Yönetmen ve filmi King's Speech'in alması artık hakikatten "yuh"luk bir durum. Diğer olaılık da aynı sınıftaydı aslında, o yüzden birşey diyemiyorum.
Natalie ve Firth'ü söylemiştim zaten, şaşırmadım. Firth'de hak ettiğinden değil, filmin popüleritesinden olacaktı, oldu. Aslında gerçek hak eden Bardem'di, bu kesin.
Yine kıytırık bir dağılım olmuş. Social Network'ün birsürü ödül almaması gönlümü okşadı en azından.
Ama bu sefer King's Speech'e gitti en büyük 2 ödül, bari Fincher'e bir ödül verilseydi. BAkın söylüyorum, Fincher, ikinci "Scorsese ve oskar" hadisesine dönüşecek.
Inception'ın bu ödülleri alması ise gerçekten keyif verdi. Sırf ses kurgusu vs. gibi bonus dallarda değil, özellikle görüntü yönetimi oskarını alması akademinin bu filme ilgisini gösterdi. Çünkü 5 ana ödülden sonraki en önemli ödüldür bu.
Chris Bale'in yardımcı erkek ödülü de sevindiriciydi. Hem herifin sırası gelmişti hem de hak etmişti. PErformansı çok iyiydi çünkü Fighter'da.
Toy story şaşırtmadı yine. YOruma gerek yok.
Senaryoyu de King's Speech'e vermeleri bu yılın en büyük ayıbı. Hadi yönetmeni Tom Hooper'a verdiniz. (Kİ bu herifin henüz en küçük bir başarısı, saygıyı hak eden işi yok. sırf tv için yönetmiş gayet sıradan bir herif. BU projeyi alabilmesi bile süprpriz) Finher'ı yeni Scorsese yapacağınızı gösterdiniz, bari senaryoyu Lnception'a verin. Birsürü enfes film yapmış Nolan'In, üzerine 10 sene çalıştığı, hem hikaysiyle hem teknik işçiliğiyle enfes olan senaryosunu naısl es geçtiniz?
Gerçekten rezil bir kurum haline geliyor oskar. American Beauty'leri, Chicago'ları, İngiliz Hastaları hatta eleştirdiğimiz günleri mumla arıyoruz. King's Speech gelecekte asla anılacak, hatırlanacak bir film olmayacak. Ama Memento'yu hala ilgili hemen her sinema yazısında ya da sohbetinde görüyoruz. Ve bu akademi, yaptığı birçok şey şimdiden sinema tarihine girmiş bir isme kayıtsız kalmaya devam ediyor. YArın unutulacak filmlere yalamalık yapıyor.
2011 yorumumu, oskarın tarzıyla özetleyeyim: "Go, fuck yourself!"
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Film ve yönetmen tahminlerinde çuvalladım.Oyuncular tuttu gibi ama en iyi şarkı If I Rise a gitmeliydi.
Gerçekten rezil bir kurum haline geliyor oskar. American Beauty'leri, Chicago'ları, İngiliz Hastaları hatta eleştirdiğimiz günleri mumla arıyoruz. King's Speech gelecekte asla anılacak, hatırlanacak bir film olmayacak. Ama Memento'yu hala ilgili hemen her sinema yazısında ya da sohbetinde görüyoruz. Ve bu akademi, yaptığı birçok şey şimdiden sinema tarihine girmiş bir isme kayıtsız kalmaya devam ediyor. YArın unutulacak filmlere yalamalık yapıyor.
2011 yorumumu, oskarın tarzıyla özetleyeyim: "Go, fuck yourself!"
Bana kalırsa akademi üyesi herkesin üyeliğini iptal edip, adam gibi yeni üyeler seçmedikten sonra bu iş düzelmez. Bir de akademi üyeliğinin canlı, taze ve kayda değer olabilmesi için bence insanlara 2-3 yıllık akademi üyeliği vermeleri lazım. Böylece akademidekiler oy verirken azcık daha düşünür ya da en azından oy vermeden önce filmleri izler o da olmadı azcık afişe filan bakar.
En iyi kurgu: The Social Network ???
En iyi kurgu: The Social Network ???
Bu pek şaşırtıcı değil. Çünkü Social Network, böyle bir hikaye için bayağı alışılmadık ve özenli kurguya sahipti. Ha, bana göre böyle bir hikaye böyle bir kurguyla anlatılmaz ama işçilik çok iyiydi. Ayrıca kurgu oskarı biraz da bonus gibidir. "Diğerlerinden veremedik, bari bunu verelim" hesabıdır. Social Network beklenenden daha az ödül aldığından bunu kakalamışlar işte.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Nesi şaşırtıcı değil Görkem, Inception'ın kurgusunu görmedin mi nedir? Bu kadar iç içe geçmiş hikayeyi seyirciye anlaşılır biçimde anlatabilen kurgu bile insanötesi bir güç isterken adamlar bir de sarkmadan, sıkmadan, kafa karıştırmadan, kendini hissettirmeyen bir kurgu yapmışlar. Kaldı ki Inseption kurgu dalında aday bile değildi:)
Haklısın dostum, ama ben kendi doğru olduğunu düşündüklerimle konuşmuyorum. Akademinin doğrularıyla konuşmaya çalıştım. Bence normal demiyorum, akademinin buna vermesi normal diyorum. Akademi'nin en iyi kurguyu buna vereceğini adım gibi biliyordum, bak bir önceki sayfaya. 🙂 En büyük sebep, ağza bir parmak bal olayı. Hele hele en iyi filmi vermediler, "bunu verelim bari" olayı oluyor işte.
Bana kalsa en iyi film kesinlikle Inception'dur. Yönetmen ve senaryoda da yine Inception. Belki yönetmeni sırası geldi de geçti diye Fincher'a verirdim.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
The King Speech'i forumda yorumlarına güvendiğim kişiler tarafından eleştirilince izlememiştim.
İzler miyim bilmiyorum ama benim için The Social Network'ten daha iyi olabileceğini sanmıyorum.
Hadi onu geçti diyelim True Grit'ten, Inception'dan da mı iyi?
The King Speech'i forumda yorumlarına güvendiğim kişiler tarafından eleştirilince izlememiştim.
İzler miyim bilmiyorum ama benim için The Social Network'ten daha iyi olabileceğini sanmıyorum.
Hadi onu geçti diyelim True Grit'ten, Inception'dan da mı iyi?
Ben pek sevmedim demiştim ama klasik sinema adına iyi bir örnek. Senaryo konusunda ders olarak okutulabilirmiş diyorlar, tıkır tıkır. Evet, klasik olması ve gayet ders olarak anlatılabilir bir senaryoya sahip oluşu da neden ödül almaması gerektiğinin iyi bir örneği, 100 yıldır böyle filmlere ödül veriliyor zaten.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bana göre adı geçen filmlerin notları:
Social Network: 3/10
King's Speech: 5/10
True Grit: 6/10
Inception: 8/10
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Bana göre adı geçen filmlerin notları:
Social Network: 3/10
King's Speech: 5/10
True Grit: 6/10
Inception: 8/10
hehe 🙂
Benimkinde Social Network, True Grit, Inception hepsi 4 / 5
10 üzerinden düşünsek hepsi 9.0; 8.5; 8.5 gibi olur sanırım.
Nolan'a vermiyorlar ki hırs yapsın daha iyi filmler çeksin eheh 😀
Ben pek sevmedim demiştim ama klasik sinema adına iyi bir örnek. Senaryo konusunda ders olarak okutulabilirmiş diyorlar, tıkır tıkır. Evet, klasik olması ve gayet ders olarak anlatılabilir bir senaryoya sahip oluşu da neden ödül almaması gerektiğinin iyi bir örneği, 100 yıldır böyle filmlere ödül veriliyor zaten.
Hangi filmden bahsediyorsun? The Social Network mü Inception mı?
Kİng's Speech'ten bahsediyor.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
İnternette ödüllerle ilgili yapılan yorumları okuduğumda,en çok eleştirilen konulardan bir tanesi İnception'a "En İyi Senaryo" ödülünün verilmemiş olması.
Ben hiç katılmıyorum bu fikre.Evet,etkileyici bir film ama kimse senaryosunun orjinal olduğunu iddia edemez.
Mesela "Sil baştan" filmiyle benzerlikleri yok değil.Tabi ki tam bir kıyaslama yapmıyorum,"başlangıç" filmi daha detaylı ama "mantık" olarak benzerlik var diyebiliriz.
Başlangıç filminde ki "Rüya içerisinde rüya","Gerçeklikten emin olamama" "Bilinçaltıyla mücadele" vs gibi öğeler,99 yapımı Existenz filminde de benzer şekilde varmış.(izleyenlerin yalancısıyım)
Filmin büyüsünden kurtulup izlemeye çalıştığınız zaman komik bile gelebiliyor senaryosu.Adamlar,üçüncü sınıf bir ülkenin üçüncü sınıf kumarhanesinde "Hiç inception yaptın mı?" "Yaptık,fikri yerine koyduk ama tutmadı" muhabbeti yapıyor.Adamlar sanki yoğurdun mayasının tutup tutmadığından bahsediyor.
Niye komik geliyor?Çünkü senaryosu bize karakterler hakkında fazla bilgi vermiyor,karakterlerin geçmişteki birlikteliklerinden fazla söz etmiyor.Adamın tipi,hareketleri,bizim varoş mahallelerdeki cahil delikanlıları andırıyor ama vay anam vay nelerden bahsediyor.
Aslına bakarsanız,Nolan'ın filmlerinin senaryosu hiç bir zaman orjinal gelmemiştir bana.Bunu görmek için çok fazla sinema kültürüne sahip olmaya gerek yok.Atıyorum Dövüş Kulübü,Olağan Şüpheliler gibi populer filmleri izlemiş biri için Memento ağzı açık izlenilecek bir film değildir.Nolan,klişe sayılabilecek bir senaryoyu,orasıyla burasıyla oynarak izlenebilir hale getiriyor,olay sadece bu bence.