Yanlış anlaşılmaz, her türlü eleştirileri ileteceğim ilgili mercilere.
Bunun dışında yapılan ve ortaya koyan üründe "bence" hiç bir özür olmaz ama açıklamamda fayda var.
Tasarımı yaparken yatay dergi fikriyle yola çıktık. Bunun "basılmaması" ve "sinema kadrajı" ekseninde karar verdik.
Hal böyle olunca tasarımda sıkıntılar doğuyor çünkü doğduğunuzda size uzatılan ilk kitap bile dikey.
Ayrıca tasarımı, profesyonel tasarımcıya yaptıramıyoruz çünkü tamamen gönüllü esasına dayanarak dergi ortaya çıkıyor. Sayılar ilerledikçe bizim gördüğümüz ve bize doğrudan gelen eleştirileri telafi yoluna gideceğiz.
Dergi ile düşüncelerini bu başlıktan, özel mesajla veya İstanbul Sinematek'e gelerek bizzat yaparsanız da çok yararlı olur.

Hehehe ben de taa 1. sınıftayken bizim o dönem ki son sınıflar sinema dergisi çıkartıyorlardı benden de web tasarımını ve kodlamasını yapmamı istemişlerdi, bir sayı sürdü derginin yayın hayatı. Bu dergi ile en büyük ortak noktası onlara da geniş kadraj (Ki onlar daha da geniş kullanmışlardı 16:9 olarak) sayfa tasarımıydı. Maalesef heyecanla karar verildiği kadar orijinal bir fikir olmuyor, tabi niyetiniz de orijinal olması da olmayabilir lafım yok ama bence normal dikey tasarıma geçmeniz sizin için de daha uygun olabilir. Çünkü genel okuma algısı bunu gerektiriyor, hem de emin olun göze daha hoş gelecektir. Yani öyle olmasa herhalde şu ana kadar Empire veya Total Film'in aklına çoktan gelip buna geçmiş olurlardı. Yani atom fiziği değil sonuçta, InDesign'de sayfa boyutu veriliyor en fazla.

Tabi ölçeğin dışında da yine de tasarımın üstüne düşmek gerekiyor.

Neyse tasarımı geçelim zaten konuşulmuş. Onun dışında da henüz okumadım ama boş vaktim de bir göz atacağım. Özellikle Düd'ün bir yazısı varmış merak ettim. O sayıya bakacağım kesinlikle.

Tasarım konusu en çok eleştiri aldığımız nokta ama derginin biçiminden çok içeriğiyle ilgileniyoruz.
Arşivlik bir dergi çıkarma amacıyla yola çıktık ve bu yoldan da pek sapmadık.
Sonuçta Sinematek bir eğitim kurumu ve kendi gördüğü sinemasal doğrular üzerinden de projeler üretmeye, aramaya, ürün ortaya koymaya çalışıyor.
Türk Sinemasındaki "körler sağırlar birbirini ağırlar" modunu yıkması da en büyük derdi. Bu derdi de kurumsal yayın olarak tek yapabileceği organ da dergi. Bunun yanında derginin eğitici yanı da çok ağır basıyor.
O yüzden derginin tasarımından fazla içeriğiyle, üslubuyla, köşeleriyle ve dosyalarıyla uğraşıyoruz.
Yorumlar için teşekkürler.
Umarım okuyan sayısı gün geçtikçe artar.

aslında genelde tasarımla ilgili eleştiri almanız da enteresan...sanki içini okumuyolar da kabına şöyle bi bakıyolar gibi hissediyor olsanız gerek...