Arkadaşlar Atv'nin önce kısa kes olan sonrasında çek bakalım olan ve daha sonrasında isminin ne olacağı belli olmayan yarışma formatı ile ilgili yazacaklarımı dikkatlice okuyun ve haksız olup olmadığımı bana yazın.
Yarışma ilk açıklandığında kısa film süresi 5 dakikaydı ve yarışmacı gruplarındaki kişi sayısı da sınırlıydı. Sonra bunlar sınırsıza çevrildi. Neden mi? Kısa kes ismi değişti çünkü mustafa altıoklar'ın kızı arya su altıoklar ihtarname çekti. Bunun üzerine isim değişti. Sonrasında bu yarışma formatını ben ocak 2011 tarihinde Atv'de iç yapımlarda görev alan Ufuk Ertan isimli yapımcı arkadaşa yolladığımı ve formatın noter onayının 2010 başı olduğunu kendilerine hatırlattım. Bunun üzerine birkaç küçük değişiklik yaptılar ve asıl yarışma formatını rezil ettiler. Cuma günü ben de ihtarname çektim. Büyük ihtimalle bugün ellerine geçer ve yarışma başladığı zaman da tedbir ve tecavüzün önlenmesi davası ile birlikte tazminat davası açılacak. Anlayacağınız yarışma formatı aslından uzaklaştıkça saçma bir kimliğe büründü. Dikkat edin uzun bir süre kısa film süre şartı 5 dakikaydı. Sonra süre şartı kalktı. Sorarım size önce filmi teslim edenle sonra teslim eden arasında haksızlık oluşmadı mı? Yazımın devamında asıl adı Senarist Avı olan 29Mart 2010 tarihli yarışma formatını ekliyorum. Okuyun ve kararı siz verin.

YARIŞMA FORMATI SAHİBİ:
BEN

YARIŞMA İSMİ : SENARİST AVI

SUNUCU :

JÜRİ : ÜÇ SENARİST. (İçerisinde medyatik isimler olabilir. Sayı dört de olabilir.) Senaryo ve oyunlar konusunda yorumlar yapıp, Oylamada 10 üzerinden puan verecekler.

YARIŞMACILAR : Ön eleme ile seçilmiş amatör olarak senaryo yazabilme yeteneğine sahip 5 (beş) kişilik gruplardan oluşan toplam 10 (on) grup yarışmaya katılacaktır. (Grup sayısı arttırılıp eksiltilebilir.) Gruplar aynı zamanda oyunlarını sahnede oynayıp yöneteceklerdir. İlk elemede gruplar çektikleri kısa filmlerle elemeye katılabilirler. Ya da yazdıkları bir senaryoyu seçici jüri karşısında sergileyebilir.

FORMAT : Yarışmacılar her hafta farklı kategorilerde senaryo yazıp bu senaryoyu oyun şeklinde sahnede canlandıracaklardır. Kısa bir filmin canlı hali şeklinde. İzleyici kısa bir filmin canlı olarak sunumunu izleyecek. Yarışmacılar aynı zamanda oyuncu, senarist ve yönetmendirler. Yazılan senaryonun oyun süresi 5 (beş) dakika ile sınırlıdır. Her hafta gruplara farklı konular verilecektir. Aşağıdaki konular değiştirilebilir. Aynı şekilde grupların azalmaya başladığı haftalarda oyun süreleride değiştirilebilir. Gruplara performanslarını artırabilmek için oyuncu koçları da verilebilir. Yarışmanın yapıldığı yerde izleyiciler de bulunacaktır.

1. Hafta: Her grup serbest konu üzerine senaryo yazıp oynayabileceklerdir. İlk hafta eleme olmayacaktır.

2. Hafta: Senaryo konusu, KOMEDİ olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 9 grup kalacaktır.

3. Hafta: Senaryo konusu, DRAMA olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 8 grup kalacaktır.

4. Hafta: Senaryo konusu, GERİLİM olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 7 grup kalacaktır.

5. Hafta: Senaryo konusu, ÇOCUK VE HAYVAN İLETİŞİMİ olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 6 grup kalacaktır. Yarışmacıların azalması sebebiyle senaryo ve oyun süresi 5 dakikadan 8 dakikaya çıkacaktır.

6. Hafta: Senaryo konusu, TÖRE CİNAYETLERİ olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 5 grup kalacaktır. Senaryo ve oyun süreleri yine 8 dakikadır.

7. Hafta: Senaryo konusu yarışmacı azlığı nedeniyle ikiye çıktı. 1. Senaryo konusu; DÜNYADAKİ TUHAF GELENEKLER olacaktır. 2. Senaryo konusu; UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 4 grup kalacaktır. Senaryo ve oyun süreleri 5 dakika olacaktır.

8. Hafta: 1. Senaryo konusu; GAZETECİLİK VE ASPARAGAS HABERLER olacaktır. 2. Senaryo konusu; MAFYA VE KARANLIK İLİŞKİLER olacaktır. En az puan alan bir grup elenecektir. 3 grup kalacaktır. Senaryo ve oyun süreleri 6 dakika olacaktır.

9. Hafta: Bu hafta son hafta. 3 grup arasından şampiyon belirlenecektir.Bu hafta 3 farklı senaryo konusu üzerine yarışılacak. Senaryo ve oyun süreleri 5 dakika olacaktır. 1. Senaryo konusu; MAHKEMEDEKİ DURUŞMA (Hakim, savcı, avukat, karşı taraf, şahitler vs.) olacaktır. 2. Senaryo konusu; İŞ BAŞVURUSU olacaktır. 3. Senaryo konusu; SERBEST SEÇİLECEK.

ELEME USULÜ: Smslerle gelecek oylar yüzdeye göre belirlenecek. Üzerine jüri oylarının ortalamasının %10'u ilave edilecek. Sonuçta en az oy alan yarışmacı elenecek.

İKRAMİYE : Birinciye 100.000 TL, İkinciye 50.000 TL ve üçüncüye 25.000 TL ikramiye verilecek. (Değiştirilebilir.)

senarist avı yanlış anlama ama bence pek senden araklamışlar gibi gelmedi. ne bileyim çok da özgün bi format değil sonuçta. ben de bi kısa film yarışması yapsam böyle yapardım. çünkü popstar tarzı yarışmaların aynısı. sadece kısa filme uyarlanmış hali.

cnnturk de yapmıştı zamanında.. kameramla kampüste diye.

Kısa filmcilerin ulusal bir kanala çıkma imkanını tanıyan bir projeye bu kadar eleştri gelmesini anlamak gerçekten güç. En büyük saygısızlık aslında yok saymaktır. Diğer büyük ulusal televizyon kanalları böyle bir projeyi halen gerçekleştirmedi diye eleştrileceği yerde, kısa film çekenlere bu imkanı hatta bu umudu veren bir kanalın bu kadar acımasızca eleştirilmesi bence büyük haksızlıktır.
Bir düşünün; çektiğiniz kısa filmin ulusal bir kanalda yayınlanma imkanı size sunuluyor ancak siz buna katılmak yerine eleştirmeyi tercih ediyorsunuz.
Durmak yok yola bu kafayla devam edin 🙂

Kısa filmcilerin ulusal bir kanala çıkma imkanını tanıyan bir projeye bu kadar eleştri gelmesini anlamak gerçekten güç. En büyük saygısızlık aslında yok saymaktır. Diğer büyük ulusal televizyon kanalları böyle bir projeyi halen gerçekleştirmedi diye eleştrileceği yerde, kısa film çekenlere bu imkanı hatta bu umudu veren bir kanalın bu kadar acımasızca eleştirilmesi bence büyük haksızlıktır.
Bir düşünün; çektiğiniz kısa filmin ulusal bir kanalda yayınlanma imkanı size sunuluyor ancak siz buna katılmak yerine eleştirmeyi tercih ediyorsunuz.
Durmak yok yola bu kafayla devam edin 🙂
vallaa haklısın 😀 belkide bişeyler yapamıyodur bu arkadaşlar. tıkanmışlardır. uzanılamayan ciğer olayı gbi. zaman olsaydı da biz de katılsaydık. sonuçta kısa film çekicez. bence bu teşvik bile önemli..

bu yarışmanın kısa film çekenlere tek faydası katılanlar açısından bazı imkanlara ulaşmak olur sanırım. iyi kötü bi bütçeleri olur, kanal sayesinde bazı yerlerden izin almaları kolay olur. onun dışında yarışmanın başka bi faydası olmaz bence. aslında belki de olmaması gerekiyor. o kadar dans yarışmaları, şarkı yarışmaları yapıldı da noldu? çok harika şarkıcılar mı çıktı? insanların dansa ilgisi mi arttı? ayrıca ortada bi ciğer olduğunu da sanmıyorum. yarışmanın facebook sayfasındaki katılımcıların filmlerine baktım da malesef durum içler acısı. mesela yarışmada eğitmenler olsaydı en azından katılanlar her hafta biraz daha iyi şeyler yapabilirlerdi.

Sonuçta kısa film. teşvik var bu önemli. bence yarışma zihniyetinden biraz uzaklaşmada fayda var. yani katılınca illa elimize bişeyler geçmesi gerekmiyor. sadece bu teşvik bi vesile oluyor. bi film yapıyosun. bu yarışma içi değil belki ileriki zamanlar için bi adım olur. zaten profesyonel yaklaşımlar için bunları yazmıyorum. onlara baştan karşıyım. iki kugu programı biliyorum kameram da var diyip para nerde diye oraya buraya koşanlar için değil.. acıdığım insanlardır bunlar. sonuçta hedefler büyük olmalı kimileri gülse de ama bu hedef para olmamalı. orjinal fikirler hayata geçirilmeli. bu tarz bi yarışma dahi olsa. tek beğenmediğim nokta atv gbi bi kanalın bunu yapması. başka sorun yok 🙂

Kısa filmcilerin ulusal bir kanala çıkma imkanını tanıyan bir projeye bu kadar eleştri gelmesini anlamak gerçekten güç. En büyük saygısızlık aslında yok saymaktır. Diğer büyük ulusal televizyon kanalları böyle bir projeyi halen gerçekleştirmedi diye eleştrileceği yerde, kısa film çekenlere bu imkanı hatta bu umudu veren bir kanalın bu kadar acımasızca eleştirilmesi bence büyük haksızlıktır.
Bir düşünün; çektiğiniz kısa filmin ulusal bir kanalda yayınlanma imkanı size sunuluyor ancak siz buna katılmak yerine eleştirmeyi tercih ediyorsunuz.
Durmak yok yola bu kafayla devam edin 🙂

Ben çok iyi ifade edemedim kendimi sanırım kısaca tekrar deneyeyim. Öncelikle öyle ulusal kanal denince ulusal kanal olunmuyor, ulusal kanal olayı local network lerden oluşan Amerikan yayıncılığıyla ilgili eski bir tabirdir ve ne anlama geldiğini tam olarak kavrayabilmek için dünyada televizyon yayıncılığı tarihi hakkında oldukça kitap okumak gerekir ya da kısaca bu başka bir tartışma konusu.
Ayrıca çektiğiniz kısa filmin ulusal bir kanalda yayınlanma imkanı sunuluyor da ne demek allah aşkına. Sizin özene bezene aylarca belki yıllarca emek harcayarak çektiğiniz kısa filminiz prime time da sözümona ulusal kanalda mı gösterilecek? Ya da aynı şekilde yıllardır geliştirdiğiniz projeye atv açık çek mi veriyor siz yeter ki filminizi hayal ettiğiniz gibi çekin diye. Ya da en azından gönderin çektiğiniz filmleri bi değerlendirelim, beğenirsek tv de yayınlayalım mı dediler? Tüm bu soruların cevabı hayır maalesef. Ekibinizi toplayıp gelin her hafta bir konu verelim filminizi çekin demiyorlar mı ben yanlış mı biliyorum? Arkadaşlar herşeyden önce sinema anlık bir performans sanatı değildir. Yani şarkı söylemek, oyunculuk yapmak ya da yemek yapmak gibi bir performans değildir. Uzun ve meşekkatli bir tasarım ve yaratım sürecidir. Tvde şarkı söyleme yarışması yapılıyor ama siz hiç aynı formatta beste yarışması gördünüz mü? Bu hafta bir konu vereceğiz, bir şarkı besteleyip aranjmanını yapacaksınız deseler nooluyoruz lan demez mi müzisyenler? Biz sinemacılar ve adayları benzer bir tepki gösterdiğimizde neden eleştirliyoruz anlamıyorum. Gerçi anlatmaya çalıştıklarımın tersini iddia edenlerin sayısı oldukça az ama yine de anlayamıyorum az da olsa birilerinin bu duruma karşı çıkmasını ve bir de utanmadan bizim kafada olanları suçlu pozisyona düşürme çabalarını.
Aynı şekilde kısa filmi kısa film yapan kısa olması da değildir arkadaşlar, çoğunuzun bildiği gibi. Yani bu ülkede haftada 90 dakika dizi çekiyorlar o halde aynı imkanı bana versinler çok şahane 10 dakikalık kısa film çekerim kafasıyla hayal ettiğiniz başarıyı yakalayamazsınız bana güvenin. Ha yok benim başarıdan anladığım tvde görünmek ve bu sayede adımın önüne yönetmen falan gibi sıfatlar eklemek diyen varsa o zaman diyecek birşey yok tabii.
Son olarak da katılmak isteyen tabii ki katılacaktır, benim derdim sadece neyle karşı karşıya olduğunu göremeyecek tecrubesizlikteki (ki bu çok doğal bir süreçtir) arkadaşları yol yakınken uyandırmak, böylelikle iş işten geçtikten sonra allaam ben naaptım ya diye kafalarını duvarlara vurmalarının önüne bir nebze olsun geçebilmektir. Eğer az da olsa yazdıklarımın bu beklentimi karşılar sonuçları olacaksa ne mutlu bana...

Bence çok abartıyosun. bu kadar da büyütülecek bişey değil. atv olması okan b. hıncal u. hülya a. gibi şahsiyetlerin olması iyi olmayabilir kimine göre ya da atv gibi sevmediğim yancı bir kanalın bunu düzenlemesi hiç de iyi olmayabilir ama sonuçta bi yarışma. hatta en geyik şeyleri olabildiğince disiplinden uzak, dalgacı bi havada çekip yollamak da iyi olabilir. çünkü bu üçlü ya demogojinin en acıklı durumlarına prim verecekler ya da osoruk sesini eğlenceli sanıp yerlerde sürünecekler. bu işler böle. bunlardan başka ne beklenir. aptal değil zeki insanlar umarım kendileri olur ona göre program yaprlar ya da biraz önce dediğim gbi bu bktan işlere prim verirler. ne için reyting için 🙂

Sinemanın uzun ve meşaketli bir iş olması, yarışmalar ve festivallere hazırlanan yönetmenlerin de yanlış yolda olduğunu gösterir o halde? Şöyle diyebiliriz sanırım bu düşünceye göre, atv'nin bu projesi dahil, festival, yarışmalar ve daha bir çok yönetmeni kısıtlayan şeyler sinemacılara yarardan çok zarar getirir.

Bunu diyebilir miyiz gerçekten?

Adı üstünde yarışma. Yarışmak eylemini etik bulmayanlar bu yarışmaya katılmayabilirler ancak sektörün kötü olduğu bir durumda, sinemaya ilgi duyan birinin belirli bir hedefe ulaşabilmesi için yarışmak gibi eylemi göze almasını kısaca bir cesaret gösterisinde bulunmasını etik kılmayan şey nedir?

açıkcası görüşlerime aykırı bir film yarışması. tamam yeni yönetmenlerin tanınması için güzel bir format lakin bir hafta gibi kısa bir sürede yapılan yapım ne kadar güzel olur. konu sınırlaması ve süre sınırlaması , yapım çalışanlarına bir hakarettir. bu tarz sanat dalları özgür olmalıdır ki elle tutulur şeyler çıksın. amatör ruhu çürütür. çoğu sıkılacak ve uyduruk çalışmalar çıkacaktır şahsi fikrim. işin komik tarafı beni bir rakı masasında arkadaşların gazına gelip filmi yolladım. sabah kalktıgımda ne yaptım ben dedim. açıkcası yollandığınıda düşünmüyorum. yükleme sayfası sabaha kadar açık kaldı. kalktığımda halen gönderiyordu 🙂

eyvah eyvah 😀

rezillik diz boyuydu

Kısa film seyrederken (özellikle de Türk yapımı) neden bu kadar sıkılıyorum, bilmiyorum.. Dayanamıyorum birkaç dakika sonra bırakıyorum, çok kötüler..

Kısa film seyrederken (özellikle de Türk yapımı) neden bu kadar sıkılıyorum, bilmiyorum.. Dayanamıyorum birkaç dakika sonra bırakıyorum, çok kötüler..
Yeni bir başlık konusu 🙂