı...

Türkiyede; Altın Portakal Film Festivali, Akbank Film Festivali, Altın Koza Film Festivali.
Yurtdışında; Cannes Film Festivali, Berlin Film Festivali.

Bi de itü bahar şenlikleri var ama bunun konumuzla bir alakası yok 😀

Kezzap'a katılıyorum. Çok cafcaflı olmayan bir festivalden ödül alacağına, yutuptan birkaç bin like al daha iyi olur.

Bi de itü bahar şenlikleri var ama bunun konumuzla bir alakası yok 😀

Kezzap'a katılıyorum. Çok cafcaflı olmayan bir festivalden ödül alacağına, yutuptan birkaç bin like al daha iyi olur.
Genel olarak daha iyi olmayabilir, ama burada bakış açısı önemli.
Saygıdeğer bir sinemacı olmak istiyorsanız Cannes'dan ödül alın yani, ne uğraşıyorsunuz youtube'la falan. 🙂
Cannes'da ödül almak sinemayı çok iyi bilen atıyorum 100.000 kişinin takdirini kazanmak demekse, youtube'ta yüksek miktarda like almak ortalama izleyicinin 1.000.000 takdiridir. (örneklem alarak istatistik oluşturuyorum yani.)

Hangisini daha değerli bulduğunuz önemli.
Nuri Bilge, Reha Erdem, Haneke falan ilkini önemsiyor mesela. Ona göre davranıyor.

indietalker saygıdeğer festivalleri sormuş ama cevaplar konuyu biraz iyi film kriterleri nedir sorununa kaydırmış.

bager'in söylediği festivaller uzun metraj için ciddi anlamda saygıdeğer festivaller fakat dönem dönem seviyelerinin düştüğünü düşünüyorum.
hatta bir zamanlar altın koza kalite olarak altın portakal'ın çok önündeydi. keza cannes film festivali 2000'den önce çok sansasyonel filmleri ödüllendirmede çekinmezken 2000 sonrası sanki belli bir sistematiği varmış gibi gözükür. 70 öncesi ise en iyi yabancı film oscarları çok kaliteli filmlere gitmiştir.

iyi film kriterlerine gelince marshall mcluhan'ın araç mesajdır kuramını baz alırsak ve tek bir aracı mutlak kriter seçersek çok büyük hata yapmış oluruz.
festivaller, sosyal paylaşım siteleri, esinlenmeler, izlenme oranı, maddi kar, sinemaya getirdiği yenilikler, sanata ve felsefeye getirdiği yenilikler ve daha birçok kriter vardır bana göre. öyle örnekler varki sinema salonunu film sırasında yakmaya cüret ettirecek kadar cesur filmler ve yönetmenin kendisinin ölümüne neden olacak kadar çarpıcı filmler mevcut.

Bi de itü bahar şenlikleri var ama bunun konumuzla bir alakası yok 😀

Kezzap'a katılıyorum. Çok cafcaflı olmayan bir festivalden ödül alacağına, yutuptan birkaç bin like al daha iyi olur.
Genel olarak daha iyi olmayabilir, ama burada bakış açısı önemli.
Saygıdeğer bir sinemacı olmak istiyorsanız Cannes'dan ödül alın yani, ne uğraşıyorsunuz youtube'la falan. 🙂
Cannes'da ödül almak sinemayı çok iyi bilen atıyorum 100.000 kişinin takdirini kazanmak demekse, youtube'ta yüksek miktarda like almak ortalama izleyicinin 1.000.000 takdiridir. (örneklem alarak istatistik oluşturuyorum yani.)

Hangisini daha değerli bulduğunuz önemli.
Nuri Bilge, Reha Erdem, Haneke falan ilkini önemsiyor mesela. Ona göre davranıyor.
Günümüz şartlarında, saygıdeğer bir yönetmen bile olmak istiyorsan kitle iletişim araçlarından iyi bir verimle faydalanmalısın Kezzap. Bu senin bakış açın değil (Kezzap'a katılıyorum demiş olmam seni yanıltmasın 🙂 ) Bu genel bir bakış açısıdır, birçok kişi tarafından. Ridley Scott ünlü bir yönetmen olmanın ilk adımlarını küçük festivallerde attı. Çünkü o zamanlarda Youtube veya benzeri bir iletişim aracı yoktu. Olsaydı, emin ol Ridley de kullanırdı 🙂

Konuyu açan arkadaşın ünlü bir yönetmen olmadığı ve biraz sesini duyurma çabasında olan birisi olduğu açıktır. Bu durumda elbette "Cannes'e git, babalar gibi filmini koy, ödülünü al sonra da fuları bağla çekmeye başla" deyilebilecek bir durum yok. Ünlü olsun, olmasın, iyi olsun olmasın, bu işlerle uğraşan bir bir adım ileri gitmek isteyen herkesin yolu muhakkak Youtube veya benzeri bir araçtan geçmek durumunda. Ve bu da kat-i şart ile festivallere katılma işinden önceki basamaktır.

