Forum

Fare, fare kapanınd...
 

Fare, fare kapanında -ölü bir kedi- gördüğünden bu yana...

12 Gönderi
7 Üyeler
0 Reactions
3,914 Görüntüleme
(@volverin)
Gönderi: 8
Başlığı açan
 

           Kendisini -Dünyanın en iyi sinemacısı (yönetmen-senarist-aktör) olmak- payesiyle hedeflendirmiş bir adamım. Bazılarınız "Yine siteye, oscar heykelciğini rüyasında kaldırdığını gören; ama daha hangi kategoride kaldırdığını bile anlamadan uyanıp, `ben film çekmeliyim’ diyen bir hayalperest dadandı” diyebilirsiniz. Açıkçası hiçte alınmam; çünkü beni daha tanımıyorsunuz. Hâl böyleyken, kısa filmin pirlerinin, benim gibi kısa film çekmeye heveslenenlerin bilmeleri gereken -altın değerindeki nasihatimsi kurallardan- bahsettiklerini hepimiz biliriz. Hiç kuşkusuz bunların en katı olanı: Kısa filmin, uzun metraja geçiş olarak algılanmaması gerektiği… Yani kısaca, “Kısa film araç değil, amaç olmalı.” Düsturudur. Buna çok büyük saygı duyuyorum; fakat dünyanın en büyük yönetmenleri, büyük sıfatını almadan önce, sinemaya hep bir kısa filmle adım atmışlardır. Christopher Nolan (Tarantella, Doodlebug), Steven Spielberg (Escape to Nowhere, Amblin) ve daha birçoğu… Elbette, dünyanın en iyi kısa filmlerini yapmadılar. Sadece -dünyanın en iyi filmlerini yapabilme potansiyelini gösterme fırsatı- buldular. Görüldüğü gibi kısa film, araç da olabiliyormuş.
            
           Kısa filmcileri de çok iyi anlamak gerekiyor. Bu sektörü, daha büyük bir sektör haline dönüştürmeye çalışıyorlar. (Kesinlikle katılıyorum) Buna ulaşmak için bir devrimciye ihtiyaç olacaktır. Bunu bir örnekle açıklayayım: Kısa filmi beğenilen bir yönetmene, uzun metraj bir film teklifi yapsalar; kabul eder mi, etmez mi? Genelde herkes kabul eder. Ya kabul etmezse… İşte o zaman bu sektör, bir devrimci kazanmış olur. Ne yazık ki bu devrimci ben değilim; ama bir gün mutlaka çıkacaktır. Ben sadece, uzun metrajın da bir devrime ihtiyacı olduğunu düşünen ve kısa filmi araç olarak kullanmak isteyen bir sinemacı adayıyım. (Affınıza sığınarak…)
             
           Kısa film projemden bahsetmem gerekirse, ilk cümlemdeki gibi bir hedef koyuyorsanız kendinize, seçtiğiniz konu, güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyecek sağlam bir konu olmalıdır. Ben de bunu başarıyla yaptığımı düşünüyorum. Bu, ‘inşallah’ ilk ve son kısa filmim olacak. Bu yolda “You’ll never walk alone” diyecek arkadaşlar arıyorum. Tamamıyla gönül verme meselesidir. Para, ikinci planda dahi değildir.

Kurgu ve efekt uzmanı ( Pasif )

Sesçi (Pasif )

Kameraman ( Pasif )

Makyöz/Makyör (Yaşlandırma yapacak düzeyde) ( Pasif )

5 kişilik oyuncu grubuna: Yirmili yaşlarda bir bayan ve bir de erkek oyuncuya ihtiyaç olacaktır. Diğer üç oyuncu hazırdır. ( Pasif )

Bu pozisyonların dışında; ışıkçılık, asistanlık vb. konularda yardım etmek isteyen arkadaşlar da olursa, onlara da kapımız açıktır.

Şimdi, “Ya, o kadar şey söyledin; insan en azından bir sinopsis yazar şuraya!...” Diyebilirsiniz. Prensip olarak, içeriği paylaşmayı doğru bulmuyorum. Detaylı bilgiler, başvuranlarla paylaşılacaktır.

Fare, fare kapanında -ölü bir kedi- gördüğünden bu yana, devrim planları yapmakta! ( ERICH FRIED )

İletişim
İLAN PASİFTİR

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. ( LEV N. TOLSTOY )

 
Gönderildi : 18/03/2011 2:53 am
(@volverin)
Gönderi: 8
Başlığı açan
 

Bu ilanı verdiğimden bu yana, birçok geri dönüş aldım; fakat bu sitenin genel yapısı itibariyle, en çok geri dönüşün kurgu ve kamera konusunda olacağını düşünmüştüm. Keza, ilanı verdiğim gecenin sabahı, kamera ve kurguda -yardımcı olabileceğini söyleyen biri- cevap yazmıştı. Daha ilk günden böyle bir şeyin olması beni sevindirmişti; fakat o günden bugüne, bu konuda başka bir geri dönüş alamadım. O arkadaşı da ciddiyetsiz bulduğum için onunla çalışmak istemedim. Yani benim kadar inanmadığını gördüm diyelim.
• Sesçi: En karamsar olduğum konu açıkçası buydu. Karamsar olmakta haklıymışım; çünkü hiç geri dönüş alamadım. İnternette sesçi topluluklarını araştırdım; fakat pek bir şey bulamadım.
• Oyuncu: Bu konuda hiçbir endişem yoktu. Zaten en fazla geri dönüşü bu konuda aldım.
• Makyöz: Aslında, ilana yazıp yazmama noktasında kararsızdım. Gerekliydi; ama buradan bulmak ne kadar doğruydu, işte bu konuda endişeliydim. Makyözden bile geri dönüş alabilmiştim.
• Müzisyen: Evet, ilanda yok. Filmin müzikleri için bir müzisyenle, bireysel olarak görüşmeyi düşünüyordum; ama o müzisyenin durumuyla alaka olarak vazgeçmiştim ki ilanıma bir müzisyenden cevap gelmişti. İlanda eksik olanı görmüş iyi bir müzisyenden…
Sonuç olarak: Hiç cevap alamayacağımı düşündüğüm konularda geri dönüş alırken; kesinlikle cevap alacağımı düşündüklerimden alamadığım için bunları dile getiriyorum. Bunun nedeni belki de, ilanda bahsettiklerimin sizlere ütopik gelmiş olmasıdır. Ütopiktir de zaten. Bunun nedeni, böyle düşüncelerin yıllardır bizlere, ütopik olduğunun empoze edilişinden kaynaklanmaktadır. Çünkü 100 yıllık sinemamızda oraya ulaşan hiç kimse olamamıştır. Gidin herhangi bir sinemacıya sorun, “neden sinemacılarımız isimlerini dünyaya ezberletemiyorlar.” Diye. Hepsi bu soruya kendi cevabını hazırlamıştır. Hepsi kendi doğrularını yaratmıştır; ama kimse yanlışlarını bulmaya çalışmamıştır.
Evet, belki büyük kelâmlar ediyor gibi görünebilirim; ama büyük bir adam değilim(henüz). Şunu kavrayalım, “hepimiz amatörüz.” Belki en az şey bileninizden bile daha az şey biliyorumdur. Kibirli bir adam olmadığımı bilmenizi istiyorum. Bu bir ekip işidir ve bunun bilincindeyim. Sadece, bu yolda -hedefleri olan yol arkadaşları- arıyorum. Kurgu, kamera ve ses konusunda yardım edebilecek arkadaşları bekliyorum. Umarım anlaşılabilmişimdir.

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. ( LEV N. TOLSTOY )

 
Gönderildi : 07/04/2011 4:54 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Aslında en doğrusunu sen yapıyorsun. İddialı cümleler kurmak toplumumuzca hor görülmüş ve küçümsenmiş bir şeydir. Zaten bahsettiğin hedeflere de anca bu söylemler ve bu gayretlerle ulaşılır. Miskinliğimizle farketmeden övünüyoruz bizler. Şunu biliyorum ki elindeki projeleri sırf ekipsizlikten sürekli erteleyen bir çok üye bulabilirsin bu forumda. Belki de niceleri büyük iş yapacak projelerdir. Herkes uzman olduğu dalda bir ekibe katılmak istese çok rahat 10'un üzerinde, üst düzey ekip oluşturabilir. Film Fabrikası adında belli arkadaşlar çaba içerisinde. Lakin bu kadar aktif üyeye sahip bir forumda yetersiz kalınıyor.

Yazındaki uslupta, bu işi ne kadar çok istediğin açıktır. Bahsettiğin hedefler, hepimizin hayalinde olan hedeflerdir. Lakin iş ekip oluşturamamak olunca, üyelerde her daldan kendini yetiştirme çabasına giriyor. Böylelikle projeler ve dolayısıyla hedefler sürekli erteleniyor.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 07/04/2011 5:41 pm
(@volverin)
Gönderi: 8
Başlığı açan
 

Anlaşılabildiğimi görmek sevindirici, teşekkürler HHK. Çok önemli bir noktaya değinmişsin. Bir konunun bir dalında uzmanlaşmak yerine, bütün dallarda uzmanlaşmaya çalışıyoruz. Başlarda bende hepsini öğreneyim, hepsini bileyim istiyordum. İşin içine girdikten sonra, aslında bunun çok iyi bir ekip işi olduğunu anlamam uzun sürmedi. Her dalda uzman olmaya gerek yok. Uzman olmamız gereken dal, zaten yeteneklerimizin doğrultusunda kendini açığa çıkartır. Diğerlerini teorik olarak bilmek yeterlidir. (Tabi şimdilik)

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. ( LEV N. TOLSTOY )

 
Gönderildi : 08/04/2011 1:28 am
(@sedatix)
Gönderi: 0
 

zevkle okudum...sürükleyici. Hatta gerçekten sürükleyici... .umarım başarırsın

‎'Kaderin sadece seçtiğin yolun üzerindedir..Ondan kaçmaya çalışsanda,Genede gider o Yolu seçersin !!!

 
Gönderildi : 08/04/2011 1:55 am
(@volverin)
Gönderi: 8
Başlığı açan
 

Bu film sektörüne "ben de girmeliyim" diyen herkes bir şeylerden etkilenmiştir. Bu bir film veya bir yönetmenin biyografisi olabilir. Hiç kuşkusuz herkesi etkileyen ve kendimize yakın hissettiğimiz yönetmenler olur. Bunların en başında, açık ara 'Robert Rodriguez' vardır. Çünkü bu yönetmene takılmış bir lakap vardır: ekipsiz asi... Bu, onu kendimize yakın hissetmemizi sağlıyor; çünkü ekip kurmak gibi bir derdi yok. Sinema bir ekip işidir: Ekipler kurulamıyor diye hemen pes edip, "dur ben kurguya da el atayım" diyip, onu da yapabildiğini görünce "ulan benim ekibe ihtiyacım yokmuş ki, rodriguez haklıymış be" diyip iyice soyutlanıyoruz. -Türkiyenin Rodriguez'i olmak- diye bir hedefiniz de olabilir. Buna saygı duyuyorum; ama bu sinemamızı ayaklandırmayacaktır. Yine de herkesin kendi tercihidir. Ben ekip kurmaktan vazgeçmiyorum. İlanın kurgucu,sesçi ve kameraman kısmı günceldir.
NOT: 27 nisan'a kadar internet üzerinden başvurulara yanıt veremeyeceğimden ilanıma telefon numaramı da ekdim.

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. ( LEV N. TOLSTOY )

 
Gönderildi : 14/04/2011 3:56 am
(@volverin)
Gönderi: 8
Başlığı açan
 

İlanda, aktif olarak sadece sesçi konusu kalmıştır. Şuana kadar hiçbir geri dönüş alamadığım tek konu sesçi konusu oldu. Diğer konularda anlaşmalar sağlandı. Çekim sesli olacaktır. Yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla!...

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. ( LEV N. TOLSTOY )

 
Gönderildi : 30/04/2011 7:55 pm
(@mehmetozkan89)
Gönderi: 0
 

hayırlı olsn

 
Gönderildi : 01/05/2011 6:45 pm
(@halitkin)
Gönderi: 40
 

ses konusunda yardımcı olabilirim.

Nbc

 
Gönderildi : 08/05/2011 3:40 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

ben de izniniz olursa çekimlerde izleyici ,öğrenici olarak bulunmak isterim.ufak tefek elimden gelen yardımım olursa sevinirim.saygılar..

 
Gönderildi : 10/05/2011 11:27 am
(@volverin)
Gönderi: 8
Başlığı açan
 

Öncelikle, bu sitede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum; film sektörüne gönül vermiş herkese... (Ekip kurulmuştur. Ekip kurulalı çok oldu ama, daha yeni yazma fırsatı buluyorum.) Ekip kurmak, bu işin -geçmeniz gereken basamaklarından- en zor olanlarından biri. Zaman zaman ümidinizi kesseniz de, onu asla kaybetmeyin!... Şimdi hedeflere ulaşma vaktidir! İNŞALLAH herkes hedeflerine ulaşır. Saygılarımla!...

Hiçbir şeyden asla vazgeçme; çünkü vazgeçenler, yalnızca kaybedenlerdir. ( Abraham Lincoln )

Bir insanı bulunduğu mevki ile değil, göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir. ( LEV N. TOLSTOY )

 
Gönderildi : 03/06/2011 2:45 pm
(@fsakar)
Gönderi: 0
 

Dünyanın en iyi yönetmeni olmak gibi bir amaç sahibiysen baştan kaybedersin. Bu tür kişisel mücadeleyi tetikleyici kavramlar, rekabet ortamlarında işe yarar ancak en büyük sanatçılardan kaçı acaba yola bu amaçla çıkmıştır? Sanatın rekabeti nasıldır? Sanatta var olan rekabet ve mücadele ticari midir yoksa sanatın amacına uygun mudur? Sanat, sınav gibi bir rekabete mi sahiptir?

Madem aforizmalardan bahsedeceğiz, aforizmaları hayatta pusula olarak gören biri olarak mücadelenin sınırlarını diğer sanat eserleri/sanatçıların seviyelerine göre mi belirleyeceksin? Kazanmak istediğin bir sıfat mı?

Dahası aforizmalar çok tehlikelidir aman dikkat.

Basit her zaman güzeldir.

 
Gönderildi : 05/06/2011 5:15 am
Paylaş: