Forum

zahiri

17 Gönderi
8 Üyeler
0 Reactions
3,253 Görüntüleme
(@muhammeta)
Gönderi: 0
 

selam, öncelikle elinize emeğinize sağlık. derdini rahat anlatan bir film yapmışsınız. yukarıdaki yorumları da okudum ve affınıza sığınarak fikrimi paylaşmak isterim.

ilk dikkatimi çeken, kafede giriş sahnesinde farklı planlarla başlamış olması. kamera yakın-genel-yakın genel giderken sonra çok yakına giriyor ve çay bardağını alışını gösteriyor. aslında özel bir anlam ifade etmiyorsa yapılması gereken, genelden yakına geçtikten sonra tekrar genele geçmemek. geçmek için mizansende bir değişikliğin olması farklı bir durumun meydan gelmesi gerekiyor. diyelim ki, adamın önüne garson çay bardağını koydu onun için genele geçtiniz, fakat çok yakın planda çay bardağını almayı göstermeye gerek yok, çünkü biz bir önceki planda zaten adamın bardağı alıp içebileceğini rahatlıkla görebilyoruz. örneğin adamın parmağındaki bir yüzük veya kolundaki bir dövme, filmin konusuna yada karakterin kişiliğine dair izleyici olarak bizim bilmemiz gerek bir detay sunacaksa, o sırada o kadar yakın kullanabilirdiniz. bu sık plan değiştirmeler bizi gereksiz ayrıntıları aramaya sevk ediyor. halbuki mevzu adam kalabalık bir kafeye girdi, oturdu ve önüne konan bardaktan çayı yudumladı. tercih meselesi tabi ama ben olsam iki planla bu işin içinden çıkardım.

dikkatini çektiyse monitörü kapattıktan sonra duvarda belirgin bir renk değişimi oluyor. hakim olan renk turuncuya kaçan sarı iken insanlar yok olduktan sonra beyazın hakimiyetinde bir alan çıkıyor ortaya. bu, insanlar gittikten sonra çekim yapıldığını izleyiciye aktarabiliyor. senin yapmaya çalıştığın ise insanların o an yok olduğu. yok olan tek şey oradaki insanlar, geri kalan her şey sabit. yanlış anlamadıysam bunu yapmaya çalışıyorsun. ayrıca bu hareketi bir kere yaptıktan sonra biz yine sıradan izleyiciler olarak mesajını gayet iyi alabildik. ikinci kez tekrar ettirmene gerek yoktu.

ben çekim yaparken hikaye ile ilgili boşluk doldursun diye ekstra gereksiz görüntüler kullanmamaya çalışıyorum. yanlış anlama lütfen, burada amatör amatör sohbet ediyoruz. bizde bu hataları yaptık, hatta yapmaya da devam ediyoruz. ama belli bir tecrübeden sonra bir takım fikirlerimiz oluyor. halı saha da tel örgülerin her ne kadar kameranın önünde bir fon oluşturduğunu düşünsen bile, elinde yeterli malzeme olmadığından elde kamerayı tutup gezdirdiğin çok belli oluyor. bu yine izleyiciye bir film izlediğini yani filmin içine giremediğini işaret ediyor. genel plan - sabit açılar yeterli olurdu. daha temiz ve doyurucu olur. ayrıca gereksiz uzatmışsın halı sahada top takibini. bir de orada hava gayet açık çekimlere başlarken joyistiki eline aldığında neredeyse akşam olmuş oluyor. yani yine ışıktan dolayı devamlılık sıkıntısı meydana gelmiş.

bu tarz detaylar teknik imkan yahut ekipman meselesi değil. aklında bu ayrıntı olduğunda kafedeki o ışığı açtırabilir, halı saha çekimine biraz daha erken başlayabilir, yada maçtan sonra değil de ertesi gün tek başına gelip gündüz vakti o çekimi yapabilirsin.

başta belirttiğim gibi, film derdini anlatıyor. ne demek istediğini izleyiciye aktarıyor. ama istanbul'un fethini motion stopla gemileri harita üzerinde yürütüp gösterdiğimde de, koca koca setler kurup canlandırdığımda da insanlar gemilerin karadan yürütülüp istanbul'un fethedildiğini anlayacaklardır. sunumun şekli noktasında sıkıntılarımız var. ekranı cızırdatman, giriş ve çıkış jeneriklerinde kullandığın yazı fontu, televizyon animasyonun gibi senin hatan sonucu ortaya çıkan sonuçlar oldukça amatör izlenim veriyor.

filme dair en beğendiğim olay, çoğu yerde doğru kesmeler yapmışsın. kurguda kendini geliştirdiğin belli. birde yukarıda saydığım örneklerin çoğu halledilebilir olaylar. fakat film, senin de bahsettiğin gibi bir ekip işi. ısparta çok küçük bir yer değil. istersen aynı kafada, uyum sağlayacağın çalışma arkadaşları bulabilirsin. azimli davranırsan kendini çok iyi geliştirebileceğine eminim. yorumumda kırıcı bir şeyler olduysa affola...

"Su Akar, Yatağını Bulur."

 
Gönderildi : 28/05/2013 4:20 am
(@sarmisak)
Gönderi: 51
Başlığı açan
 

muhameta yorumun ve film kritiğin için çok teşekkür ederim. planlar konusundaki uyarılarının tamamında haklısın. programsızlık ve tabi tecrübesizlik buram buram akıyor. cafedeki açılar uzmanlıktan uzak, tamamiyle hatalarımızın yönlendirmesiyle oldu. cafedeki insanlara-ki yoldan 5 dakikanızı alabilir miyiz diye çevirdik onları- dikkat edememem sonucu genel planda kameraya bakan olunca yakın plana, yakın plandaki bir sorunda genel plana geçişlerle ilerledi film. kameram o ışıkta çekim yapmada acayip zorlandı ve sürekli netlik kaybetti. emanet mekan ve emanet oyuncularla çekim sayımızın azlığı beni montajda öldürdü haliyle. ama her durumda çay bardağına yaklaşmamın bir açıklaması yok tabi. zira o kareyi çekim senaryosundayken kurgulamıştım. inanın planlarla ilgili teknik bir çok şeyi bir-kaç gündür bu site ve bu site üstünden ulaşabildiğim kaynaklar sonucunda öğrenmeye başladım. daha bir arpa boyu yol almama rağmen filmi izlemem bir sürü yanlışımı görmeme yetti. cafedeki ışık işine gelince orası cafe değil aslında bir bar. ve ışık kaynaklarının son hali buymuş ne yazık ki. yine başka mekan ayarlamaya çalıştıysak da olmadı. plansızlığımız ve tecrübesizliğimiz her yerde boy gösterdi yani. şu sıra yoğun olarak premiere ve after effect ders videoları izliyorum. renk ve ışıkla ilgili biraz daha yol alırsam o hatayı ve keşfettiğim yeni hataları düzeltip tekrar montajlarım.

bilgisayarın açılıp kapatılması konusunda aslında izleyiciden çok karakteri düşünerek yaptım. bir kez daha görmek isteyecektir bu durumu diye düşündüm ama belki dediğin gibi tek sefer ile yetinebilirdik. değinmemişsin ama hiç gereği yokken tavanı gösteren bir yüz planı kurma sebebimde arka tarafın bar pisti olması. haliyle yüzle aynı hizadan değil aşağıdan bir çekim yapmak zorunda kaldım.

halı sahadaki tel örgü sahnesi ayrı bir komedi aslında. o kısım yazdığım çekim senaryosunda yoktu. arkadaşların ricasıyla halı saha maçını çekip sonra film çekicektik. yani o gün orada gerçekten bir maç oynanıyordu. üstelik filmdeki oyuncularım o maçta yok. maçtan sonra çekim için arkadaşlarım dışında kimseyi bekletemeyince sahada genel bir maç görüntüsünü önceki görüntülerden almak zorunda kaldım. (örneğin faul yapıp yürüyen çocuk aslında maçta gol kaçırıp yürüyen bir arkadaş:) ) film bir yarışma için çekiliyordu ve iki gün içinde bitmesi gerekiyordu. haliyle yeni bir maç ve ya yeni 14 kişi bulmamın bir yolu yoktu. sırıtmaz herhalde diye düşünüp önceki "öylesine maç çekimi"nden aldığım görüntüler; seninde dediğin gibi hem ışık devamlılığında hem de kameranın hissettirilmesi gibi arızalara yol açtı. yoksa çekim senaryomda; en son halı sahanın boş olduğunu gördüğümüz yukarıda ve uzaktaki açıdan başlayan ve maç oynandığını gösteren sabit bir görüntü planlanmıştı.

yazı fontuyla ve televizyon animasyonuyla ilgili söylediklerini tam kavrayamadım ama üzerinde düşüneceğim.

yorumunda kırıcı tek bir kelime yok aksine çok yapıcı bir yorum olduğunu düşünüyorum. eksiklerim olduğunu biliyorum ama bu eksiklerin ne olduğunu bilemiyorum. kendimi geliştirebilmek adına okumaya çalışıyorum sürekli ama dediğim gibi film sandığım videolarımı daha tecrübeli insanların değerlendirmesine ihtiyacım var. hayatımda hiç uzman bir set ortamı görmedim. benim dışımda film çeken her hangi biriyle oturup muhabbetim dahi olmadı. yaşadığım yerler elazığ ve ısparta küçük yerler değil belki evet ama bu konularda ilgili her hangi birilerini bulmak epey zor.

filme gelen sizin eleştirilerinize ve diğer tüm eleştiri ve beğenilere tekrar teşekkür ederim umarım buraya eklediğim her filmde eleştirecek şey bulmada biraz daha zorlarım sizi. ama hep eksilerim olacaktır ve umarım hep o eksileri söylemeye devam edersiniz.

 
Gönderildi : 28/05/2013 5:13 am
Sayfa 2 / 2
Paylaş: