Tam teşkilat katılıyoruz.

Festivale katılıp ödül alıdığına dayir aranan var mıdır?

GAU Liseler Arası Kısa Film Festivali sonuçları açıklandı.
Kazanan Filmler;
“Kalem” adlı film ile Berkant Erdem, İstanbul Lisesi, İstanbul
“Kelebek” filmi ile Uğur Yurtsever ve grubu, Mustafa Kemal Anadolu Lisesi, İstanbul
“Yar” filmi ile Ajda Mutlu ve grubu, Bursa Cumhuriyet Lisesi, Bursa
Rektörlük Özel Ödülü: “ A Forgotten Place” filmi ile Emir Akil Gidel, Özel İzmir Amerikan
Lisesi, izmir
Jüri Özel Ödülü: “ Üç Maymun” filmi ile Fatoş Olgaçer, Türk Maarif Koleji, KKTC
İletişim Fakültesi Özel Ödülü: “ Kontör Bitti” filmi ile Sercan Özyılmaz ve grubu, Suphi Koyuncuoğlu Lisesi, İzmir

Her şey iyi hoş ama Ozan Sertdemir'in ve benim filmimin elenmiş olmasına anlam veremiyoruz. Bir çok kişiden aldığımız eleştirilere göre güzel filmler ortaya çıkardık. Ama jurinin takdiri sanırsak. Ve birin olan Berkant ERDEM'in filminde bir çok teknik sorun olması bizi kıllandırdı. Ayrıca Berkant ERDEM'in İstanbul Erkek Lisesi Kısa Film Festivalini düzenleyen öğrencilerden olmasıda ayrı bir soru işareti... Filmlerin tamamnını burada ilerleyen günlerde paylaşacağım birde sizlerin takdirini almak isterim...
Saygılarımla...
Murat Beran ERDOĞAN.

Biz filmlerimlerimiz üzerinde aylarca çalışırken, eline kaptığı gibi çektiği ve görüntülerin basitçe arkarkaya konmuş bir filmin kazanması bizi gerçekten çok üzdü. Beran arkadaşımın ve benim filmlerim bir çok kişi tarafından beğenildi. Biz yarışmaya büyük umutlar bağlamıştık. Belki de bizim filmlerimizden güzel filmler de harcandı yarışmada. 1. olan film gerçekten iyi olsan söylenecek tek şey "Helal olsun be yapmış adamlar." Ama ödül alan "Kalem" filmine söylenecek tek şey "Yazıklar olsun!".

Katılım koşullarında eğer filmde teknik bir hata varsa film diskalifiye ediliyordu. Film teknik hatalarla dolu. Peki neden diskalifiye edilmedi??

Dediğiniz gibi de olabilir, film iyi de olabilir.
Mesele bu değil.
Mesele sanatı yarıştırmak. Ben etik olarak doğru bulmadığımı söylemiştim.
Bence en doğrusu bu tarz olaylarda, filmler hakkında uzun uzun konuşulacak ortamların yaratılması ve bunun teşvik edilmesi.
Yani burada bir yarışmayı kazanan film diye bir şey olması zaten çok saçma. Böyle olunca, juri direkt filme ödülü verince, kafalarda soru işareti olarak bazı sorular kalabiliyor "neden bu film?" diye. En nihayetinde en iyi ödül bir film hakkında eleştiri yapmaktır. O filmi beğendim deyip bir ödül vermek değildir. Benim düşüncem bu.

Geçenlerde yine bir kısa film festivalinde jürilik etmek hatasını yaptım (kimbilir kaçıncı defa?) Jüride tabi ki akademisyenler ve meşhur yönetmenler de vardı. Ben ise ne akademisyen, ne meşhur olan ama yine de yönetmen olan kişi olarak bulundum orada.

Neresinden tutayim? Jüriye gelmeyip mektup yollayan jüri üyesinden mi? Yoksa telefonla oylamaya katılandan mı? Yoksa öğrencisine ödül vermeye çalışandan mı? İki yıldır hiç bir ilgim olmadığı halde (üstelik lanet ederek istifa ettiğim halde) adımın altına Bilgi Üniversitesi yazan tertip komitesinden mi?

Yarışmalara festivallere film gönderen genç arkadaşlar için çok üzgünüm. Buralardan ödül alamayanlar bence üzülmesin, alanlar da pek sevinmesin…

Tabi ki bu işleri düzenleyen herkes özünde “iyi bir şey” yapmak için yola çıkıyor ancak ne yazık ki sonuç hep hüsran.

Karabük belediye başkanı, Latife Tekin’e hitaben ettiği şu lafla memleketin genel halini çok iyi özetliyor galiba: “Benim paramla böyle konuşamazsın kardeşim!”

Henüz herhangi bir festivale katışmışlığım yok, ayrıca bir filmin "festivalde gösterildi" ibaresi kazanması veya bilmem hangi festivali kazandı ibaresi beni pek etkilemiyor. Oradan gelecek ödüllere göre plan yapmıyorum yani varsayımlar üzerinden gitmiyorum. Ozan ve Beran'ın çabalarını, film yapmak için sarfettikleri eforunda farkındayım. Bunun bir ders olmasını ve festivaller hakkında tekrar oturup düşünmelerini isterim.

Öte yandan filminizi internette paylaşınca sağdan soldan teklifler geliyor. Özellikle yurtdışından gelen festival davetleri çok ilginç. Attıkları mailde aynen şöyle yazıyor, filminizi festivalimize bekleriz ... katılım için şu kadar ödemeniz gerekiyor. Şöyle demek istiyorum;
Ulan ben bu filmi festival olmadan dayapabiliyorum peki benim filmim olmadan sen festivalini yapabilecek misin ? Bütçe , sponsor destek vs.. sponsorlarda birde katılım için ücret talep ediliyor. Tamemen bir sektör haline gelen bu işin, bilmem ne markasının yaptığı internet sitesinde kısa filminize çukulata veriyoruz demesinden farkı yok benim için. Cannes film corner mailinde 80€ yazıyordu yuh dedim mail attım. Nedir bu, çok değil mi dedim. Yok işte şu aktiviteden faydalanacakmışız, yok şu seminere katılabilirmişiz. Ne satıyorlar anlamadım ki, adı üstünde kısa film festivali. Lafın kısası doluyum ben festivallere karşı, ciddi bir gözden geçirme yapmaları gerekiyor.

Bu bağlamda, Ozan ve Beran'a bu sonucu normal karşılamaları gerektiğini, eğer tekrarını yaşamak istemiyorlarsa festivallerle vakit kaybetmemeleri gerektiğini söylüyorum. Ödül kazanmasanızda sizi destekliyor olacağız.

Dediğiniz gibi de olabilir, film iyi de olabilir.
Mesele bu değil.
Mesele sanatı yarıştırmak. Ben etik olarak doğru bulmadığımı söylemiştim.
Bence en doğrusu bu tarz olaylarda, filmler hakkında uzun uzun konuşulacak ortamların yaratılması ve bunun teşvik edilmesi.
Yani burada bir yarışmayı kazanan film diye bir şey olması zaten çok saçma. Böyle olunca, juri direkt filme ödülü verince, kafalarda soru işareti olarak bazı sorular kalabiliyor "neden bu film?" diye. En nihayetinde en iyi ödül bir film hakkında eleştiri yapmaktır. O filmi beğendim deyip bir ödül vermek değildir. Benim düşüncem bu.

Fırat abi dediklerinde çok haklısın ama bizim şüphelerimiz filmin gösteriminin bile olmamasıdır. Ayrıca festival koordinatöründen yarışmada filmimizin gösterildiğine dayir yazılı belge istedik ama tüm maillerimiz ve telefonlarımız cevapsız kaldı. Ne yapmak gerekir bilmiyorum ama bu durumu kamuoyuyla ne olursa olsun paylaşacağız.

Geçenlerde yine bir kısa film festivalinde jürilik etmek hatasını yaptım (kimbilir kaçıncı defa?) Jüride tabi ki akademisyenler ve meşhur yönetmenler de vardı. Ben ise ne akademisyen, ne meşhur olan ama yine de yönetmen olan kişi olarak bulundum orada.

Neresinden tutayim? Jüriye gelmeyip mektup yollayan jüri üyesinden mi? Yoksa telefonla oylamaya katılandan mı? Yoksa öğrencisine ödül vermeye çalışandan mı? İki yıldır hiç bir ilgim olmadığı halde (üstelik lanet ederek istifa ettiğim halde) adımın altına Bilgi Üniversitesi yazan tertip komitesinden mi?

Yarışmalara festivallere film gönderen genç arkadaşlar için çok üzgünüm. Buralardan ödül alamayanlar bence üzülmesin, alanlar da pek sevinmesin…

Tabi ki bu işleri düzenleyen herkes özünde “iyi bir şey” yapmak için yola çıkıyor ancak ne yazık ki sonuç hep hüsran.

Karabük belediye başkanı, Latife Tekin’e hitaben ettiği şu lafla memleketin genel halini çok iyi özetliyor galiba: “Benim paramla böyle konuşamazsın kardeşim!”

Henüz herhangi bir festivale katışmışlığım yok, ayrıca bir filmin "festivalde gösterildi" ibaresi kazanması veya bilmem hangi festivali kazandı ibaresi beni pek etkilemiyor. Oradan gelecek ödüllere göre plan yapmıyorum yani varsayımlar üzerinden gitmiyorum. Ozan ve Beran'ın çabalarını, film yapmak için sarfettikleri eforunda farkındayım. Bunun bir ders olmasını ve festivaller hakkında tekrar oturup düşünmelerini isterim.

Öte yandan filminizi internette paylaşınca sağdan soldan teklifler geliyor. Özellikle yurtdışından gelen festival davetleri çok ilginç. Attıkları mailde aynen şöyle yazıyor, filminizi festivalimize bekleriz ... katılım için şu kadar ödemeniz gerekiyor. Şöyle demek istiyorum;
Ulan ben bu filmi festival olmadan dayapabiliyorum peki benim filmim olmadan sen festivalini yapabilecek misin ? Bütçe , sponsor destek vs.. sponsorlarda birde katılım için ücret talep ediliyor. Tamemen bir sektör haline gelen bu işin, bilmem ne markasının yaptığı internet sitesinde kısa filminize çukulata veriyoruz demesinden farkı yok benim için. Cannes film corner mailinde 80€ yazıyordu yuh dedim mail attım. Nedir bu, çok değil mi dedim. Yok işte şu aktiviteden faydalanacakmışız, yok şu seminere katılabilirmişiz. Ne satıyorlar anlamadım ki, adı üstünde kısa film festivali. Lafın kısası doluyum ben festivallere karşı, ciddi bir gözden geçirme yapmaları gerekiyor.

Bu bağlamda, Ozan ve Beran'a bu sonucu normal karşılamaları gerektiğini, eğer tekrarını yaşamak istemiyorlarsa festivallerle vakit kaybetmemeleri gerektiğini söylüyorum. Ödül kazanmasanızda sizi destekliyor olacağız.
Ahmet birçok konuda zıt gittik seninle ama şu mesajına hasta oldum. Çok sevdim.
Ya siteye böyle iyi bulduğumuz mesajları falan aktarsak ya.
İlla yazı yayınlanacak diye bir şey yok.
Gerçi site hala ortada yok ya neyse. 🙂

GAU'dan bana mail geldi durum böle böyle olmuş.

Merhaba,
Jüri değerlendirmesi kademeli olarak gerçekleşti, sizin filminiz 100’ü aşkın film arasından ilk 28’e girmeyi başardı.

Ancak, hikaye boyutunun görsel olarak yeterince işlenmemesi, görüntü kalitesinin arzu edilen düzeyde olmaması ve anlatımın uzun olması nedeniyle ne yazık ki filminiz dereceye alınamamıştır. Hazırlamış olduğunuz bu çalışma jüri tarafından değerlendirmeye layık bir çalışma olarak ta nitelendirilmiştir.

Gelecek yıllardaki yarışmalarda görüşmek dileğiyle, ilginiz için çok teşekkür ederiz.

Sevgilerimle,

İlgen Özen

Bu filmleri internet üzerinden nerden izleyebiliriz... 😀

Girne Amerikan Üniversitesi web sitesinde yayınlayacakmış...
www.gau.edu.tr

Ben objektif olarak burada yazılanlara ve beran arkadaşımızın filmini ayrıyetten de ikinci olan "kelebek" filmini izledim.Fakat üzülerek söylüyorum ki burda kesinlikle ve kesinlikle objektif davrandığınıza inanmıyorum.Bence "his" filmide o kadar değişik işlenilmiş bir konu değil.Çok sıradan geldi bana.İikinci olan "kelebek" filmi de çok çok kötü bir filmdi bunu da itiraf ediyorum ama bu jurinin takdiridir.O kadarda abartmayın.Bundan sonrada biraz objektif olmaya çalışın sadece kendinizi avutuyorsunuz bunu tüm içtenliğimle söylüyorum.Yapmacık konuşmak yok.İçtenlikle söylüyorum ki biraz ders alıp kendimize gelelim Türk sineması kötüye gidiyor.

Ben objektif olarak burada yazılanlara ve beran arkadaşımızın filmini ayrıyetten de ikinci olan "kelebek" filmini izledim.Fakat üzülerek söylüyorum ki burda kesinlikle ve kesinlikle objektif davrandığınıza inanmıyorum.Bence "his" filmide o kadar değişik işlenilmiş bir konu değil.Çok sıradan geldi bana.İikinci olan "kelebek" filmi de çok çok kötü bir filmdi bunu da itiraf ediyorum ama bu jurinin takdiridir.O kadarda abartmayın.Bundan sonrada biraz objektif olmaya çalışın sadece kendinizi avutuyorsunuz bunu tüm içtenliğimle söylüyorum.Yapmacık konuşmak yok.İçtenlikle söylüyorum ki biraz ders alıp kendimize gelelim Türk sineması kötüye gidiyor.

Dostum emin ol fazlasıyla objektif baktım. Ama artık küfrederek objektifliğimi bozucağıma söz veriyorum 🙂

insan kendisi hakkında forumlarda tartışıldığını görünce bir ayrı gururlanıyor. herkese yorumları için teşekkürler.
ayrıca bazılarınızın ilgisini çekebilir belki. almanyada çektiğim son kısa filmimi şu linkten izleyebilirsiniz http://vimeo.com/5878122 " onclick="window.open(this.href);return false;