Hocam,insanlar şahsen tanımadıkları kişileri,onların zevkleri,yaptıkları ve beğendikleriyle değerlendirebilirler.Geçerli bir yöntemdir.Soruma verdiğiniz cevapta konunuzda sağlam olduğunuzu anladım.Çok güzel filimler,iyi iş çıkardık deseydiniz başka düşünebilirdim 🙂 .
seddata nın dediğide doğru bir yorum.

önceki postta linkini verdiğim ve bu ilan vasıtası ile çektiğimiz,
Yönetmenliğini Ufuk ERDEN'in, Görüntü Yönetmenliği benim yaptığım "TİK-TAK TAK-TİK" isimli filmimiz Vicdan Filmleri Uluslararası Kısa Film Projesi'nde 1.lik ödülü aldı.. Tüm ekibi samimiyetle tebrik ediyorum.. Darısı tüm sinema sevdalısı arkadaşlarımızın başına..

http://www.vicdanfilmleri.org/?news&p=1

önceki postta linkini verdiğim ve bu ilan vasıtası ile çektiğimiz,
Yönetmenliğini Ufuk ERDEN'in, Görüntü Yönetmenliği benim yaptığım "TİK-TAK TAK-TİK" isimli filmimiz Vicdan Filmleri Uluslararası Kısa Film Projesi'nde 1.lik ödülü aldı.. Tüm ekibi samimiyetle tebrik ediyorum.. Darısı tüm sinema sevdalısı arkadaşlarımızın başına..

http://www.vicdanfilmleri.org/?news&p=1

ben de tebrik ediyorum, helal 🙂
senaryosunu da şuradan okuyabilirsiniz: http://www.yazalimcekelim.com/senaryo.aspx?SenaryoID=37

not: Ufuk Erden'in Görmek, Duymak ve Sevgi Kuşun Kanadında filmleri de dereceye girmiş, yine Selçuk Özgül de Konuşma isimli filmiyle 8. olmuş 🙂 o da fayrap la mamadoly nin gruptan 😀

Tebrikler mkaran bey 🙂

Teşekkürler arkadaşlar. Böyle bir toplumsal projeye gözü kapalı atılan tüm ekibimizin tekrar tekrar ayrı ayrı eline, emeğine sağlık. Elbette tüm ekip çok değerliydi ancak hani o olmasa bu film olmazdı denilecek bir kişi varsa o da Mustafa Kemal abidir.

Çekimden bir ay önce filmde anne rolünü gönüllü olarak oynamayı kabul eden ama son bir hafta kala ortadan kaybolan "halka mal olmuş sanatçılar" bütçe için -devede kulak sayılır- kapılarını aşındırdığımız ama yok olan "sivil toplum örgütleri" ve Organ Bağışı Haftası için etkinlik ve gösterim talep ettiğimiz -programı bile hazırladığımız halde- kibarca kapı dışarı eden sözümona "muhalif, halkçı" belediyeler, bünyesinde Organ Nakli birimleri dahi olan ama bizi muhatap kabul etmeyen hastaneler ve yöneticileri...

Daha çok söz var söylenecek ama olsun. Biz bağımsız sinemacılarız. Filmin kağıt üzerinde daha iyi olduğuna ben de katılıyorum. Şartlar dahilinde elimizden gelenin en iyisini yaptığımıza ve samimi bir film meydana getirdiğimize inanıyorum. Belki iyi sınıfında görülmeyebilir ama samimiyeti konusunda ısrarcıyım.

Biraz kişisel olacak ama, hayatımda en fazla yer etmiş sahnelerden birisi Jack Nicholson'un oynadığı Guguk Kuşu filmindeki bir sahnedir. İzleyenler hatırlar eminim, Jack Nicholson tıkıldığı akıl hastanesinden kaçıp dışarıda beyzbol maçı izlemek için büyük bir çamaşır makinesini kaldırıp camı kırarak çıkacağını söyler. Çevresindeki hiç kimse inanmaz ama o iddiaya bile girer. Bir asılır, iki asılır yerinden bile kımıldatamaz. Sonra çevresindekiler kendisine anlamsızca bakarken şunu söyler; "en azından denedim." Yani bana hangi senaryo olursa olsun çekmeden sadece teoride kalmaktansa pratikte hata yaparak ve her hatadan anlam çıkararak samimi filmler çekmek daha iyidir gibi geliyor.

Lafı çok uzattım. Bu başlık Mustafa Kemal abinin bağımsız sinemaya verdiği destek ve değeriyle alakalı. Sağolsun, varolsun ve hiç eksik olmasın. Bu başlığı okuyan bağımsız sinemacı arkadaşlarıma tavsiyem, konu bağımsız sinemaysa Mustafa abi para, pul, yaş, konum, mekan nedir falan bilmez ama onun yerine gözlerinizin içine bakar eğer o inanç, o ışık sizde varsa Hızır gibi yanınızda biter ama o ışık yoksa sesinizde ya da gözünüzde yani o disiplin, o samimiyet, o projeye karşı güven, saygı, sevgi falan vaktinizi hiç boşa harcamayın derim naçizane ben.

Halitim selam olsun sana da, Konuşma adlı forumumuzun filminin de seçkide yer alması ayrı bir mutluluk bizim açımızdan 🙂

Saygılarımla.

1...Böyle bir toplumsal projeye gözü kapalı atılan tüm ekibimizin tekrar tekrar ayrı ayrı eline, emeğine sağlık...
2...Belki iyi sınıfında görülmeyebilir ama samimiyeti konusunda ısrarcıyım...
3...Bu başlığı okuyan bağımsız sinemacı arkadaşlarıma tavsiyem, konu bağımsız sinemaysa Mustafa abi para, pul, yaş, konum, mekan nedir falan bilmez ama onun yerine gözlerinizin içine bakar eğer o inanç, o ışık sizde varsa Hızır gibi yanınızda biter ama o ışık yoksa sesinizde ya da gözünüzde yani o disiplin, o samimiyet, o projeye karşı güven, saygı, sevgi falan vaktinizi hiç boşa harcamayın derim naçizane ben...

Değerli Yönetmenimiz Ufuk Erden'in iltifatları karşısında saygıyla eğiliyorum. Böylesine güzel bir insanı tanıyabilme şansım olduğu için bile bu ilan amacına ulaştı diyebilirim ilan sahibi olarak. Bunu özellikle belirtiyorum, çünki önceki postlarımda ne kadar problem insanlarla karşılaştığımı belirtmiştim, şimdi de böyle düzgün insanları gördükçe "iyi ki" diyorum kendi kendime =)

1- Bir derdi olan her hikayede ya da insanlığa anlatacak mesajı olan her projede olmayı isterim. Ufuğun hikayesi de böyle bir hikayeydi.. İyi ki çağırmışlar, var olsunlar..

2-Filmin samimiyeti bir savunmaya ihtiyaç duymuyor diye düşünüyorum, samimiyeti izleyen herkesin kalbine bir iz bırakmıştır bence.. Ben filmde teknik kısımda bulunduğum için eleştirilerimi de o yönde yapmıştım, sonrasında anladım ki, eksik ve yetersiz yorum yazmışım.. Umarım çok fazla kalp kırmamışımdır, kırılan kalpleri de da sonraki filmlerde onarabiliriz inşallah..

3- Ben kendimi bu kadar güzel ifade edemezdim.. =) " o projeye karşı disiplin, samimiyet, güven, saygı".. bunların olduğu her film gönüllülerini de kendi izleyicisini de bulacaktır eminim..

* Geçtiğimiz hafta bir film daha çektik. şu sıralar gelen proje teklifleri azaldı, ister istemez daha az kriterle eleştiriyorum projeleri. Yaz gelmeden bir kaç film daha çekebilirim varsa hazır projesi olan/hazırlamaya başlayan, mailleri bekliyorum... =)

Halitim selam olsun sana da, Konuşma adlı forumumuzun filminin de seçkide yer alması ayrı bir mutluluk bizim açımızdan 🙂

Saygılarımla.

ve Aleykümselammm, inşallah bir gün beraber de bir film çekeriz 🙂 yakındaa...

Mustafa Kemal Dolaşır. Adamın Dibi! 🙂 Geçen haftalarda beraber yaptığımız bir proje oldu ve bize sağolsun her anlamda çok yardımcı oldu. Sabah 9'dan, gece 5.30'a kadar olağan sette hem filmimizi çektik, hem de doyasıya eğlendik desek yeridir. İnşallah başka projelerde de devamlı beraber çalışırız Mustafa ağabey ile.

mKaran bey mrb.Bilgilenmek amacıyla bir sorum olacak.Kısa filmcilere yardımcı olarak,filmlerinde görüntü yönetmenliği yaparken ,sizin, filmin başından sonuna kadar yardımcı olduğınuz yerler nereleridir.Tşk. 🙂

Selçuk bey, biraz değişik bir soru olmuş bu.. 🙂
"Görüntü yönetmenliği" sınırları içinde ne gerekiyorsa onu yapıyorum diyebilirim ancak...
Bu ne anlama geliyor derseniz ancak şöyle diyebilirim:
http://lmgtfy.com/?q=g%C3%B6r%C3%BCnt%C ... F+yapar%3F

🙂

Ozan'cım, ciddiyeti ve samimiyeti öyle dengeli bir yapım vardı ki ortada, bundan sonra her projende gönül rahatlığıyla bulunmak isterim.. Montajın bitmesini sabırsızlıkla bekliyorum.. =)

mKaran bey mrb. Soruyu belki çok safça sordum ama,gerçekten amacım,arkadaş ben sete gelince sana şunlarda şunlarda yardım ederim şeklide bilgilenmekti 🙂 .Sizinle çalışmak imkanı bulmak isterim tabiki.İlginize tşk.Sizi en kısa zamanda arayacağım.Selamlar.

yaklaşık 45 gün boyunca, Seçim kampanya görsel yönetmenliği ile uğraşınca buralara da pek bakamamışım.. kusuruma bakmayın lütfen..

