şimdiye kadar hiç kısa film çekmedim. sadece bir kaç film de oynadım; o da oyunculuğumdan kaynaklı. hep tiyatro tiyatro dedim ama kısa film de çok çekici.
dedim ya hiç çekmedim, tiyatrolarda yönetmenlik defalarca yaptım, kendi grubum da var. elimde bir sürü oyuncu var. kamera var. ama sanırım işi bilmiyorum. bir gün durup dururken sevgilimle kısa film çekme kararı aldık. sevgilim bir senaryo kurguladı ve yazdı. sonra çekmeye başladık ama sadece izlediğimiz filmlerden ibaret sahne tahminleri. hangi kare nereden nasıl çekilir, montajda kullanmak için ekstra neler yapabilirim gibi konuları bilmediğim için her şeyi kafama göre denedim. kkymn'nin bir yazısı vardı benimsinemalarım.com da, onu okudum. orada ısrarla cesaret ve yaratıcılıktan bahsediliyordu. sadece yaratıcılığıma ve senaristime güvnerek bu işe girdim. filmi çektim. senaryoda anlatılması gereken ne kare varsa hepsini çektim. filmin belli başlı yerlerindeve olayların bütünün de gerekli objeleri de kullandım. çok da etkileyici olacağını düşünüyorum. zeki demirkubuz'dan da çok etkilendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
evet kameram kötü, çekimim kötü, kamera olmadık yerlerde titredi belki de. ya da ben bunu forumu okudukça farkettim. oyucularım çok iyi oyuncular. senaryo harika. yaratıcılık dersen 8 kişilik kadroda kopan beyin fırtınasından ibaret ve kabul edilebilir.
montaj işini beceremiyorum. uğraşıyorum didiniyorum ama yapamıyorum. tam bir yeri oluyor diğer yer berbat hale geliyor. öbür kareye atlıyorum oradan toparlamak istiyorum timeline da görmediğim bir yerlerde keşmekeş meydana gelmiş. tak kapatıyorum adobe'u ve CIDIK'ı izliyorum. sonra ödül almış kısa filmleri izliyorum. konusu umrumda değil sadece görüntülere bakıyorum ve "e benimki de böyle işte!" diyorum. sonra benim filmi izliyorum; "benimki böyle değilmiş" diyorum. ama inatla tekrar tekrar deneyeceğim. her filmden mükemmel olması beklenilemez değil mi? ne de olsa bağımsız ve düşük bütçeli.
bunları bu başlığa mı yazmalıydım yoksa başka bir yere mi bilmiyorum ama en uygun burayı gördüm. iki satır yukarıda ne yazdığıma dair bir fikrim yok fakat gerçekten zor bir duruma girdim. sabah akşampc başında deliye dönüyorum. tam vazgeçeceğim derken kkymn'in dersini açıyorum bu sefer oalcak diyorum; olmuyor.
herkese kolay gelsin, bir gün ben de filmimi bu siteye vereceğim. inatla.
bakarsın 1 temmuz günü gerçekten de kısa film nasıl yapılırmış öğrenirim.
hoşçakalın.
Anlamadım...
En İyİ kÖtÜ AdAm bEnİm
Ankara KısaFilm Ekibi [ AKE ]
slm ramsesram;
bu itirafın çok hoş olmakla beraber çok da gerçek geldi bana. sanırım bu konuda yanlız değilsin. yanlız olduğun tek nokta bunları açıklayacak cesareti kendinde bulupta burda yazman olmuş...
sanırım bi çok kısa filmci senin bahsettiğin şeyleri yaşamış veya paylaşmıştır ama film çıkınca sanki o amatörlükten eli ayağı titrayen, ne yapacağını bilemeyen adam gitmiş; yerine profosyenel bi yönetmen gelmiş gibi havalı davranırlar.. nerden biliyorsun dersen bendede aynı değişim oldu da ordan biliyorum.. ne oldum delisi oluyor insan. hatta içindeki heyecan bile sönebiliyor zira yine ben şuan bunu yaşıyorum. daha henüz ilk filmimi çektim ama sanki 40 tane çekmişimde şevkim gitmiş gibi hissediyorum.. ozaman diyorsun ki acaba hep çekmeye mi çalışsaydım hiç sonuç almamacasına. ama oda olmuyor ondanda yılıyor insan bir süre sonra...:(
ama şuda gerçek kimse mükemmel bi yönetmen olarak doğmuyor. zamanla oluyor herşey. çektikçe, bakmayı öğrendikçe kadrajın güzelleşiyor. tek gereken biraz daha sabır ve pratik. bi sünnet düğününü çekerken bile eğilip ayaklara focus ekleyebiliyorsan oynayanların neşe dolu yüzlerini çekmek yerine işte sana tecrübe...
senle bir çok ortak yönümüzde var aslında.. bende tiyatro kökenliyim mesala bende ilk filmimi çektim ama mezun olduğum bölüm maliye... ne alaka kel alaka:):) ama işte o içimizdeki aşk yokmu bize bunları yaptırıyor...
umarım aşkına daima sağdık kalırsın..
1 temmuzda görüşürsek daha ayrıntılı konuşuruz umarım..
görüşmek üzere..
ANKARADAN AYDIN
ilk filmimi çektiğimde bende aynı şeyleri yaşadım
ama sanki onlar çok uzakdaymış gibi geliyor şimdi
buarada strangeguy anasının karnından mükemmel yönetmen oalrka dogan benim haberin olsun 😛
bu bir mushraPPa mesajıdır
Mehmet Oğuz Köroğlu
ilk filmimi çektiğimde bende aynı şeyleri yaşadım
ama sanki onlar çok uzakdaymış gibi geliyor şimdi
buarada strangeguy anasının karnından mükemmel yönetmen oalrka dogan benim haberin olsun 😛
way be ...
...sen ciddimisin...
eger sen ananın karnında mukemmel bır yonetmen olarak dogsaydın emın ol bugun bu forumda olmazdın...
En İyİ kÖtÜ AdAm bEnİm
Ankara KısaFilm Ekibi [ AKE ]
niye insanlarla bilgimi paylaşmayı seviyorum 😛
bu bir mushraPPa mesajıdır
Mehmet Oğuz Köroğlu
🙂
peki dedıgın gıbı olsun...
ama anasının karnından mukemmel yonetmen doganları dunya goruyor...
saygılar.
En İyİ kÖtÜ AdAm bEnİm
Ankara KısaFilm Ekibi [ AKE ]
..
herşeyden önce merhaba ben bu forma yeni üyeyim .ben ivedik kapanı adlı amatör filmin yönetmeniyim konun bu noktasında bir söylemde katılmak istiyorum
iyi ve kötü kavramları kişiye özgü bir olaydır bana göre ödüllü olan beş para etmeyen bir çok film varken şahaser yapıtlar da var ama tutulmamış proje bunlar .insan bir emek veriyorsa ne olursa olsun güzeldir.oturduğu yerden yorum yapma meraklıları kendileri gibi oturmayıp çalışanlara saygılı olmalı diye düşünüyorum
herşeyden önce merhaba ben bu forma yeni üyeyim .ben ivedik kapanı adlı amatör filmin yönetmeniyim konun bu noktasında bir söylemde katılmak istiyorum
iyi ve kötü kavramları kişiye özgü bir olaydır bana göre ödüllü olan beş para etmeyen bir çok film varken şahaser yapıtlar da var ama tutulmamış proje bunlar .insan bir emek veriyorsa ne olursa olsun güzeldir.oturduğu yerden yorum yapma meraklıları kendileri gibi oturmayıp çalışanlara saygılı olmalı diye düşünüyorum
peki dedıgın gıbı olsun...
ama anasının karnından mukemmel yonetmen doganları dunya goruyor... körü film-kötü filmdir.iyi film-iyi filmdir.
karşıdakinin emegine saygı göstercezde kötü veya igreç film i hakkın yorum yapmıcaz mı:::
emek miş ne emegi.
saygılar.
En İyİ kÖtÜ AdAm bEnİm
Ankara KısaFilm Ekibi [ AKE ]