Ben son yazdıklarından sonra Fsakar ın yarışmayı düzenleyen ekipten olduğuna ikne oldum 🙂

Bu nedir arkadaş ya? Atv kısa filme destek vermek istiyorsa kısa filmlerin gösterileceği bir program yapsın, gösterilen filmlere de telif ödesin. Ya da kısa film yarışması yapsın filmlerin üretim sürecinden bilmem kaç bölüm program çıkarsın kazananlara da yüklüce bir ödül versin o zaman anlarım ama bahsi geçen format açıkça anlatıyor ki burda destek mestek yok. Zaten yerlerde sürünen kısa filmleri ve onları yaparken bişeyler öğrenmek isteyen arkadaşları cümle aleme rezil ederek reyting alma peşindeler. Master Chief formatında olduğu gibi koyacaklar oraya manyak bi yönetmen bozması katılan gencecik çocuklara basacak herif kalayı "öyle mi çekilir bu plan, buraya mı konur kamera" diye. Türkiye de televizyonculuğun geldiği noktayı biraz farketmiş olanlar bu durumdan şüphe etmezler. Şüphe edenler de olacaktır tabii yoksa o yarışmalara kimler katılıyor sanıyorsunuz?

MiloFX' aynen oyle bu arkadas kesin yapim ekibinden...
Oyuzden ben daha yazmaya gerek gormuyorum...

Baya güldüm okurken 😀
Özellikle Milo'nun son dediklerine katılıyorum.
Programlar artık jüri tarafından aşağılanan yarışmacılarla dolup taştı.
Eee.. Hadi yapım ekibinde olmayan (!) arkadaşa bir soru.Bütün olay ekipmandaydı, peki onu verdiler ATV dizi oyuncularını da bu işe tahsis edicek mi peki?
Lafla peynir gemisi yürümez...

Kısafilmlerde en büyük eksiklerin başında ; tabiki senaryo gelir.bu forumdaki arkadaşların çoğu teknik açıdan kendilerini geliştiriyorlar ve birileri ekip kuralım dediklerinde ,kimse ortaya çıkmıyor.

Yarışmayı kötülerken,birazda küçümsediğinizi yazılardan anlıyorum.var sayın yarışmaya katılacaksınız.hadi ekibinizi kurunda görelim.öncelikle sağlam bir senariste ihtiyacınız olacak.
yada oyunculara.parayla ninemde iş yapar derler.mühim olan parasız iş yapmak.kendinizi kanıtlamak için bulunmaz bir fırsatı.kendinizi ağır adam moduna almayın.bir haftada film mi çekilir.....
neden olmasın .kolayı değil,zoru başarmayı hedefleyin.bu yarışmaya illaki birileri katılacak sizde burda ,ağır baba eleştiri yapacaksınız.

AMAN BURNUNUZDAN KIL ALDIRMAYIN !!!

Bu konuyu takip eden genç arkadaşların dikkatine!!!

Son zamanlarda ötekileştirme politikasının tüm dünyada iyice ayyuka çıktığı malum. Hatta o kadar ki bizim forum gibi çok da göz önünde olmayan ortamlarda bile kendini çekinmeden gösteriyor.
Yukarıdaki arkadaş özetle diyor ki benim gibi düşünmüyorsanız aciz durumda kalmaya devam edeceksiniz. Yani ya bu yarışmaya katılmaya cesaret edecek kadar mücadeleci birisiniz ya da kendini beğenmiş, ukala bir sanatçı bozuntususunuz.
Nasıl oldu da bu yarışmanın Türk sinemasının içinde bulunduğu karanlığa güneş gibi doğacağı izlenimi oluştu bazı kafalarda anlayabilmiş değilim.
Konuyu çok dağıtmadan sadede geleyim. Mücadele üretimin bir parçası olabilir ama onsuz olamayacağı kadar önemli bir parçası değildir. Söz konusu sinema gibi üretimi maliyetli bir sanat olduğunda hayatın kendisi bir mücadele haline gelir zaten. Bu mücadeleden galip ayrılan yani tüm zorluklara rağmen kaliteli işler yapan insanların hikayelerini hepimiz biliyoruz zaten. Fakat bu bilinen hikayelerin içinde tartışmalı formatlı bir yapımın içinde görece başarı kazanmış kimse hatırlamıyorum ben. Bununla birlikte üç kuruş paraya bir haftada çekilip milyonların ilgisini çeken proje de bilmiyorum. Prodüksiyonda üçlü bir dengelenme unsuru vardır, bunlar hız, kalite ve maliyettir ve iki unsurun birlikteliği diğerinin durumunu belirler. Yani bir yapım hızlı ve kaliteli bir şekilde üretilecekse maliyeti yüksek olacaktır, dolayısıyla hızlı, kaliteli ve ucuz bir yapım süreci olamaz. Sinema tarihine geçen ucuz ve kaliteli yapımların hepsinin üretimleri göreceli olarak uzundur.
Sadece bu gerçeklik bile bahsi geçen yarışmanın durumunu şaibeli kılar. Bildiğiniz gibi normalde kısa film yarışmalarında en azından 2-3 aylık bir üretim süreci vardır. Böylesi bir yarışmada az parayla kısa sürede (tahminim 1 hafta) üretim yapılması istenecek sonucunda da yukarıdaki formülün doğal sonucu olan kalitesiz işler ortaya çıkacaktır. Kalitesiz kısa filmlerle reyting sağlayamayacağının bilincinde olan program yapımcıları da arzulanan reytinglere ulaşmak için son zamanlarda kullanılan en garantili reytin yöntemi olan ortalığı s.....ştirme yöntemine başvuracaklardır. Eğer buna muhalefet edip, eleştirmeye kalkarsanız kompleksli, yeteneksiz ve burnu kıllı sanatçı bozuntuları olduğunuz geçeğini kabullenmeniz gerekmektedir.

Bir kısım Atv çalışanına bu camiaya da el attıkları ve program daha başlamadan ortalığı s.....ştirmeye başladıkları için teşekkürü bir borç bilirim...

arkadaşlar görende dünya meselesi tartışıyoruz sanacak.ikilem oluşturmuyorum.diğer mesajlarıda okursanız,neden atıfta bulunduğumu anlarsınız.
kusasım geldi ve ne saçma tabirleri ,küçümsemek değilmi...
projede olmak istemeye bilirsiniz.en azından katılacaklara saygı duyun.
biraz daha seviyeli eleştirin.!

Milo simdi bu yazıdan sonra bendse aynı seyi sana soylemeyi bir borc bilirim...
Ağzına saglık Milo 🙂

Hakları saklı olan arkadas, benim kişisel fikrim boyle istedigin yere katılmakta ozgursun.
Bu senin özgürlügün.
Benim özgürlügümde istedigimi istedigim gibi eleştribilmek, kendi fikirlerimi ifade edebilmek.
Yani benim neye saygı duyup duymıyacağımı yine ben bilirim, bunu senden ögrenicek degilim, dedim ya istersen popstara katıl, bundan kime ne.
Korkma oralarda ulaşıcagın başarı iyi yada kötüde olsa bu oluşumda (filmfabrikası) değerlendirilmez sanırım lafı bile gecmez.
Sen katıl yarısmaya takma kafana, katılıcagını varsayıyorum........

neyse fazla derine inmeyelim,boğulucaz....
herkesin doğrusu kendine...

genede bu forumdan birilerinin katılmasını isterdim.ben katılamam ,yönetmenlik tecrübem sıfır elde var sıfır.ama senaryoya gelince iddalıyımdır...

katılanlara şimdiden başarılar... 🙂

Jüri üyelerinden biri de Hıncal Uluç 14 hafta boyunca Okan'a ve Hıncal'a katlanabilene ödül versinler bence 😀

Valla ben katılmayı düşünüyorum, küçük,mahalli bir ekip kurdum..artık sadece içsel güdülenme yetmiyor. Başvururum, kabul ederlerse yeterince aşağılanır, dönerim.Daha ötesi yok 🙂

Bu yarışmaya katılıp sonrasında başarılı veya başarısız bir yönetmen olmayı başardık diyelim. Sonra ne olacak? İsminizin yanında hep bu ünvan "aaa bak popstar abidin", " ha sen şu kısa kes hayri değil misin?" abi neydi o filmin öyle ya? Cannes ten ödül bile alsan halkın büyük çoğunluğu seni kısakes'ten, Hıncal Uluçla yaşadığın polemiklerden tanıyacak.

Bence sinemayı çok ciddi düşünmeyip, eğlence olarak bakanlar bu riski alabilir, hatta muhabbet olur. Ama bu yola baş koymuşlar bence bu riski almamalı.

edit: imla

Bu yarışmaya katılıp sonrasında başarılı veya başarısız bir yönetmen olmayı başardık diyelim. Sonra ne olacak? İsminizin yanında hep bu ünvan "aaa bak popstar abidin", " ha sen şu kısa kes hayri değil misin?" abi neydi o filmin öyle ya? Cannes ten ödül bile alsan halkın büyük çoğunluğu seni kısakes'ten, Hıncal Uluçla yaşadığın polemiklerden tanıyacak.

Bence sinemayı çok ciddi düşünmeyip, eğlence olarak bakanlar bu riski alabilir, hatta muhabbet olur. Ama bu yola baş koymuşlar bence bu riski almamalı.

edit: imla
Zaten sevdiğin bir işi yaparken eğlenmiyorsan bir sorun var demektir. Orada bir duralım sinema bir eğlence(daha çok eğlendirme) sanatı olarak ortaya çıkmıştır.Bir şeylri ciddiye almak için yüzü gözü ekşitmeye gerek yoktur her zaman. Cannes ödülüne gelince, ben ödülü almış olsam (Allah mı söyletti ne:)) önce kendi başarımı düşünürdüm, halkın tutumunu değil...Bu yola baş koymak demek, illaki öncekileri örnek alacaksın, karanlığa saklanacaksın demek değil.Her bireyin kendine has düşünceleri vardır.İnsanları eleştirebilirsiniz ama yargılayamazsınız. Kimse için de düşünce belirtmenin bir anlamı yok.Herkesin kendi beyni var.

Sen neden üzerine alınıyorsun ki? katılmanın kendimce riskini yazdım. Senin yazdığını okumamıştım bile.
Neden düşüncemi belirtmem anlamsız olsun? Düşünce belirtemeyeceksek neden sinema yapalım? O zaman fikirlerimize kendimize saklayalım hepimiz.

Bence sinemayı çok ciddi düşünmeyip, eğlence olarak bakanlar bu riski alabilir, hatta muhabbet olur. Ama bu yola baş koymuşlar bence bu riski almamalı.

Kimseyi kırmak istemem ama yukarıdaki cümleler bireylerin yerine kendini koymadan onların kafalarından konuşmak gibi..demek istediğim bu..yani oradaki "Bence" kelimesi durumu yumuşatmıyor..Tabii ki kendi ifadelerini,eleştrilerini koyacaksın ortaya..

Üstüme alınmadım, genel anlamda cevap verdim..başlığın başından beri süregelen yazılara o kadar.

sinemayı ciddi düşünmek demek ciddi, asık suratlı filmler yapmak demek değil. Bu işe önem vermek, kendini adamak demek. Sinemada geleceğini görmek demek. Bu yarışma bu amaca tam ters yönde hizmet ediyor. Bu benim görüşüm, böyle düşünüyorum diye kimsenin alınganlık göstermesine gerek yok.

Bu forumda da kimse "bu yarışmaya katılmasın ulan" diyecek birisi de yok. Katılmak isteyenler bu yarışmayı zararlı bulanlar var diye alınganlık göstermesin lütfen.