Görüntü yönetmeni ne iş yapar bilmeyen bir yönetmenle çalışmayı açıkcası çok gönüllü yapmazdım sanırım, özellikle bu ilanı verdikten sonra başıma gelen onca fiyaskodan sonra...

Ama "kısa filmlere verebileceğim desteği" şöyle bir özetlemeye çalışayım..

* ihtiyaca göre, ilk mesajda listelediğim ekipmanları getirebilirim ya da sizin ekipmanlarınızla çalışabilirim.
* hem görüntü yönetmeni, hem ışıkcı, hem de kameramanlık yapabilirim, gocunmam böyle şeylerden.
* çok extra bir yer değilse, sete kendim de gelebilirim, genç kardeşlerimize yardım edeceğim derken onlara zorluk çıkarmam.
* aks dır, kadrajdır, video bağlarıdır elbette ki yardımcı olurum(görevim bi yerde) ama yardım etmekle, sıfırdan yapmak arasındaki farkı da bilmek gerek..
* olması gereken ışık ile, sizin bulabildiğiniz ışık arasındaki uçurumu toparlayıp, kabul edilebilir seviyelere çekmek, gerektiğinde gerilla malzemelerle sorunları çözmek de benim yapabileceğim şeyler arasında.. tabi mum ışığı ile film çekmek hariç 🙂
* sesle ilgilenmem, sesçiyi siz ayarlamalısınız..
* montaj yapmam..
* çekim öncesi yapacağımız toplantıda, yönetmen isteklerini anlatır ben yaparım. şayet fikrim sorulursa tecrübelerimi de anlatır uygularım..

şimdilik aklıma gelenler bunlar..

şunu da yaparmısınız diye sorulara açığım.. güzel bir iş çıksın da gerisi önemli değil..

Bu ilan vasıtası ile çektiğimiz bir film daha bitmiş durumda..
Yönetmenliğini Ümit ÇIRAK'ın, Görüntü Yönetmenliğini ve Posterini (fotoğraf+tasarım) benim yaptığım "HESAPLAŞMA" isimli filmimiz, Ozan Aytaç Gurbetci'nin yapımcı&senarist&oyuncu olarak yer aldığı, ve ekip arkadaşlarının da 19 saatlik emeğinin ürünü bir film..

Bir film daha başarı ile hayallerden gerçeğe dönüştü.. Tüm ekibi samimiyetle tebrik ediyorum.. Darısı tüm sinema sevdalısı arkadaşlarımızın başına..

Böyle sektöre Yönetmen sıfatıyla " Görüntü vs " farketmiyor. Sektördeki arkadaşlara destek veren; gerek Mkaran, gerek Aydemirse arkadaşlarımızın katkıları inanın çok güzel.

Bunlar, dereler üzerindeki asma köprülere benziyor. Olmadığı zaman anlıyorsunuz değerini, çırpınıp debeleniyorsunuz.

Kırk kere üstünden geçip; üzerinde zıplıyorsunuz, hatta adınızı tam ortasına yazıyorsunuz.
" Ali Ayşeyi seviyor " falan.
Sonra bir gidiyorsunuz; köprüyü ortadan kaldırmışlar; niye?
- Çünkü, Hes yapacaklar:)

Bizim Hes dediğimiz şey; insanın kalbinden geçen yardım çağlayanları, dereleri, ırmakları;
Sonra, ne oluyor? Mesajların bazılarını okuyunca aklıma o geldi 🙂
- Lanet olsun içimdeki insan sevgisine diyen Muroo vardı ya, öyle yani...

Kardeş umarım içinizdeki güzel duyguları kaybetmez, insanlara, sektörlere
yardım duygularınızı her daim taşırsınız.
Bu duygularınıza umarım Hes kurulmaz:) Set olmaz.

Sonuç olarak:) Bizim bir iki kısa toplumsal proje bazında çekimlerimiz olacak; emeğinizi de zayi etmeden yanımızda olursan; en azından derelerini kurutmada bizim katkımız olmaz; mutlaka başka biri o insani duygularına, çağlayanına, sektörüne katkılarına, iyi niyetine HES kuracak:)

Umarım bunu yapan bizden olmaz.

Ama, seninde bu niyetini devam ettirmek, kazandığını arkadaşlara ve yukarıdaki "Hesaplaşma" projeleri gibi, toplumsal projeler gibi davalara aktara bilmek için; mutlaka yaşam, zaman ve emeğinin en azından zarar etmiyor pozisyonunda olması gerekiyor.

Güzel projelerde çalışmak umuduyla.
Saygıyla.
KUZEY DENİZ