Turkiye ve Yurt disindaki en saygideger festivaller sizce hangileri sorusunda ogrenmek istedigim sizlerin festivallerin yonetimlerine, juri secimlerine, tutarli kararlarina (ornegin, ya su su filmler cok daha guzeldi ve ben ve pek cok arkadasimin daha iyi bulduklari filmi begenmediler de neden kiytirik filan filmini begendiler dedirtmeyen) , secimlerindeki deger verdikleri kriterlerine inandiginiz hangileridir' i ogrenmek.

Kisa filminizin Turkiye ve Yurt Disinda Hangi Festivallerde Yer Almasini veya odul almasini tercih edersiniz? sorumda ogrenmek istedigim:

ornegin cok onemli bir ameliyat olacaksiniz kendinizi hangi doktor ve hastanelere teslim edersiniz anlaminda kendi filminizi gonul rahatligiyla teslim edeceginiz guvendiginiz festivalleri ogrenmek istedim

Bager: "festivaller filmlerimiz için bir ölçüt olmamalı" demissiniz.

Ben "Olsun" derim ama "tek olcut" olmamasi sartiyla. bence kendinizi degerlendirebilecek kriterlerden birisi de festivalde gosterilebilecek kadar az da olsa begenilmesi az da olsa bir kriter olsun demek isterim

Burada sirulas arkadasin bahsettigi ayni seyi (tek bir aracı mutlak kriter seçmemek) konusuna burada o tek arac olarak sadece festivalin filminizi degerlendirmesine bel baglanmamali anlaminda ben de katiliyorum.

Ayrica Bager arkadasimizin listesi gibi en guvendiginiz saygideger birkac tane siralamaniz cok degerli bilgiler bunlar

Isimleri gecen festivaller uzun metraj için ciddi anlamda saygıdeğer festivaller ise kisa filmler icin hangi festivaller en saygideger, tutarli ve de guvenilir olarak ornek verilebilir?

Bir de "bazi festivallere bozacinin sahidi siraci hesabiyla ozel klup gozuyle bakanlar var" konusunda neler dusunuyorsunuz? Bu dogru mu?

http://www.shortfilmcentral.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.shortfilmdepot.com/index.php?nlang=2 " onclick="window.open(this.href);return false;
http://film.britishcouncil.org/festivals/ " onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.filmfestivals.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;

yukarıdaki linklerde yurtdışında festival takip edebileceğiniz kısa film konusunda bilgi alabileceğiniz site ve bağlı alt siteler var , ayrıca aşağıda haziran ayından itibaren başvuru yapabileceğiniz kısa film festivaller mevcut

HAZIRAN AYINDA BASVURULABILECEK FESTIVALLER

Festivals may be applied in June.

Bolzano Short Film Festival ( İtalya )

Concorto Short Film Festival ( İtalya )

Tahran Short Film Festival ( İran )

Dokufest ( Kosova )

Uppsala Short Film Festival ( İsveç )

Coney Island Underground Short Film Festival ( ABD)

5TH Festimages ( Fransa )

Leipzig Documentary and Animated Film Festival ( Almanya )

Kurz & Schön Junior Spezial ( Almanya)

La Boca Del Lobo Short Film Festival ( İspanya )

Montpellier Festival İnternational Du Cinema Mediterraneen ( Fransa )

Manchester Short Film Festival ( İngiltere )

TEMMUZ AYINDA BAŞVURULABILECEK FESTIVALLER

Festivals may be applied in July.

Magmafestival ( İtalya )

Cork Film Festival ( İrlanda )

Vienna International Film Festival ( Avusturya )

Cinema Tout Ecran ( İsviçre )

Chicago Film Festival ( ABD )

Villeurbanne Kısa Film Festivali ( Fransa )

Corto İmolo Festival ( İtalya )

Tübingen Short Film Festival ( Almanya )

Beirut Internatıonal Documentary Festival ( Lübnan )

Leipzig Documentary and Animated Film Festival ( Almanya )

AĞUSTOS AYINDA BAŞVURULABİLECEK FESTİVALLER

Festivals may be applied in August.

Boston Turkish Film Festival ( ABD )

Filmini Film Festival ( Bulgaristan )
New York Eurasian Film Festival ( ABD)

Torino Film Festival ( İtalya )

Evora Short Film Festival ( Portekiz )

Beirut İnternational Documentary Festival ( Lübnan )

Winterthur Short Film Festival ( İsviçre )

Bruno Film Festival ( Çek Cumhuriyeti )

Brest Film Festival ( Fransa )

Interfilm Short Film Festival ( Almanya )

Festival Tous Court ( Fransa )

Anchorage International Film Festival ( ABD )

EYLÜL AYINDA BASVURULABILECEK FESTIVALLER

Festivals may be applied in September.

Festival International Of Documentary And Short Film Of Bilbao ( İspanya )

Roshd International Film Festival ( İran )

Leuven Kort Film Festival ( Belçika )

DaKINO Film Festival ( Romanya )

Flanders Short Film Festival ( Belçika )

Miami Short Film Festival ( ABD )

EKIM AYINDA BAŞVURULABILECEK FESTIVALLER

Festivals may be applied in October.

Transmediale Video Festival ( Almanya )

Moondance International Film Festival ( ABD )

Curta Cinema-Rio de Janeiro Short Film Festival ( Brezilya )

Clermont-Ferrand Festival ( Fransa )

Cortoroma Short Filmed ( İtalya )

Start Student Film Festival ( Azerbeycan )

KASIM AYINDA BAŞVURULABİLECEK FESTİVALLER

Festivals may be applied in November.

Aubagne Film Festival ( Fransa )

Festival Documentary Medias Nord-Sud ( İsviçre )

Zuma Film Festival ( Nijerya )

Almanya / Türkiye Film Festivali ( Almanya)

Roma Independent Film Festival ( İtalya)

Sydney Short Film Festival ( Avustralya)

Caracas Short Film & Video Festival ( Venezuela )

Flickerfest Short Film Festivale ( Avustralya )

Poitiers Sinema Okulu Öğrencileri Uluslararası Film Festivali ( Fransa )

Minimalen Short Film Festival ( Norveç )

ARALIK AYINDA BASVURULABILECEK FESTIVALLER

Festivals may be applied in December.

Festival du Film Court de Lille ( Fransa )

Riff Film Festival ( İtalya )

Tampere Film Festival ( Finlandiya )

Stuttgart Animated Film Festival ( Almanya )

Chlotrudis Short Film Festival ( ABD )
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şimdi gelelim konuya, her festivalin kendine göre bir imajı - katılım ve sergi kosulları var. Ödüllendirme, klup usulu olsun, dürüst olsun aslında bir sey farketmiyor. Farkeden şey sizin bir yönetmen, bir film ekibi ne bilim bir senarist olarak böyle bir organizasyonu hedefleyip ona uygun olarak çalışma ve konsept geliştirme becerisine sahip olabilmek, boyle bir tecrube / heyecan yaşamak konusundaki deneyiminiz. Ayrıca festivallerin buluşma, görüşme, paylaşma, yayılma, özendirme vb gibi bir sürü guzel etkisi vardır bu sektöre, oluşuma.

Şimdi hiç bir festivale inanmıyorum - gerekli değil - olmasada olur - durust festival yok gibi söylemleride ben bir nevi henüz kendini yetiştirmemiş, henüz olaylara vakıf olamamış veya kendi egosuyla baş edemeyen insanlar olarak algılıyorum. Çünkü amaç bağcıyı dövmek değil, mesela sen sevdiğin bir arkadaşının düğününe katılıyorsun ama normalde düğünlerde olmayı sevmiyorsun/tercih etmiyorsun (bu kişisel bir fikirdir kimsenin bir sey soylemeyede hakkı yoktur ) ama şimdi düğüne geldin arkadaşınla, o mutlu ana şahitlikle, gelen eş dost akrabayla ilgilenmeklemi keyif almaklamı uğraşırsın. Yoksa kız zaten çocugu sevmiyor, aman tavuk soğuk çorba sıcaktı, vay beni niye nikah şahidi yapmadılar vs vs diye düşünüp düğünlerin hepsini kötülemek ve kendi bakış açının ne kadar haklı olduğuna yeni bir mutsuz kanıtmı eklemeyi düşünürsün.

Ayrıca dürüstlük, gereklilik, %100 fayda ilkesinden bakarsak sadece bu festivallere değil, hiç bir sektörde hiç bir festivale katılmamak takip etmemek inanmamak lazım.

Dünya'daki iyi festivallerin önemi jurilerinde Hülya Avşar'ın olup olmamasından ziyade bu tür festivallere yapımcı, yayıncı ve distribütörlerin katılıyor olması. Yani birçok yapımcı, yayıncı ve distribütörün olduğu bir yerde filminizi ve bir anlamda kendinizi görücüye çıkarmış oluyorsunuz. Yayıncıdan kastim örneğin Amerikan IFC (Independent Film Channel) benzeri kanallar sık sık bağımsız uzun metrajlı ve kısa film yayınlarlar, ve bu kanalda festivallerde öne çıkmış uzun ve kısa filmleri görmek mümkün.