güzel, konuyu okudum dilekçeyi daha okumadım, okuyunca fikirlerimi belirteceğim.
bunlar önemli ama direkt bakanlıklar yerine önce sinema dernekleriyle organize olarak yapsak daha güçlü bir etki elde etmiş olmayız mı?

Her Daim YanındayıM.Morpheus

Dünya ülkelerinde tanınan ayrıcalıklardan en önemlisi çekim ve yapım esnasında %20'ye varan vergi muafiyeti. Örneğin bütçesi 10 milyon dolar olan film %20 vergi muafiyeti uygulayan bi ülkede çekildiğinde, 2 milyon dolar o devlet tarafından geri iade ediliyor.

Bu kısmı tam olarak bilmediğim için soruyorum.
Vergi muafiyetinin %20 olması verilen verginin üzerinden %20 nin geri alınması demek değil mi?
Yani dediğin gibi bütçesi 10 milyon dolar olan bir filmden alınan vergi %20 olsa verilecek vergi 2 milyon onun %20 vergi muafiyeti 100 bin dolar etmez mi?

Ben bu şekilde biliyorum yanlışsa aydınlatırsanız sevinirim. Bizim devletimiz gibi herşeye vergi isteyen bir devlet dışında pek kimsenin %20 vergi alacağını sanmıyorum. Yani üstüne para vermiş oluyor.

Merak ettiğim için sormak istedim çünkü devam filmi açısında önemli bir miktar.

Ayrıca bişeyi daha sormak istiyorum filmden alınan vergi bütçesinden mi yoksa gişe gelirinden mi yoksa ikisinden mi alınıyor?

Film bütçesinin ne olduğunu biliyorum. Film için harcanan her kuruş bütçedir:
http://www.kameraarkasi.org/yapim/cekim ... butce.html

vergi muafiyeti:
http://www.spklisanslamasinavi.com/lisa ... duzey.html
http://www.ekodialog.com/kamu_maliyesi/ ... iyati.html

Verilen vergi üzerinden belli bir yüzdenin tamamı veya bir kısmını geri veriyor. Adı üstünde vergi iadesi almadan nasıl iade edecek.
Yani örneğin yanlış. 10 milyon dolarlı bir filmi %20 lik bir ülkede çektik diyelim. Sen o devlete 2 milyon dolar ödeyeceksin o devlettede dediki %40 vergi muafiyeti veriyorum. Sana geri 200 bin dolar ödenecek.
Senin örneğine göre %40 vergi muafiyeti olsa o zaman 10 milyon dolardan 4 milyon dolar verecek iyide nerede 200 bin nerede 4 milyon yılda 100 film çekilse o zaman o devlet sinemaya çalışacak.

Birde benim anlayamadığım verginin kazanılan para ve sahip olunulan mal mülk üzerinden alınıyor olması değil mi? Yani bütçe dediğin şey harcama, şu kadar para harcadın bu kadar para vergi vereceksin dünyanın hiçbir yerinde yok. Gişe geliri üzerinden örnek verilmesi gerekirmiyor mu?. Bütçede geçen tek vergi sigorta primi değil mi? Ekipmanları yeni aldın diyelim alırken kdvsi fln içinde veriyosun ayrıca vergi ödemiyorsun. Örneğindeki bütçe üzerinden veriglendirmeyi anlamadım.

Avusturya dediğinde bence Avustralya, yazını okudum Matrix Avusturya'da çekildi yazmışsın. Sanırım o yüzden Avusturya diyorsun ve verdiğin rakamlarda uyuyor.
http://www.imdb.com/title/tt0133093/

Konularına baktım yararlı bilgiler var ve bişeyler için uğraşıyosun, kesinlikle senin yanındayım yanlış anlaşılmasın. Ufak hataları ve yanlış noktaları düzeltmemiz şart çünkü bu dilekçenin muhattabının dilekçeyi ciddiye alabileceğini sanmıyorum dilekçe sayısı dikkat çekilecek ölçüde arttı diyelim, sürekli bir yanlış arayıp iptal etmenin yolunu arayacaklardır bu yüzden hatasız olmalı. Mesleğini bilmiyorum ama bence konun uzmanı bir avukatla görüşülmesi iyi olur.

