Son yıllarda hiç görmediğim kadar sorunlu bilgisayarlar görüp, o bilgisayarlarda çalıştım. Hayatım boyunca denemediğim kadar farklı antivirüs denedim. Sonunda bende antivirüslerin bir işe yaramadığına kanaat getirmiş bulunuyorum. Zira yüzde yüz güvenlik vadeden bir antivirüs bulunmuyor. Bunun yanında güvenlik duvarı, trojen programı, antivirüs programı lisanslarına harcanacak parayla mühendis tutulup baştan işletim sistemi yazdırılır.

Velhasıl kelam ilk fırsatta en azından çift çekirdekli bir Pc toplayıp Mac kurmaya karar verdim. Mecburen Windows da kuracağız. Windows için antivirüs gerekecek ve hangi antivirüs programını kursam diye düşünüyorum. Şimdiye kadar kullandığım antivirüsleri ve deneyimleri sizlerle de paylaşmak isterim.

Son yıllarda hiç görmediğim kadar sorunlu bilgisayarlar görüp, o bilgisayarlarda çalıştım. Hayatım boyunca denemediğim kadar farklı antivirüs denedim. Sonunda bende antivirüslerin bir işe yaramadığına kanaat getirmiş bulunuyorum. Zira yüzde yüz güvenlik vadeden bir antivirüs bulunmuyor. Bunun yanında güvenlik duvarı, trojen programı, antivirüs programı lisanslarına harcanacak parayla mühendis tutulup baştan işletim sistemi yazdırılır.

Velhasıl kelam ilk fırsatta en azından çift çekirdekli bir Pc toplayıp Mac kurmaya karar verdim. Mecburen Windows da kuracağız. Windows için antivirüs gerekecek ve hangi antivirüs programını kursam diye düşünüyorum. Şimdiye kadar kullandığım antivirüsleri ve deneyimleri sizlerle de paylaşmak isterim.

Avast :

Bir zamanlar antivirüs kullanmazdım. O zamanlar internet dial up bağlantıydı ve bu kadar flash disk, memory cart vb.. şey yoktu. Sonra zaman ilerledikçe antivirüs kullanmak kaçınılmaz oldu. Bende her kullanıcı gibi ufak bir araştırmadan sonra Avast Home Edition cazibesine yenik düştüm. Hem Home Edition markasıyla elindeki çayıyla evinde bilgisayar başında oturan, tam bir ev kullancısı bana hitap etmesi hemde ücretsiz sürümünün olmasının verdiği sevinçle aradığını bulmuş bir mecnun gibi bir çırpıda indirip kurdum. Gel gelelim, hem antivirüslerle tanıştığım hemde kabus dönemim başlamış oldu. Borozan gibi öten alarmı, bilgisayarı kulanılmayacak kadar kasması, King Kong kadar sevimli arayüzü ile birleşince çok dayanamadan ruhunu gökyüzünde özgürlüğe kavuşturdum.

Norton :

Ardından biraz daha araştırdım, yaklaşık 5 yıl öncesinin olmasının da etkisiyle o zamanlar epey popüler olan Norton tavsiyesi aldım. Tabi tavsiye aldığım arkadaşlar genelde hayatını bilgisayar başında geçirip, güçlü bilgisayarlara sahip olan arkadaşlardı. Bunu hesaba katmalıydım. Yanlış hesap kara çarşıdan döner misali bilgisayarın kasılmalarına dayanamayıp Norton'u kaldırmak zorunda kaldım. Norton hakkında olumsuz birşey söyleyemem çünkü sistemde bana yaşattığı bir sorun görmedim. Eğer bilgisayarım güçlü olsaydı belki bir yastıkta kocayabilirdik ama olmadı. Sevgiyle kendisini buradan anıyorum.

Ardı ardına gelen bu kötü tecrübelerden sonra bir süre antivirüs kullanmamaya direndim ancak olmadı. Yıllar geçtikçe gereksinim daha çok arttı, Windows'un çıkardığı Service Pack'ler virüslere engel olamıyordu. O sıralarda yeni bir terim ortaya çıktı. İlk kez bir bilgisayar dergisinde gördüğüm yazının anlattığına göre Trojen denilen bir tür solucan, sisteme yerleşiyor. Bilgisayarın yaptığı işlemleri, gezdiği web sitelerini kayıt altına alıyor ve bunları merkeze internet üzerinden yolluyordu. Hesapta olmayan bu internet paylaşımı ise hem bilgisayarı hem web sitelerinde gezinti hızını yavaşlatıyordu. Bu sebeplerden ötürü savaşılması gereken bir tehdit daha ortaya çıkmıştı.

Ad-Aware :

Neyseki aynı dergi sorunla birlikte Trojen yazılımlarına karşı çözüm önerisini sunabilecek programları da test etmeyi ihmal etmemiş ve test sonuçlarının en tepesine Ad-Aware yazılımını koymuştu. Bu yazılımın ücretsiz sürümünün olması tadından yenmeyen çok leziz bir haberdi. Her yüreği temiz delikanlı gibi bende okuduklarımın etkisiyle Ad-Aware programını yükleyip denedim. Şimdi rahatlıkla söyleyebilirim ki görevini yıllardır başarıyla yerine getiren tanıdığım nadide dostlarımdan birisi oldu.

Tune Up:

Ancak tek başına Ad-Aware yetmiyordu, yetemiyordu, olmuyordu, olduramıyordu. Gün geçmiyordu ki sevgili Windows'um yeni birşeylere ihtiyaç duymasın. Bu kez sorunumuz silinip bilgisayarda kalıntı bırakan programlar, internet sitelerinde gezdiğimizde bilgisayarımıza dolan çerezler ve bilumum teknik sistem sorunlarıydı. Her keşifte olduğu gibi bu sorunun keşfinde de bir dedektif gibi sorunu ve çözümünü araştırdım. Arkadaşlarımdan birinin tavsiyesiyle Tune Up programını kurdum. Gerçekten sistem araçlarıyla bilgisayara nefes aldırmıştı. Ancak bir antivirüsün yerini tutmuyordu. Ne yapıp ne edip bilgisayarımın güvenliğini sağlamalıydım.

Karspersky :

Yavaş çalışmaya alışan bilgisayarımın dümenini test sitelerine çevirdim. Dönemin testlerinde Karspersky en üst sıralardaydı. Ancak güçlü donanım istiyordu. Yeni almış olduğum ramlerin bana verdiği güvenle programı indirmemle kurmam bir oldu. Standart yükleme sonrası yeniden başlatma ise tamamen bir kabusun başlangıcıydı. Zira son olarak yüklediğim Norton'u silmeyi unutmuş veya doğru düzgün silememiştim, bu sebeple çakışan iki antivirüs programıyla Windows'un açılmaması ve internete bağlanamamanın verdiği yardımsızlık, çaresizlikle birleşince birden saçlarımın büyük bir kısmının beyazladığını farkettim.

Güç bela sistemi ve kendimi topladıktan sonra, bir süre bilgisayarın yanına yaklaşamadım. Ne zaman yakınlaşmak istesem eski günler aklıma geliyor ve odamın camından içeriye bakıp gözlüklerini takmış takıp usul usul solitaire oynayan babamı izliyordum. Günler geçiyor içimdeki bilgisayar aşkı alevleniyordu. Yapacağım bir sürü iş vardı ve hepsi beni bekliyordu. Kendimle yüzleşmeli ve bilgisayarımın başına geçmeliydim. Hemen bir duş alıp bilgisayarımın başına geçtim. Artık büyük badireler atlatmış, ölmemiş ama güçlenmiş, bilgisayara hükmeden birisiydim.

Nod 32 + Ad Aware + Cclener :

Günler geceler araştırmanın sonucunda, yapılabilecek en iyi müdahalenin Nod32 + Ad Aware + Cclener kullanmak olduğuna karar kıldım. Tabi ki her güvenlik programının doğum kontrol yöntemi gibi olduğu, hiç bir zaman yüzde yüz garanti vermediğini unutmamam gerekecekti. Öyle de yaptım, riskli sitelere girmeden, her flash diski kabul etmeden, spam maillere yüz vermeden yıllar geçirdim.

Mutluluğa çok yaklaşmıştım ki, forumlardan Eset ile ilgili şikayetler duymaya başladım. Halbuki benim bir sorunum yoktu. Gül gibi çalışan bir sistemim vardı. Arada format istiyordu tabiki ama bu güvenlik programlarının değil her bilgisayar kullanıcısının yapması gereken bir işlemdi. Günlerden bir gün görev yöneticisini dahi açmama izin vermeyen bir virüsle tanıştıktan sonra ümidimi yitirdim.

Arkama baktığımda bilgisayarda geçirdiğim sürenin yarısından fazlasını bilgisayarı çalıştırabilmek için harcadığımı gördüm. Windows işletim sisteminde bilgisayar bana değil ben bilgisayara hizmet ediyordum. Artık buna bir son vermenin zamanıyıde ve yapmam gerekenin farkına varıp, Windows ile vedalaşmam gerektiğini anladım.

Mac

Şimdilerde ise kişisel bilgisayarlara nasıl Mac kurulacağını öğrenmeye çalışıyorum. Önemli birkaç programı çalıştırmaması bile vız geliyor. Virüssüz bir geleceğe baktıkça kendimi güvende hissediyorum. Aradığım umudu bana veren Osx işletim sistemine buradan teşekkür ediyorum. Yeni bir bilgisayar edinir edinmez, mutlu yarınlarda huzur dolu bir geleceğe adım atacağımı bilmek şimdiden tüm çektiklerimi unutturuyor.

Ahmet Karataş

Ben 1 senedir sadece Combofix kullanıyorum. Çözemediği sorun olmadı. Sadece Dos'ta türkçe karakter sorunları yaptı ama o da işime yaramıyor zaten. Başka bir zararı var mıdır acaba?

Combofix derim ben de ama biraz fazla "düzeltebiliyor" bazen :).

Evet. Simgeler kendinden geçiyor, codecler şaşırıyor bazen ama düzeltilemicek sorunlar olmadığı için yazmadım 🙂

Valla ben format atmıştım sonunda :).

Canı sağolsun 🙂 Bazen beta user gibi hissettirse bile aynen devam. Geçen ay indirdiğini bu ay kullanamıyorsun, bana çok profesyonel bir programmış hissiyatı veriyor, sanarsın 1.000 dolar veriyorum. 2gb'lık kurulum paketi indiriyorum. Çok pratik abi.

Bu Eset'in vadesi doldu. Avira mı kuruyoruz şimdi.

Ahmet'i çilesinden dolayı kutluyoruz ona, Comodo IS ve Avira 10 öneriyoruz:D

Mac'lerde de virüsler olduğunu gördüğü güne kadar kendisine mutluluklar diliyoruz 🙂

Not: Teknik olarak artık Virüs kalmadı. Bunların hepsi Trojan, Worm vs. Çünkü virüsler programların içine bulaşırdı ve ayrı bir process olarak çalışırlardı. Windows NT'den sonra artık bu durum kalmadı. Tabi amcalar da yeni metodların peşine düştüler. Sonuçta akıl akıldan üstündür. Bu savaş sürer gider. Önemli olan backup'dır 🙂

Evet, haklısın. Zaten virüsler artık fiziksel zarardan çok bilgi hırsızlığı yapmakta.nerde eski cdrom açan format atan virüsler, kalmadı tey tey.

zone alarm kullanıyorum. bi de onu deniyim dedim.
makinayı biraz kasıyor ama firewall-antispyware-antivirüs özellikleri için güzel program.

Mac'lerde de virüsler olduğunu gördüğü güne kadar kendisine mutluluklar diliyoruz 🙂

Google'a sorunca hemen gösteriyor aslında. 🙂

Ahmet'i çilesinden dolayı kutluyoruz ona, Comodo IS ve Avira 10 öneriyoruz:D
Sagol Baris, son virusler dizustu bilgisayarin ozel harddisk bolumune girdi. Bu bolum sistem kurmak icin bizim dizustu bilgisayarda bulunan birseymis ve format attiginda silinmeyen bir ozelligi varmis. Bu durumda virusleri silemedigime gore onlarla yasamayi ogrenmeye basladim. Acer'in temizleme dvdleri varmis onlar gelince temizlenebilecek umarim.

Yok silinir o baya:) Gparted indir ve cd'ye yaz linux bazlı disk formatlama programı.
Bütün harddiski sil, bende de vardı sildim gerenk yok:)
Hiren's CD vs.. programlarla da olur.
Fdiskde de gözükmesi lazım.Harflendirilmediği için gözükmüyor aslında.

Ubuntu Studio indirip kurdum gecenlerde, kurulum manuel yapiliyor. Tum harddiskleri sildim, bahsettigim bolumu ise iki kez sildim ama virus gitmedi. Microsoft'u aradim bilgisayarinizin ureticisinden cd isteyin dediler. Yinede deneyecegim senin dedigin yontemi, detaylar icin kaynak veya anahtar kelime varsa makbule gecer.