bana da Thelma "seni severim barış, ama kurgu düzenlenmeli" dedi. Premiere proje dosyasını at dedi:D

🙂
Hele efekt bitsin de. Thelma melma beklesin azcık. 🙂

Afişi de beğenmeyen yok yani ekipte. 🙂

DÜşünsene, thelma cs4 kullanıyormuş, 5 yükleyememiş. 🙂 Torent tohumu atsana diyormuş.

bana da Thelma "seni severim barış, ama kurgu düzenlenmeli" dedi. Premiere proje dosyasını at dedi:D

🙂
Hele efekt bitsin de. Thelma melma beklesin azcık. 🙂

Afişi de beğenmeyen yok yani ekipte. 🙂

DÜşünsene, thelma cs4 kullanıyormuş, 5 yükleyememiş. 🙂 Torent tohumu atsana diyormuş.
Ben afişi görmek istiyorum, mailimi biliyorsun. 🙂

Yalnız bu çalışma hepimize örnek olsun. Ne kadar titiz, yavaş yavaş çalışıyorlar.
Benim gibi aceleci değil Görkem.
Görkem'i bu konuda kendime örnek almaya karar verdim. 🙂

Benim bu vakitten sonra son kurguya dahil olma ihtimalim kalmadı dolayısıyla her türlü kolay gelsin diyorum.

bana da Thelma "seni severim barış, ama kurgu düzenlenmeli" dedi. Premiere proje dosyasını at dedi:D

🙂
Hele efekt bitsin de. Thelma melma beklesin azcık. 🙂

Afişi de beğenmeyen yok yani ekipte. 🙂

DÜşünsene, thelma cs4 kullanıyormuş, 5 yükleyememiş. 🙂 Torent tohumu atsana diyormuş.
Ben afişi görmek istiyorum, mailimi biliyorsun. 🙂

Yalnız bu çalışma hepimize örnek olsun. Ne kadar titiz, yavaş yavaş çalışıyorlar.
Benim gibi aceleci değil Görkem.
Görkem'i bu konuda kendime örnek almaya karar verdim. 🙂

Kankim, film bitsin, ortaya iyi bişi çıksın, inş o zaman örnek olmayı başarırız.

Benim bu vakitten sonra son kurguya dahil olma ihtimalim kalmadı dolayısıyla her türlü kolay gelsin diyorum.

Hayır, yanılıyorsun düd.... "Haberleşme ve iletişim çağı"nda uzaklıklar engel değildir. 🙂 Her zaman bir yol bulunur. Fikrin benim için önemli.... Kendini soyutlama projeden....

Fikir başka son kurgu başka. Ben senden son kurgu istedimdi.

Yollarım sana projeyi, farklı kaydedip yaparsın istediğini. 🙂
Demokrasilerde kurgular tükenmez düt.
Ama en son kurgu benim "entır"ımdan çıkacak elbet.
Nı ha ha ha!
😀

Efektler bugün bitti, elime geldi.... Yorum yapmak istemiyorum.
Artık sona yaklaşıyoruz.... Sırada ses ve müzik var.
Müzik kolay ama ses uğraştıracak.
Ve tabii ki seve seve uğraşacağız....

Filmin adını Yılan Hikayesi olarak değiştirmeyi düşünür müsün Görkem? 🙂

Filmin adını Yılan Hikayesi olarak değiştirmeyi düşünür müsün Görkem? 🙂

Düşünmedim değil.... 🙂

Ama ortaya çıkacak sonucu gördüğümüzde "boşa böyle düşünmüşüz" diye düşüneceğimi de tahmin ettiğimden can sıkıcı olmuyor bu.

Font seçmek bela bir işmiş....

proje müelliflerinden herhangi birinin Suspiria'dan etkilendiğini düşünebilir miyiz?

Arkadaşlar 2010 yılından beri bekiyorum ve yorumlarınızı takip ediyorum.Ne olacak bu işin sonu bende merak ediyorum.Takip eden herkesin, sizden içten içe bir portakal beklediği unutmayın. 🙂

Arkadaşlar....

"Ne olacak bu işin sonu?" gibi bir soru, cevap verilebilecek bir soru değil. Çekim sonrası çalışmaları 1 yılı geçti. Ama inanın ki bazı gerekliliklerden dolayı böyle istenmeyen bir durum çıktı ortaya. İhmalkârlıktan falan da olmadı bu. Bu süre zaten gece gündüz çalışılarak da geçmedi. Hani sanki "bu kadar çok çalıştık, gözlerinize inanamayacaksınız! This summer! Bufff!" falan gibi bir durum yok. Sona bayağı yaklaştık. Önemli aşamaları belirttik zaten. Sonunda umuyoruz ki üzerine özenle çalışıldığı belli olan, iyi ve çarpıcı bir kısa film yaptığımız düşüncesi oluşsun arkadaşlarda. Bu kadar....

Birçok da ödül muhabbeti yapılıyor, görüyorum, duyuyorum. Ekibimden arkadaşlar da aynı şeyi sürekli söylüyor. Elbette ödül almak, övgü görmek üreten herkes için mutluluk verici birşeydir. Ayrıca ödül, yarışma, festival gibi organizasyonlar kısa filmciler için önemlidir çünkü üretiminizi insanlarla paylaşabileceğiniz ve üzerine sıcak tepki alabileceğiniz, izleyicilerinizle bire bir konuşabileceğiniz ortamlardır. Ama unutmayın ki sayısız kötü film ödüllere boğulmuştur, sayısız iyi filmin de tek bir ödülü bile yoktur. O nedenle ödül, övgü keyif vericidir/motive edicidir. Ama herşey değildir.

Ve ben sadece süreci takip etmek isteyen dostlara haber vermek için ara ara notlar düşüyorum buraya ama ne yazık ki Taraflı Bölge daha izlenmeden "çok iyi" kılınan bir film oldu gibi. Bu beni çok ama çok geriyor inanın ki. Ama aslında ben tek bir "gaz verici" laf etmiş değilim, inceleyin başlığı isterseniz. Fragmanın çok kısa, filmle ilgili yeterli bilgiyi verici olmadığını söyleyen dostlar oldu ama bu biinçli bir tercihti. Çünkü filmle ilgili hiçbirşey bilinsin istemiyorum. Ve kimse büyük beklentilere girsin de istemiyorum. Böyle bir durumun ortaya çıkmaması için ne gerekiyorsa yaptığımı düşünüyorum ama başarılı olamaıdm sanırım....?? 🙂 Bu durumda "elimizden gelen, umarım meraktaki dostları ikna etmeye yeter!" demekten başka yapabileceğim birşey yok.

Ayberk Olgay'la son 3 gündür filmin başındayız. Gavga döğüş, "bunu atacağım!" , "Hayır attırmam, cesedimi çiğnemelisin!" "gerekirse çiğnerim" "sen hele önce şu çekirdek kabını uzat" falan gibi diyaloglarla, birbirimizi dayaktan gebertme pahasına birlikte çalışaraktan filmin son kurgusunu ortaya çıkarttık.
Ve artık kesin net filmin son kurgusu bitti diyebiliriz. süre: 8,30.
15 dakikadan yarısına kadar kısalttık. Zor oldu ama iyi oldu galba.
Renk çalışması zaten bitmişti.
Şimdilik tamamen ve sadece ses kaldı. Yakın zamanda ona girişeceğiz...

Lütfenlerden bir demet: filmi daha izlemeden iyi kılmayınız. "açılın geliyoruz" demiyoruz, hiç demedik. "ÖZeniyoruz, herkesin de yapması gereken budur aslında"dan öte bir iddiamız yoktur.

bilmiyorum bu kadar uzun sürede çekilen bir kısa film ne kadar keyif verir bana, ama bir şekilde sen bu durumla barışıksn Görkem anladığım kadarıyla. Benim hedefim çekebildikten sonra her hafta bir film çekmek 🙂
üretici olmalıyız diye düşünüyorum. dışarısı hikaye kaynıyor, ya da ben daha hiç film çekmediğim için bana öyle geliyor 🙂