KAMERALI ADAM
"BEN SİNEMA-GÖZ'ÜM. BEN MEKANIK GÖZ'ÜM. BEN MAKİNEYİM; DÜNYAYI SADECE GÖREBİLDİĞİM KADAR GÖSTERİRİM...
BİZ GÖRÜNTÜ USTALARININ VE GÖRÜNEN HAYATIN DÜZENLEYİCİLERİNİNİN TEK İŞİ BU. BİZLER SÖZCÜKLERİN VE SESLERİN EFENDİSİ, KURGULANMIŞ HAYATIN VİRTÜYÖZLERİYİZ.
Bu film, senaryosu dahil her aşamasıyla, başta tek bir kişinin deneysel zekası ve bir grubun başkalarına örnek olmak için verdiği karşılıksız mücadelenin bir ürünü.
Filmin yapımında sinema tarihinin her türlü başarısının yanında, bir kameranın yapabildiği muhteşem değişiklikleri de görebilirsiniz.
Sanatsal drama alanında bilinen teknikleri değiştiren, hatta yıkan bir film olarak Kameralı Adam, aynı zamanda sinema ve sinema tarihine bir tür saygı olarak kabul edilmelidir. 1928 yılında Dziga Vertov, dönemin hakim sinema anlayışını baştan sona değiştirmek için yeni ve ayakları yere basan bir sinematografik düşünce geliştirmeyi dener.
Bu nedenle, Kameralı Adam, daha çok bir simge niteliği taşıyacaktır.
Bu simgenin temsil ettiği görüşler şöyle sıralanabilir: Vertov sineması senaryoya karşıdır; diyalog ve açıklama imlerine karşıdır; rol yapan oyunculara ve yapay dekora karşıdır. Kısacası, edebiyat ve tiyatro gibi diğer sanat dallarının gölgesinde kalmış, bağımlı bir sinemaya karşıdır.
Vertov için sinema, hayatı olduğu gibi yansıtmalıdır.
Sinema arzu edilen ya da hayali yaşamların iliştirildiği bir sanat değildir.
Geleneksel sinema anlayışının "sine-dram" adını verdiği anlayış, Vertov'da yerini "sinema-göz" kavramına bırakır. Zira ona göre sinema, kendi özgün ve bağımsız "bakış"ına sahip olmalıdır ve evrensel bir dil keşfedilmelidir...
Kameralı Adam, işte bu heyecanları yansıtacak bir film olarak çekildi.
KAMERALI ADAM FİLMİNE EK OLARAK FİLM ÜZERİNE ÇÖZÜMLEME BÖLÜMÜ VARDIR. 67 dak. S
Hazırlayan ve yöneten: Dziga VERTOV ,
Şef Operatör: M. KAUFMAN
Montaj Yardımcısı: E: SVILOVA
..............................
YAŞASIN MEKSİKA !
Yaşasın Meksika, Eisenstein'ın “bitmemiş başyapıt”ıdır.
Eisenstein, yapıtlarında uzun süre birlikte çalıştığı yardımcı yönetmen Grigori Aleksandrov ve görüntü yönetmeni Edvard Tisse ile sesli filmi incelemek için gittikleri yurtdışı gezisinde, A.B.D'li yazar Upton Sinclair ile Meksika'da bir film çevirmek üzere anlaşır.
Yapımcılığı üstlenen Sinclair, politik kaygılar sonucu yapımı durdurur ve filmin dördüncü bölümü çekilemez. Eisenstein, filmin negatiflerini ele geçiremediği için kurgusunu da yapamaz. Yaşasın Meksika, Amerika kıtasının bulunuşunun çok öncesinden başlayıp 1930'lara dek uzanan bir destandır. Eisenstein, öyküler arasında kronolojik bir sıra gözetmeden, çekim sırasında rastlantılara ve buluşlara açık bir senaryo ile çalışmıştır. Yaşasın Meksika'nın en önemli özelliği, görüntülerin olağanüstü güzelliği ve yönetmenin erotizme en çok yer verdiği yapıtı olmasıdır.
Yapıt bir önsöz, dört öykü ve bir sonsözden oluşmaktaydı.Birinci öykü “Sandunga”, Meksika'nın henüz anaerkil dönemini yaşayan en eski uygarlığında, Concepcion'un genç kızlığa adım atışını, nişanlısını seçebilmek için çeyiz düzmesini ve ana oluşunu anlatır.
İkinci öykü “Maguey”, Porfirio Diaz diktatörlüğü dönemindeki yoksul köylülerin ayaklanmasını ve bunların acımasızca öldürülüşünü ele alır. Üçüncü bölüm “Fiesta”da İspanyol sömürgeciler dönemindeki yaşam canlandırılır. Dördüncü bölüm “Soldera” çekilemeyen bölümdür; 1910 Meksika Devrimi ve kadınların devrimde oynadıkları rolü yansıtmaktaydı.
Sonsöz, filmin çevrildiği günlerdeki Meksika'nın geleceğe dönük yüzünü yansıtır.
Bu arada, ölüm ile yaşamın bir arada ele alındığı; ölümün yaşamı, yaşamın ölümü izlediği “Ölüm Günü “ şenlikleri de anlatılır. Kurgusunu yapamadığı ve çekilemeyen bölümüyle, “bitmemiş başyapıt”Yaşasın Meksika'a, Eisenstein'a derin acılar verir.
Görüntü ve sesleri Digital Kültür tarafından onarılan yapıt, eksiksiz çeviri ve duru bir Türkçeyle sunulmaktadır.
84 Dak. S/B
Yönetmen .....................S. M.Eisenstein
Senaryo.........................S.M.Eisenstein
Yardımcı Yönetmen......... G.Aleksandrov
Görüntü Yönetmeni..........E. Tisse
Kurgu...........................Jay Leda
Oynayanlar:
Isabel Villasenor..............Maria
Martin Hernandez............Sebastian
Ayrıca, amatör oyuncular, Meksika'nın çeşitli yörelerinin halkı,
Tetlapayac çiftliğinin sahibi Julio Saldivara ile muhafızları,
boğa güreşçisi David Liceaga kendi rollerini canlandırmışlardır.
.......................................
Altın Çağ
Altın Çağ, sinema tarihinin başat yapıtlarından biridir. Luis Bunuel'in senaryo çalışmasına sürrealist dostu Salvador Dali'nin yaptığı katkılarla oluşan bu film, Bunuel'in elli yıl boyunca çekeceği tüm filmlerde kendini duyumsatır. Düşlerin kullanımı, filmin içine yerleştirilen zeka ürünü gerçeküstücü sahneler, bu filmden sonra Bunuel sinemasının temel özellikleri olacaktır. Bunuel bu filminde daha sonra sık sık yapacağı gibi, bir bilim adamı tavrıyla din, kutsal aile ve burjuva ideallerini, cinselliğin yavan sözlerin, süslü fantazilerin ötesinde yatan, dört duvar arasına sıkıştırılmış kanlı gerçekliğini irdelemiş, insanlığın ve kapitalizmin iki yüzlülüğünü, sinemaya rahatlamak, uyuşmak ve aptallaşmak için gelen seyircinin yüzüne çarpmıştır. Luis Bunuel'in tarihsel bir hesaplaşmayı bu yapıtı aracılığıyla gerçekleştirmesi Altın Çağ'ın elli yıl boyunca yasaklanmasına neden olmuştur.
..............................
ANA
Dünya edebiyatında toplumcu gerçekçilik akımının öncüsü Maksim Gorki’nin, dünyanın tüm dillerine çevrilen ünlü romanı ANA, Sovyet sinema ustası Vsevolod Pudovkin tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Rus Çarlığı’na bağlı patronların fabrika ve atölyelerinde koşullar son derece zor ve acımasızdır.
Yaşlı Vlasov, içinde bulunduğu durumu alkolle unutmaya çalışır.
Karısı ise gelişmelere karşı çaresizdir. Oğul Pavel, devrimci çalışmaları nedeniyle tutuklanır ve mahkum edilir. Tüm bu altüst oluşlar Pavel’in anasının bilincinde bir sıçrama yaratır. Ve Ana da, oğlu Pavel gibi sınıf mücadelesine katılır; işçi sınıfının birliği ve kurtuluşu için mücadeleye öncülük eder. Pudovkin, Maksim Gorki’nin romanındaki sevecen ve sıcak üslubu, ustalıkla sinemaya taşımıştır.
Görüntü ve sesleri Digital Kültür tarafından onarılan yapıt, eksiksiz çeviri ve duru bir Türkçeyle sunulmaktadır.
87 dak. S/B
Yönetmen : V.Pudovkin
Senaryo : V. Pudovkin
Nathan Zarki
Görüntü Yönetmeni : Anatoli Golovniya
Müzik : Tikon Krennikov
Oynayanlar: Vera Baranovskaya........Ana
Nikolay Batalov...........Pavel
....................
Ve daha bir çoğu için : http://www.digitalkultur.com/catinfo.asp?slmt=1&mrk=&cid=34
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Bu filmlerin telifi yok sanıyorum.. buradan rapid linkleri paylaşılabiliter gibi.
Dediğin doğruysa kapitalizme vurulmuş güzel bir tokat olur. İçi gibi dışı da yakar.
“Yaşasın Meksika”yı izliyordum. Eskilerin deyişiyle Ayzenştayn şöyle bir şeyden bahsediyor:
Yerli halk her sene bir kutlama yapar. İsa’nın doğuşunu ve İspanyol kolonist Cortez’in Meksika’ya 1600’lü yıllarda medeniyet getirişini (işgal edişini) aynı anda kutlarlar. Pagan inanışlarının bir anda yerle bir edilip, zorla Hıristiyanlaştırılmalarını protesto ederler bir bakıma, İsa’nın çarmıha gerilişinin temsili ile. Görüntülere bakılırsa hiç de hristiyanlığı benimsemiş görünmezler. Papaz yapılmış, rahibe yapılmış yerli insanların üzerindeki dini kıyafetler komik ve aynı zamanda acıklı bir duruş sergiler. Problemleri İsa ile değil, kendilerine yapılan baskı, zulüm, işkence ve öldürmeler sonrasında inanışlarından, kültürlerinden vazgeçirilmek zorunda kalışlarından dolayıdır.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer