Galiba ilk filmlerinde rüya üzerine bir şeyler yapmayan azdır. Bende öyle bir şeyler çekmiştim. Bundan 8-10 sene önce o zamanlar pek bu işle alakadar değildim. Aramızda senaryo yazmaya çalışır ve fikir alışverişinde bulunurduk. Herkes sürekli en ilginç fikri bulmaya ters köşe yapmaya kasardı ve bununla övünürdü senin bileceğin iş ama eğer testere tarzı bişey çekmiyorsan bilinen şeyi çekmen-tekdüze olmayan- de fayda var. Mecid Mecidi izledim ne bileyim bilindik olsun ben beğenmemde yönetmenliğini akılda kalsın diye söylüyorum ismini yılmaz erdoğan vizontele tuuba misal hep bilindik şeyler anlatır. Seni babanı arkadaşını sana anlatır ama gariptir hepte izlenir. Hep derler fark ettin mi aynısı benimde başımdan geçti derler ne bileyim kendimden bi şeyler buldum bu kitapta gibi şeyler der izleyici dinleyici ressam hep aynı bu işler. Görüntüyle cümle kurma işidir bu iş. Sokakta yürüyordu. Uzak veya genel plan gibi. Yani anlatacak bir şey yoksa görüntüye daha doğrusu değişmesinede gerek yok devinim yoksa görüntüyü hoyrat kullanmaya gerekte yok.
Ayrıca uzunca süre müzik kullanma çevre sesi daha çok havaya sokar zor iştir ama geliştirir seni.
Filmi eleştirmmedim bunu söyleyim. Çok eksik desem bir şey olmalı eksik için.
İlk olarak yaşını değil künyeyi yaz. Sanki daha 19 yaşıdayım onu göz önüne alın -fena da değil hani- izlenimi oluşturuyor.

Abi, yeni kısa film çekenlere şiddetle 2 ya da 3 dakikayı aşmayan filmler çekmelerini tavsiye ederim.

Birinci sebep, daha çok izlenip yorum alsın diye, ikinci sebep, girişimi daha kolay olur diye, üçüncü sebep, üçüncüsü neydi ya...

Ben de işi gücü bırakmış kısa filmi bitirmeye çalışıyorum, profilimdeki resim filmimdeki karakterim, en fazla 3 dakika sürüyor film, ama her bir planı bir kaç günümü alan bir kısa, az olsun öz olsun....