Bu gün 94 doğumlu bir genç yönetmen adayının setinde çalıştım. Kendisi bağlantı kurdu rica etti.
Yarın da başka arkadaşlar gidip çalışacak yaş ortalamamız 30 ama küçük arkadaşımız gayet de iyi idare ediyor durumu.
Yani gidilir çalışılır öğretilir yardımcı olunur, gençlerin fikirlerinden faydalanılır yeni bakış açıları öğrenilir.

Ama Burak'ın tarzı bi tuaf, saygısız, kaba bu yaşta bu kibirle hiçbir yol alamaz bizim hevesini kırmamızdan önce kendi kibiriyle kendi yolunu kapıyor.

Vlad bu heves kırmak degil bence gerçekleri söylemek,gerçekler acıdır ama söylenmesi gerekir

Gerçekler ancak yumuşak bir üslupla sunulduğunda kabul edilebilir. Bu yönetmen adayına 1-2 kişi hariç yaklaşımı, yapmak istediklerini asla gerçekleştiremeyeceğini sert üslupla yüzüne çarpmak olmuş. Herkes almış eline bir kızılcık sopası kovalıyor çocuğu.

Ayrıca Vlad'a sonuna kadar katılıyorum. Ti'ye aldığınız yönetmen adayı 18 yaşın altında muhtemelen. Sinema için bu kadar azimli ve kendine güvenen genç birinin hevesi kursağında bırakılmamalı, azmi yokedilmemeli. Ekip kurmanın yolunu yordamını bilmiyorsa, bir anlatan olduğunda öğrenir elbet(Gerçi Görkem admin denemiş ama pek başarılı olamamış anlaşılan).

Bu fırsat ne kadar erken yaşanırsa o kadar iyi.Burak kardeşim çekebiliyorsan hiç durma...

Genç arkadaşların hevesli yaklaşımları zaten meşhurdur. "Hadi yapalım, hadi çekelim, hadi başlayalım, saneryo hazır, kamera var, ışık mic lazım okadar. Hadi, hobaaaa!"

🙂

Bunlar sadece komik! Bakın, ülkemizde, bambaşka yerlerden kısa filmcileri buluşturma, sohbetleştirme, bir araya getirme olanağı sunan bu forumlar/bloglar/siteler ne kadar zamandır var? Diyelim ki 10 yıl! Bu on yılda, atıyorum 10 farklı kısa filmciler buluşma noktalarında sizce kaç tane "hadi, hobareey! Gazamız mübarek ola! Çekelim şu filmi!" projesi planlanmıştır? 100'den az ise kolumu keserim! Peki kaç tanesi için çekime başlanmıştır? 1'den fazlaysa da kolumu keserim! KIsa için birşey demiyorum, 3 dakikalık, kamera ve ışık denerken çekilmiş bir sürü kısa var. Ama uzun "kısa x 10" değildir sadece. "Arkadaşın hevesini kırmayın" demiş bazı arkadaşlar ama inanın ki heves kırma değil amacımız sayın üyeler. Yaptığımız şey, olayı indirgemenin yanlışlığını hatırlatmak. "Hadi, haydaaa!" diye film çekilmez. OLmaz, yapamazsınız.

Kimse gücenmesin, alınmasın, kaba konuşmayı asla desteklemedik burada ama "Nah yaparsın!" diyene, kızsam da hak veriyorum. Çok afedersiniz aylarca hazırlık yapanlar, taslak taslak senaryo yazanlar, defalarca prova alanlar, set düzenler, mekan arayanlar enayi mi? Değil, başka türlü olmaz çünkü bu iş. (Kendi projemi kast ediyor değilim yanlış anlaşılmasın. Oradaki ön çalışmalar benim kendi tercihlerim) On tane film çekmiş gibi ukalaca konuşmak istemiyorum ama ne yapalım, bu ortamda üyelere tavsiye vermek benim gibi amatörlere düşüyor. Çünkü en azından işin ciddiyetinin farkındayım. Ama o kadar.... Bana tavsiye verme yetkisini kazandıran tek şey bu. Buradaki birsürü üye benden çok daha tecrübeli bu konuda ama nedense tavsiye isteyen onlar, veren benim! Neden? Tek bir fark var aramızda: Bence bu iş ciddi bir iş! O kadar. Bakın sitemize/forumumuza. Önemsenen, dikkat edilen, saygı gören üyelerin hemen hepsinin tek ortak yönü bu zaten. Hepsi "Bu iş ciddi bir iş!" diyorlar. Herkesin hemfikir olduğu tek konu bu zaten! Birçok önemli üyenin işlerinin ilk performansında bu işi ciddi bir iş olarak görüdüklerini sezebilirsiniz. "Haydaaa!" diye, beline ceketi bağlayıp göbek atarak film çekilmez. Çekilizse bitmez, biterse iyi bir film olmaz. Koy 3 kamerayı bir kavşaya, 5'er saat dakika kaydetsinler, otur kurgunun başına birşeyler çıkar zaten, o da uzun metraj filmdir o zaman. "Yönetmen apti şakrak!" al sana uzun metrajım var. VAr mı böyle birşey?

Amacımız kimsenin hevesini kırmak değil. Amacımız üyelerin neyle iştigal ettiklerini fark etmelerini sağlamak!

neyle iştigal ettiklerinin test ve onayı neye göre yapılıyor. sadece bir paragraflık yazıya göre mi. bu otorite gücünü sanallık dışında hangi yetenekleriyle burada konuşturuyor. referanslara ihtiyacımız yok tevazu bir erdemdir. 🙂

Ben kimin neyle iştigal ettiğini bilmem, herkes kendisi bilir. Ama mesela facebook'a yüklenmiş bir filmi izlemem, çok net. Onun amacı başka çünkü. Feysbukta millet paylaşsın, yorum yapsın falan filan işleri onlar, sinema ya da görüntüsel sanatlarla bir derdi olduğunu sanmam feysbuka film yükleyenin. Bu benim fikrim tabi ve aksinin iddia edilmesi fikrimi değiştirmez.

Bu iş ciddi bir iş diyorsa adam biraz düşünmek lazım. Kim ciddi kim değil bilemeyiz ama herkesin kıstasları vardır mutlaka. Ve evet bu iş ciddi bir iş, öyle ekip kuralım, ekipler amirliği yapalım, kamera alalımla olmuyor. O gazlar sıkışıp big bang'le nihayetlenmiyor. Benim tanıdığım 10 yönetmenden 8'inin kamerası yok ama fikri çok. Burada kamera arayan çok.

Ama mesela facebook'a yüklenmiş bir filmi izlemem, çok net. Onun amacı başka çünkü. Feysbukta millet paylaşsın, yorum yapsın falan filan işleri onlar, sinema ya da görüntüsel sanatlarla bir derdi olduğunu sanmam feysbuka film yükleyenin. Bu benim fikrim tabi ve aksinin iddia edilmesi fikrimi değiştirmez.

Ben de izlemem, izlemiyorum.

Bu iş ciddi bir iştir. Kimse buna karşı değil. Tıpkı, bir şeyler üretmeye heveslenen genç birini küçümseyen üyelere karşı gelinmediği gibi.

Ben, birşeyler üretmeye hevesli genç birini küçümseyen bir üye göremedim.
Ciddiye alınmamış olabilir arkadaş ve ciddiye almayanların da ciddiye alınacak mesajlar yazdıklarını da sanmıyorum.
Sen görmüşsün anladığım kadarı ile zitarof. Bu üyeyi bize de söyler misin?

Yaş, yetenek vs. değil mevzu. Çocuksu heyecandan da anlarız. Salonun ortasında eğilip, sırtımıza 5 yaşındaki bir kovboyu alıp, "silahlı atçılık" oyununda "at" olabilen insanlarızdır çoğumuz. Ama o çocuğun farkı, küçük dağları ben yarattım tribinde olmayışı, kendisinin bir "küçük dağ" olduğunun farkında oluşudur. Buradaki arkadaş sanki "yenibiris.com"a eleman ilanı veriyor. Madem bu iş böyle gidiyor çocuğum olursa, azıcık büyüsün, yenibiriş'e ilan vermeyi öğreteceğim, şöyle yazsın:
neden benimle salonda atçılık oynamalısınız, çünkü ben öyle biriyimdir ki kendinizi benim altımda herhangi bir at değil "Clint Eastwood"un atı gibi hissedersiniz.

Şu kurulan yapım şirketlerine hastayım ben ya :D. Bendemi kursam bir tane bedava galiba kurmak 🙂

Şu kurulan yapım şirketlerine hastayım ben ya :D. Bendemi kursam bir tane bedava galiba kurmak 🙂
Uğur Atılgan prodakşın

Bir Uğur Atılgan Filmi

Oldu valla durman hata 😀

bir 'Hede Hödö' filmidir.
(Hobaaaa filmini tasarlayıp çekmeyi düşünüp çekemeyen yönetmeninden)
Hoppaaa prodakşın iftiharla sunar.
kaming soon..