Forum

Filmekimi Başlıyor
 

Filmekimi Başlıyor

7 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
1,969 Görüntüleme
(@kaydirakliyilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Sinemaseverler için bulunmuycak bir fırsat olduğunu düşündüğüm Filmekimi başlıyor.

10-16 Ekim arası düzenlenecek Filmekimi’nin programında Altın Palmiye’li ‘Sınıf’tan Woody Allen, Wim Wenders, Hayao Miyazaki gibi ustaların son filmlerine sinemaseverlerin merakla beklediği 21 film yer alıyor. Gündüz seansları 3.50 YTL

Körlük (Blindness): Çarpıcı ‘Tanrıkent’in yönetmeni Fernando Meirelles’in imzasını taşıyan film, bu yılki Cannes’ın açılış filmiydi. Nobel’li yazar Jose Saramago’nun ünlü romanından uyarlanan film, herkesi kör eden bir salgınının hızla yayıldığı modern bir kentte salgından etkilenmeyen bir kadının öyküsünü anlatıyor. Başrolde Julianne Moore ve Gael GarcÌa Bernal var.

Gomorra: Matteo Garrone’nin Cannes’dan Jüri Büyük Ödül’yle dönen filmi, birbirine bağlanan beş öyküden oluşan epik mafya öyküsü.

Sınıf (Entre Lis Murs): Laurent Cantet’nin Altın Palmiye’li filmi edebiyat öğretmeni François Begaudeau’nun yarı-özyaşamöyküsel romanından uyarlandı. Paris’te bir ortaokulda geçen filmde başroldeki öğretmeni Begaudeau’nun kendisi canlandırırken filmde rol alan gerçek ortaokul öğrencilerinden biri Türk.

Beşir’le Vals (Waltz with Bashir): Uzun metrajlı bir animasyon belgeseli olarak türünün tek örneği sayılabilecek savaş karşıtı film, izleyiciyi 20’li yaşlarında İsrail ordusunda askerliğini yapan yönetmen Ari Folman’ın gözünden 1982’deki ilk Lübnan savaşına ve Sabra-Şatila katliamına götürüyor. Bu yılki Cannes’da hayli ses getirmiş ve ödül alamaması şaşırtmıştı.

Palermo’da Yüzleşme (Palermo Shooting): Alman punk grubu Die Toten Hosen’ın solisti Campino’nun yanı sıra Dennis Hopper, Lou Reed, Patti Smith ve Milla Jovovich gibi yıldız isimlerin rol aldığı Wim Wenders filmi dünyaca ünlü bir fotoğrafçının Düsseldorf’tan Palermo’ya yolculuğunu konu alıyor. Metafizik öğelerle bezeli bir gerilim.

Küçük Denizkızı Ponyo (Ponyo on the Cliff by the Sea): Animasyon efsanesi Miyazaki’nin son harikası, beş yaş grubuna yönelik olmasına karşın Venedik’te ana yarışmada yer aldığı için ufak çaplı bir polemik konusu olmuştu. Çıkış noktası Andersen masalı ‘Küçük Denizkızı’ olan film, insan olmak isteyen Japon balığı Ponyo ile arkadaşı beş yaşındaki çocuk Sosuke’nin öyküsü.

Zamanın Külleri (Ashes of Time): Antik dönemde Çin’de geçen aşk, hafıza ve ölüm üzerine epik bir melodram olan 1994 yapımı ‘Zamanın Külleri’, usta yönetmen Wong Kar-wai tarafından 14 yıl sonra yeniden kurgulandı, renklerini iyileştirdi, müziğini elden geçirildi ve süresini yedi dakika kısaltıldı.

Cenova (Genova): Sağlam politik filmleriyle tanınan Michael Winterbottom’ın son filmi ‘anneleri ölünce hayatlarında yeni bir sayfa açmak adına babalarıyla birlikte Cenova’ya yerleşen iki kız kardeşin öyküsünü anlatıyor. Dokunaklı filmin başrolünde Colin Firth var.

Lorna’nın Sessizliği (Le Silence de Lorna): Dardenne kardeşler, kameralarını Avrupa’daki kaçak göçmenler sorununa yönlendiriyor. Cannes’da senaryo ödülü alan filmin merkezinde genç Arnavut kız var.

Daima Mutlu (Happy-go-lucky): Mike Leigh’in Altın Aslan’lı ‘Vera Drake’den sonra çektiği ‘Daima Mutlu’, Blair sonrası Londra’sında geçen, adı gibi mutlu ve neşeli bir film. Başrolü üstlenen Sally Hawkins, Berlin’de en iyi kadın oyuncu seçilmişti.

Rüya (Dream): Koreli usta Kim Ki-duk, yine kamerasını insan ilişkilerindeki iletişimsizliğe yöneltiyor. Hayaller, hafıza ve aşk üzerine.

Eve Dönüş (When A Man Comes Home): Thomas Vinterberg’den aşk ve aile bağlarının karmaşıklığı hakkında sıradışı bir komedi. Yıllar sonra doğduğu küçük taşra kasabasına geri dönerek her şeyi alt üst eden dünyaca ünlü bir opera sanatçısının hikâyesi.

Standard Operating Procedure: Oscar’lı yönetmen Errol Morris’in yönettiği, Ebu Garip’te çekilen işkence fotoğrafları ve bu fotoğrafların ardında yatan işkenceye yeniden canlandırmalarla odaklanan tüyler ürperten bir belgesel. Screen Daily dergisinin yorumu: Irak hakkındaki en iyi belgesellerden biri.

O’Horten: Bent Hamer’ın Cannes’da Belirli Bir Bakış’ta gösterilen filmi ‘O’Horten’de ölüm temasını, 67 yaşındaki makinist Odd Horten’ın melankolik ve mizahi dünyası üzerinden ele alıyor.

Chelsea on the Rocks: Amerikan bağımsızlarının usta ismi Abel Ferrera’ın imzasını taşıyan belgesel, bohem New York’un alâmetifarikası, bir zamanlar sanatçılar ve marjinaller için dokunulmaz bir vaha olan efsanevi Chelsea Otel’i konu alıyor. Chelsea’de kalan isimler arasında Burroughs, Sartre, Bukowski, Kubrick, Dylan, Edie, Hendrix de var.

Tabu (Towelhead): Ünlü TV dizisi ‘Six Feet Under’ın yaratıcısı ve ‘Amerikan Güzeli’nin senaryo yazarı Alan Ball’un ilk filmi. 13 yaşındaki Arap kökenli bir kızın gözünden Amerika’da ırkçılık ve bağnazlığı gözler önüne seren filmde Summer Bishil, Aaron Eckhart ve Toni Colette rol alıyor.

Tıkanma (Choke): ‘Fight Club’ın yazarı Chuk Palahniuk’un aynı adlı romanından uyarlanan ‘Tıkanma’, modern aile’yi ve bencil toplum düzenini yerden yere vuran, sivri bir komedi-dram. Clark Gregg’in yönetip başrolünde oynadığı film, Sundance Fillm Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Denizkızı (Mermaid): Moskova’nın modern yüzünü ‘Amelie’ye benzer bir görsel tarzla işleyen film, Sundance’te Dünya Sineması kategorisinde en iyi yönetmen ve Berlin Film Festivali’nde FIPRESCI ödüllerine layık görüldü. Anna Melikyan’ın ikinci filmi.

Limon Ağacı (Lemon Tree): Yönetmen Eran Riklis’in Berlin’de izleyici ödülü kazanan ‘Suriyeli Gelin’den sonra çektiği film, limon ağaçlarını korumak için İsrail devletiyle mücadeleden sakınmayan Filistinli bir dul kadının hikayesi. İronik ve iyimser bir dram.

Donmuş Irmak (Frozen River): İnsan kaçakçılarının gerçek öykülerinden esinlenen çarpıcı bir dram. Sundance’de Jüri Büyük Ödülü kazanan filmi Courtney Hunt yönetiyor.

http://www.vimeo.com/firarland
http://www.flickr.com/photos/firarland/

 
Gönderildi : 23/09/2008 4:18 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Abi Süper!
Tıkanma geliyor!
Körlük çekilmiş! Bilmiyordum. Hem de Tanrıkent'in yönetmeni... Gael Garcia Bernal diyor bir de!
Ama İstanbul'da! Of!!!

 
Gönderildi : 23/09/2008 4:22 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Sam Rockwell'den de şahane Victor Mancini olur yalnız!

 
Gönderildi : 23/09/2008 4:23 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Şimdi baktım da filmlere, Körlük'ün fragmanı beni çok heyecanlandırmıştı ama çok kötü eleştiriler aldı..

Programın geri kalanına da baktım ama pek heyecanlanmadım nedense, genelde pek takip etmediğim isimler..

Körlük'ü soktun ama kafama şimdi Fırat gitsem mi acaba ya.. Ama Gala ya, hayatta gitmem çok pahalı..

Cenova'yı düşünüyorum ben..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 23/09/2008 4:25 pm
(@kaydirakliyilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Körlük ün traileri güzel görünüyor gidilmeli bence. Yönetmende kendini ispat etmiş zaten...

Şayet ben körlük ve küçük deniz kızı ponyoyu kafaya koydum.

http://www.vimeo.com/firarland
http://www.flickr.com/photos/firarland/

 
Gönderildi : 23/09/2008 5:29 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

Körlük! Yuppi! Umarım gelir diyordum bu film, enfesto! Çok sağol Firar. Ah nefis bir romandı, acep filmi nasıl olacak. Bak nası heyecan yaptım.

Yahu yuh, gala 15 milyon! Oha!

 
Gönderildi : 23/09/2008 11:08 pm
(@kaydirakliyilan)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Saf gibi geç kaldım biletleri almak için.(1 hafta öncesinden gitmeme rağmen) Hiç aklımda olmayan filmlere gitmek zorunda kaldım gidipte boş dönmemek için 🙂 paşalar gibi gittim 3 bilete 19 ytl verdim kazığımı yedim şimdi günlerin gelmesini bekliyorum.

O'Horten
Limon Ağacı
Donmuş Irmak sadece bunlara bilet bulabildim 🙂

Gidip kapıdan alıp girerim diye düşünenler varsa malesef artık çok geç.

http://www.vimeo.com/firarland
http://www.flickr.com/photos/firarland/

 
Gönderildi : 04/10/2008 8:27 pm
Paylaş: