evet dogru soyluyorsun,karabocuk serisinde bilgisayara kabloyla bagli bir webcam de yakaladigin basarili anlatimi ve guzel acilari elindeki daha iyi kamerayla ve daha genis imkanlarla yakalayamamissin. herseyi sadece 'komik' olsun diye yapma,sinematografik anlatimi unutma (ki karabocuk serisinde gayet basariliydi) o zaman daha iyi isler cikarirsin.

zaten kamera elime bir kaç günlüğüne geçmişti. napçağımı şaşırmıştım o zamanlar. senaryosuz çalışınca böyle oluyo. kısa sürede gzl bir senaryo yazamadım. karaböcükte her şey planlanmıştı. neyse 3. film için storyboard lar bile hazır! 😀

sadece senaryo degilde anlatim icin onemli olan kadrajlamayi da es gecme.mesela karabocukte plastik oldugu bariz oldugu halde guzel bir anlatimla sanki canliymis izlenimi yaratmistin.

o yuzden kamerayi nereye koyacagina isik nerden gelirce guzel bir kare yakalayacagina onem ver.

birde sen sen ol sakin tamami kamerayi elinde tasidigin titrenen sallanan planlar cekme.

ama bu duruma göre değişir. aksiyonu yüksek sahnelerde titrenen sallanan planlar kaçınılmazdır bence. ama bu titremeler sallanmalar profosyonelce yapıldığından bizimkinden çok daha hoş duruyor filmde. kamerayı elde taşıma konusunda özellikle son yıllarda genç yönetmenler genelde bunu yapıyor. kameranın sallanması veya elde tutulduğu hissi vermesi onları hiç enterese etmiyor nedense. mesela children of men (türkiyede:son umut) filminde çekim olarak klasik anlayışın tamamen dışına çıkılmış. kamera elde titriyo sarsılıyo vs. yani kameranın bi kameramının elinde olduğunu hissediyosunuz.

atladigin bir nokta varki bahsettigin kisiler ve ornek filmler handycam kullanmiyorlar,interlace sorunlari yok(progressive cekim yapamayan bir kamerayi sarsintili kullanmak demek alinabilecek herhangi bir duzgun ve hatasiz kareyi kendi elinle yok etmek demektir).profesyonel kameralar gerek agirlik dengeleri gerekse sarsintiyi en aza indirgeyen yapilariyla bu tip cekimlerde ne kadar sallanirsa sallansin temiz kareyi korurlar.
zaten 35mm kameralara hic girmiyorum cunku onlar bildigin fotograf makineleridir ve ekstrem bir durum olmadikca zaten cok temiz kareler alirlar.

bunun en iyi ornegini haberlerde gorebilirsin, olay mahalinde cekim yapan bir haber kamerasiyla standart bir el kamerasinin goruntulerini arka arkaya gosterdiklerinde ikincisinin ne kadar katlanilmaz oldugunu goreceksin.

yani o degisik tarz sandigin teknikler standart bir kamerayi alip saga sola sallamaktan ibaret degil,cok onemli bir altyapi farki var.

yinede sen bilirsin ama bu imkanlarla bu sekilde cekecegin filmden hicbir atmosfer alamayacagini bastan soyleyeyim.

haklısın o konuda. zaten bende kendi çekimlerim için konuşmadım. hani iktisatta şöyle bir şey vardır: tüm koşullar sabit tutulduğunda diye. işte bende tüm koşulları sabit tuttum. yani kamera kalitesi vs. herkezde eşit düşünüldüğünde sarsıntı gereklidir dedim. bizim camlerde sarsıntı görüntüyü kötü etkiliyor evet. ama birazcıkta oynamak lazım kamerayla. 😀