Birde eklemek istediğim birşey var ülkemizde biletler üzerinden bence fazla vergi alınıyor. Bir sinema biletinde görmüştüm 16 madde sıralanmıştı. Sinema biletleri kişi başı 5 lira olsun zaten vergi muafiyetine vb. şeylere ihtiyaç olacağını sanmıyorum filmi izleyenlerden gerekli miktar kazanılır. Tabi bir doğru sayı bildirilirse, ilk verdiğin linkte bir örnek vardı galiba gorayla ilgili o durum kötü, öyle durumda zaten devlet para versede zarar etme riskin var.

(Yanlış anlaşılma olmaması için cümlelerimi dikkatle okumanı istiyorum, herhangi bir şekilde tartışma olsun ya da laf sokayım diye bişey yazmadım. Eğer hakaret olarak algıladığın bir yer varsa özür dilerim belirtmen yeterli. Çok uzun oldu kusura bakma 🙂 )

Dikkatini bişeye çekmek istiyorum Macaristanda harcamalarının yüzdesini alıyosun ödenen verginin değil yani o vergi muafiyeti değil.

forum linkleri kesiyor anlayamadığım şekilde, bu şekilde yazdım kopyalayıp yapıştırman gerekiyo kusura bakma
ekodialog.com/kamu_maliyesi/vergi_muafiyeti_vergi_istisnasi_tarhiyati.html

spklisanslamasinavi.com/lisanslama/index.php/spk_temel_duzey/vergi-muafiyeti-ve-vergi-istisnasi-nedir-spk-vergi-mevzuati-temel-ve-ileri-duzey.html

bütçe konusunda, eğer o kamerayı o filmi çekerken aldıysan onuda yazarsın öyle bir ayrım yok. "O film için harcanan her kuruş bütçedir." isterse senin torunların kullansın, mikrofonda bütçedir ışıkta. Bir tane ampul aldın diyelim o ampul bir daha kullanılmıyor mu sanıyorsun? Ya da kostüm. O zaman onları da bütçeye yazamazsın. Örnekleri uzatabilirsin çünkü platoda kullanılan çoğu şey kalıyor. Bu nedenle senin söylediğin gibi "Çünkü o aldığın ekipmanı sadece o filmde kullanmayacaksın, devamlı kullanacaksın yani yatırım yapmışsın sen" gibi bir bakış açısı olamaz. Montaj için anlaşmalarda geçerli olan meblağ yazılır istersen sen yap istersen başkası, elektrik faturası fantezi olur. Uzun metraj artık olay kısa film değil. Ciddi iş yapıyorsun yani artık. Sitede de var.
kameraarkasi.org/yapim/cekimoncesi/butce.html
kendi koyduğun ya da etrafında birilerinden duyduğun birşeylerle birisine öğren demek çok ilginç, galiba mesaj sayımdan dolayı böyle bir çıkarım yaptın ama bu tarz yaklaşımlarla birbirimizi kaybederiz. insan önce bilmeli sonra birisine öğüt vermeli bence, bu konuyla ilgili Leyla Özalp Bir film Yapmak kitabını öneririm. Hatta kitabın bir yerinde, kameranız sizin olsa bile o film sıfır maliyetle çekilmiş demek doğru olmaz gibi bir cümle var. Kurduğun cümlelerden hiç profesyonel bir sinema filminde görev almamışta, birkaç kısa film çekmiş gibi bir anlam çıkıyor. Kötü anlamda söylemiyorum durumu değerlendirmek için. Yani sana mı inanayım yapımcılık yapmış insanların sözlerine mi? Tartışmak için ya da negatif duygularla yazmıyorum öyle anlaşılabilir diye belirtmek istedim.

tam bir adım atmadan tanıdık bir avukata bir danışmak şart çünkü danışma parası isteyen çıkabilir. 🙂 Bir de en azından yapımcılığın gerçekten ne olduğunu bilen birisi ve ekonomiden anlayan birisi.

bütçe dediğin şeyin vergisi olmaz, o harcamadır. Harcanan yerlerden devlet vergi alır çünkü harcadığın yerler için kazançtır. Vergi dediğin sahip olunan mal mülk ve para kazanımlarından alınır. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum, vergi iadesi veya muafiyeti ne dersen de bütçe üzerinden değil bütçedeki harcamlarının vergileri üzerinden hesaplanır.
yazını okudum, filan ülke şu kadar harcamaya şu kadar vergi idaesi olduğunu belirtmişsin bu şu demek ekipmanı o ülkeden aldın kostümü oradan aldın her ülkenin kendi kdvsi var bu harcalamalarda devlete ödenen vergiden yüzdeyi geri alıyosun yani rakam bu durumda 10 milyonluk bütçenin %70 7 milyon yapar, ekipman giderleri oranın vatandaşı olan sanat ekibinin sigorta pirimi fln orada harcadığın bu 7 milyonun vergisi %20 kdv diyelim bir milyon dört yüz bin doları vergi bunun %20 si vergi muafiyeti olsun 70 bin geri alırsın. Bu da Türkiye'de çok iyimser bir rakam olur.

bilet vergileri o kadarla sınırlı değil benim bildiğim kadarıyla işin içinde eğlence vergisi o belediyeye gitmek üzere hizmet vergisi vs. vs. varda var. bunu sıkıştıralım araya diye yazmadım bu konuyla ilgilide ayrı bir çalışma tekrar yapılabilir. eğer bunları biz düşünmezsek kimse düşünmez görüldüğü gibi bizim içimizdende kaç kişi olduğumuz ilgiden belli. Burada önemli olan bir mantığın anlaşılması, elektrik faturalarında trt payı ödüyoruz. Her vergide alakası olmayan hizmetlere kuruluşlara para aktarılıyor. Bununla uğraşsak çoğu şey düzelir. sinemayla thynin belediyenin ne alakası var destek verseler bişey dememde, bunun gibi çok ayrıntı var. Düşünce sistemi düzelmesi gerek o yüzden yılmadan uğraşılmalı. (burasıyla ilgili kısmı konuşmadan geçsekte olur konuyu dağıtabilir dersen)

bunları art niyetli olarak değil, seni ve dilekçeyi daha iyi anlayabilmek için yazıyorum. bence ilgi görmemesinin asıl nedeni olmayacak dua olarak görülmesi, haklılarda devlet daha fazla vergi bulma arayışındayken, öncekilerden vazgeçmeyeceklerdir. Madem olmayacağını söylüyorsun neden konuşuyosun o zaman diyebilirsin. İlk adımı atalım, gerçekten eksiksiz ve sağlam olursa biz göremesekte belki ileride birileri bu çalışmayı referans olarak kullanır be sonuç alır. Olmayacak ama önemsiz değil. Anlayışın için teşekkürler.

(aynı mesajı ikinci kez yayınlamış, sildim konu sayfası iyice uzamaması için yanlış anlaşılmasın)

tamam da sen gidip 35 mm bi kamerayı şahsın adına alamazsın ya da dijital, diğer malzemeler de şirket için alınır kamerada. Eğer şahsın adına yapımcılık yapıyorsan şirket yoksa elbette şahsın adına alırsın. Önemli olan yapımcıdan çıkan paradır, o film için harcanan her para bütçedir.
bu konun elbette sette yapılmış yapımcılıkla alakası var, tecrübe sonuçta insan bir işi yapa yapa daha iyi öğrenir ve olayı eksiksiz bilir. yoksa üniden mezun ol direk genel müdür ol o zaman.

tecrübeli birisinin yardımı önemli derken iş tecrübesi ve sıfat açısından önemli, ülkemizdeki işleyiş belli en kral dilekçeyide yazsan kim diye mutlaka soracaklar o soru karşısında sağlam bir isim ya da kurumlar en azından bizi dinlenebilir birisi yapar. hala akrabaların önce işe yerleştirildiği bir yapımız var. hemde yol gösterir çünkü böyle bişeye ilk kez teşebbüs edildiğini sanmıyorum.

şimdi olaya Türk mantığıyla bakarsan elbette bir yere çıkamazsın bu ülkede şu kadar vergi indirimi şu kadar geri ödeme, şu kadar vergi kaçırırız diye bakmamaılsın. 30 milyon dolarlık projeyi taşımıyorlar matrix mesela 300 milyon dolarlıktı. Tek sebebi geri ödeme değil. Benim hesabımda belki rakamlar yanlıştır gece hızlı bir şekilde hesapladım uyuyabilmek için. Ama o masraflar işte Amerika daki ekibin ulaşım masraflarını karşılıyor. Yani aynı ülkede çekmiş gibi oluyor. Sebebi sadece para değil, farklı mekan çok önemli. Adamların yılda çektiği film sayısı ortada insanları çekmek için farklı mekanlar arıyorlar. Amerikada birde sistem oturduğu için iş saatleri çalışanların maaşları ödenecek sigorta primi belli diğer ülkelerde daha az maaş vereceksin daha az sigorta primi ve çalışma saatleri daha esnek, herşeyi kurala bağlamışlar hatta bir aksiyon sahnesi çekeceksin değil mi? Komite gibi birşeyleri var, oradaki insan ya da insan hazırdır diye onay vermeden çekemiyosun o adamda en ufak sahne için tekrar tekrar prova yaptırıyor. en az haftalarca bir çok film kamera arkasında da geçer bunu bulman kolay yani. Adalar trilyonlarla oyuncak gibi oynadığından Amerikada yoluncak kaz olarak bakması normal her devlet önce hazinenin çıkarını düşünmek zorunda demeyelimde devletin geleceği açısından önem vermeli. Bunlardanda kaçmak istiyorlar. Sadece para değil mesele.

öğüt vermen ilginç cümlem belirttiğim gibi art niyetli değil direk öğren demek büyük sorumluluk çünkü ikimizden birisi kamera konusunda bildiği yanlış o açık ve hani bunu ben söylemiyorum yapımcılık kitapları ve bu tarz işeri yapanlardan bildiğimde. hem bazı insanlar yanlış anlayabilir birbirlerine artislik yapıyorlar gibi ve konudan uzaklaşabilir, önce bu konu hakkında ne biliyosun diye sorup bildiklerimi dinleyip sonra öğren desen o zaman kimse burada tartışma var uzak duralım demez. sen kimsinde bana öğren diyosun demiyorum, derdim birisi bişey desede bende bişey diyim değil. ikimizde öyle olsak bu forumda ne işimiz var. Tavsiyelere hepimizin ihtiyacı var, insanız sonuçta, Yinede yanlış anlattıysam kusura bakma.

O fişlerle bizde az uğraşmadık 🙂

bir de dayanak olarak kullandığın şu: madem senin dediğin kadar az neden ülke değiştiriyorlar.
o zaman şunu merak ediyor insan madem senin dediğin kadar fazla neden sayılı film yurtdışında çekilmiş bütün filmler neden Avusturalya'da çekilmiyor?

biraz önce bir muhasebiciyle konuştum, senin dediğin fiş topladığımız zaman ki vergi iadesi, benim dediğim vergi muafiyeti, öyle anlattı olayı ama dediğim gibi yanılıyor olabilirim tam emin değilim konuyu sabote ediyomuş gibi görünmesin oran çok önemli bu konuda yarın öbürgün hayal kırıklığı yaşanabilir o yüzden net anlamaya çalışıyorum ki zaten ikimizden başkada katılan yok.

Bu arada bildiğim kadarıyla film işlerinde Gelir Vergisi muafiyeti de var diye biliyorum ben. Yani film çekildi bitti diyelim, bilmem kaç milyon lira gelir elde ettin, bunun için Gelir Vergisi ödeme durumunda kalmıyorsun, KDV konusunda ise çok emin değilim. Bahsi geçen Gelir Vergisi 18. madde şöyle;

Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Yani tabi ki iyice araştırılması gerekir ama böyle bir mevzu var.

vergi geri odemesi havalanindaki tax free mantigiyla calisiyor.yani Turkiye de film cekecek yabanci sirketler icin gecerli.Istanbul da sadece
beyoglu vergi dairesi bu konuda yetkili.ulkede yapilan harcima,fatura vs beyoglu vergi dairesine dilekce ile birlikte verildikten sonra
30 ya da 60 gun icersinde yabanci sirkete gondermekte.Dolayisiyla bu ulkeye para kazandirmak icin yapilan bir calisma.vergi geri odemesi vs
turk sirketler icin gecerli degil.Oyle olsaydi ulkede donen butun kara para aklanir ve hollywood olurdurk.ulkelerin cogunda tax incentive var
ve oranlari degisiyor.filming tax incentive yazarsaniz google a detayli gorebilirsiniz.amerika da ise her eyalette farkli