Forum

Gece Çekiminde Kumlanma ve Işık Hakkında Bilgi

32 Gönderi
10 Üyeler
0 Reactions
7,338 Görüntüleme
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Sizden bir ricam var. Konu içeriği değiştiğine göre ve sadece kumlanmadan değil ışıktan da bahseder olduğumuza göre konu başlığını "Gece Çekiminde Kumlanma ve Işık Hakkında Bilgi" şeklinde değiştirebilir misiniz? Ararken bulmak kolay olsun.

Piyasadaki standart ampullerle profesyonel olmasa da işinize yarayacak ışıklar yapabilirsiniz. Alacağınız ampulün Kelvin değerini aşağıdaki grafiğe bakarak bulabilirsiniz. Olabildiğince natural white daylight yazanlardan alın. Üzerlerinde Kelvin olarak 5500-6500 arasında değerler olursa iyi olur. Onların önüne jel/filtre koyarak renk vb değişikliği yapılır.

Bir de Worklight denen ayaklı halojenler var ve ben bir ara kullandım. Işıkları sarıya kaçıyor (2100-2500 Kelvin) ama önüne beyaz perde ile amatör için en hesaplı çözüm. Ayrıca çok da güçlüler. 100TL civarındadır en fazla bugün sanırım. 2 x 500 olanını Ankara Ulus'ta 65 TLye görmüştüm zamanında.

Aklınızda olsun: Kelvin değeri farklı ışıkları karıştırarak birarada kullanmayın.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 29/08/2012 3:45 am
(@ilkersn)
Gönderi: 0
 

iki tane 500watt lık aldım 20tl toplamda ampulleri halojen 500w lık tekfen ampul kullanırsanız en iyisidir onlarda 1.5 ytl.

1000wattlık alırsanız 17 tl. iç ve dış çekimler için gerçekten halojen çok rahatlıkla kullanılıyor ısısına dayanabilirseniz. bide önüne biz aydınger kağıdı koyuyoruz fazla yaklaştırmazsanız sorun olmaz ışığımızıda yumuşatmış oluyoruz gayet rahat...

filmleriniz için müzikler

Son Kısalarımız: tesir Kader Eris
Kısa filmlerimiz, ücretsiz müzikler ve kendin yap videoları

 
Gönderildi : 29/08/2012 4:52 am
(@ilkersn)
Gönderi: 0
 

ek olarak frugal filmmaker var youtube da ayaklarıda onun yaptığı gibi pvc borudan yapabilirsin.

filmleriniz için müzikler

Son Kısalarımız: tesir Kader Eris
Kısa filmlerimiz, ücretsiz müzikler ve kendin yap videoları

 
Gönderildi : 29/08/2012 5:01 am
(@bager)
Gönderi: 0
 

Dostum pek anlamış gibi gözükmüyorsun, sana basit bir yöntemle anlatayım. Diyafram gözbebeğimize benzer. Göz bebeklerimizi kontrol edemezsekte; yüksek ışıkta kısar, düşük ışıkta ise daha çok açarız. İşte diyafram dediğimiz şey tamda budur. Objektifin içindeki diyaframı ışığı ayarlamak için kullanırız. Loş ortamda çekiyorsak, görüntü karanlıksa diyaframı açarız, çok aydınlıksa ve ışıklar patlıyorsa diyaframı kısarız. Diyaframın en fazla ne kadar açılabileceğinin değeri, lenslerin hemen üzerinde yazar. (1:3.5 1:1.8 gibi) Bu kesirlerin değeri arttıkça, yani paydadaki 1.8 3,5 gibi olan değer azaldıkça, diyaframın o kadar açılabileceği, yani daha düşük ışıkta da çekim yapabileceğini anlamalısın. Diyaframın bir etkisi de alan derinliği üzerindedir. Diyaframı açtıkça, alan derinliği daralır. Yani diyaframı açtıkça, netleyebildiğimiz alan bir o kadar daralır. O yüzden pek fazla diyaframı açmamaya özen göstermelisin. Işık kullanmalısın yani.. İşte benim tükendiğim noktada burası : ) Sanırım Düd'te ışıktan anlamıyor. Eğer Fulgura'nın vakti varsa ışık konusunu detaylıca açıklarsa epey makbule geçer...
Haa birde hatırlamışken, Shutter speed olayı var. Yani kameradandaki enstantane( umarım doğru yazmışımdır ) hızı. Ne kadar yüksekse, videodaki karede o kadar güzel ve net olur. İstersen bunu testte edebilirsin, Enstantane hızı yüksek olan bir videoda kameradaki durdurma tuşuna bas, netliği gör. Ama elbette bu olayın birde dezavantajı var ne yaızk ki. Shutter speedi artırdıkça motion blur dediğimiz karelerin bulanık ve kaymış olması durumu azalır, ama ışık da azalır, görüntüde kararır. Enstantane hızını azalttıkça, ışık da artar, görüntüde aydnlanır. Ama motion blur artar. Bakma ben pek kavramcı değilim, yinede anlaşılsın diye yazıyorum motion falan takma sen 😀
Hareketli sahnelerde enstantane hızını artırmak görüntü kalitene pozitif olarak yansıyacak. Ayrıca ağır çekim çekerken de yüksek enstantane hızıyla çekim yapmak, görüntü kalitesi açısından önemlidir. Düşük ışıkta çekim yapıyorsan, -ki öylye yapıyorsun sen sanki-görüntüyü aydınlatmak için enstantane hızını düşürmelisin. Birde saniye hızında ifade edilir bu hız. 1/60 , 1/100, 1/1000, 1/2000 şeklindeki bu ifadeleri, manuel olarak kontrol edebileceğin kamerandan ayarlayabilirsin. Kolay gele...

Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...

 
Gönderildi : 29/08/2012 6:39 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Haa birde hatırlamışken, Shutter speed olayı var. Yani kameradandaki enstantane( umarım doğru yazmışımdır ) hızı. Ne kadar yüksekse, videodaki karede o kadar güzel ve net olur.
şimdi aga yanlış hatırlamıyorsam ilker canikligil bu shutter speed i saniyede geçen kare sayısının 2 katı kadar olmasını tavsiye ediyordu yani fps 25 çekiyosan shutter speed 50
fps 30 da çekiyosan shutter speed 60 gibi.

sanırım bunu da tv çekimlerindeki görüntülenmenin mantığından hareketle önermişti diye hatırlıyorum, yani tvler saniyede görüntülenen 50 karenin yarı yarıya göstererek dalgalanmayı önlüyomuş tabi buraları tam anlamadığımı şimdi anlatmaya çalışınca daha iyi anladım 😀

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 29/08/2012 1:37 pm
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Enstantane ayarının fps değerinin yarısı (rakam olarak iki katına denk gelir) olmasının nedeni sinema teknolojisinde kullanılan shutter donanımının genelde standart olarak 180 derece olmasıdır. Yani her karenin ışık yakalama hızı böyle belirlenir ve bu da sinemanın kendine has bir görsel özelliğe sahip olmasına yol açar. 24p çekim yapılıyorsa 48 seçilmeli ki DSLRlerde yoktur. O nedenle 25p seçip 1/50 çekmek en yerinde olanı. Bunun nedeni TV teknolojisi değil. Orada söz konusu olan şey elektrik frekansının 50Hz olması ve o nedenle TVlerde kullanılan değerin buradan alınması. 1/50 çekerseniz Türkiye'de kullanılan şebeke gerilimi frekansına denk olacağı için floresan lambalar başta olmak üzere elektrikli tüm donanımlarla olası girişim durumları en aza inecektir.

Buna karşın bu gibi floresan vb durumlarının söz konusu olmadığı yerlerde, örneğin açık havada, ya da karanlık iç mekanda çok abartmadan 1/30'a dek düşmek ya da 1/250ye çıkmak korkulacak birşey değil. Hareket eden nesnelerin görünümü dışında (en sık görülen durum uçan kuşların kanatları) genel görüntüde farkedilebilecek bir durum olmuyor. Yani bu işte hiçbir şey olmaz diye kestirilip atılmamalı. Neyi ne zaman ve nasıl kullanacağınızı bilirseniz yapın. 1/30 da 1/300 de çekebilirsiniz.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 29/08/2012 5:17 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

teşekkürler Fulgura, o 180 derece meselesi havada kaldı biraz bi de ışığı kendimiz yaparsak halojen lambalar ya da kırmızı kafa vs. o zaman da mı bu 2 katı meselesine dikkat etmek lazım gelir ki? yani elektrik şebekesi yüzündense o zaman da dikkat etmek lazım gibi geliyo ama emin olamadım.

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 29/08/2012 8:08 pm
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

BU ışık yaparken dikkat edilecek birşey değil. Çekim yaparken dikkat edilecek bir şey. Eğer kastın zaten o ise çok değişen birşey yok. Yani yapacağın ışık da zaten Türkiye'deki şebeke gerilimi olan 50Hz ile çalışacağı için kullanılan TV ekranları, ışıklar vb herşey aynı frekansla kırpışacaktır. Sen 25p 1/50 çektiğin sürece değişen bir durum yok.

Bu arada ekleyelim: Bütün bu dikkate rağmen birçok şey tam standart olmadığı için 1/50 seçseniz bile bazı floresanlı ortamlarda yine girişim olabilir.Her seferinde çekerken dikkat etmek lazım.

180 derece olayı mekanik bir durumu anlatır. Filmli kamerada film şeridi akarken her karenin ışık almasını yani pozlanmasını sağlayan döner bir parça vardır. Yani yarım daire şeklinde bir parça (shutter) belli bir hızda dönüp durur. Parça yarım daire biçiminde olduğu için 180 derece shutter denir. Farklı derecelerde de çekim yapmak mümkün ama genelde standart bu. O parça 24 kareden her birinin 1/48 enstantane ile pozlanmasını sağlar. Yani film çekimi dediğimiz şey saniyede 24 kare fotoğraf çekerken, her fotonun 1/48 hızında ışık almasını sağlamak demek. Farklı da yapsan olur ama hareket bulanıklığı denen şey değişir ve bunun da sinematik görüntünün sadık kalınması gereken bir özelliği olduğu yönünde genel bir inanç ve gelenek var. Bizler de 25p ya da 24p çekerken 1/50 ile, 30p çekerken de 1/60 ile pozlamaya gayret ederiz. Elektrik şebekesinin 60Hz olduğu ülkelerde (Tüm Kuzey Amerika) 30p 1/60 olmalı.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 29/08/2012 10:56 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

evet çekim yaparkenki shutter ayarını sormuştum, aynı şebekeden dolayı ışıklandırmayı nasıl yaparsak yapalım yine aynı durum geçerli(x2), çok teşekkür ederim.

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 29/08/2012 11:01 pm
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Rica ederim. Aslında x2 değil de /2 oluyor. Kulağa ters gelebilir ama rakam iki katı olsa da değer olarak yarısıdır. 1/25 film çekiyorsan 1/50 pozlama yapacaksın. Her kare saniyenin 25te birini gösterecek, saniyenin 50'de biri kadar pozlanacak. Shutter için aşağıdaki sayfayı incelemenizde yarar var.

http://www.surfacedstudio.com/tag/shutter-angle/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 29/08/2012 11:03 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

bir matematikçi olarak bu kesirli ifadeleri nasıl da gözden kaçırmışım, tekrardan teşekkür ederim, sayfayı inceleyeyim bakayım 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 29/08/2012 11:11 pm
(@tolga-depo)
Gönderi: 0
 

Yüksek wattlı projektörler, kırmızı kafalar falan kullanımı daha doğrusu kontrolü zor ışık kaynakları. Yumuşatması ayrı dert, yer değiştirilmesi ayrı dert amatörler için. Konudan sapıyor muyuz bilmiyorum ama ışık konusunda baştan pes etmemek için wattı ayarlanabilir ışık kaynakları, yumuşak ışık kaynağı olan, titremeyen florasanlar ve çin lambaları tercih edilmeli. Işıklandırmada fon ve konu ayrı ışıklandırılır tezini de destekler bu yumuşak ışık kaynakları.

Bu arada bu yazdıklarımın çoğu gece kapalı mekan çekimleri deneyimlerinden çıkanlar. Açık alanda gece çekimi deneyimim olmadı hiç. Güçlü ışık kaynakları bir mesafeden koyulursa gece çekiminde işe yarar bildiğim kadarıyla ama devamlılığı yine maharet ister.

 
Gönderildi : 29/08/2012 11:40 pm
(@mertpervin)
Gönderi: 6
Başlığı açan
 

bir çok yeni şey öğrendim ve öğreniyorum. mesela diyaframın açık olmasının net alan derinliğini azaltacağını öğrendim ve ışık kullanmanın bir zorunluluk ve ne kadar önemli olduğunu anladım. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

 
Gönderildi : 30/08/2012 2:58 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Yüksek wattlı projektörler, kırmızı kafalar falan kullanımı daha doğrusu kontrolü zor ışık kaynakları. Yumuşatması ayrı dert, yer değiştirilmesi ayrı dert amatörler için. Konudan sapıyor muyuz bilmiyorum ama ışık konusunda baştan pes etmemek için wattı ayarlanabilir ışık kaynakları, yumuşak ışık kaynağı olan, titremeyen florasanlar ve çin lambaları tercih edilmeli. Işıklandırmada fon ve konu ayrı ışıklandırılır tezini de destekler bu yumuşak ışık kaynakları.

Bu arada bu yazdıklarımın çoğu gece kapalı mekan çekimleri deneyimlerinden çıkanlar. Açık alanda gece çekimi deneyimim olmadı hiç. Güçlü ışık kaynakları bir mesafeden koyulursa gece çekiminde işe yarar bildiğim kadarıyla ama devamlılığı yine maharet ister.
Çantama iki Çin lambasından yapılma bir set daha ekledim ve çok memnunum. Hem pratik hem son derece hoş ışık veriyorlar. Üstelik son derece de ucuzlar. Buna karşın titremeyen floresan ampullerin amatörlerin erişiminde olduğunu yani market ya da homestore gibi yerlerde bulunduklarını sanmıyorum. Yoksa Kineflo bu kadar pahalı olmazdı. Wattı ayarlanabilir olanlar da yani dimmerli ışıklar da kısılmaya başlandığında titreşim/parazit yapabiliyorlar ve doğal ışık veren ampullerin çoğu dimmere uygun değil, yani kısılamıyorlar. Yapılabilenler de yine yaygın değildir sanırım. Yeni LEDler biraz daha ucuzlar ve kelvin açısından da biraz daha belirgin hale gelirlerse en güzel ışık kaynakları olabilirler bir amatör için. Philips'in ekonomik ampullerinden bir softbox yapmıştım ve hem hesaplı hem de son derece profesyonele yakın sonuç vermişti. Ankara'da demonte duruyor olmalı. 5x24 watt ile muazzam bir ışık vermişti. 500 wattlık halojenler sarı olduğu için beyaz köpük üzerinden yansıtmak durumunda kaldım ve o da başarılı idi.

Bu türden malzeme keşiflerini bir yerlerde duyurmak ve paylaşmak için bir başlık olmalı. Bu engelleri aşacak bilgisi olan varsa, yani geçen gün titremeyen floresan ampul satan bir yer gördüm vb diyecek olan varsa duyursun. Benim Ulus'ta derdimi anlatıncaya dek canım çıkıyordu adamlara. 800W Redhead ampulunu bile zor bulmuştum koca şehirde. Adamlar sattıkları şeylerin özelliklerini bilmiyorlar.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 30/08/2012 3:29 am
(@tolga-depo)
Gönderi: 0
 

Şu led florasanlardan bahsediyordum Fulgura. Schneider Elektrik'te çalışan bir mühendisten tavsiyeyle 1.5 yıl önce falan almıştım. O zaman tanesi 45 dolardı, dört tane alabilmiştim. Şimdi fiyatı yarı yarıya düşmüş. Genel özellikleri şurada:

http://ledfloresantr.com/led_floresan/120-cm-led-floresan/led-tup-floresan-lamba/ " onclick="window.open(this.href);return false;" onclick="window.open(this.href);return false;

Perpa ya da İstoç bu tür aydınlatma cihazları için ilk bakılacak yer olmalı. Karaköy, Polonya pazarı gibi yerlerin adı çıkmış sadece (İstanbul'dan bahsediyorum.). Yapı marketler ise çeşit konusunda çok yetersiz. Ayarlanabilir ışık kaynağı konusunda set deneyimim olmadı ama bir okulun konferans salonundaki kontrol panelinden projektörleri, lambaları kurcaladım, titreme dikkatimi çekmedi. İş bilen bir elektirikçiye böyle bir panel yaptırılabilir diye düşündüm, maliyetini araştırmadım.

 
Gönderildi : 30/08/2012 2:49 pm
Sayfa 2 / 3
Paylaş: