Ben 2 senedir arıyorum, kolay gelsin 😀 tanıdık yoksa zor çünkü...

:)) inşallah bu başlık birimizi kurtarır.

Ben bu dizi-film setlerini hep tarikata falan benzetiyorum. Girmek için illa içeriden birini tanımak gerekiyor ve genelde bir kere içeri girdiğinde bir daha çıkamıyorsun, üstüne üstlük bir de sessizlik anlaşması falan imzalatıyorlar, dizi veya film artık her neyse onunla ilgili bilgi sızdırmamak için...

en iyisi kendi filmini çekmek ozaman:))

bişey imzalattıkları yok da, yanlış mı ki bu ?
üstüne üstlük bir de sessizlik anlaşması falan imzalatıyorlar, dizi veya film artık her neyse onunla ilgili bilgi sızdırmamak için...

Yok yok anlaşma lafın gereği, tabi yapanlarda oluyordur belki (Hatta Kabadayı filminin bir sahnesinde görev yapanlara imzalatmışlardı). Benim bahsettiğim lafın gelişi bir anlaşma yani "sessizlik yemini" gibi bir yakıştırma hatta o tanıma daha uygun olurdu. Bahsettiğim şey yani yazılı bir kural olmasa da hani ekibin prodüksiyonla ilgili bilgi sızdırmaması üzerine. Yani sızdırırsan kovulursun doğal olarak. Ondan bahsediyorum...

ben de gayet normal diyorum. sitem eder şekilde söylemişsin de anlam veremedim. 🙂

Yok yok yahu tabi ki de çok normal bir şey ben onu demiyorum. Dedim ya tarikat gibi diye onların benzerliğini açıklamaya çalışırken kullandım. Yoksa tabi ki de normal ona bir lafım yok.

peki içeri girmeden içerden birini nasıl tanıcaz? 😀

Eyes Wide Shut'taki gibi içeri sızacağız artık 🙄

Gelin bizim sete yedinci ayda diyeceğim ama bizi setten saymaz sizin okullarınız. 🙂

Gelin bizim sete yedinci ayda diyeceğim ama bizi setten saymaz sizin okullarınız. 🙂

Sizin set nasıl bir set 🙂

Tek mekanlı olacak bir filmin seti. Uzun metraj olacak film. Depo, garaj gibi büyük sayılır bir ana mekan içinde dört küçük mekan olacak (Ofis, mutfak, soyunma odası, soğuk oda). Hikaye bir market deposunda geçecek. Düşük bütçe, gerilla film organizasyonu olduğu için film seti sayılmaza getiriyorum şaka yollu ama normal bir film setinden daha organize ve ne yaptığını anlayan, bilen bir çekim süreci geçirmek için uğraşacağız.

Filmin sinopsisi şöyle:

Kaptan (Ünvan), Rafet, Cüneyt, Özgür ve Serkan bir hırsız çetesidir. Bir akşam bir market zircirinin ofisindeki para kasasını soymak üzere depoya girerler. Kaptan ve ekibi ofiste çalışanların olduğunu görür, kısaca sorguladıklarında sayım yaptıklarını öğrenirler. Hırsızlar vazgeçip çıkmaya karar vermişken market zinciri genel müdürünün personellere hemen dışarıya çıkmalarını söylediği telefon gelir. Çete endişelenir, personellerle beraber kısa bir süre daha bekleme kararı alırlar. Kaptan depo kapısından giren Gökhan'ı (Tamer'in (Market zinciri patronu) kardeşi) karşılar. Gökhan'dan Tamer'in ailesinin iki gün önce kaçırıldığını öğrenirler. Gökhan'ı arayıp Kaptan'ı tanıdığını belli eden Oğuz, Tamer ve Kenan'ın (Tamer'in ve eski ortağı, şimdi bir bankanın İstanbul Genel Müdürü) ailelerini kaçırmış, Kenan'ın çalıştığı bankanın bir hesabına fidye parasını yatırmalarını istemiştir. Ancak hesap hileli bir hesaptır ve bunun da geçmişe dayalı bir nedeni vardır. Rehinelerden biri olan Çetin (Kenan'ın kardeşi) Oğuz'un iki adamı Nedim ve Orhan tarafından depoya getirilir. Çetin'i ve Kenan'ın ailesinden diğer kaçırılanları Kaptan ve ekibi iki gün önce kaçırmıştır, sadece para karşılığı başka birinden aldıkları bir iştir bu. Oğuz Kaptan ve ekibini ortağı gibi görüyordur, Kaptan ve ekibinin depodan çıkmaları her an bir ihbarla karşı karşıya gelme durumundan ötürü risklidir.

Kaptan ve ekibi bu açmazdan kendileri kurtarmaya çabalarken Rafet de Kaptan'a karşı güvenini tüketir. Sürekli hatalar yapan Kaptan'a karşı ufak bir isyan başlar ve Kaptan gece bitiminde ekipten ayrılacağının kararını verdiğini söyler. Tamer ve Kenan'ın mazilerindeki banka dolandırıcılığı hikayesini, personellerden kurtulmak için fırsat yakalayan Kaptan'ın bunu değerlendirdiğini, Oğuz'un daha önce iki kez ekibine katılmayı denediğini, Tamer ve Kenan'ın sekiz yıl önce Kaptan'ın abisini öldürdüğünü, Oğuz'un herşeyi Betül'den (Tamer'in karısı ve eski ortağı) öğrendiğini gördüğümüz süreci geçtikten sonra finalde her şeyin bir plan olduğunu ve hepsinin psikolojik bir oyun olduğunu anlarız. Tamer ve Kenan ailelerine kavuşur, Oğuz parasını alır, Kaptan ve ekibi ise hedefine ulaşmış olur.

Not: Sinopsis yazmaktan nefret ediyorum.

Not 2: Projede bulunmak isteyen arkadaşlar nasıl bir katkıda bulunabileceklerini de yazarak Ö.M. atarsa senaryoyu paylaşırım, gerçek bir gerilla film organizasyonunda beraber çalışma fırsatımız olur. Detayları da ondan sonra görüşürüz.