Foley; kabaca bir filmin seslerinin tamamen tekrardan kaydedilmesi işlemidir. Bu işlem ile ses kurgusu da filme dahil olur ve bir diğer boyut olan ses ile de belirli mesajların iletilmesi sağlanır. Baskılanmak istenen sesler ön plana alınır ve ya istenmeyen sesler hiç kullanılmaz. Bu uygulama Amerikan sineması ve Avrupa sinemasında çok fazla kullanılmasına rağmen Türkiye' de ama uygulama personeli eksikliği ama gerek görülmemesi gibi nedenlerden dolayı çok fazla rağbet görmemektedir. Biz de değerli dostum Doğuş Begar ile birlikte Kasım Hasan Ünal' ın yönettiği bir Alzehimer hastasının günlük yaşantısını konu alan 'Tabula Rasa' isimli kısa filmde foley tekniğini kullandık. Soru ve görüşlerinize açığız. İyi seyirler.
Foleyin ilk defa kullanıldığını düşünüyor olmanızın sebebi bugüne kadar bunu kullananların sizin gibi ön plana çıkarmak istememelerinden kaynaklanıyor.
Söylediğiniz şey bir kısa filmde ilk defa kamera kullandık demek gibi bir şey.
Foley aşağı yukarı yapılan her işte kullanılır, kullanılmalıdır.
Türkiye'de foley üzerine uzmanlığın çok olmaması ayrı bir konu.
Başlığı filmin adıyla değiştiriyorum:
Eski başlık: Türkiye' de ilk defa bir kısa filmde foley uyguladık.
Öte yandan filminiz iyi bir film bence.
Özellikle kurgusunu çok beğendim.
hikaye iyi. görüntü ve ses de hikayeyi çok güzel yansıtmış. yani bir alzheimer hastasının ruh halini başarılı bir şekilde anlatmışsınız.
ilk açılışta karakter gece vakti bilinçsizce koşuyor. acaba çıplak veya yarı çıplık koşsa hikayeye daha yardımcı mı olurdu?
bir de silah dükkanın vitrininin önünde silahları seyretmesi bizim bu karakterin intihar edeceğini çabuk öğrenmemize ve sondaki sürpriz intiharın çok etkili olmamasına neden oldu.
yine de film başarılı olmuş diyebilirim. yani duyguyu seyirciye aktarabilmiş.
“The first draft of anything is shit.” Ernest Hemingway
Foleyin ilk defa kullanıldığını düşünüyor olmanızın sebebi bugüne kadar bunu kullananların sizin gibi ön plana çıkarmak istememelerinden kaynaklanıyor.
Söylediğiniz şey bir kısa filmde ilk defa kamera kullandık demek gibi bir şey.
Foley aşağı yukarı yapılan her işte kullanılır, kullanılmalıdır.
Türkiye'de foley üzerine uzmanlığın çok olmaması ayrı bir konu.
Başlığı filmin adıyla değiştiriyorum:
Eski başlık: Türkiye' de ilk defa bir kısa filmde foley uyguladık.
Bunun için internette araştırma yaptım ve bulamadığım için öyle söyledim. Ayrıca foley uygulamasının ön plana çıkarılması ile ilgili olarak bu başlığı yazdım zaten haklısınız. Değiştirmeniz hiç hoş olmamış. Amacım insanlarda merak uyandırıp bir nebze de olsa bu işin önemine vurgu yapabilmekti zaten. Foley in tarihçesine inersek sessiz sinema dönemine kadar inebiliriz. Ayrıca Yeşilçam da da sıklıkla kullanıldığını da biliyoruz. Vurgulamak istediğim bunun kısa filmlere de uygulanabilmesi hatta uygulanması gerektiğidir. Ne yazık ki bir çok yönetmen adayı arkadaşımız sesin önemini kavrayamamış durumda. Ses alanının da görüntü kadar geniş ve gerekli bir alan olduğunu herkesin bilmesini isterim. Bir çok arkadaşımız daha foley in ne olduğunu bile bilmiyor. Siz biliyorsunuz ki yorum yapabiliyorsunuz o ayrı. Başlığı da foley in ne olduğunu bilmesi gereken insanlığın olduğu bir platforma (filmfabrikası.com) bu yüzden bilerek yazmıştım. Mümkünse eski haline çevirirseniz niyetlerimi de bildikten sonra beni mutlu eder.
hikaye iyi. görüntü ve ses de hikayeyi çok güzel yansıtmış. yani bir alzheimer hastasının ruh halini başarılı bir şekilde anlatmışsınız.
ilk açılışta karakter gece vakti bilinçsizce koşuyor. acaba çıplak veya yarı çıplık koşsa hikayeye daha yardımcı mı olurdu?
bir de silah dükkanın vitrininin önünde silahları seyretmesi bizim bu karakterin intihar edeceğini çabuk öğrenmemize ve sondaki sürpriz intiharın çok etkili olmamasına neden oldu.
yine de film başarılı olmuş diyebilirim. yani duyguyu seyirciye aktarabilmiş.
Teşekkürler hocam. Yorumlarınızı dikkate alacağız. 🙂
Evvela forum kuralları sebebiyle başlığı filmin adıyla açmalısınız.
İkincisi amacınızı takdire şayan buluyorum, evet ses önemlidir, görüntüden daha önemlidir.
Yazınız yeterince açıklıyor bunu.
Ama filminizin Türkiye'de foleyin ilk kullanıldığı kısa film olmadığından eminim.
Dolayısıyla yanlış bir bilgilendirme de var.
Araştırdınız bulamadınız çünkü genelde kimse bu filmde foley kullandık cümlesi ile filmini öne çıkarmaz çünkü aşağı yukarı her filmde foley kullanılır.
Ama dikkat çekmek istediğiniz nokta anlamlı. Yazınız gerekli açıklamayı yapıyor.
dış ses kullanımı için güzel bir bahane bulmuşsunuz, tebrik ederim 🙂
Foley tabi ki her filmde vardır illa. Bu basit bir çalar saatten tutun da, her adım için ses eklenmesi de olabilir. Foley diyerek öne çıkarmak bence işinize yarardan çok zarar verir. Siz filminizle öne çıkacağınıza filmin belki de çok ama çok ufak bir parçası olan foley ile öne çıkmaya çalışıyorsunuz. Yani bir de öyle bir mevzu ki şöyle düşünün foley'nin ne olduğunu bilmeyen bu işle uğraşmayan sadece izleyici olanlar üstünde hiç bir heyecan yaratmaz, onlar için önemli olan izledikleridir. İşi kavramış yavaş yavaş profesyonelliğe ilerleyen veya olan kişiler de bunun o kadar da dile getirilmesi gereken bir şey olmadığını bilirler, böyle bir şey okudukları zaman da ancak komik gelir.
Yani, yarardan çok zararı olur size. Zira ben de Kezzap ismi değiştirmeden önce başlığı gördüğümde bu ne yeaa deyip geçtim bakmadım bile ama sonra Tabula Rasa diye görünce girdim izlemek için, o zaman gördüm onun bu başlık olduğunu. Yine de tabi siz bilirsiniz, sizin filminiz ama forumun kuralları da böyle gerektiriyorsa videoyu kaldırmak veya bu şekilde kabul etmek size kalmış...
Evvela forum kuralları sebebiyle başlığı filmin adıyla açmalısınız.
İkincisi amacınızı takdire şayan buluyorum, evet ses önemlidir, görüntüden daha önemlidir.
Yazınız yeterince açıklıyor bunu.
Ama filminizin Türkiye'de foleyin ilk kullanıldığı kısa film olmadığından eminim.
Dolayısıyla yanlış bir bilgilendirme de var.
Araştırdınız bulamadınız çünkü genelde kimse bu filmde foley kullandık cümlesi ile filmini öne çıkarmaz çünkü aşağı yukarı her filmde foley kullanılır.
Ama dikkat çekmek istediğiniz nokta anlamlı. Yazınız gerekli açıklamayı yapıyor.
Forum kuralları bunu gerektiriyorsa diyecek bir şey yoktur.
'Ses alanının da görüntü kadar geniş ve gerekli bir alan olduğunu herkesin bilmesini isterim.' bu cümleyi nasıl olur da 'görüntüden daha önemlidir'e getirdiğinizi anlayamadım açıkçası.
Asıl problem de burada zaten ben bu işi yapmak için Canada Footsteps Stüdio' larında çalıştım. Türkiye' de ne kadar önem verildiği yapılan yorumlarda da apaçık ortada. Değinmek istediğim bu kadar önemsiz gözükmesi. Böyle bir platformun yöneticisi bile bu şekilde yorumlarda bulunabiliyorsa vay halimize.
Ayrıca bir sürü kısa filmde muhakkak ki kullanılmıştır. Ancak bu film 1 sahne hariç baştan sonra foley ile yapıldı. Örneğini bulup getiren bir arkadaş varsa lütfen yorumda paylaşsın. Belki varsa foley ile ilgilenen diğer Türk arkadaşlarla iletişime geçmem için yardımcı olurlar.
Şunu da özellikle belirtmek isterim ki görüntü ve ses birbiriyle çok da alakalı olmayan alanlar olduğu için kıyaslama yapılması bir mantık hatası olur. İsterseniz yazımı tekrar büyük puntolarla gözden geçirin bir kıyaslama olmadığını göreceksiniz.
Lütfen sayın Moderatör Bey emeğe saygısızlık etmeyelim.
Foley tabi ki her filmde vardır illa. Bu basit bir çalar saatten tutun da, her adım için ses eklenmesi de olabilir. Foley diyerek öne çıkarmak bence işinize yarardan çok zarar verir. Siz filminizle öne çıkacağınıza filmin belki de çok ama çok ufak bir parçası olan foley ile öne çıkmaya çalışıyorsunuz. Yani bir de öyle bir mevzu ki şöyle düşünün foley'nin ne olduğunu bilmeyen bu işle uğraşmayan sadece izleyici olanlar üstünde hiç bir heyecan yaratmaz, onlar için önemli olan izledikleridir. İşi kavramış yavaş yavaş profesyonelliğe ilerleyen veya olan kişiler de bunun o kadar da dile getirilmesi gereken bir şey olmadığını bilirler, böyle bir şey okudukları zaman da ancak komik gelir.
Yani, yarardan çok zararı olur size. Zira ben de Kezzap ismi değiştirmeden önce başlığı gördüğümde bu ne yeaa deyip geçtim bakmadım bile ama sonra Tabula Rasa diye görünce girdim izlemek için, o zaman gördüm onun bu başlık olduğunu. Yine de tabi siz bilirsiniz, sizin filminiz ama forumun kuralları da böyle gerektiriyorsa videoyu kaldırmak veya bu şekilde kabul etmek size kalmış...
Hocam dediklerinizde büyük ölçüde haklısınız. Ancak dikkatinizi çekmek isterim ki bu film baştan sonra 1 sahne hariç foley ile yapıldı. Ben filmim reklam olsun diye paylaşmıyorum bunu. Öyle olsa çoğunluğunu bu işle ilgilenen insanların oluşturduğu bir platformda paylaşmazdım zaten. Maksat izleyiciyi heyecanlandırmak değil de film çekecek arkadaşların foley diye bir şeyin varlığını bilmelerine ufak da olsa bir katkıda bulunmak. Başlık konusuna da diğer bir yorumda cevabımı verdim. Beğenilmediyse de gereken yapılır zaten yorumunuz için teşekkür ederim.
dış ses kullanımı için güzel bir bahane bulmuşsunuz, tebrik ederim 🙂
Anlamadım gerçekten. Biraz daha açar mısınız?
Kezzap, arkadaş Türkiye de ilk defa olan bir iş yaptım diyor .Buna inanıyor,mutlu oluyor.Açıklamalarını beğenmiyor ve bir yenilik yaptığının gururunu yaşıyor.Bırak o zaman konu öyle kalsın.Arkadaş gururlansın,mutlu olsun .Ne zararı varki.Oda birgün bu işlemin doğal olarak tüm filmlerde kullanıldığını öğrenecek.Bizde doğru yaptığımızı zannederken, ne yanlışlar yaptığımızı zaman içinde öğrenmedikmi 🙂 .
Kezzap, arkadaş Türkiye de ilk defa olan bir iş yaptım diyor .Buna inanıyor,mutlu oluyor.Açıklamalarını beğenmiyor ve bir yenilik yaptığının gururunu yaşıyor.Bırak o zaman konu öyle kalsın.Arkadaş gururlansın,mutlu olsun .Ne zararı varki.Oda birgün bu işlemin doğal olarak tüm filmlerde kullanıldığını öğrenecek.Bizde doğru yaptığımızı zannederken, ne yanlışlar yaptığımızı zaman içinde öğrenmedikmi 🙂 .
Çok hayırsever bir tipe benziyorsunuz. Okumaktan çok yazdığınız da çok belli. Her yönetenin bir şakşakçısı da olurmuş gerçekten. 🙂
hadi bir orta yolunu bulalım. Yeniden düzenledim başlığı.
Ne yorumda bulunmuşum ben onu anlamadım vay halimize falan diyecek.
Ben kendi fikrimi yazdım, sesin görüntüden daha önemli olduğunu düşünüyorum. (Her ne kadar bu önemi kendim de başarıyla uygulamaya geçirememiş olsam da.)
Niye vay halimize?
Eğer başlığı 1 sahne hariç bütünüyle foleyle yapıldı diye açsaydınız başlığa sadece filmin ismini ekler bırakırdım zaten.
Sorun burada foley kullanılan ilk film demenizdi.
"şakşakçı" sözünüz yüzünden de ilk uyarınızı haneye yazıyorum.